Bakan Soylu: "Kimseye fırsat vermeyiz”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, " Türkiye eski Türkiye değil. Ülkemin üzerinde kim oyun oynamaya çalışırsa, başka bir elbise giydirmeye çalışırsa, kimseye fırsat vermeyiz" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, " Türkiye eski Türkiye
değil. Ülkemin üzerinde kim oyun oynamaya çalışırsa, başka bir
elbise giydirmeye çalışırsa, kimseye fırsat vermeyiz"
dedi.
Karabük'ün Safranbolu ilçesinde mitingde konuşan İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu, 31 Mart 2019 günü yapılacak olan seçimler öncesi AK
Parti'nin adaylarına destek istedi. Soylu, "Bizim 31
Mart'ta boynumuzu Kandil'in önünde bükük bırakmayın. FETÖ
şarlatanına güldürmeyin. Hainlerin karşısında elimizi bağlayıp
güldürmeyin" dedi.
Bakan Soylu, "31 Mart'ta seçime gidiyoruz. Şurada toplam 6
gün kaldı. Bu seçime giderken size biraz içimi dökmeye,
heyecanımızı paylaşmaya, ufkumuzu paylaşmaya geldik. Bazen içinizi
dökmeye ihtiyaç hissedersiniz, hani bir sevincinizi paylaşmak,
yarın gördüğünüzün heyecanını anlatmak istersiniz de annenizin
sinesine başınızı koyarsınız ya sizin sinenize heyecanımızı
paylaşmaya geldik. Allah sizden razı olsun. 10 yıllardır bu ülke
birilerinin oyunları, birilerinin kumpasları, birilerinin
tezgahlarıyla bu millet hep sıkıntıya düşürülmeye çalışılıyor.
Neler gördünüz? Bu memlekette başbakan, bakanlar asıldı. Sadece
onları ortadan kaldırmadılar. Aslında annelerimize, ninelerimize
‘Evlatlarınız bu işlerle uğraşmasın, dediğimizin dışına çıkmasın'
diyerek ürkütmeye çalıştılar. Her 10 yılda bir darbe yapıp bize
bunu en acımasız şekilde hatırlattılar. En son Amerikan uşağı olan
Pennsylvania'daki şarlatanın gerçekleştirdiği darbe bütün bunları
millet çekti. Bizi terörle, anarşiyle imtihan etmek istediler.
Değerlerimize, kutsallarımıza, kardeşliğimize, beraberliğimize
saldırdılar. Hep boynumuz bükük, belimiz bükük, ayaklarımız
mecalsiz olsun istediler. On yıllardır beri hep bunu yapmaya
çalıştılar. Türk, Kürt, laik, solcu, başı açık-kapalı bu memleketin
insanlarını her zaman terbiye etmeye çalıştılar. Hastanelerde
doktorun yüzünü görebilmek başarıydı. Hastanelerde hastaları rehin
almalar, ilaç kuyruklarında siz bunlara revasınız dediler. Emekli
maaşı için IMF kapısına gidip Türkiye'yi aciz duruma düşürmeler, bu
ülkede deprem oldu ceset torbası bulamadı. İnsanımızın umudunu yok
etmek için özel bir program ortaya koydular. Bir tek şey için
huzurunuza geldim. Bu saldırılara rağmen Türkiye'yi böyle küçük
düşürmelere, hakir göstermelere rağmen Safranbolu hemşehrilerim
Allah sizden razı olsun. Hiçbir zaman geri adım atmadınız Elif gibi
dimdik durdunuz" dedi.
"BUGÜN HEM İKTİDARIZ, HEM MUKTEDİRİZ"
Gezi olaylarında ülkedeki faizin yüzde 4 olduğunu hatırlatan Bakan
Soylu, "Dediler ki, ‘iktidar olabilirsiniz ama muktedir
olamazsınız' dediler. 50 gramlık oyla muktedir olabileceğinizi mi
sanıyorsunuz dediler. Bizi köylü diye yaftalayanlar, bizi küçük
görenlere şimdi bütün dünyaya haykırıyorsunuz hamd olsun
milletimiz, ‘bugün hem iktidarız hem de muktediriz.' Gezi
olaylarında bu ülkede faiz yüzde 4'tü. Bu ülke 100 milyar dolarlık
yatırımın önünü açmıştı. İkinci sıçramasına adım adım gidiyordu.
