Başbakan açıkladı: 5 bin kişi acil ihtiyaçlar için kamuya alınacak
Başbakan Binali Yıldırım, kamu alımında acil ihtiyaçlar için belirlenen rakamın 5 bin olduğunu belirterek, "Bunun üzerinde istihdam söz konusu olmayacak, bütün bunlar başbakanlık tarafından koordine edilecek takibini de yapacağız. Eldeki mevcut personelin ihtiyaç fazlalarını ihtiyaç olan yerlere kaydırmak suretiyle ihtiyaç açığını kapatmış olacağız" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, kamu alımında acil ihtiyaçlar için
belirlenen rakamın 5 bin olduğunu belirterek, "Bunun
üzerinde istihdam söz konusu olmayacak, bütün bunlar başbakanlık
tarafından koordine edilecek takibini de yapacağız. Eldeki mevcut
personelin ihtiyaç fazlalarını ihtiyaç olan yerlere kaydırmak
suretiyle ihtiyaç açığını kapatmış olacağız" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde toplanan Ekonomi
Koordinasyon Kurulu'nda alınan kararla ilişkin basın toplantısı
düzenledi. Konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan
Yıldırım, destek teşviklerinin toplam maliyetinin sorulması
üzerine, "Teşviklerle tedbirleri birbirine karıştırmayalım
yani şöyle 250 milyar liralık bir kredi hacmi oluşturuyoruz. Bu
para zaten var piyasada, para var da verilmiyor. Niye verilmiyor,
finans sektörü yeterli emniyet tedbiri görmek istiyor. Yani ben
daha fazla açılır, dalgalandırmaya devam ederse zora girerim diye
vermiyor. Biz diyoruz ki ver kardeşim, teminatı biziz yani Kredi
Garanti Fonu veriyor. Biz teminat vermek için bir karşılık
ayırmamız lazım 25 milyar TL. Diğer kalemlerde de daha az olmak
üzere bir kısmı bütçe içindeki kalemlerden kaydırılacak, yani
bunların yapılması için biz ilave borçlanma yapmayacağız. Onu
yaparsan zaten kıymeti yok ki. İlave borçlanma yapmadan karşılık
ayırma bu işin püf noktasıdır. Bunu da sağlayacağız. Belirli miktar
25 milyardır. Diğerleri için de 15-16 milyarlık bir kaynağı
oluşturuyor. 3 yıllık kredi maliyeti için 17,5 milyarlık bir
karşılık gerekiyor" diye konuştu.
Bir soru üzerine Yıldırım, "1 trilyon üzerinde kredi falan
varda, işler yolunda gidiyor. Bu olası dalgalanmalardan olumsuz
etkilenmeler olabilir diye biz devlet olarak 250 milyar lira sizin
burada rezerviniz var, bunlarla ilgili teminatlar da bize ait
diyoruz. Sorumlu kredilerin oranına baktığımız zaman bizim
ayırdığımız miktarın çok altında, yüzde 3.5. 1 trilyon desek 35-40
milyar bir para. Ama biz diyoruz ki bugün değil gelecek zamanda da
en kötü senaryoya göre hareket ediyoruz ve bu kaynağı ayırıyoruz.
Dolayısıyla orada herhangi bir sıkıntılı durum yok. Son olarak da
piyasalardaki dalgalanmalar bir kaç günde iniş trendindeydi,
kurlarda, bu ufak tefek inişler çıkışlar küresel şartlardan dolayı
olabiliyor. Bunlar geçici şeylerdir. bizim tedbirlerimiz ise orta
ve uzun vadeli. Bu arada Merkez Bankamızın da eli kolu bağlı değil.
Kendi kapasitesinde icap eden tedbirleri de alabilir. Bu bizim
hükümetimizin aldığı tedbirler" şeklinde konuştu.
2017'de bu teşviklerin vergi olarak yansıyıp yansımayacağının
sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, "İlave vergi gelecek
mi denildi? İlave vergiden kastınız ne? Böyle bir şey yok, vergi
artışı falan yok. Artış olsa bunları niye konuşuyoruz, bir elinle
ver iki elinle geri al. Derdimiz o değil ki, bir sıkıntıyı gidermek
bu sıkıntıda hep veren taraf olacağız. Onlar işlerini düzeltecek,
yoluna koyacak, tekrar hıza geçince zaten vergilerini verecekler.
Harcamaları tabii kısacağız. Miktar veremem ama önemli olan bu
konudaki kararlılığımızdır. Mecbur kalmadan kamuya personel
almayacağız, yeni bina almayacağız, fuzuli masrafları
yaptırmayacağız. Mükerrer işleri, aynı işi biri de yapıyor öbürü de
yapıyor, kurumlarda bunun önüne geçeceğiz. Bunlar çok ciddi
tedbirler, bunların detayları üzerinde arkadaşlarımız
çalışıyorlar" diye konuştu.
