Başbakan neden saat takmıyor ?
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Saat takmıyorsunuz, neden? " sorusuna, "Saat takmıyorum. Ben saati kendim ayarlıyorum" cevabını verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Saat takmıyorsunuz, neden?
" sorusuna, "Saat takmıyorum. Ben saati kendim
ayarlıyorum" cevabını verdi.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail
Kapan ve İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan
Yaşar'ın gündeme ilişkin sorularını cevapladı. "62. miting
oldu. Meydanlarını dilini kısaca özetleyebilir misiniz?"
şeklindeki soruya Başkan Davutoğlu şöyle cevap verdi:
"Genel başkan olarak ilk kampanyam ama daha önce birçok
kampanyada bulunduk. Bir kere miting çağrısından beri yoğun bir
ivmeyle coşku görüyorum. Şu dikkatimi çekiyor açıkçası, bazı yayın
organları özellikle coşkulu AK Parti mitinglerinin 'coşkulu
olmadığı' gibi bir kanaati yaymaya çalışıyorlar. Ama Erzurum
mitinginde, şu ana kadar 62. mitingimiz hiçbir miting vasat bile
değildi, yani çok daha üstündeydi. Herkes gördüğü için İstanbul ve
İzmir'i örnek vereyim. İstanbul ve İzmir mitinglerinde bu coşku
varsa ne bileyim Erzurum, Sivas'ta olmaz mı? İzmir mitingini burada
ölçü olarak alın. Burada ben coşkuyu veya bir şeyin performansını
üç kriterle değerlendiriyorum; havaalanına indikten veya ulaştıktan
sonra miting meydanına gidene kadar şehirdeki hava. Çünkü o zaten
bizim taraftarlarımız miting meydanında. O sırada zaten şehre kadar
mitinge gitme zahmetine katlanmayan hemşehriler oluyor. Biz miting
meydanına bazen yarım saat gecikmeyle gidiyoruz, yol boyu yoğun
ilgiden. İkincisi katılım. Katılım tek başına yeterli değil,
katılımdaki coşku. Bazen diğer liderlerin de mitinglerini takip
ediyorum. Hiçbir coşkusu olmayan, hazır metinden konuştukları,
iletişimin olmadığı, tek düze, didaktik anlatımdır. Bizim
mitingleri görüyorsunuz. Gelenlerin de katıldığı son derece
hareketli mitingler oluyor. Sonra bir de çıktıktan sonra şehirdeki
hava. Dün olağanüstü İzmir'de mitingin sonrasında Konak Tüneli'ni
açacağız, 1-2 kilometrelik mesafeyi 1 saatte zor vardık. Çünkü
yoğun bir coşku vardı. Dolayısıyla ben alandaki havadan o anlamda
hem mutmainim hem de seçim atmosferi egemen oldukça bu coşkunun
daha da artacağı kanaatindeyim."
"OY VERİN GİTSİNLER' DİYORLAR, 'OY VERİN GELELİM'
DEMİYORLAR"
"Bu seçimde seçim neden 'birinci parti ile dördüncü parti
(HDP) arasında geçiyor' izlenimi veriliyor. İkinci ve üçüncü parti
nerede?" sorusu üzerine ise Başkana Davutoğlu,
"Türkiye'de bir ana muhalefet boşluğu var. İktidara
alternatif olamayan yapılar var, yani iktidar alternatifi yok. Bir
çerçeve getirip de milleti ikna edecek dil geliştiren alternatif
parti yok. O zaman ne oluyor? Engelleyici partiler var. Onun için
ben İstanbul mitinginde dedim ki biz özneyiz, onlar nesne, siyaseti
biz belirliyoruz. Onların varoluş sebebi bizi engellemek. Halbuki
bizim varoluş sebebimiz kendi ideallerimizi gerçekleştirmek, biz
kimseyi engellemek için burada değiliz. Bizim varoluş sebebimiz
kendi ideallerimiz, onların varoluş sebebi bizi engelleyebilecek
bir performans sergilemek. Bu çok önemli, çok doğru bir soru. Onun
için rakibin biri dördüncü parti olarak görülüyor, çünkü dördüncü
parti de iktidar alternatifi değil, iktidarı bloke edebilecek bir
parti barajı aşması halinde. Öyle görüldüğü için temel hedefi bloke
etmek, Türkiye'ye alternatif perspektif sunmak değil AK Parti'yi
bloke etmek. Bu üç parti için de geçerli, paralel yapı için de
geçerli. Bir paralel daha var, o da Kandil. O da HDP'nin paraleli.
Şimdi DHKP-C de yaptı. Çünkü CHP'nin tek önceliği var. Bloke etmek,
durdurmak, engellemek. Onun için 'oy verin gitsinler' diyorlar
değil mi, 'oy verin gelelim' demiyorlar. Yani biz gittiğimizde ne
olacak sorusunun cevabı yok" karşılığını verdi.
"YOKSA HALKIN ÖNÜNE ÇIKAMAYIZ"
"Partilerin seçim vaatlerini nasıl
değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine Davutoğlu,
"Bunlar iktidar ümidi taşımayan başvurduğu yöntemlerdir.