IMF'nin çantasını koluna vermiş ülkemizi kurtarmıştı. Son 7 yılda
anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmek için gezi
olaylarından sonra yapmadıkları kalmadı. Tayyip Erdoğan'a ültimatom
verdiler. Şehir hastaneleri yapamazsınız dediler yaptık mı?
Dünyanın en büyük havalimanını, en büyük barajlarını, tünellerini,
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Marmaray'ı, Avrasya'yı, bölünmüş
yolları, nükleer santrale başlamayı, 81 ildeki üniversiteyi, bu
ülkede gerçekleştirdiğimiz İHA'lar, atak helikopterini, MİLGEM
Gemisi'ni yapamazsınız dediler yaptık mı? Sizin iradenizle yaptık.
Sizin mücadelenizle, kararlılığınızla, 50 gramlık oy pusulanızla
yaptık. On yıllardan beri bunları yapıyorlar. Kim kavgalı eve kız
verir. Gezi olayları, 17-25 Aralık, HDP yüzde 13 oy aldı. Alıp
demedi ki ben demokrasiyle yolculuğuma devam edeceğim demedi. Gitti
doğu ve Güneydoğu'da camileri yaktı. Kütüphaneleri yaktı. Siirt
Hastanesi'ni bir günde 7 defa yaktı. Okul, spor salonları tarumar
etti. Demek istedikleri şuydu, Türkiye kaos içerisinde kimse
gelmesin, yatırım yapmasın diye bezdirmek istediler. Irak'ın
Kuzeyinde bir devlet kurmaya çalıştılar. O devletin kurulmasını
Recep Tayyip Erdoğan engelledi. Irak ile İran ile aramızın en
limoni olduğu dönemde bir araya geldi. Tam ülkenin güneydoğusuna
hesap veremeyeceğimiz bir durumun ortaya gelmesine müsaade etmedi.
Yetmedi Afrin'de. Amerika bize dedi ki ‘Afrin'e giremezsiniz.' Bize
aba altından değil bize direk sopa gösterdi. Biz Afrin'e çatır
çatır girdik mi? PKK'yı oradan sildik, süpürdük. PKK'ya orada
kökünü kazıdık. Şimdi Türkiye eski Türkiye değil. Amerika'dan
parmak sallanarak, Avrupa'dan parmak sallanarak idare edilebilecek
bir ülke değil. Amaçları Irak'ın kuzeyinden Afrin'e kadar hat
çekecekler. Bizi Ortadoğu'dan, gönül coğrafyamızdan ayıracaklar.
Türkiye'yi içine kapanık hareket edemez ülke haline getirecekler.
Gittikçe Türkiye'yi sıkıştırmaya devam edeceklerdi. Tayyip Erdoğan
önemli bir şey yaptı. Hem dünyaya not bıraktı. Hem de gelecek
nesillerimizin ellerine güçlü mesaj bıraktı. Dedi ki, ‘Ey dünya, bu
coğrafyada bize rağmen kimseye oyun kurdurmayız"
ifadelerine yer verdi.
"ÜLKEMİN ÜZERİNDE KİM AMELİYAT YAPMAYA ÇALIŞIRSA FIRSAT
VERMEYİZ"
Türkiye'nin üzerinde oyun oynamaya çalışanlara fırsat
vermeyeceklerini belirten Bakan Soylu, "Bana kızıyorlar.
Süleyman Soylu çok konuşuyor diye, kadın çıkacak diyecek ki ‘Ben
sırtımı, PKK,PYD'ye dayadım diyecek. Milletimi tehdit edecek.' Biz
ne yapacağız. Sırtını mı sıvazlayalım. Kötü bir şey mi söylemişiz.
Şimdi sana dört duvar verdik. İster o duvara yasla, hangi duvara
yaslarsan yasla. Türkiye eski Türkiye değil. Ülkemin üzerinde kim
oyun oynamaya çalışırsa, kim ülkemizin üzerinde ameliyat yapmaya,
başka bir elbise giydirmeye çalışırsa, kimseye fırsat vermeyiz.
