Bakan Çelik’ten AP’nin oylayacağı Türkiye raporu açıklaması
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) oylayacağı Türkiye raporu ile ilgili, "Türkiye ile AB arasında katılım müzakereleri olmasın, onun yerine 'terör, göç ya da diğer alanlarda güçlü bir iş birliği' şeklindeki tekliflerin hepsini elimizin tersiyle itiyoruz" dedi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Parlamentosu'nun
(AP) oylayacağı Türkiye raporu ile ilgili, "Türkiye ile AB
arasında katılım müzakereleri olmasın, onun yerine 'terör, göç ya
da diğer alanlarda güçlü bir iş birliği' şeklindeki tekliflerin
hepsini elimizin tersiyle itiyoruz" dedi.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, Avrupa Komşuluk Politikası ve
Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu AB Komisyonu Üyesi Johannes Hahn
ile görüştü. Görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını
yanıtlayan Bakan Çelik, Avrupa Parlamentosu'nun oylayacağı Türkiye
raporu ile ilgili şunları söyledi:
"Türkiye ile AB arasında katılım müzakereleri olmasın, onun
yerine 'terör, göç ya da diğer alanlarda güçlü bir iş birliği'
şeklindeki tekliflerin hepsini elimizin tersiyle itiyoruz. Bu
tekliflere kapı açanlar esasında birilerinin Avrupa projesini
baltalamasına da kapı açıyorlar. Bunlar sağlıklı teklifler
değiller. Bir gün Türkiye ya da 28 AB ülkesi böyle bir karar
vermeye yaklaşırsa o başka bir meseledir. Ama bugün böyle bir karar
verilmemişken ilişkinin doğasını buraya çevirmek, aramızdaki
ilişkiyi bu şekilde kodlamaya çalışmak Avrupa projesini sabote
etmeye çalışanlara büyük bir fırsat verir. İlk defa biz
transatlantik ilişkilerde bu kadar yoğun tartışmaların yaşandığını
görüyoruz. Paris İklim tartışmasından tutun NATO'ya kadar, oradan
tutun da Brexit sürecine kadar ilk defa biz transatlantik
ilişkilerde bu kadar yoğun tartışmalar yaşanıyor. Dünyanın çeşitli
yerlerinde istikrarsızlıklar var. Türkiye ile AB arasında kriz
çıkartmaya dönük bu yaklaşımların kimseye bir faydası yoktur.
AB'nin müzakere eden bazı ülkelerle bir stratejisi var. Kendisiyle
müzakere etmeyen büyük devletlerle Rusya, Çin gibi bunlarla da
stratejileri var. Fakat tam üyelik müzakeresi yürüten ama aynı
zamanda da Türkiye gibi stratejik bir güçle ilişkiler konusunda
verimli politikalar üretildiğini düşünmüyoruz. En önemli gündem
maddesinin demokratik dayanışma olması gerekir ama 15 Temmuz darbe
girişiminden bu yana bunu da güçlü bir şekilde gördüğümüzü
söyleyemem."
Avrupa kurumları içerisinde AP'nin darbe girişimine uğramış Türkiye
ile dayanışma konusunda sınıfta kaldığını kaydeden Çelik,
"Türkiye'nin parlamentosu bombalanmış ve AP Başkanı aylar
boyunca Türkiye'yi eleştirip, 3-4 ay sonra Türkiye'yi ziyaret
etmiştir. Böyle bir dönemde AP'deki milletvekillerinden
beklentimiz, Türkiye ile güçlü bir dayanışma içerisinde olmalarıydı
ama bunun yerine katılım müzakerelerini keselim gibi çağrılar
gelmesi son derece yanlış olacaktır. Bu tarihe kötü bir karar
olarak geçecektir. AP'den beklenen, demokrasisi saldırıya uğramış
bir ülkeyle güçlü bir dayanışma içerisinde olmaktır. AP'de pek çok
arkadaşım var. Sürekli görüşüyoruz, sohbet ediyoruz. Maalesef
Türkiye ile ilgili kararlar sağlıklı bir şekilde verilmiyor. Hatta
grupların dengesinden, çeşitli ülkelerin politikalarının Türkiye
ile ilgili kararlara yansımasına kadar bir dizi Avrupa kurumlarında
olmaması gereken, Avrupa kurumlarında görmekten hoşlanmadığımız
yaklaşımlar söz konusu oluyor. Geçen senelerde de oldu bu.
Türkiye'nin dış politikasının hassas konularında taraf olan ya da
Türkiye'nin referandumda halk oylaması ile gerçekleşen Anayasa
değişikliği konusunda kendi görev alanına girmeyen bir şekilde bu
referandumun sonucunu tanımayan açıklamalar yapan bir parlamento
kararı bizim için saygıdeğer olmaz. Bugün bu parlamento kararının
çıkmasından sonra kararı net bir şekilde görüp, sizlerle bunun
değerlendirmesini paylaşacağım" açıklamasında bulundu.
(İlker Turak - Ömer Çetin/İHA)