Bakan Albayrak'tan çarpıcı açıklamalar
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, katıldığı bir canlı yayında "Nisan ayıyla birlikte yol haritasını açıklayacağız" dedi. Enflasyonun Eylül gibi muhtemelen tek hanelere düşeceğini kaydeden Bakan Albayrak, sosyal medya üzerinden yapılan maniplasyonlara dikkat çekti ve "Şirketler batıyor diye paylaşımda bulunan bir kişi hücre evinde yakalandı" diye konuştu.
Bir televizyonun canlı yayınında ekonomi ve siyasete ilişkin
sorularını yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak
çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerinde olduğunu vurgulayan
Bakan Albayrak 31 Mart seçimlerinden sonra sürecin daha da iyiye
gideceğini söyledi.
Albayrak seçim sonuçlarının siyasi resmi etkilemeyeceğini belirtti
ve "Benim tek çabam sayın Cumhurbaşkanımızın üzerindeki yükü zerre
de olsa hafifletmektir" diye konuştu.
Varlık Fonu'nun satılacağına dair spekülasyonlara da cevap veren
Albayrak şu ifadeleri kullandı: Varlık Fonu'nun satılmasıyla ilgisi
yok. Tam tersine Varlık Fonu'nda 50-100 milyar değer var ortada.
Tam tersine bilançosunu daha büyütmek durumdayız. Bu noktada resmi
çok net bir şekilde ifade etmek lazım.
İstihdam seferberliğinin takipçisi olduklarını sözlerine ekleyen
Albayrak konuşmasını şöyle sürdürdü: Ocak ayında TOBB'da Yüksek
Şura toplantısı yaptık. TOBB bize kalem kalem hangi destekler
sağlanırsa biz de inisiyatif alırız dediler. Biz de teşviklerden,
adımlardan bahsettik. Bu taleplerin tamamı karşılanırsa biz de
taşın altına elimizi koyarız. Karşılıklı müzakere. Bunların hayatın
geçmesine dayalı 81 ilde taahhütte bulundular. Devlet
düzenleyicidir. Bu dediğimiz husus TOBB'da 81 ilin tek tek verdiği
il bazında taahhütler gerçekleşirse 2,5 milyona tekabül etti.Bunu
takip ediyoruz. Mart ayında ciddi artış var.
Albayrak'ın açıklamalarından satırbaşları
şöyle:
KURDA DALGALANMA
Bahsettiğiniz mevzu çok önemli. Türkiye ekonomisi nasıl bir yol kat
etmiş. Türkiye'de piyasalara güven verecek ortam oluştu. Türkiye
normal bir coğrafyada yaşamıyor. Amerika'de 2007'den bu yana büyük
bir endişe doğuracak bazı datalar açıklandı. Küresel piyasalara
etkisi... Bugün Türkiye seçime giderken son dönemde özellikle aynı
Gezi dönemi olduğu gibi manipülasyona dayalı bilgi kirliliği süreci
var.
"MUHTEMELEN EYLÜL AYINDA ENFLASYONU TEK HANEDE
GÖREBİLECEĞİZ"
Türkiye'nin ekonomisi her geçen gün kırılganlarını geride bıracak
derecede çok güçlü adımlar atıyor. Türkiye her yıl bir tane
böilgesel, içerden ve dışarıdan kaynaklı müdahalelere maruz
kalıyor. Muhtemelen Eylül ayında enflasyonda tek haneyi görme
ihtimalimiz yüksek.
"6 AYDA EN ÖNEMLİ KIRILGANLIKLARI GÜÇLÜ RAYINA
OTURTTUK"
İkinci ücüncü ve dördüncü çeyrek daha poizf büyüme hedeflerimiz
olacak. Geçtiğimiz 6 aya baktığımızda Türkiye'nin en önemli
kırılganları güçlü bir şekilde rayına oturdu. Son dönemde aynı
Gezi'deki gibi sosyal medya üzerinden spekülatif maniplasyonla
bilgi kirlilği yapılıyor.