İçimizde kalbimizde, vicdanımızda yaralar var. Bu ülkeye 40 yıldır
terör üzerinden yapmadıkları kalmadı. Ülkemin yarınlarının
umutlarını ortadan kaldırmak için, çocuklarımızı endişeli hale
düşürebilmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya
çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
"BURUNLARINDAN FİTİL FİTİL GETİRMEZSEK
NAMERDİZ"
Doğu ve Güneydoğu'da terör örgütlerinin mağdur ettiği vatandaşlara
‘kimsesiz, çaresiz değilsiniz' diyen Bakan Soylu, şöyle devam
etti:
"13-14 yaşındaki kızları Doğu ve Güneydoğu'da alıp ellerine
kalaşnikof verip onları terörist yapmak için o hayvan Murat
Karayılan ve Cemil Bayık'ın masasına meze yapıp onlara taciz
edenlerin, tecavüz edenlerin burnundan fitil fitil getirmezsek
namerdiz. Biz Doğu ve Güneydoğuya sadece terörle mücadele etmek
sadece oradaki kahramanlarımıza birlikte olmak için gidiyoruz. Ama
bir şey daha yapıyoruz. Orada yaşayan ve yıllardır terör
örgütlerinin mağdur ettikleri kardeşlerimize ‘sen kimsesiz, çaresiz
değilsin' diyoruz. Binlerce insan Albayraklarıyla geliyorlar. Siz
kimsesiz değil, çaresiz değilsiniz. Sizi doktor yapacağız, mühendis
yapacağız. Bugün Doğu ve Güneydoğu'da 24 saat huzur var. Nasıl bir
anne burada gecenin bir saatinde evladıyla beraber komşusuna
ziyarete gidiyor rahat içinde. Bugün Diyarbakır, Batman, Hakkari,
Şırnak, Bitlis, Siirt'te de hani o terör örgütü, esnafa çöküp haraç
almak isteyenlere karşı çocuklarımız orada huzur içinde. Biz bunlar
kaç sefer terörist cenazesine gitmeyeceksiniz dedik. Biz bunların
vekillerine milletvekili demiyorum. Bunlar bu asil milletin ismini
alabilecek karakter ve şahsiyete sahip değillerdir. Bunlar PKK,
terörün vekilidir. Milletin vekili olamazlar. Geçen gün cezaevinde
bir terörist öldü. Diyarbakır'da havalimanında karşılayacaklar,
mezarlıkta tören yapacaklarmış. Diyarbakır Valisi'ni aradım.
Havalimanın etrafında esamelerini görmek istemiyoruz. Öyle tören
mören hiçbir şey yok. Hiçbirisini mezarlığın bir kilometre etrafına
yaklaştıramayacaksınız. Gidecekler mezar başında sahte gözyaşı
dökecekler. Oradaki insanlarımıza uyguladıkları baskılar da sona
erdi. Bunların İstanbul'da yapacağı şey şu. Güya Taksim'de bir
araya gelecekler. 15 vilayete vekilleri yürüyüş yapacaklar.
Diyarbakır'a gidecekler. Apo'nun İmralı'dan serbest bırakılması
için. Biz ne dedik, kötü bir şey mi söyledik. Yürüyecekler milleti
tahrik edecekler. ‘Ulan sizi yürüten adam değildir' dedik.
Yürüyebildiler mi? Otelden bir adım öne attılar polislerimiz,
güvenlik kuvvetlerimiz onları şapa oturttu. Bu ülkenin yıllardır
huzurunu bozuyorlar."
"7 YILDA BÜTÜN BUNLARI YAPMALARINA RAĞMEN
YIKAMADILAR"
Bakan Soylu, "Şimdi başka bir senaryoyu ortaya koyuyorlar.
Geçtiğimiz 7 yılda bütün bunları yapmalarına rağmen bizi
yıkamadılar. 50 yıldır bu ülkede 4.5 yıl seçim olmayan bir dönem
olmadı. İlk kez gidiyoruz. Herkesin işine konsantre olacağı
seçimsiz bir döneme gidiyoruz. Bu Türkiye için bir fırsattır. Terör
dahil her şeyin yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Bu 4.5 yıldır
anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmek için senaryo ortaya
koyuyorlar. 325 PKK ve HDP'liyi CHP, İP ve SP'den listelere
koydular. Bir adam var adamın suratında meymenet yok. Sezai Temelli
diye bir eş başkan çıktı. ‘Kürdistan'da biz kazanacağız. Batı'da
AKP ve MHP'ye kaybettireceğiz' dedi. Aynısını Selahattin Demirtaş,
aynısını Amerika'nın FETÖ'nün uşağı ve onun iti var. Hepsi bir
araya geldi. Kılıçdaroğlu çıkıp, ‘Sezai Temelli edepsiz, Kürdistan
neresidir' diyebildi mi? O milliyetçi geçinen siyasete baş
olabilmek için geçinen ancak kuyruk olabilen Meral Akşener'e, çıkıp
Sezai Temelli'ye ‘edepsiz' diyebildi mi? O rahmetli Erbakan'ın
milli görüşünü sadece iki milletvekilini meclise sokabilmek için
Temel Karamollaoğlu ‘Kürdistan neresi' diyebildi mi? Ey İmamoğlu,
ey Mansur Yavaş, ‘Bu seçimde bizim oylarımızla kazanacaksınız.
