Bakan Tüfenkci’den Çiftlikbank açıklaması
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Çiftlikbank'a ilişkin, "İdari olarak reklamlarını durdurduk daha fazla tüketicinin aldanmasının önüne geçmek adına. Bakanlığımızın idari yaptırımlarının tamamını uyguladık. Cezai noktada da cumhuriyet savcılıkları yetkilidir" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Çiftlikbank'a ilişkin,
"İdari olarak reklamlarını durdurduk daha fazla tüketicinin
aldanmasının önüne geçmek adına. Bakanlığımızın idari
yaptırımlarının tamamını uyguladık. Cezai noktada da cumhuriyet
savcılıkları yetkilidir" dedi.
İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın TGRT Haber'de konuğu
olan Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, gündeme ilişkin önemli
açıklamalarda bulundu. Afrin'deki terör örgütlerine yönelik
yürütülen Zeytin Dalı Harekatı'nın başarılı bir şekilde devam
ettiğine dikkat çeken Tüfenkci, harekatın hiçbir etnik kimliğe
karşı yapılmadığını, teröre karşı mücadele verildiğini söyledi.
Afrin'in tamamen terörden temizlendikten sonra oranın halkına
bırakılacağını vurgulayan Tüfenkci, Mehmetçiğin şefkat eliyle
birlikte Afrin'e gidildiğini belirtti. Taraflı, tarafsız herkesin
bu harekatın yapılması gerektiğini, hatta geç kalındığını ifade
ettiğini anlatan Tüfenkci, "Bu, bizim toprak kazanma
meselemiz değil. Bu, bizim herhangi bir etnik kimliğe karşı
yürüttüğümüz harekat değil. Bu, tamamen barışçıl amaçlarla
ülkemizin sınırlarını, Türkiye'yi koruma adına yapılmış bir
harekattır. Sabırlı, hassasiyetli bir şekilde, Türkiye'nin
sivillere karşı olan hassasiyetlerini gören bir Türk halkı olması
bizleri mutlu ediyor" diye konuştu.
"ZEYTİN DALI HAREKATI SİYASİ BİR MALZEME HALİNE
GETİRİLMEMELİ"
Bakan Tüfenkci, Zeytin Dalı Harekatı'nın ekonomiye bir etkisinin
olmayacağını belirterek, operasyonu karalamak isteyen güçlerin bu
konuda algı operasyonu yaptığını söyledi. Türkiye'nin ekonomik
olarak 2018 yılına hızlı bir giriş yaptığına dikkat çeken Tüfenkci,
"Açıklanan ekonomik değerlere baktığımız zaman bu harekatın
ekonomiye olumsuz bir yansıması olmadığını görüyoruz. Operasyon
yapıldığını hissetmiyoruz bile. Bu operasyonun bütçelemesi dahil
olmak üzere çeşitli tüm tedbirleri aldık. Ekonomik anlamdaki
verilere baktığımızda bu operasyondan sonra hiçbir ekonomik
parametrenin yükselmediğini göreceğiz. Bu rakamlar, algı operasyonu
gerçekleştirmeye çalışanların ne kadar yanlış yolda olduğunu
gösteriyor. Zeytin Dalı Harekatı siyasi bir malzeme haline
getirilmemeli" şeklinde konuştu.
Personel takviyesi, teknolojik cihazların kullanımı ve dedektör
köpek sayısının arttırılması ile gümrük kapılarında gerekli
tedbirleri aldıklarını ve tüm güvenlik hassasiyetlerini üst düzeye
çıkarttıklarını ifade eden Tüfenkci, "Kapılarda, uyuşturucu
kaçakçılığını önleme ve teröristlerin Türkiye'ye girişlerini
engellemek için gayret gösteriyoruz. Şu anda bu konuda herhangi bir
sıkıntı yaşamadık" açıklamasını yaptı.