"KİMSE TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZLIĞINI TEST ETMEYE
KALKMASIN"
Bu süreç Türkiye açısından tarihi bir süreç oldu. Türkiye'de
dengelenme sürecini eleştirecek bir argüman kalmadı. Bir seçim, iki
pozisyon alanlar. İşin siyasi boyutu varsa ki, o başka bir boyut.
Biz her türlü sürece hazırlıklıyız. Kimse Türkiye'nin özgürlüğünü,
bağımsızlığını, yaşam mücadelesini test etmeye kalkmasın.
"TÜRKİYE'NİN BİLANÇOSU SAĞLAM KİMSE MERAK
ETMESİN"
Türkiye'nin borcu konusunda sıkıntısı yok. Böyle bir krizin,
saldırının yaşandığı bir şirketimiz yurt dışı yükümlülüklerinde bir
tane sıkıntı yaşamadı. Özel sektör kendi parasını çeviriyor.
Yurtdışında çok ciddi borç ilişkisi var. Tüm Türkiye'nin borç
stoğunun milli gelire oranı yüzde 30-40 bile değil. Gelişmekte olan
ülkeler bu oran yüzde 220. Dünya ortalaması yüzde 318. Türkiye bu
anlamda tuzu kuru ve rahat. Türkiye'nin bilançosu sağlam. Kamu çok
sağlam, diğer alanlarda da sağlam.
"SEÇİMDEN SONRAKİ SÜRECİMİZ ÇOK DAHA OLUMLU
GEÇECEKTİR"
Bilgi kirliliği üzerinden oluşturulmaya çalışılan algı ne olursa
olsun Türkiye'nin sağlam temeller üzerinde olduğunu bileceğiz.
Kukla mı, kuklacı mı, taşeron örgütler mi, arkasındaki süreçler mi?
Türkiye çok daha net bir tavır ortaya koyacak. Seçimden sonraki
sürecimiz çok daha olumlu geçecek. Türkiye üreten bir ülke.
Üretmenin en önemli göstergesi er meydanı, o da ihracat.
"BUNLAR MİLLETİ YA KÜÇÜK GÖRMÜYOR YA DA ONU
SÖYLEMEYEYİM..."
Türkiye üreten ekonomisiyle, rekabet avantajıyla bugüne kadar 9
milyondan fazla kişiye iş üretiyorsa. Türkiye'nin maruz kaldığı
saldırı da ortada. Toplumumuz bu mücadeleyi her türlü ortamda
verecek cesareti sergiliyor. Bir avuç azınlık, operasyon peşinde
koşan, aklına koyan birileri bunu düşünüyorsa Türk milletini ya
tanımamış, ya hala küçük görmeye devam ediyor, ya da üçüncüsünü
söylememeyiyim...
"ŞİRKETLER BATIYOR MESAJI ATANI HÜCRE EVİNDE
YAKALADIK"
Bu memleketin bir konusu olduğu zaman subjektif bir şekilde
sahiplenme isteğidir yerli ve milli olmak. Konu benim ülkemse ben
tarafım. Bu güruha hizmet eden bir tanesi sosyal medyada mesaj
atmış, işte THY batıyor vs. diye. Siber güvenlik üzerinden
savcılarımızla irtibata geçerek hemen tayin ettik. Mersin'de
yakalanmış. Fotoğraflarını gördüm, afedersiniz ahır gibi bir
yerlerde. Hücre evinde yakaladık.
"BU COĞRAFYADA İYİLER, KAHRAMANLAR, CESURLAR HEP
OLACAK"
iletişim, ulaşım ve enerji altyapısını tamamlayan bölgenin en güçlü
ülkelerinden bir tanesi Türkiye'dir. Genç nüfusu, bilinçli nüfusu
olan bir millet. Bu coğrafyada her zaman iyiler, kötüler olacak.