Pazartesi'den sonra alacaklarımızı alacağız' diyor. Her türlü
hazırlığı yapmışlar. PKK için patlayıcı taşıyanları, uyuşturucu
ekenleri, Apo'nun çıkabilmesi için açlık grevi yapanları, karakol
bombalayanları, jandarma binalarını bombalayanları, daha birçok
suçla beraber iştigal edenleri listelerine koydular. Adam mı
bulamadınız. Kendileri yazmadılar. Kandil koydu verdi. Biz niye 94
tane belediyeyi görevden aldık. Doğu ve Güneydoğu'da teröre destek
veren belediyeleri görevden aldık. Orada milletin huzurunu, teröre
giden paranın kesilmesini sağlamak için kaymakamlarımızı niye şehit
verdik. Kimse kusura bakmasın. Ben itfaiyeci değilim, yangın
söndürücü değilim. Benim İçişleri Bakanı olarak görevim, milletin
başına musibet gelirse, tehditle karşı karşıya kalmadan önce
ortadan kaldırmaktır. Ülkemin başına bir musibet getirmeye
çalışıyorlar. Onu söylüyorum. Biz önemli değiliz. Bizden çok var.
Ama bu memleketten bir tane var. Gözünü dikenin gözünü oyarız.
Yapacakları iş açık ve nettir. Siz bizim teröre olan desteğimizi
engellersiniz, şehirlerinize sızalım dünyanın kaç bucak olduğunu
görün diyorlar. O zaman Aybüke öğretmen niye şehit oldu. Bedirhan
bebek niye şehit oldu mu? Ben içişleri bakanıyım şehitlerimizin
cenazelerine gidiyorum. Bize ‘Bakanım ben geliyorsam Allah'ını
seversen beni de al. Oğlumun da bu memleketin de intikamını alırım'
diyor. Biz onlara ne söyleyeceğiz, ne anlatacağız.
Şimdi ne yapalım. Yaptıklarımı yanlıştı kusura bakmayın mı diyelim.
Amerika, Avrupa senin dediklerin haklıydı mı diyelim. Şunu açık
yüreklilikle söylüyorum. PKK'ya yeni bir yaşam tüneli açmayalım.
PKK'nın dağlardaki terörist sayısı 15 bindi. 700'e düştü. Yüzdük
yüzdük kuyruğuna geldik. 2018 yılında bunların en üst düzey kırmızı
liste hepsi gitti. Türkiye'de üst düzey teröristleri kalmadı. Ben
Cemil Bayık ve Murat Karayılan'ı çağırıyorum. Gelin adamlarımıza
sahip çıkın diyorum. Gelin de sizin de bir can pazarına düşürelim
diyorum. Türkiye eski Türkiye değil. Her karesinde aslanlarımız
var. Kışmış, sonbaharmış yazmış önemli değil. Bizimkiler aslan gibi
kovalıyor onlar sıçan gibi kaçıyor. İlk kez böyle bir duruma
geldik. DHKP-C diye bir terör örgütü vardı. Liderleri ya ölüdür
yada tutukludur. İlk kez böyle duruma geldik. Hangi terör örgütü
varsa gerekli müdahaleyi yapıyoruz. Mardin'e 3 milyon turist geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun vicdanı olsaydı, otellerde 2019'da yer yok.
Tunceli Venedik gibi oldu. Doğu ve Güneydoğu'nun makus talihini AK
Parti hükumetleri ve Tayyip Erdoğan yenmiştir. Okul var, hastane
var, doktor var, üniversite var, havalimanı var. Türkiye büyük bir
devrim gerçekleştirdi. Gerçekleştirmeye devam ediyor. İstedikleri
31 Mart'tan güçlü çıkmayalım. Türkiye'nin ekonomisi gürül gürül
yarınlara devam etmesin. Terör örgütleriyle beraber uğraşmasın.
Etrafımızdaki coğrafyaya barış, kardeşlik getirmeyelim istiyorlar.
