Bakan açıkladı: 2018 Mart ayından itibaren...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bundan sonra pasaport ve ehliyeti nüfus idaresinin vereceğini belirterek, "Bütün bunlarla birlikte trafikteki tescili 2018 Mart'a yetişecek noterlere vereceğiz" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bundan sonra pasaport ve
ehliyeti nüfus idaresinin vereceğini belirterek, "Bütün
bunlarla birlikte trafikteki tescili 2018 Mart'a yetişecek
noterlere vereceğiz" dedi.
Bakan Soylu, Antalya'nın Manavgat ilçesindeki bir otelde düzenlenen
Türkiye Müfettiş Kurulu 2017 Yılı İnceleme-Araştırma Çalışmaları
Programı'na katıldı. Burada konuşan Bakan Soylu, Türkiye'nin
rakamsal büyümesinin yanında algısı, anlayışı, yöneten ve yönetilen
ilişkisinin de aynı ölçüde değiştiğini kaydetti.
Vesayet kalıntılarının olabildiğince temizlendiği yeni bir sisteme
geçildiğine değinen Bakan Soylu, "2019 ve sonrası için tam
anlamıyla vites yükselttiğimiz yeni bir sistemin kararını almış
durumdayız. Bunları yaparken ciddi toplumsal travmaları göğüslemek
zorunda kaldık. Gezi, 17-25 Aralık, 7 Haziran sonrası tırmandırılan
terör ve nihayetinde Türkiye'yi eski kodlarına döndürmek için
tezgahlanmış, ülkenin anahtarlarını birilerine teslim etmek için
kurgulanmış bir 15 Temmuz hadisesi yaşadık. Türkiye sadece ekonomik
fiziki büyüklük değil, farklılıkların, taleplerin görev
sorumlulukların arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Biz bu süreçte bu
fotoğrafın devlet ve millet tarafındayız" diye
konuştu.
"YENİ HÜKÜMET SİSTEMİ"
Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"PKK'nın, FETÖ'nün, DEAŞ'ın, güney sınırda tezgahlanan
oyunu bozmak gibi mücadeleleri verirken, ülkenin alt yapı
yatırımlarının büyümesi, ekonomik yatırımın bozulmaması, istihdamı
arttırmak, kamu düzeninin tesisini hukukun üstünlüğünden taviz
vermeden sağlamak, aynı esnada 2019 Cumhurbaşkanlığı hükümet
modeline geçiş öncesi sahayı kusursuz hale getirmek, çukurları
doldurmak, tümsekleri törpülemek. Yani 2019'a girerken tam tekmil
olmak bizim en önemli hedefimiz arasındadır. Bu yeni durum bize
farklı davranış kalıpları da yüklemektedir. Kamudaki bütün
görevliler günün kurallarına göre günün beklentilerine dönük
yapılabilir olmaktan çıkmıştır. Yeni beklentiler, yeni
sorumluluklar ortaya çıkmıştır."
MÜFETTİŞLERİN TERÖRÜN TEMİZLENMESİNDEKİ ROLÜ
Bundan 10 yıl önce bir mülkiye müfettişinin el yapımı
patlayıcıların konulduğu menfezler üzerinde çalışma yapmak gibi
sorumluluğu olmadığını aktaran Bakan Soylu, "Ama bugün
elbette ki var. Bundan 4-5 gün önce teftiş kurulu başkanımız ve bu
konuda görev yapan arkadaşlarımız bir zaman dilimi içinde bir kaç
konuyu gündeme getirdiler. Hassasiyetle yapılan çalışmaların bize
katkı ve yol göstermesinden büyük bir takdir duyduk. Çalışmaların
yol göstericiliğin yanı sıra tedbire, olayların engellenmesine
yönelik ortaya koydukları çalışmalardan memnuniyet duydum"
dedi.
"İHA'LARI KİM ENGELLEDİ"
"Eğer bir yerde boşluk bırakırsanız, boşluğu bilesiniz ki
çok fazla gayri kanunilik çok az iyilik doldurur" diyen
Bakan Soylu, "Onun için bizim özellikle devlet mekanizması
içinde boşluk bırakmak gibi bir lüksümüz yoktur. Büyük bir
badireden geçtik. Bu badirede FETÖ ülkemizin kamu sitemini felç
etmek üzere talimatlandırılmış bir örgüttür. İstihbaratımızın içini
tamamen boşalttılar. Alternatif istihbarat teşkilatları kurdular.