Cesur, mert, yiğit, kahraman insanlar olacak. Bir gün ismi Fatih,
bir gün Yavuz. Bir gün Mustafa Kemal bir gün Recep Tayyip Erdoğan
olacak.
"81 İLDE 2,5 MİLYON İSTİHDAM SÖZÜ VERİLDİ"
Ocak ayında TOBB'da Yüksek Şura toplantısı yaptık. TOBB bize kalem
kalem hangi destekler sağlanırsa biz de inisiyatif alırız dediler.
Biz de teşviklerden, adımlardan bahsettik. Bu taleplerin tamamı
karşılanırsa biz de taşın altına elimizi koyarız. Karşılıklı
müzakere. Bunların hayatın geçmesine dayalı 81 ilde taahhütte
bulundular. Devlet düzenleyicidir. Bu dediğimiz husus TOBB'da 81
ilin tek tek verdiği il bazında taahhütler gerçekleşirse 2,5
milyona tekabül etti.Bunu takip ediyoruz. Mart ayında ciddi artış
var.
"SEÇİMDEN SONRA ÇOK ÖNEMLİ REFORMLARIN ADIMINI
ATACAĞIZ"
ABD seyahati önemli. Orada yapılan toplantılarla yeni dönemi,
reform dediğimiz süreçleri konuşacağız. Yüz yüze temaslar
kuracağız. Türkiye bütçe, harcama disiplininde, bütçe
performansınında, kıdem tazminatı reformu, varlık fonu ile birlikte
istikrar fonu diyebileceğimiz Türkiye'nin stratejik yapılarını da
içine alabilecek yeniden yapılanma süreciyle birlikte, daha da
ötesinde özellikle üst kredi komitesi mantığıyla bankacılık
sektöründeki kredi profilini ağırlıklı olarak ihracat, imalat,
üretim, istihdam odaklı cazip bir şekilde kılacak bir iklimde daha
da yakından takip ederek, kısa, orta, uzun vadeli çok önemli
adımlar atacağız. Vergi reformu çok önemli.
"NİSAN'DA YOL HARİTASINI AÇIKLAYACAĞIZ KAYBEDECEK VAKTİMİZ
YOK"
Gelir, özel tüketim, stratejik alanlardaki vergilere kadar. Temel
unsur vergileri arttırmak değil optimum vergiyi almaktır.
Türkiye'nin yeni bir vergi mimarisine ihtiyacı var. Bunun en güzel
örneği bedellideki getirdiğimiz sistem. Hem devlet maksimum gelir
elde etti hem de başvuranlar mutlu oldu. Yol haritası, atılacak
adımlar tüm süreçlerle ilgili Külliye ile ilgili paralel şekilde
yürütülecek. Nisan ayında tüm yol haritası netleşir. Bizim hızlıca
arayı kapamamız lazım. Nisan ayı sonrası itibarıyla doğru attığımız
her adım dediğimize getirecek.
"DÖVİZ DÜŞERKEN 'EYVAH' DİYEREK KAFASINI KARIŞTIRANLAR
VARDI"
Geleneksel bir seçim öncesi pozisyon alma durumu var. Gezi
dönemindekine benzer muazzam müthiş bir dezenformasyon var sosyal
medya üzerinden. Göreceğiz, bakacağız. Herkes kur, şu bu falan
diyor. Seçimden sonra Türkiye'nin güçlü, rahat, dümdüz, 4,5 yıl
kırılganlıklarını her geçen gün elemine ettiği bir döneme girerken
birilerinin geçmiş dönemde aldığı pozisyonları daha güçlendirmeye
yönelik durumda. Kimler döviz düşmeye başladığında 'eyvah eyvah'
diyerek kafasını kaşımaya başladılar. Burada zarar ettiyse birileri
yine pişman olacak. Türkiye'nin temel dengelerinin tamamı çok
sağlam. Hele de seçimden sonra hiçbir belirsizlik argümanı
kalmayacak. Seçim sonuçlarının hiçbir şekilde siyasi resme etki
etmeyeceği bir tablo ile karşı karşıyayız.