Biz Batı, Amerika değiliz. Avrupa gibi gittiğimiz hiçbir yerde
sömürmedik. Yeraltı kaynaklarını, insanlarını sömürmedik.
Afganistan'a girdiler. 2002'den beri Afganistan uyuşturucu merkezi
oldu. Irak, Sudan, Yemen, Fas, Lübnan'da etrafımızdaki bütün
coğrafyada biz de 2 bin kilometrekare Afrin'e girdik. 4 bin
kilometrekareye girdik. 316 bin Suriyeli oraya döndü. Bizim orada
doktor, hemşire, savcımız, hakimimiz, kaymakamımız, vali
yardımcımız, polisimiz, jandarmamız var. Bizim orada şurada nasıl
ezan okunuyor namaz kılınıyorsa beş vakit namaz kıldıran imamımız
var. Biz asil ve büyük milletiz. Gittiğimiz yere kardeşliğimizi
götürürüz. Çekindikleri bu Türkiye büyürse etrafa barış getirir
diye çekiniyorlar" ifadelerine yer verdi.
"31 MART'TA BUNLARA KARŞI ÖYLE ŞEREFLİ İMZA ATIN Kİ
SÖZLEŞMELERİNİ SURATLARINA ÇARPIN"
Uyuşturucuyla mücadeleye değinen Bakan Süleyman Soylu, sözlerini
şöyle tamamladı:
"Şu önümüzdeki 4.5 yıl. Tayyip Erdoğan futbolu biliyor.
Ayağına top yakışıyor. Ayağına topu verin de 4.5 yıl.
Kılıçdaroğlu'nun kalesinin doksanına bir çaksın. İlk kez böyle bir
zamanı yakaladık. Şimdi bana yine kızdılar, uyuşturucu
satıcılarının polisimiz okulların etrafında görürlerse ayağını
kırsınlar demişim. Yanlış mı demişim. Okmeydanı'nda kadın yanıma
geldi. Gözünde yumruk, evladım esrar parası istedi veremedim dedi.
Bunlar aile yapımıza saldırıyorlar. 2017 yılında 941 kişi öldü
uyuşturucudan. Cumhurbaşkanımızın yanına gittik koşa koşa derhal
kökünü kazıyacaksınız dedi. 2018'de yarı yarıya düşürdük. 7.2 ton
esrarı bir günde yakaladık. 260 ton bonzaiyi Türkiye'ye servis
edeceklerdi. 57 bin uyuşturucu satısını kodese tıktık. Otelcilik
yapıyor, ticaret yapıyor patronlarını da yakaladık. Hepimiz
çocuklarımızı büyükşehirlere emanet ediyoruz. Üniversite okuyorlar.
Gündüzün onları birtakım canavarların eline teslim etmek değil. Bu
uyuşturucu satıcılarını da onların patronlarını da yerin yedi kat
dibine gömmezsek Allah bize hesabını sorsun. Bu konuda acımasız
olacağız.
Türkiye'de evden hırsızlık bir yılda 35 azaldı. Şimdi daha da
azaltacağız. Sadece uyuşturucuların değil. Sadece PKK, DEAŞ, FETÖ,
PYD, DHKP-C değil hırsızların da iflahını keseceğiz. Sabah anne
çocuğunu okula gönderdiği zaman kafasının arkasında hiçbir şey
olmayacak. Esnaf işini açtığında akşama kadar kendine musallat
olmayacak kimse. Hiç endişe etmeyin. Güçlü bir şekilde devam
ediyoruz. Geçen sene 275 mafyayı çökerttik. Ben öyle mafya tafya
anlamam. İstim üzerindeyiz. Eksiğimiz aksağımız yok mu? Eksikten ve
aksaktan yoksun olan Allah'tır. Bizim samimiyetimizde eksikliğimiz
yok. Buna inanmanızı istiyoruz. Amerika, faizciler, terör örgütleri
marifetleriyle Erdoğan'ı, Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Bizim
eksiğimiz, aksağımız olabilir ama Allah'ta şahit ki milletimize
karşı hilemiz söz konusu değildir. Bunlara gereğini yerine getirin.
Sözleşme imzalıyor bunlar bir arada. Safranbolu bunların
sözleşmelerine, imzalara 31 Mart'ta bunlara karşı öyle şerefli imza
atın ki sözleşmelerini suratlarına çarpın."
(Yasin Erdem - Rıdvan Bostancı/İHA)