Bahçeli’den MYK sonrası yazılı açıklama
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "ABD'li Savunma Bakanı'nın PYD-YPG'yle kurulan gizemli ve gizli diyaloğu ‘bir tercihten değil, zorunluluktan kaynaklandığını' söylemesi, acizliğin itirafından ziyade art niyetin ifade ve ilanıdır" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "ABD'li Savunma
Bakanı'nın PYD-YPG'yle kurulan gizemli ve gizli diyaloğu ‘bir
tercihten değil, zorunluluktan kaynaklandığını' söylemesi,
acizliğin itirafından ziyade art niyetin ifade ve
ilanıdır" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu
(MYK) Toplantısı sonrasında yazılı açıklamada bulundu. MYK
toplantısında Türkiye'nin yoğun ve çetrefilli iç ve dış siyasi
gündeminin titizlikle ele alındığını ifade eden Bahçeli,
"Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu
Toplantısı (MYK) bugün tek oturum halinde gerçekleştirilmiştir.
Türkiye'nin yoğun ve çetrefilli iç ve dış siyasi gündemi titizlikle
ele alınmış, dikkatle yorumlanmıştır. Özellikle Ortadoğu'daki son
gelişmeler, İsviçre'nin Crans-Montana kentinde süren ve Cenevre
sürecinin devamı niteliğindeki Kıbrıs Konferansı
değerlendirilmiştir. Bunların yanı sıra, 16 Nisan halkoylaması
sonucunda süratle hayata geçirilmesi gereken uyum yasalarıyla
ilgili düzenlemeler ve Meclis İç Tüzüğü'nde yapılması planlanan
değişiklikler de görüşülen konular arasında yerini
almıştır" açıklamalarında bulundu.
"Türkiye'miz olağanüstü şart ve ortamdan
geçmektedir" diyen Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer
verdi:
"Bunu görmek, buna göre tavır alıp tutum belirlemek
kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Çok cepheli, çok aktörlü, çok tehlikeli
saldırı altında bulunan ve bu itibarla gittikçe bunalan ülkemizin
milli birlik ve dayanışma ruhuyla vahim problemlerini aşabileceği
görülmelidir. Huzur ve istikrarımızı hedef alan mihraklar gemi
azıya almışlar, iyice kontrolden çıkmışlardır. Terör örgütleri
milli beka ve güvenliğimizi zayıflatmak, zedelemek ve dinamitlemek
amacıyla provokasyonlarına hız vermişlerdir. Ramazan ayı demeden,
bayram dinlemeden vatan evlatlarımızın şehadetiyle sonuçlanan hain
suikastlar elbette milletimizi üzmekle kalmamış, öfke ve tepki
dalgasını da yükseltmiştir. Bir yanda PKK, diğer yanda YPG; bir
tarafta IŞİD, diğer tarafta FETÖ adeta Türkiye'yi çevrelemiş ve
çembere almışlardır."
"SINIRLARIMIZ BOYUNCA SICAK TEMASIN ARTIYOR OLMASI TÜRKİYE
AÇISINDAN ALARM VERİCİ NİTELİKTEDİR"
Suriye'deki YPG unsurları tarafından Türkiye'nin güney sınırına
gerçekleştirilen tacizi ele alan Bahçeli, "Suriye'nin Afrin
kentinden güney sınırlarımıza yönelik terör örgütü PYD-YPG
tarafından açılan ateş, buna karşılık Türk topçusunun anında
misilleme yapması, üstelik sınırlarımız boyunca sıcak temasın
artıyor olması Türkiye açısından alarm verici niteliktedir.
ABD'nin YPG'yi alenen silahlandırarak Türkiye düşmanlarına destek
vermesi bir başka hazin, hasmane ve hüsran verici gelişme olarak
karşımızdadır. Müttefiklik ilişkisiyle karşılıklı sorumluluk içinde
olduğumuz ABD'nin terör örgütleriyle aynı hizada bulunması
talihsizlik olduğu kadar esef ve endişe verici bir
handikaptır" ifadelerini kullandı.
"ABD SAVUNMA BAKANI'NIN SÖZLERİ, ACİZLİĞİN İTİRAFINDAN
ZİYADE ART NİYETİN İLANIDIR"
ABD Savunma Bakanı'nın Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ile
görüşmesinde sarf ettiği sözleri eleştiren Bahçeli, "ABD'li
Savunma Bakanı'nın PYD-YPG'yle kurulan gizemli ve gizil diyaloğu
‘bir tercihten değil, zorunluluktan kaynaklandığını' söylemesi,
acizliğin itirafından ziyade art niyetin ifade ve ilanıdır.
Geleneksel ittifaklar, mazisi eskiye dayanan irtibatlar yaralanıp
yıpranırken, bölgesel ve küresel gerilim düzeyi gün geçtikçe
telafisi çok zor olacak eşiklere tırmanmaktadır. Türk milleti
karşısındaki husumet kuşatmasını yarmak maksadıyla meşruiyet ve
uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde tarihsel varlığını
savunurken bedel ödemekte, küresel senaryolara göğüs germektedir.
