Bakan Koca: Salgında son ayları yaşıyor olabiliriz

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, artan vakalar sonrası düzenlenen Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yapıyor. Bakan Koca, "Bilimsel gelişmeler bu salgının da sonunun yakın olduğuna işaret etmektedir" ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları:

Bize kulak vermek üzere ekran başına geçen hanımefendi ve beyefendilere teşekkür ediyorum. Sağlık ordularımızın kahramanlarımızdan gelecek haberleri kendi oğlundan haber bekleyen gibi bekleyen anne ve babalara teşekkür ediyorum. Sahada virüsün izini süren ekiplerimizin sizlere selamlarını sunuyorum.

Ülkemizde virüse 10 Mart'ta rastlanmıştı. 17 Mart'ta ilk kaybımızı vermiştik. O gün itibarıyla test sayısı 98'di. Salgında çok şey yaşadık. 7 bin 185 hayat son buldu. Bugün ağır hasta sayımız 1300'ün üzerinde toplam vaka sayımız yüz binlerle ifade buluyor.

"ZOR DÖNEMDEYİZ"
Biz ve dünya virüsün saldırısı karşısında baştakinden daha zor dönemdeyiz. Daha zor ve umutların gerçekleşmeye yakın olduğu bir dönemdir. DSÖ verilerine göre dünya genelinde 29 milyon 500 bini geçti. Hayatını kaybeden kişi sayısı milyona yaklaştı.

"BAŞARIMIZ ORTADADIR"
Vefat sayımız Türkiye'nin kıyaslanabileceği Almanya gibi ülkeler dikkate alındığında başarımız ortadadır. Türkiye'nin 9 aydan bu yana salgınla mücadelesinde dünya toplumların duygularıyla benzerlikler gösteriyor. İnsanlar yaşananlara karşı bıkkınlık, hayatın yavaşlayışına karşı öfke duyuyor. Gençler engellenmişlik duygularıyla baş başa. Yaşlılarda umutsuzluk hatta suçluluk duygusu. Asıl ilginç olansa salgının bize getirdiği izole edilmişlik hissi ve olumsuzlukları sadece bizlerin yaşadığı yanılgısıdır.

"KORONAVİRÜS SONU YAKLAŞAN BİR SALGINDIR"
Gerçekte düşünüldüğü şekilde yalnız değiliz. Sizi düşünen ailenizin olduğu gibi sizi düşünen güçlü bir devletiniz var. Karamsarlık için neden yok. Hayatsa normal akışına dönmeye hazırlanıyor. Koronavirüs salgını sonu yaklaşan bir salgındır. Bunun heyecan verici açıklamasını birazdan yapacağım.

"SALGININ KARAMSARLIĞI GEÇİCİDİR"
Salgının yol açtığı karamsarlık tıpkı bir günün geçiciliği gibi geçicidir. Çare belirdiğinde tahammül ve dirayet artar. Yolumuza dirayetle devam ederse, maske ve mesafe kurallarına titizlikle uyarsak, hafızalardan silinmeyecek o görüntülere bizler tanık olmayız.

"GÜÇLÜ KALMAYA DEVAM ETMELİYİZ"
Devletlerin gücünün sağlıkla sınandığı bu dönemde biz güçlüyüz, güçlü kalmaya devam etmeliyiz. Bazı ülkelerde yaşadığımız olayların olmasına el birliği ile izin vermeyeceğiz. Pozitif tanı koymuş her hastamız sağlık hizmetini muntazam şekilde almıştır.

"FİLYASYON EKİPLERİ ARTIYOR"
Virüsün iz sürücüleri olan filyasyon ekiplerimizin sayısı 11 bin 238'e çıkmıştır. Filyasyon ekipleri yaptıkları tarama ile maruz kaldığımız riski azaltmaya çalışmaktadır. Salgına karşı savaşta bu öncü birliklerin dünyada örneği olmadığını yabancı televizyonların yaptığı programlardan biliyorsunuz.