Kamu sisteminin bin yıllık devlet aklıyla ne kadar kurduğumuz
unsuru varsa hepsini felç etiler. Bu talimatı bizim güçlü devlet
yapımızın zayıflaması, teslim olması ve kendi kabiliyetlerimizin
gelişmesinin engellenmesi için ortaya koydular. Hepimiz yaşıyoruz.
Beni bağışlayın. Türkiye'nin İHA'larını özel sektörde bu işe
kendisini adamış bir anlayış kurdu. Oysa siz de ben de çok iyi
biliyoruz. Bin bir engellere rağmen kimse sesini çıkartmıyor şimdi.
Terörle mücadelede bu bahardan itibaren ne kadar üstünlük
kurduğumuz apaçık ortadadır. Bir tek şehit vermedik İHA'ların
yapmış olduğumuz operasyonlarda. Operasyonlarda bir yaralımız da
yok. Peki acaba bu sistemi bu güne kadar erteleyen unsur kimdi ve
neydi, nasıl bir süreçti. Bunun yapılmasını engelleyen, gelişmesini
engelleyen, bunun bizim milli kabiliyetlerimizi üstün hala
getirmesini engelleyen sistem neydi ve nasıldı. Aynı anlayış kamu
sistemimizin gelişmesinde de ciddi bir engel teşkil etmiştir ve
bunu bir ortak akılla yapmıştır" ifadelerine yer
verdi.
Soylu, açıklamalarında şunları kaydetti:
"Bu akıl da bugün Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirilen
referandumu salık veren akılda vardır. 17-25 Aralık'ı tezgahlayan
da ortak akılda vardır. Bu akıldan ülkemizin dışında, ülkemize
yönelik medyalar üzerinden ülkelerimizi karalayan akıl da vardır.
Kendi seçim kampanyalarını Türkiye üzerinden yürütmeye çalışan akıl
da vardır. Kolektif akıldır ve biz bu akılla mücadele ediyoruz. Bu
memleketin her bir birimi, her bireyi bu kolektif akılla mücadele
ettiğimizi ve bu anlayışı mağlup etmemiz gerektiğini iyi bilmesi
gerekir. Bambaşka bir tablo içindeyiz. Kimse 2019'u bulunduğumuz
süreç algılamasın."
"2019'DA GÜÇLÜ ALT YAPI HEDEFİ"
‘2019'da sadece vites büyütmüyoruz' diyen Bakan Soylu,
"2019'da ayrıca yeni bir hükümet sistemiyle birlikte,
Türkiye'nin hedeflerine daha hızlı ulaşmasını temin edecek güçlü
bir adım atılıyor. Daha hızlı kararlar alınacak, daha demokratik,
daha millete dayanan, milletin dokunabildiği, görebildiği,
denetleyebildiği bir mekanizmanın içinde olacağız. Büyük bir
tehlikeyle karşı karşıyayız. Eğer biz 2019'a hesap ettiğimiz
hedeflediğimiz güçlü bir alt yapıyla tüm kurumlarımızla birlikte
gidemezsek, 2019'dan sonrası için beklediklerimizde dumura
uğrayabiliriz. Bu iki yıl, ülkemizi için, kamu yönetimim yapımız
için, devletimiz içinde, milletimiz içinde büyük konsantrasyonla
birlikte yürüyeceğimiz 2019'u tam tekmil yakalayacağımı bir
anlayışı ortaya koymalıyız. Kanun var kural var. Dün de vardı.
Bugün de var. Bizim sistemimizin en temel aksaklıklarından biri
denetimdir. Denetim eksikliğinden ortaya çıkan boşluklar maalesef
özellikle bizim ülkemizde vatandaşlar devlet ilişkileri arasındaki
sürtünmeyi artırmaktadır. Güveni zedelemektedir, adaleti
törpülemektedir, hakkaniyet duygusunu ortadan kaldırmaktır. Bizim
yapmamız gereken özellikle ortaya koyduğumuz kuralların
uygulanabilirliğini denetlemektir" dedi.