Yıldırım, "Kamuya yeni bina ve araba alımında bazı
kısıtlamalar konusunda havuz oluşturulması söz konusu olacak
mı?" sorusuna, "Bir kere şuanda kamunun
ihtiyaçları bize geliyor. Başbakanlığa geliyor, yeni araç alımı,
yeni bina alımı, yeni personel alımı, zaten bir merkezden koordine
ediliyor. Burada tabii, öğretmen ve güvenlik görevlileri, onlarla
ilgili öğretmen ihtiyacı, jandarmaydı, polisti, korucuydu bunlarla
ilgili belirlediğimiz bir şey var" cevabını verdi.
Aynı soruya Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Bütçe kanununda
açıktan atama kontenjan olarak 5 bini belirledik ama zaten
güvenlik, yargı alanında alınacak personel dahil 60 bin personel
belirlendi yargı ve güvenlik personeli daha çok var"
dedi.
Bunlar dışında diğer acil ihtiyaçlar için belirlenen rakamın 5 bin
olduğunu belirten Yıldırım, "Bunun üzerinde istihdam söz
konusu olmayacak, bütün bunlar başbakanlık tarafından koordine
edilecek takibini de yapacağız. Eldeki mevcut personelin ihtiyaç
fazlalarını ihtiyaç olan yerlere kaydırmak suretiyle ihtiyaç
açığını kapatmış olacağız" şeklinde konuştu.
Kobilere ilişkin soru üzerine Yıldırım, "İmalat sektörü
yani bizim gerçek sektör dediğimiz imalat sektörü kobilerde
desteklenecek. Yurt dışındaki tasarruflar yani yurt dışında yaşayan
vatandaşlarımızın tasarruflarını buraya çekme yönünde mi- evet-
böyle bir çağrı var. Varlık barışı var mesela. Bunun en güzel
sonucu bu. dışarıda paranız varsa, zaten rahat bırakmıyorlar bazı
ülkeler ha babam nereden geldi nereye gitti üzerine yatmak için her
türlü numarayı çekiyorlar. onlar biraz daha sıkıştıracak,
vatandaşlar gelsin burada emin ellerde vatanında vergi mergi de yok
getirip burada yatırsınlar. Alın teriyle elde ettikleri kaynakları
memleketimizde işe aşa istihdama Türkiye'nin büyümesine dönüşsün.
Bu sadece bir çağrıdır, bunu zorlayacak bir şey yok.
Cumhurbaşkanımızın döviz ve altında vatandaşlarımıza yaptığı çağrı
gibidir. İnşallah bunun da vatandaşlarımız arasında olumlu yankı
bulacağını düşünüyoruz. Bu, şu anlama gelmiyor, ne varsa getirin
sıkıntımız var anlamına gelmiyor, bu memleketimizin vatandaşımızın
buradaki duyarlılığıdır, buna minnettarız, şükranlarımızı
sunuyoruz. Vatandaş ne zaman ihtiyaç olduğunda en önce durumdan
vazife çıkaran kesim oluyor. 15 Temmuz'da meydanlara inen
vatandaştı, ekonomide ihtiyaç duyulduğunda yine meydanlara
vatandaşlar iniyor. Allah razı olsun iyi ki vatandaşlarımız var,
böyle aziz bir millet var" dedi.
Başbakanı Yardımcısı Mehmet Şimşek, KOBİ'lere verilecek olan 17
milyar liranın neyin toplamı olduğunun sorulması üzerine,
"Açıklanan paketin en önemli bileşeni reel sektöre kredi
desteği. yani krediye erişim desteği. Zaten şuan takibe düşen çok
düşük sistemde. Biz Hazinenin riskini yüzde ile sınırladık, diyelim
ki önümüzdeki bir kaç yıl içinde belki yıl başına düşecek maliyet
4, 4.5 milyar lira ya da daha az olur. Ama biz 17 buçuk milyar
teorik bir şey 3 yıl içinde gelebilecek, batık krediler. Çünkü
bankalar krediyi verecek biz kefil olacağız. Kefaletin sınırları
var ama batık olması halinde hazinenin üstleneceği üst limit,
toplam kredilerin yüzde 7'sidir. Kredi garanti portföy sistemi
oluşturuyoruz. Kümülatif bir kaç yıllık bu rakamlar. Yıllık belki
4.5 -5 milyar lira civarında bir yükü ilave bütçe açığına gitmeden
yönetmemiz mümkün" dedi.
Yıldırım, bunun bütçenin binde biri olduğunu belirterek, en kötü
duruma göre hesabı yaptıklarını ifade etti.
Kredi kullandırılması konusunda esnek bir düzenleme olup olmadığına
ilişkin soru üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci,
"Çalışıyoruz size arz edeceğiz, siz talimat vermiştiniz
bize bankalarla da görüşüyoruz sistemi bozmadan sizin
talimatlarınız doğrultusunda kamuoyuyla paylaşacağız"
dedi.
Başbakan Yıldırım, "Bunu bahane edip ilave kredi
verilmemesi gibi bir duruma meydan verilmeyecek. Aslında orada
bankalar vereceğiz de kardeşim sonu ne olacak, para gelecek mi
gelmeyecek mi, batar mı düşüncesinden zaten kurtarıyoruz. kredi
garanti fonunu devreye sokarak. bu sorun asgari bir seviyeye inmiş
olacak" şeklinde konuştu.
(İHA)