"BUNA KATKI SUNMAK ADINA BÖYLE BİR MANEVRA
YAPIYOR"
AK Parti-MHP seçim ittifakı çalışmalarına ilişkin bilgi veren
Tüfenkci, CHP'nin seçimlerde sandık güvenliği için oluşturduğu
heyetin çalışmalarına ilişkin, "Bu yasa komisyonda
görüşülürken CHP bir katkı sunmadı. Şimdi buna katkı sunmak adına
böyle bir manevra yapıyor. MHP ile ittifak yaptık ve CHP'nin
getirdiği öneriler bu ittifak tarafından kabul edilirse geçerli
olacak. Bu noktada sunulan talepler ittifakla görüşüldükten sonra
bir yol haritası çizilir" dedi.
"MODDY'S'İN AÇIKLAMALARINI CİDDİYE ALMAMAK
GEREKİR"
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moddy's'in Türkiye'nin
kredi uzun vadeli tahvil notunu Ba1'den Ba2'ye düşürmesi ve kredi
notu görünümünü negatiften durağana çevirmesi hakkında
değerlendirmede bulunan Tüfenkci, şunları söyledi:
"Moddy's'in daha önceki değerlendirmelerini ciddiye almamak
gerektiğini, Türkiye'nin büyüme rakamlarını açıkladıklarında da
ifade etmiştik. Bu Türkiye'nin gerçekleriyle ters bir orantı
olduğunu ifade etmiştik. Yine ciddiye almamak gerekir. Çünkü, 2016
yıl sonu büyüme rakamları tutmadı. 2017 yılı büyüme rakamları tuttu
mu? Hayır. Yıl içerisinde sürekli revize ettiler. Açıkladıkları yıl
sonu rakamları da tutmayacak. Türkiye yüzde 7'nin üzerinde bir
büyümeyi yakalayacak. 3. çeyrekte Türkiye yüzde 11 büyümeyi
yakalayarak dünyada en fazla büyüyen ülke konumuna gelen bir ülke.
Gerekçelerine baktığımızda yapısal reformları gerçekleştiremiyor.
Allah'tan korkun. Türkiye önemli yapısal reformlara imza attı ve
atmaya devam ediyor. 2016'nın sonunda Moddy's ve çeşitli
kuruluşlar, Türkiye'nin 2017'de iflas edeceğini, batacağını,
borçlarını ödeyemeyeceğini, cari açığının çok büyük olduğunu ve
yönetemeyeceğini ifade etmişti. Şimdi geldiğimiz noktada herhalde
yüzleri kızarmıştır. Şimdi siyasi ve negatif öngörüyle Türkiye'nin
notunu düşürme eğilimine gittiler. Bu, ekonomide algı operasyonu
yapmaya yöneliktir. Türkiye'nin şu andaki gerçekleriyle hiçbir
zaman örtüşmüyor."
"BİR SEÇİM GÜNDEMİMİZ YOK"
Tüfenkci, hükümet olarak çok başarılı işlere imza attıklarını
belirterek, "Taşeron bizim seçimden önce sözümüzdü ve bu
sözümüzü yerine getirince ‘bunda hükümet ciddi anlamda bir puan
kazandı, seçim için yapılıyor' denildi. AK Parti verdiği sözü
yerine getirir. Afrin'de teröre karşı başarılı bir operasyon
yürütülüyor ve milletin ciddi bir desteği var. ‘İktidar bunu siyasi
bir ranta çevirip seçime gidecek' diyorlar. Yok öyle bir şey.
Siyasi kaygılarla teröre karşı operasyon yapmıyoruz. Ülkenin bekası
ve geleceği için yapıyoruz. Asla böyle bir fırsatçılığı AK Parti
iktidarı dün de düşünmedi, bugün de düşünmedi. Biz 2018'de
yapacağımız icraatlar ile bunu daha üst seviyelere çıkartacağız ve
2019'a, 2018'de yapacaklarımızla girmek istiyoruz. Bir seçim
gündemimiz yok. AK Parti'yi tanımayanların kendi düşüncelerini
sahaya yansıtmalarından öte bir şey yok ve gündemimizi biz kendimiz
belirleyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Yaşar'ın 2018'de faizlerle ilgili çalışma yapılıp yapılmayacağı
yönündeki sorusuna Tüfenkci, "Faizle ilgili arkadaşlarımız
çalışıyor. Orada da duruşumuz net. Türkiye'de faizler yüksek ve
bunun makul seviyelere düşürülmesi noktasında neler yapılabileceği
üzerinde çalışıyoruz. 2017'de Türkiye, 2016 yılında yaşanan darbe
girişiminden dolayı bir miktar büyümede geride kaldı ve ekonomik
noktada bir bozulma yaşadı. Dolayısıyla bu darbenin Türkiye'ye bir
maliyeti oldu. Yerinde tedbirlerle Türkiye 2017 yılına çok ciddi
bir şekilde girdi. 2018'e de Türkiye hızlı ve coşkulu bir giriş
yaptı. İhracatımız yılın ilk aylarında çift haneli artışını
sürdürdü ve sürdürmeye de devam ediyor" ifadelerini
kullandı.