"HERKESİN TEDAVİSİ BAŞLATILIYOR"
Virüsün izi sürülmediği için de o ülkelerde salgın gerçek boyutuyla görülmemektir. Aşı bulunana kadar hastalık bir anlamda kendi seyrine bırakılmıştır. Her gün ortalama 100 bin test yapılıyor ve ister taşıyıcı ister hasta olsun sonucu pozitif olan herkesin tedavisi başlatılıyor. Artan ağır hasta ve yeni hasta sayısı kimsenin tedavisini almasına mani olmamıştır.

"HAYATİ CEPHE HASTANELERİMİZDİR"
Sağlık çalışanlarımızın yükü 4-5 kat artmış durumda. Kendinizi sağlık çalışanının yerine koyun. Onların cephede sizin için göğüs göğüse çarpıştığını bilin. Onlara vereceğiniz destek tedbirlere uymaktır. Hastalığa yakalanmayarak onlara güç verin. Bu savaşta hayati cephe hastanelerimizdir. Bu cephede kayıplarımız oldu.

VİRÜS ÇOK SAYIDA İNSANA BULAŞMAYA DEVAM EDİYOR
Eşi benzeri olmayan fedakarlıkların sonu artık ölüm olmasın. Size sağlık personelimizden hep iyi haberler verebilmemiz için bize tedbirleri uyarak yardım edin. Virüs her gün çok sayıda insana bulaşmaya devam ediyor. Hareket kabiliyeti olmadığına göre bunun Türkçesi şudur; çok sayıda insanımız tedbir almayarak her gün kendini virüse maruz bırakmaktadır.

"HERKESE TAŞIYICI GÖZÜYLE BAKMAK TEDBİRİN TEMEL MANTIĞIDIR"
Tüm taşıyıcıları bilmek mümkün olmadığı için herkese taşıyıcı gözüyle bakmak tedbirin temel mantığıdır. Böyle yaparsanız sorunu yönetmemize yardımcı olursunuz. Sizin yardımınız olmadan bu sorunun üstesinden gelinemeyecektir. Artan tehdide karşı bakanlığımız sizlere başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere ilgili tüm kurumlarla iş birliği içinde kolaylaştırıcı hizmetler sunuyor. Bunlardan biri halen yeterince kullanılmayan HES mobil uygulamasıdır.

"HES'İN İNDİRİLMEDİĞİ CEP TELEFONU KALMAMALIDIR"
HES mobil uygulamasının indirilmediği cep telefonu kalmamalıdır. Size bölgesel risk haritalarını sunuyor. Risk değerlendirilmesi yapılıyor. Uygulama sizin risk yönetim rehberinizdir. Kullanımı ise basit bir telefon işlemi gibi kolaydır. HES bizim için de büyük bir işleme sahip, karantina koşullarına uyulup, uyulmadığını bu kontrolle öğreniyoruz.

Sorumsuzluk göstererek toplumda risk oluşturan kişilere karşı bir diğer önlem akıllı benzer bileklik uygulamaları olacaktır. Bir salgınla mücadele herhangi bir hastalığa karşı verilen mücadele gibi değildir. Salgın hastalığını toplum olarak yaşıyoruz. Bu çapta sorunlar devletlerin stratejisini mecburi kılar. Devletimizin, Sağlık Bakanlığımızın hastalığın tespit ve tedavisinde örneği dünyada görülmeyen bir gayret içerisinde olduğunu biliyoruz.

Kendisi hasta olmayan taşıyıcılardan virüs başkalarına bulaştığında ağır sonuçlarla karşılaşıyoruz. Kişi başkasını düşünmeye vicdanen, ahlaken mecburdur. Tedbir bir sağlık ve ahlak kuralıdır. Her taşıyıcı her hasta ve sonuç olarak her vaka vefatlarda olduğu gibi toplum olarak gücümüzden, moralimizden, yaşama heyecanımızdan bir şey eksiltiyor. Hiç kimse hasta olursam sağlık çalışanlarımız tedavimi nasıl olsa yapar kolaycılığına düşmemelidir. Bu bir hak ihlalidir.