İktidar olamayacaklarını bildikleri için her türlü vaatte
bulunabilirler. Bir sınav yok, vaadin yani nasıl gerçekleşecek, ne
olacak? Halbuki bizim için öyle değil. Biz söylediğimiz her şeyi 8
Haziran'da hayata geçirmek durumundayız, yoksa halkın önüne
çıkamayız" cevabını verdi.
"BEN HAYATIMDA HİÇ YEMİN ETMEDİM"
"Noter tasdikli ikramiye vaadinden sonra dün Sayın
Kılıçdaroğlu, "İki maaş ikramiyeyi vallahi de billahi de
vereceğim' dedi" hatırlatması üzerine Davutoğlu şu
değerlendirmede bulundu:
"Önce noter dedi inandıramadı, yemin ediyor inandıramıyor.
İnsanın sözü 'benim adım Kemal' demekle olur mu? Mesela gitse
Kılıçdaroğlu bir bankadan kredi alacak olsa 'Benim adım Kemal, bana
kredi verin' dese bankacılar onu kapının önüne koyar. Kredi almak
için itibarının olması lazım ya da teminatın olması lazım. Teminatı
yok ki. 'Benim adım Kemal' demekle kredi alamayan biri 'Benim adım
Kemal' demekle oy alabilir mi? Kardeşim neyin var, ne gelirin var,
sonra nasıl ödeyeceksin diye sorarlar adama. Dolayısıyla işin esası
o, yemin etme sebebi de o. İtibarı olmayınca yemin eder. Ben
hayatımda hiç yemin etmedim. Belki çok zorlandığım 1-2 ama babamda
söylerdi, rahmetli yemin ettirmezdi. İnanıyorsa yemine gerek yok,
inanmıyorsa niye yemin ediyor. Bir zaruret olur ayrı ama birini
ikna etmek için bunu kullanmam."
"BÖLGESEL MİLLİ UÇAĞIN LANSMANINI YARINDAN SONRA
YAPACAĞIZ"
"Son hafta bir sürpriz, slogan var mı?" şeklindeki
soruyu ise Davutoğlu şöyle cevapladı:
"Bu akşam bir sürpriz başlıyor. Bugün akşam yeni bir şarkı
başlıyor olması lazım. Esas seçim şarkımız bu akşam çıkıyor.
Ekonomik anlamda bir vaat yaptık. Esnaflara sıfır faiz, faizsiz
krediyle ilgili olarak Ocak ayında esnafa büyük bir açılım yaptık.
Çiftçilerimize daha geçen hafta bile seracılar, tarımla ilgili,
damla sulamayla ilgili, sulama kooperatiflerinin borçlarıyla ilgili
çok ciddi tedbirler getirdik. Gençlerle ilgili THY'ye yüzde 30
indirim getirdik. Kadınlarla ilgili bugün devlet yardımlarını
dağıtmaya başladık. Yani her kesime, emeklilerle ilgili seyyanen
100 lira zam verdik. Her kesime, memurlara bir derece verdik. Biz
bunları zaten yaptık ama bunu bir seçim atılımı gibi yapmadık.
Ekonominin kendi doğal mantığı içinde bunların gereğini yaptık.
Ayrıca böyle bir şok edici gibi yaklaşım içinde olmadık. Mega
projeleri açıkladık, üç katlı tüneli açıkladık. En sona bu yeni bir
şey, bölgesel uçağın lansmanını yapacağız yarından sonra. Yani ilk
defa milli bölgesel uçak yapıyoruz. Şoför esnafına dönük olarak
ÖTV'yi kaldıran açıklamalar yaptık. 9 aylık hükümet döneminde şuana
kadar elimizi değmediğimiz hiçbir toplum kesimi kalmadı. Herkese
gereken şeyde ama ekonominin doğal mantığı içinde bunları
yaptık."
"6 HAZİRAN'LA 8 HAZİRAN ARASINDA ÇOK BÜYÜK BİR FARK
OLACAĞINI ZANNETMİYORUM"
Başbakan Davutoğlu, "Artık son düzlüğe girildi? 7 Haziran
günü halk sandığın başında olacak ama 8 Haziran günü nasıl bir
Türkiye bekliyorsunuz?" şeklindeki soruya, "Ben
sürekliliği öne çıkartıyorum. 6 Haziran'la 8 Haziran arasında çok
büyük bir fark olacağını düşünmüyorum. Yani istikrar, iktidar devam
eder ve bu süreklilik içinde Türkiye kendisine çizmiş olduğu yolda
kararlılıkla yürür. Ondan hiç kimsenin tereddüdü olmasın"
karşılığını verdi.
"SEÇİM GÜVENLİĞİYLE İLGİLİ HER TÜRLÜ GÜVENLİK TEDBİRİNİ
ALDIK"
"Doğu ve Güneydoğu'da sandık güvenliğiyle ilgili SKM
büroları Van'da saldırıya uğradı" hatırlatması üzerine ise
Davutoğlu, "Onunla ilgili her türlü tedbiri aldık. Bu tür
saldırılar oluyor ama güvenlik bağlamında her türlü tedbiri aldık.
Yani seçim gününde bu tür baskıların olmaması için her türlü
tedbiri aldık" diye cevap verdi.
"Saat takmıyorsunuz, neden? " şeklindeki soruya
ise Başbakan Davutoğlu, "Saat takmıyorum. Ben saati kendim
ayarlıyorum" cevabını verdi.
(İHA)