Enflasyonu sadece gıdaya bağlamanın doğru olmadığını belirten
Tüfenkci, bunun işin basitine kaçmak olduğunu söyledi. Tüfenkci,
enflasyonu sadece fasulyeye, domatese veya salatalığa bağlamanın
gerçekçi bir yaklaşım olmadığını kaydederek, gıdanın enflasyondaki
etkisinin yüzde 1 veya 1,5 olduğunu dile getirdi.
"BAKANLIK OLARAK ‘MARKETLERDE ALIŞVERİŞ YAPILMASIN' DİYE
BİR DÜZENLEME ÖNERİMİZ YOK"
Yemek kartı uygulaması hakkında uzun süredir Gümrük ve Ticaret
Bakanlığına talep ve başvuru geldiğini ifade eden Tüfenkci, şunları
kaydetti:
"Bu nedenle bahse konu sorunları yaşayan sektörle bir araya
geldik. Neler yapılabilir, nasıl düzenleme yapılabilir bunu
konuştuk. Toplantılarda sektör faaliyetlerini, aktörlerini
dinledik, problemlerini gördük ve bu problemleri hep birlikte
çözmeye çalıştık. Bu kadar büyük bir sektörü düzenleyen herhangi
bir mevzuatın bulunmamasının temel sorun olduğunu gördük. Bunun
için son olarak da 1 Mart'ta arkadaşlarımıza talimat verdik. Son
olarak bütün sektörü toplayın ve neler yapılabilir görüşün diye.
Esasında kamuoyuna yansıyan husus şuydu; ‘yemek kartları
marketlerde alışverişte kullanılmayacak.' Bu, sektörde faaliyet
gösteren esnaflarımızın talebiydi. Diyorlardı ki, ‘Filanca kurumda
3 kişi için yemek çeki dağıtıyorsunuz ve biz de yemek çeki
firmalarıyla falan kurumda bu kadar, öbüründe bu kadar ıskonto
yapıyoruz ve komisyon bizden alıyorlar. Ama geldiğinde 50 kişi
geliyor. Bu bir sorun.' Biz de böyle bir sorun alanı olduğunu
kamuoyuyla paylaştık. Bakanlık olarak ‘marketlerde alışveriş
yapılmasın' diye bir düzenleme önerimiz yok. Böyle bir düzenleme
noktasında çalışmamız da yok. Zaten Gelir Vergisi Kanunu'nda mevcut
bir düzenleme var. Yemek çeklerinin başka bir yerde
kullanılmayacağına dair yasa var. Dolayısıyla bu anlamda yeni bir
düzenlemeye gerek yok. Biz sadece orada, yemek sektöründe ıskonto
oranlarını tarafların anlaştığı oranlarla belirleyeceğiz. Belki
ıskontoyu kaldıracağız, komisyonları makul seviyelere çıkartacağız.
Belki burada yemek fiyatlarını da ona göre belirleyecek bir oran
oluşacak. Baktığımız zaman bu aşamada komisyon oranının yüzde 4,5'i
de geçmemesini öngörüyoruz. Esnafın da mağdur olmayacağı, yemek
çekleri firmalarının da mağdur olmayacağı, tüketicilerimizin de
mağdur olmayacağı bir düzenlemeyi gerçekleştireceğiz. İnsanlarımız
rahat olsun."