"KAMU VERİMLİLİĞİNİN ÖNEMİ"
Türkiye'de devlette birinci meselenin kamu verimliliği meselesi
olduğuna vurgu yapan Süleyman Soylu, "Kaynaklarımızın nasıl
kullanıldığı, personelin nasıl yetiştirildiği, nasıl kendisini
yenilediği, nasıl çağa ayak uydurduğu, yeni gelişmelere tedbir
aldığı bir anlayışı yerleştirmek zorundayız. Kamu verimliliğini
Türkiye'nin birinci meselesi olarak görürsek, devletle millet
arasındaki sürtüşme, sürtünmeyi en aza indiririz. İşte bir büyük
meselemizde budur. FETÖ bu talimatlarıyla alternatif yapı
oluştururken devlet ve millet kavramlarını içini boşaltmak için
elinden gelen gayreti ortaya koydu" diye konuştu.
"TARUMAR OLURDUK"
İçinden geçilen dönemin normal bir dönem olmadığına değinen Soylu,
OHAL'in sadece bir hukuk terimi olmadığını vurguladı. Soylu,
"Türkiye olağanüstü bir dönemi hem tehditlerin hem de
fırsatların en üst düzeye çıktığı tarihi bir dönemi yaşıyor. Eğer
altımız boş olsaydı, güçlü bir devlet olmasaydık 15 Temmuz'dan
sonraki sarsıntı yıllarca devam ederdi. Kanlı bir darbe girişimi
yaşadık. Ülkemiz eğer kuvvetsiz olsaydı, tabansız olsaydı bugün
tarumar olmuştuk. Ama öyle olmadı. Ülkemiz ve ekonomimiz güçlenmeye
devam ediyor. Şu an Mardin'de, Van'da, Diyarbakır'da otellerimiz
dolu. Bir ülke nasıl bu kadar çabuk toparlanabilir? Demek ki altı
boş değil. Bizim bu altı dolu hali çok daha iyi yönetmemiz
lazım" şeklinde konuştu.
"BELEDİYE TERÖRİSTE SICAK EKMEK TAŞIYORDU"
Teröre verdikleri destek nedeniyle görevlendirme yapılan
belediyelerin halka hizmet vermeyi durdurduğunu hatırlatan Soylu,
"Bu belediyeler doğrudan terör örgütüne para ve eleman
temin eder duruma gelmişti. Örneğin, Van'daki belediyeler her sabah
sıcak ekmeği yayladaki teröristlere gönderiyordu. Servis
yapıyorlardı. Bu servisler tek noktaya değildi. Bizim
sorumluluğumuz çok büyük. Daha çok çalışmalıyız. Bugün orada
kaymakam arkadaşlarımızın ortaya koydukları performans bir
kahramanlık hikayesidir. Bir kaymakamımızı şehit ettikten sonra
geri adım atacağımızı zannedenlerin ortaya koyduğu kurguyu bu işin
üzerine düşerek bertaraf etmiş bulunuyoruz. Kurguları murguları
kalmadı. Biz orada sadece vatandaşın parasıyla vatandaşa hizmet
götüren aklı ortaya koymuyoruz, terörün finansmanı ve lojistiğini
kestik. Belediyeleri teröre insan kazandırma mekanizması olarak
görenlere ve bunu böyle oluşturanlara büyük bir darbe
vurduk" dedi.
"TRAFİK TESCİL NOTERE GEÇECEK"
Vatandaşın bürokrasiyle karşı karşıya kaldığı süreçleri azaltmaya
yönelik çalışmalar yaptıklarını kaydeden Bakan Soylu,
"Vatandaşımız için bürokratik işlemlerde zaman ve mekan
tasarrufunu iyi yapmalıyız. 11 milyon 100 bin nüfus idaremiz yeni
çipli kartlardan verdiler. 1.5-2 ay patinaj yaptık. Yedi günde bunu
sağlıyoruz. Bunu bir gün daha aşağı düşüreceğiz. Şehir merkezleri
içinde beş güne ineceğiz. Vatandaşımıza kaliteli ve hızlı hizmet
vermek için mücadele ediyoruz. BUNDAN SONRA PASAPORT VE EHLİYETİ
NÜFUS İDARESİ verecek. Vatandaş bir parmak basınca devlet sana bir
daha parmak bas demeyecek. Hem vatandaşımız fazla zaman
tüketmeyecek hem de kamu dairesindeki verimliği en üst noktaya
çıkaracağız. Bütün bunlarla birlikte trafikteki tescili 2018 Mart'a
yetişecek noterlere vereceğiz. Maliyet yükselmesi
olmayacak" ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, 15 Temmuz sonrasında 195'ten 105'e düşen müfettiş
sayısını arttırmak için 20 alım daha yapacaklarını sözlerine
ekledi.
(İsa Akar-Adem Akalan/İHA)