Bahçeli’ye sert eleştiriler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğini eleştirerek, "Türkiye'yi de kaldırın, aciz millet meclisi deyin; o zaman biz de diyelim ki 'bunlar asıl amaçlarını yazarak da gerçekleştirmek istiyorlar'. Sayın Devlet Bahçeli'nin kulağına küpe olsun bunlar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğini
eleştirerek, "Türkiye'yi de kaldırın, aciz millet meclisi
deyin; o zaman biz de diyelim ki 'bunlar asıl amaçlarını yazarak da
gerçekleştirmek istiyorlar'. Sayın Devlet Bahçeli'nin kulağına küpe
olsun bunlar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup
toplantısında konuştu. 2016 yılında 3 darbe olduğunu savunan
Kılıçdaroğlu, "Birincisi 4 Mayıs 2016 darbesi. Yüzde 49,5
oy alan Ahmet Davutoğlu Başbakan Saraya davet edildi. Elinden
istifa dilekçesi alındı. Kapının önüne konuldu. Bu demokrasi
darbesi değildir de nedir? Bir kişi çağırıyor saraya davet ediyor
‘istifa edeceksin' dilekçeyi koyuyorlar ve istifa ediyor. Bu mudur
demokrasi? Sonra 15 Temmuz darbe girişimi başarıya ulaşmadı. Hep
birlikte mücadele ettiğimiz için başarıya ulaşmadı. Ama birisi
çıktı dedi ki; ‘bu darbe girişimi Allah'ın bir lütfüdür' dedi. 20
Temmuz'da bir üçüncü darbe süreci başladı OHAL ilanıyla. OHAL'la
aldılar yetkiyi Bakanlar Kurulu'na parlamento tümüyle devre dışı
bırakıldı. 10 binlerce memurun işine son verildi. Gazetecileri
hapse aldılar. 100 yıllık kurumları kapattılar. Askeri okulları,
hastaneleri kapattılar. Herkes tarihiyle övünür biz tarihimizi yok
ederek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Metehan'dan bu yana gelen
ordudaki emir komuta zincirini yerle bir ettiler. Diyorlar ya;
‘yerli ve milli.' Ne yerli ne milli gayri milli sürecin içine
Türkiye'yi soktular. Her darbecinin bir amacı vardır. Her darbeci
geleceğini güvence altına almak ister. Geleceğini güvence altına
alacak hukuk normu anayasadadır. 20 Temmuz darbesinden sonra şimdi
başkanlık uygulamasıyla 20 Temmuz darbecileri güvence altına
alınıyorlar. Diyorlar ki, ‘Biz başkanlık sistemi getiriyoruz.
Partili cumhurbaşkanlığı sistemi getiriyoruz. Rejim değişikliği
yapmıyoruz. Sistem değişikliği yapıyoruz' diyorlar. Yapılan bal
gibi rejim değişikliğidir" diye konuştu.
"YARGI BAĞIMSIZDIR DİYE BİZE SATMAYA ÇALIŞACAKLAR. BİZE
SATAMAZLAR AMA BAHÇELİ'YE SATTILAR"
"Parlamenter demokratik sistemi kaldırıp dikta yönetimine
uygun bir sistem getiriyorlar" diyen Kılıçdaroğlu,
"Her şey bir kişinin iki dudağına bağlı, bir diktatöre
bağlı. Önce şu soruyu bütün vatandaşlarım kendisine sormasını
istirham ediyorum; 14 yıldır tek başına hükümetler. 14 yılda
parlamentodan isteyip de geçiremedikleri hangi kanun var? Her şeyi
yaptılar. Peki her şeyi yapıyorsanız çoğunluğunuz varsa neden
parlamenter rejimden vazgeçip de bir dikta yönetimine parlamentoyu
teslim ediyorsunuz. 16 Temmuz darbeden 1 gün sonra TBMM'de bir
bildiri yayınlandı. Demokratik parlamenter sisteme vurgu yapıldı. 7
Ağustos Yenikapı'da yine demokratik parlamenter sisteme vurgu
yaparak demokratik parlamenter sistemin öneminin altını çizdim. ‘Ne
darbe ne dikta yaşasın tam demokrasi' dedim. Dikta rejimiyle bir
kişi yetkili olacak diyorlar. Partili cumhurbaşkanı. Aynı zamanda
partinin genel başkanı olacak. Olunca ne oluyor, seçimlerde
‘milletvekillerini ben seçeceğim' diyor. Başka biri
milletvekillerini seçmesin. Seçim propagandalarına ben katılacağım
diyor. Meydan meydan gezecek. Biz partinin genel başkanı olacağız o
hem cumhurbaşkanı hem partinin genel başkanı olacak. Seçimden sonra
meclise gelecek ‘ben tarafsız cumhurbaşkanı olacağım' diye ant
içecek. Çünkü o maddeyi değiştirmiyorlar. Her milletvekili bir
partidendir. Başbakan tarafsız olurum diyebilir mi? Ben diyebilir
miyim? Bahçeli diyebilir mi? Demirtaş diyebilir mi?
