Bahçeşehir Okulları Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan PISA’da başarılı olmanın anahtarını anlattı
EKONOMİK İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 3 yılda bir uygulanan PISA sınavlarında başarılı olmanın sırrını anlatan Bahçeşehir Okulları Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, “15 yaş grubundaki öğrencilerin bilgi ve becerileri; okuma, matematik ve fen alanlarında soruların yanı sıra öğrencilerin düşünceleri, öğrenme biçimleri, okul ve aile ortamları hakkında da bilgilerin...
EKONOMİK İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 3 yılda
bir uygulanan PISA sınavlarında başarılı olmanın sırrını anlatan
Bahçeşehir Okulları Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, “15 yaş
grubundaki öğrencilerin bilgi ve becerileri; okuma, matematik ve
fen alanlarında soruların yanı sıra öğrencilerin düşünceleri,
öğrenme biçimleri, okul ve aile ortamları hakkında da bilgilerin
sorulduğu sınavda, başarılı olmanın anahtarı çocuklarımızın üst
düzey düşünme becerilerinin geliştirilmesidir” dedi.
OECD'nin her üç yılda, 72 ülke ve ekonomik bölgede, 15 yaşındaki
540 bin öğrenci arasında yaptığı sınavda bu yıl Türkiye 50'inci
sırada yer aldı. Türkiye'nin önceki yıllara göre geride kalması
tartışmaları beraberinde getirirken Dr. Özge Aslan, Bahçeşehir
Okulları'nın, uyguladığı eğitim sistemiyle soruna akademik çözüm
önerileri getirdiğini ifade etti. Dr. Aslan konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“Zorunlu eğitimini tamamlamış 15 yaş grubu öğrencilerin matematik
ve fen bilimleri okuryazarlığını, okuma becerilerini, sorun
çözmedeki bilgi ve yeteneklerini karşılaştırmalı olarak analiz
etmesinin yanı sıra, öğrencilerin sosyal becerilerinin de
ölçüldüğü, açılımı “Uluslararası Öğrenci Performansı Değerlendirme”
programı olan PISA'da başarılı olmak üst düzey düşünme
becerilerinin geliştirilmesi ile mümkün. Öğrencilerin düşünme
becerilerini geliştirmenin yolu ise “STEM” eğitiminden
geçiyor.”
PISA sınavıyla ilgili de konuşan Dr. Aslan, “PISA araştırmasında
çoktan seçmeli, karmaşık çoktan seçmeli, açık uçlu ve kapalı uçlu
olmak üzere değişik soru türleri kullanılmaktadır. PISA Yönetim
Kurulu'nun belirlediği bir konsorsiyum, projede kullanılacak
testleri ve anketleri geliştirir, analizleri yapar ve uluslararası
raporu düzenler” dedi. Bu yıl yapılan sınavda Türkiye'nin 61
ilinden 187 okul ve 5 bin 895 öğrencinin elektronik sınava
katıldığını belirten Dr. Aslan şunları söyledi:
“Türkiye 50'inci sırada yer aldı. Tartışmalar yerine neler
yapmalıyız bunları konuşmamız gerekli. Türkiye'de çocuklarımızın
düşünme becerilerini geliştirerek, üst sıralara çıkarmak
uluslararası birçok sınavda başarılı olmamıza yardımcı olacaktır.
Bahçeşehir Okulları olarak 3, 4, 5, 6 ve 7'inci sınıf
öğrencilerimize PISA sınavlarında olduğu gibi açık uçlu soruların
yer aldığı “Bahçeşehir Performans İzleme ve Süreç Analizi
Uygulaması” yapılmaktadır. Öğrencilerimizin teknoloji
okuryazarlığını da geliştirmek amacıyla bu uygulama okullarımızda
iPad üzerinden online olarak yapılıyor. Bu uygulama ile
öğrencilerimizin öğretim programlarında ulaşılmak istenen matematik
okuryazarlığı, fen okuryazarlığı ve okuma becerilerini ne derece
öğrendikleri değil, günümüz bilgi toplumunda karşılaşabilecekleri
durumlar karşısında sahip oldukları bilgi ve becerileri
kullanabilme yeteneğinin ölçülmesi amaçlanmaktadır. Bahçeşehir
Okulları olarak uluslararası ölçme ve değerlendirme standartlarına
uygun olarak, öğrenme sürecinin uluslararası alanda geçerliliği ve
güvenilirliği ispatlanmış farklı soru tarzlarıyla
değerlendirilmesini ve öğrencilerimizdeki analitik düşünme, sentez
yapma, olayları neden ve sonuç ilişkisini dikkate alarak
değerlendirme becerisinin geliştirilmesini hedefliyoruz.”
“DİSİPLİNLER ARASI İLİŞKİ KURARAK ÖĞRENMEDE BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIM
ELDE EDİLMELİ”
“PISA sınav sonuçlarına bakıldığında bu sınavlarda başarı elde
etmenin yolu üst düzey düşünme becerilerinin geliştirilmesi ile
mümkün olacağını unutmamalıyız” diyen Dr. Aslan şöyle devam
etti:
“Öğrencilerin düşünme becerilerini geliştiren uygulamalardan biri
de STEM eğitimidir. Bahçeşehir Okulları'nda okul öncesi dönem
itibari ile STEM eğitimi uygulanmaktadır. STEM; fen, matematik
disiplinleri ile teknoloji ve mühendislik alanlarını içermektedir.
STEM eğitiminin amacı, disiplinler arasında ilişki kurarak
öğrenmenin bütüncül bir yaklaşım ile gerçekleştirilmesidir. Bu
eğitimde teorik olan bilgiler pratikte bir ürüne dönüşmektedir.
Genel olarak STEM eğitiminde, günlük yaşam problemi ile içerik
arasında ilişki kurularak fen, matematik, teknoloji ve mühendislik
disiplinlerinin kaynaştırılması amaçlanır. STEM eğitim uygulamaları
ile bilişim teknolojileri ile donatılmış öğrenme ortamları, aktif
öğrenme istasyonlarının yer aldığı STEM Merkezlerinde keşfederek ve
yaşayarak öğrenen öğrenciler, ezbere değil yoruma ve uygulamaya
dönük soruların yer aldığı açık uçlu sorularda da başarıya
ulaşmaktadır.”