Sağlık çalışanlarımızın en büyük motivasyonu hasta sayısının giderek azaldığını görmektir, onlara destek verelim. Hastalığa yakalanmayarak umutlarını gerçeğe çevirelim. Durumun salgının kontrolden çıktığı şeklinde algılanması yanlış olacaktır. Hastane yükümüzün arttığı, yoğunluğun etkisiyle sağlık yatırımlarını öne çektiğimiz illerimizde yatak kapasitesini ayrıca arttırdığmız doğrudur.

Toplumun her ferdinin bile hastalığın yayılmasına razı olduğunu düşünemeyiz. Bu savaşta herkesin bizlerle aynı kararlılıkta olduğuna inanıyoruz. Gece gündüz çalışan sağlık ordumuzun omuzlarındaki yüzünü azaltmak için tedbir seferberliği için kararlı olalım. Maskesiz adım atmayalım, sosyal mesafe kuralına uyalım. Mecbur değil isek dışarıda kapalı ve kalabalık riskli ortamlara girmeyelim.

Başarılı günlerimiz ve başarısızlıklarımız var. Kısıt günleri bize kalkan oldu. Normalleşme sürecinde bir bocalama yaşadık ve bunu aştık. Görünen o ki, bayramlar, düğünler, taziyeler salgın sınavında başarısızlığa yol açan zamanlar oldu. Sonbahara girerken tüm dünyayı tehdit edecek bir riske yaklaşıyoruz. Grip vakaları salgın açısından çok sakıncalıdır. Grip hastalığın yayılmasını, hapşırma ve öksürmelerle yaygınlaştırır. Bir insanın gribe ne kadar kolay yakalanabileceğini hepimiz biliyoruz. Bugünden itibaren tetikte ısrar istiyorum.

BAKAN KOCA MÜJDEYİ VERDİ
Şimdi bugüne kadar duymayı en çok arzu ettiğiniz şeyi ihtiyatı elden bırakmadan söylemenin vakti geldi. Bilimsel gelişmeler bu salgının da sonunun yakın olduğuna işaret etmektedir. Aşı konusunda dünya kamuoyuna yansıyan bilgiler umut veren belki de çare bildiren bilgilerdir. Bilim dünyası yılın sonuna kadar sonuç alınacağı konusunda hemfikirdir diyebiliriz.

İLK AŞI UYGULANDI
Şu anda hazırlık çalışmaları faz 3 aşamasında olan 9 aşı var. Biz de Türkiye olarak kendi aşı çalışmamızı sürdürürken, en erken uygulama için tedarik teşebbüslerimizi başlattık. Bugün Çin Sinovac aşısı Türkiye'de ilk uygulamasına Hacettepe Üniversitesi'nde üç gönüllü insanla başladı.

"AŞI, BİR TEDAVİ DEĞİL BULAŞMAYA KARŞI KORUMA YOLUDUR"
Muhtemelen alacağımız son viraj olan son aylarda yakalanmamaya çalışalım. Hastalığa yakalanmayalım ki hiç eza yaşamadan gerektiğinde aşı çözüm ve ödül olsun. Aşı bir tedavi değil bulaşmaya karşı koruma yoludur. Aşı çalışmasının sonucunu beklemek hepimiz için moral ve güç kaynağıdır. Sağlık ordumuz adına sizden istediğim o güne kadar tedbirlere sarılmanız ve direnmenizdir. Gerçek normalimize döneceğiz.

Sizden tedbirlere uyarak bana ve sağlık çalışanlarımıza destek vermenizi istiyorum.

VAKA SAYILARI
Bugün günlük tablomuzda toplam hasta sayımız 1771. Test sayımız 112 bin 645. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 63. Zatürre oranımız son 1 haftanın ortalaması yüzde 7.1. Zatürre oranı yüzde 29-30'lardan bu orana düşmüş oldu. Ağır hasta sayımız artmaya devam ediyor. Ağır hasta sayımız 1351'e kadar çıkmış durumda.