"BAKANLIĞIMIZIN İDARİ YAPTIRIMLARININ TAMAMINI
UYGULADIK"
Yaşar'ın "Herkes Çiftlikbank'ı soruyor. Burada son durum
nedir?" şeklindeki sorusuna Tüfenkci, "Kamuoyunda
‘Çiftlikbank' olarak bilinen sistemin uygulama ve faaliyetlerinin
sistem içerisinde yer alan kişi ve şirketlerle ilgili kamu
kurumlarının temin edilen bilgi ve belgeler kapsamında Bakanlığımız
6502 sayılı Kanun'la ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde gelen
şikayetler üzerine inceleme yaptı. Baktığımızda gerçekten sistemde
132 bin aktif üye olduğunu gördük. 380 bine yakın da pasif üye var.
Ciddi rakamlar var. Toplanan ciddi paralar var. Bununla ilgili
Bakanlığımız müfettişleri inceleme yaptı ve tespit edilen hususlar
doğrultusunda konu TCK çerçevesinde değerlendirilmek üzere ilgili
cumhuriyet başsavcılığına intikal ettirildi. Bugün itibariyle
Bakanlığımızın bu konuda yapacak bir şeyi kalmadı. ‘Bakanlık bizim
ödemelerimizi durdurdu, bankalara blokaj konuldu' demeye
başladılar. Hiçbir blokaj da yok, başka bir şey de yok. Sistem
sakat olduğu için bu belli bir yerde patlıyor. Üyelerine ödeme
yapacaklarsa hiçbir hukuki engel yok. O ödemelerini yapabilir.
Sadece biz tespit ettiğimiz hususlarla ilgili suç duyurusunda
bulunduk. Bizim sadece suç duyurusunda bulunmamız davanın
açılmasına yetmez. Savcılıkta inceleme yapacak, dava açılmasına
karar verirse dava açılacak. Vatandaşlarımızın çok dikkatli olması
lazım. Tekrardan söylüyorum eğer sistem yöneticileri ödeme yapmak
istiyorlarsa yapabilirler, durdurduğumuz bir faaliyetleri yok. Bu
sistem doğru bir sistem değil ve tespitlerimizi de savcılığa ifade
ettik. İdari olarak reklamlarını durdurduk daha fazla tüketicinin
aldanmasının önüne geçmek adına. Bakanlığımızın idari
yaptırımlarının tamamını uyguladık. Cezai noktada da cumhuriyet
savcılıkları yetkilidir. Ayrıca bu konularda mevzuat eksikliğini
gidermek adına çalışmalarımız devam ediyor. Para yatıranlar da
cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunabilirler"
cevabını verdi.
Tüfenkci, küçük ve orta işletmeler ile perakende esnafının
bürokrasiyle uğraşma noktasında epeyce mağdur olduklarını
gördüklerini söyledi. Yatırımcılarla yaptıkları toplantılarda bu
tür işlerin kolaylaştırılması noktasında talepte bulunulduğunu
ifade eden Tüfenkci, hükümet olarak kendilerinin de amaçlarının
yatırımcıların işini kolaylaştırmak olduğunu kaydederek,
"Bu anlamda esnaf tek noktadan başvursun ve bu
başvurularının sonuçlarını da tek noktadan alsın diye bir çalışma
yaptık. Bununla ilgili çalışmalarımız belli bir noktaya geldi.
2019'un başında bunu hayata geçireceğiz. Böylelikle 35 gün olan
evrak toplama ve sektörlere göre değişmekle birlikte minimum 15 bin
TL olan masrafları düşürüp süreyi de 5-6 günle kurtarmış
olacağız" dedi.
Nisan ayının başında Türkiye-Irak Karma Ekonomik Komisyonu
toplantısının yapılacağını anımsatan Tüfenkci, Irak'a açılacak yeni
sınır kapısı konusunu tekrardan ele alacaklarını dile getirdi.
Sürecin olumlu gittiğini, daha da hızlandıracaklarını paylaşan
Tüfenkci, "Ovaköy'ü açacağız. Irak Merkezi Yönetimiyle
görüşmelerimizde olumlu" ifadesini kullandı.
(Abdullah Sarica - İlker Turak/İHA)