"SEÇİM SONUÇLARI SİYASİ RESME ETKİ
ETMEYECEKTİR"
Özellikle Nisan'dan sonra ekonominin farklı alanları, paydaşları,
özellikle Merkez Bankası'nın geçtiğimiz yıl atılan adımları. Sadece
vergilenme politikasıyla meseleye bakmıyoruz. Çok farklı ve zengin
finansal yapının adımlarını çok güçlü bir şekilde atacağız.
Muhtemelen seçim sonrası süreçle birlikte bu noktada çok daha
sağlıklı, spekülasyonların geride kaldığı döneme hızlı bir şekilde
gireceğimizi düşünüyorum.
"VARLIK FONU BIRAKIN SATMAYI DAHA DA BÜYÜTMEK
ZORUNDAYIZ"
Varlık Fonu işin uzmanı birileri tarafından, SPK'nın almış olduğu
kararın çok rahat anlaşılması gerekirse, bilinçli manipülasyonla
sosyal medya üzerinden algı oluşturmaya çalışmış. Varlık Fonu'nun
satılmasıyla ilgisi yok. Tam tersine Varlık Fonu'nda 50-100 milyar
değer var ortada. Tam tersine bilançosunu daha büyütmek durumdayız.
Bu noktada resmi çok net bir şekilde ifade etmek lazım.
"GÖREVİM CUMHURBAŞKANIMIZIN ÜZERİNDEN ZERRE DE OLSA YÜK
ALABİLMEK"
Bizi sevmeyen insanlar yurt içinde de, yurt dışında da vardır.
Kalpleri Allah bilir. 15 Temmuz 2016 itibarıyla hedefin ötesini
yaşadık biz ailemizle, çoluğumuzla, çocuğumuzla. 15 Temmuz başarılı
olsaydı, biz hain olacaktık, öldürülecektik, bilmiyorduk ne
olacağımızı. Allah hayırlı bir ömür nasip etsin. Niyetleri ve
kalplerimizi bilen Cenab-ı Allah'tır. Ben inançlı bir insanım.
Allah'a inanan bir insanım. Cenab-ı Allah bir şeyi murad edecekse,
nasip edecekse bütün dünya bile bunun karşısında olsa engel olamaz.
Nasip etmeyecekse bütün dünya desteklese de olmaz. Cumhurbaşkanımız
bir mücadele veriyor. Benim görevim zerre dahi olsa
Cumhurbaşkanımızın üzerinden yükü alabilmek.
"SADECE İDEOLOJİK DEĞİL FİZYOLOJİK OLARAK NASIL YANYANA
OLUNUR"
PKK ile ilişkisi olanlar meclis üyesi listelerinde. Atatürkçülük ve
milliyetçilik noktasında kesinlikle kabul edilemeycek şekilde
ülkenin bilik ve beraberliğe karşı birebir tehdit olarak unsurlarla
ideolojik değil fizyolojik olarak nasıl durursunuz. 40 yaşının altı
Türkiye nüfusunun üçte ikisi hatırlamıyor, bilmiyor. Aklı selim
rasyonel bakış açışı söylemden ziyade eylemin, icraatın, geçmiş
referansların izlenmesi önemli.
"BİRİLERİ MEYDANDA DİRENDİ BİRİLERİ SICAK ORTAMDA ZAP
YAPTI"
Devletin finansman kaynaklarını terör olaylarına, yıkmaya, yakmaya
kullananlara şahit olduk. 15 Temmuz ülkenin bekası süreci. Hangi
görüşten olursa olsun. Her bir birey o gece ayrım gözetmeden
ülkesinin bekası için meydanlara indi. O gece hangi belediyeler
hemşerileriyle kol kola sokağa indi. Hangileri de evlerinde sıcacık
ortamda zap yaparak, ayağında terlikle maç seyreder gibi ölü sayısı
üzerinden 'bakalım ne oluyor' diye izledi. Bunu da 'ilk ben
direnirim' diyenler söyledi.