Hastane doluluk oranlarımıza baktığımızda bütün Türkiye için yatak doluluk oranı yüzde 51,6, yoğun bakım yatak oranımız yüzde 66,3, ventilatör doluluk oranımız yüzde 33,6.

İLLERDE SON DURUM
En çok vaka olan iller, son hafta günlük ortalama vaka sayısına göre, En yüksek artış Kayseri yüzde 39,37, yüzde 38,84 Ankara, yüzde 36,99 Mersin.

Son üç günün son haftayla karşılaştırmasıyla artış yaşanan ilimizin olmaması da son derece umut vericidir.

Hasta sayısında azalış olan illerimiz:

Artvin yüzde 27,1, Bartın yüzde 26,37

ÜÇ BÜYÜK İLİN GENEL DURUMU
Ankara yatak doluluk oranı yüzde 52,9. Yoğun bakım yüzde 64,8, ventilatör yüzde 28,1. Günlük ortalama zatürre vaka oranı yüzde 6,02. Zatürre oranı bizim için son derece önemli, erken tedaviyle zatürrenin azaldığını, tedavi etmekte başarılı olduğumuzu gösteren bir tablo. Son hafta günlük ortalama vaka sayısı son ay vaka sayısına göre artış oranı yüzde 38,84.

Son hafta Ankara'nın kontrol altına alındığını söylemek istiyorum. Bu tedbirleri aynı şekilde devam ettirirsek gelecek haftadan sonra bu stabilleşen Ankara'nın durumunun aşağıya doğru düşeceğini rahatlıkla söyleyebilirim.

İstanbul'da yatak doluluk oranı yüzde 55,3, yoğun bakım yüzde 60,2, son ay günlük ortalama zatüre oranı yüzde 6,53, son üç gün ise zatürre oranı yüzde 67.

İzmir'de son ayda yarı yarıya zatüRre oranının düştüğünü, orada da filyasyon ve tadevinin erken başladığını, hastane yükünün azaldığını söylemek istiyorum.

Yoğun bakım yataklarımızın doluluk oranlarında az da olsa kısmi bir düşme, buna karşı ventilatör doluluk oranlarımızda son haftalara göre hafif bir yükselme eğilimini görüyoruz.

YATAK DOLULUK ORANINDA BARTIN EN YÜKSEK

İl bazında baktığımızda;

Yoğun bakım yatak doluluk oranlarımızı görüyoruz. Karşılaştırdığımızda en dolu illerimiz yatak doluluk oranı, Bartın yüzde 77,32, Batman yüzde 76,4, Sakarya yüzde 76,33, Ordu yüzde 75,98, Samsun yüzde 75,74, Giresin Yüzde 75,34, Hatay yüzde 74,92.

Ventilatör doluluğuyla ilgili genel anlamda bir sorun olmadığı rahatlıkla söylenebilir.

Filyasyon için son durum, temaslılardaki filyasyon oranımız yüzde 99,6. Temas bilgisinin öğrenilmesinden sonra ortalama 15 saatte ulaşabilir olduğumuzu görmüş oluyoruz.

"FİLYASYON SİSTEMİNİN DÜNYADA EŞİ BENZERİ YOK"
Bu zamana kadar yapılan toplam filyasyon kişi sayısı 439 binin üzerinde. Bu kadar büyük bir ekibin sahada her gün olduğunu söylemek istiyorum, dünyada benzerinin olmadığını söylemek istiyorum.

"ZATÜRRE TAKİBİNİ ÖNEMSİYORUZ"
Özellikle zatürre takibini önemsiyoruz. Zatürre oranı ne kadar düşerse hayatını kaybeden hasta sayımız o kadar azalmış olur. Bu oranın önemli bir oran olduğunu, her ili bu anlamda mercek altına alıyor, hedef koyuyoruz. Her ilin yüzde 5'in altına indirmesini, sonuçta 3'ün altına indirmeyi hedefliyoruz.

"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BU KADAR ANTİVİRAL İLAÇ UYGULAMASI YOKTUR"
Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar antiviral ilaç uygulaması yoktur.