Cumhurbaşkanlığı makamı devletin sigortasıdır. Devletin uyumlu
çalışmasını sağlar. Partinin başkanı cumhurbaşkanı tepede sen
diktatör olursun başka bir şey olamazsın. Anayasa Mahkemesi'nin 15
üyesinin 12'sini ben atayacağım diyor. HSYK'nın yargıçlarının da
12'den 6'sını cumhurbaşkanı belirliyor. Sonra yargı bağımsızdır
diye bize satmaya çalışacaklar. Bize satamazlar ama Bahçeli'ye
sattılar. Biz halkın çıkarlarını bu ülkenin çıkarlarını hiçbir
ayrım yapmadan siyasi ayrım yapmadan savunmak zorundayız"
değerlendirmesinde bulundu.
"SAYIN DEVLET BAHÇELİ'NİN KULAĞINA KÜPE OLSUN BUNLAR BAŞKA
BİR ŞEY DEMİYORUM"
Değişiklik teklifinde cumhurbaşkanına meclisi feshetme yetkisinin
de verildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Hiçbir soru sormadan,
hiçbir gerekçe göstermeden meclisi feshedebiliyor. Mustafa Kemal
Atatürk'e bile bu yetki verilmemiştir. Kararname çıkarma yetkisi
veriyorlar cumhurbaşkanına. Devletin yeniden yapılandırabilir. Bir
bakan yolsuzluk yaptı, gen soru veriliyor ve TBMM'de
düşürülebiliyor. Gen soru da verilmeyecek. Niye verilsin ki? Peki
yeni hükümet kuruldu başbakan yok bakanlar kurulu yok. TBMM'den
güvenoyu istemeyecek. Ne gerek var meclise diyorlar. HSYK'daki
yüksek lafından alerji duyuyorlar, kaldırdılar onu. TBMM, herhalde
büyük lafını da kaldıracaklar. Türkiye'yi de kaldırın, aciz millet
meclisi deyin, o zaman bizde diyelim ki bunlar asıl amaçlarını
yazarak da gerçekleştirmek istiyorlar. Birden fazla ili kapsayan
bölgesel yönetimler kurabilecek. Sayın Devlet Bahçeli'nin kulağına
küpe olsun bunlar başka bir şey demiyorum" dedi.
"HİÇBİR ÖNERGE VERMEYECEKSİNİZ DEĞİŞİK ÖNERGESİ, VERDİĞİNİZ
HER ÖNERGE BUNU MEŞRULAŞTIRIR"
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin anayasa değişikliği teklifinin bugün
Meclis'te görüşüleceğini hatırlatarak konuşmasına şöyle devam
etti:
"Bugün bu anayasa değişikliği TBMM anayasa komisyonunda
görüşülecek. Arkadaşlarımıza şunu söyledik, hiçbir önerge
vermeyeceksiniz değişik önergesi, verdiğiniz her önerge bunu
meşrulaştırır. Tarihe not düşmek için ne gerekiyorsa
söyleyeceksiniz. Milli mücadeleden başlayacaksınız. Yerli ve milli
diyorlar. Ne yerlidir, ne millidir, gayri millidir bu. 140 yıllık
parlamento deneyimini çöp sepetine atıyorlar. Dünyanın hiçbir
ülkesinde böyle bir dikta yönetimi yoktur. Öyle bir diktatörünüz
var ki herkes kandırıyor. PKK kandırıyor, IŞİD kandırıyor, FETÖ
kandırıyor. Kendi darbelerine anayasal statü kazandırmaya
çalışıyorlar. Size sözüm söz, buna izin vermeyeceğiz. Bu sorun
sadece CHP'nin değil hepimizin ortak sorunudur. Hepimiz bu
mücadeleye omuz vermek zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti birilerine
teslim edilemez. Türkiye Cumhuriyeti el kaldırıp indirilerek rejim
değişikliği yapılacak bir ülke değildir."
Havuz akademisyenleri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Daha
anayasayı bile okumadan parlamento daha güçleniyor diye
televizyonlarda konuşmalar yapıyorlar. Hiçbir şey okumadıysanız
Burhan Kuzu'nun kitabını okuyun" şeklinde konuştu.
Bu anayasa geçerse ne olacağına ilişkin ise Kılıçdaroğlu, şu
değerlendirmelerde bulundu:
"Anayasayla diktatörlük yaratırız. Demokratik rejimden
tamamen ayrılıp otoriter rejime Türkiye teslim edilir. Hiçbir
vatandaşın can mal ve hukuk güvenliği kalmaz. Her kişi, kurum ve
kuruluş tek bir kişinin bir diktatörün vicdanına terk edilir.
Yönetimi denetleyecek hiçbir güç kalmaz. Bir kişi hem hükümet, hem
meclis hem mahkeme olur. Yasama, yürütme, yargı bir elde toplanır.
Etkisiz yetkisiz sembolik bir meclis ortaya çıkar. Meclisi mezara
demokrasiyi tarihe gömeriz. Buna elbette izin vermeyeceğiz. Bunun
mücadelesini yapacağız. Tarihe bugünden başlayarak not
düşeceğiz."
(Pelin Üzek / İHA)