Aşıyla ilgili geçen toplantıda da bahsetmiştim. Dünyada yaygın bir ilerleme söz konusu. Faz 3 çalışmasına gelen 9, 6 çalışmada hastaya uygulamaları başladı. Bu uygulamalardan bir tanesi Çin'de, bizim Bakanlık olarak izin verdiğimiz iki tane oldu. Biri Çin'den Sinovak dediğimiz aşı, Hacettepe'de 3 sağlık çalışanı ile başlamış oldu. Sağlık çalışanları gönüllü olarak katıldı. Baştan 1200 kişiye yapılmış olacak devamında 10 bin kişiye ilave ediliyor olacak.

AŞI ÇALIŞMALARI
Rusya'da geliştirilen bir aşıyla müracaat oldu. 1-2 eksiği söz konusu vardı. Prekilinik çalışmaları, insan çalışmaları yapılmış. Faz 3 çalışmaları önümüzdeki zamanda yapılabilir eksiklikler giderildiğinde. Sadece 3 aşı için değil. Diğer aşılarla ilgili de yakın işbirliği içindeyiz. Erken dönemde güven duyduğumuz, sonuç aldığımız aşı konusunda temin etme içerisinde olduğumuzu da belirtmek istiyorum. Birden fazla ülke ve aşı için işbirliği içerisindeyseniz. Yıl sonuna kadar dünyada birçok ülkede uygulamasının başlayabileceğini, bizim de yıl sonuna kadar bunu başlatabileceğine inanıyorum. 13 çalışmamız var. 12 tanesi hayvan çalışmalarını bitirme durumuna geldi. Zannediyorum gelecek yıl için yerli aşımızı da üretme konusunda yol alacağımız kanaatindeyim.

SOKAK KISITLAMASI OLACAK MI?
Dünyada sokağa çıkma yasağıyla ilgili benzer kısıtlamalardan uzak kalındığını, bu uygulamaların tercih edilmediğini biliyoruz. Türkiye için sokağa çıkmaya yasağının söz konusu olmadığını söyleyebilirim. Bizim özellikle sonuç alabileceğimiz, maske ve mesafeyi çok söylüyoruz. Ama bu bulaşın en önlenmesinin kısa yolu mesafe, mesafenin korunmadığı yerde maske. Basit 2 uygulama ile sonuç alındığını biliyoruz. Hem esnek çalışma, hem ulaşımla ilgili bir takım düzenlemeler. Bu esnek çalışma ile ilgili sadece kamu değil özel sektöründe içinde olmasını Bilim Kurulu öneriyor. İlin ya da illerin durumuna göre bu kararların alınabileceğini söylüyorum.

Gençlerde giderek hayatını kaybedenlerin sayısının aynı olmadığını, düşük olduğunu, hiç olmadığı anlamında söylemiyorum. Ama genç yaşta kaybettiklerimizin genelde ağırlıklı altta yatan bir kronik rahatsızlığı söz konusu idi. En son hayatını kaybeden öğrencimiz de primer immün yetmezliği olan bir öğrencimizdi. 42 gün gibi bir zaman diliminde epey yoğun bir çaba içinde oldular, maalesef hayatını kaybetmiş oldu. Gençlerin bulaştırıcılığının yüksek olduğunu, özellikle kronik rahatsızlığı olan yaşlı büyüklerimize bulaştırma noktasında çok ciddi sorun oluşturduğunu, herkesin virüs taşıyormuş gibi maske ve mesafe kuralına uymaları gerektiğini söylüyoruz.

OKULLARIN AÇILMASI
Okulların açılmasıyla ilgili genel bir karar alınmıştı, hazırlık ve 1. sınıflarla ilgili 21'inde açılması şeklinde. Bir çalışma yapıldı, bu dönemde özellikle 2+5 gün şeklinde bir uygulamaya geçilecek, hazırlık ve birinci sınıflarla ilgili. Salgının çok yoğun olduğu illerdeyse gerektiğinde il kurulları bu anlamda başlatmama noktasında karar alabilir. 3 hafta sonrası için de salgının seyri, bölgesel durumu tekrar değerlendirilecek.