Şu an için bunun başka bir yol ve çaresi de yoktur"
ifadelerini kaydetti.
Yaşanılan hadiselere Ankara'dan ilkeli, milli ve ahlaklı siyasetin
ilkeleriyle bakılması gerektiğine vurgu yapan MHP Lideri,
"Terör örgütleri peş peşe Türkiye'ye meydan okumaktadır.
Haritalar üzerinde oynayan, doğal kaynaklar etrafında pusu kuran,
medeniyetlere ve komşu coğrafyalara nifak operasyonu tertip eden
emperyalizm, eş zamanlı olarak milletimizin hassasiyetlerini
kaşıyıp mukaddes emanetlerini karalamaktadır. Bundan da utanç
duymamaktadır. Bugün herkes için gerekli olan kuvvet ve kudret
kaynağı milli ve tarih şuurdur. Meselelere başkent Ankara'dan bakan
ilkeli, milli ve ahlaklı siyasetin sağlamış olduğu imkan ve
vizyonla her zorluğun aşılacağı, her müşkülatın bertaraf edileceği
akıllardan çıkarılmamalıdır" değerlendirmesinde
bulundu.
"KIBRIS VE TÜRKMENELİYLE İLGİLİ DAYATMALARA TESLİM OLUNMASI
ASLA KABUL EDİLMEYECEKTİR"
Kıbrıs meselesiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Bahçeli,
şunların altını çizdi:
"Kendi içimizde tehlikeli tartışmalara gömülmüşken, milli
davalardan taviz istenmesi, oldubittiye getirilerek bilhassa Kıbrıs
ve Türkmeneliyle ilgili dayatmalara teslim olunması asla kabul
edilmeyecektir. Kıbrıs şehit emanetidir, Kıbrıs Türk'tür, aksini
düşünmek Rum tezlerine, haçlı heveslerine hizmet ve gözü kapalı
şekilde tamam demektir. Hiçbir vatan ve millet sevdalısı da böylesi
bir savrulmaya onay vermeyecektir."
7-8 Temmuz'da Almanya'nın Hamburg kentinde yapılacak G-20 zirvesi
öncesinde Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yapılan haksız
eleştiriler için Almanya'yı görüşmeleri sulandırmakla eleştiren
Bahçeli, "Diğer yandan 7-8 Temmuz'da Almanya'nın Hamburg
kentinde yapılacak G-20 zirvesi öncesi Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın hazımsız ve nezaketsiz üslupla temelsiz eleştirilere
maruz kalması da çirkinlik ve anti demokratik bir ilkelliktir.
Alman zihniyetinin önyargılı ve ucuz suçlamalarla G-20 zirvesini
peşinen sulandırması, bu kapsamda ülkemizi töhmet altında bırakmak
için uyduruk bahane arayışı aynı zamanda çarpıklık, aynı zamanda
karanlık bir komplodur. Unutulmasın ki, Türk milleti her türlü iç
ve dış muhasım odaklara karşı bir ve beraberdir. Hiç kimse, hiçbir
güç Türkiye'nin imajını, saygınlığını ve prestijini kıramayacak,
tahrip edemeyecektir" dedi.
Erdoğan'a yapılan haksızlığın Türkiye'ye yapılmış sayılacağını
kaydeden Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye
Cumhuriyeti'ni ve cumhuru temsil etmektedir. Ona yönelik
tahammülsüzlük ve kötü muamele tüm Türkiye'ye yapılmış
sayılacaktır. Ve bunun karşılıksız bırakılmayacağı iyi
bilinmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi menfi ve meşum niyetlere
karşı devletiyle, milletiyle yan yana, omuz omuzadır"
ifadelerini kullandı.
"UYUM YASALARININ ÇIKARILMASI VE MECLİS İÇ TÜZÜĞÜ'NDE
GEREKLİ DEĞİŞLİKLERİN HAYATA GEÇİRİLMESİ HUSUSUNDA PARTİ OLARAK
ÜZERİMİZE DÜŞEN SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRECEĞİMİZİ HERKESİN
BİLMESİNDE YARAR OLACAKTIR"
Uyum yasalarının çıkarılması ve Meclis İç Tüzüğü'nde gerekli
değişliklerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu
yapan Bahçeli, "Artık milli uzlaşma ve ortak akılla biriken
meselelerin üzerine gitmek zorunluluktur. Bu nedenle uyum
yasalarının çıkarılması ve Meclis İç Tüzüğü'nde gerekli
değişliklerin hayata geçirilmesi hususunda parti olarak asgari
uzlaşma zemininde ve ilkelerimiz muhteviyatında üzerimize düşen
sorumlulukları yerine getireceğimizi herkesin bilmesinde yarar
olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi tıkanmanın aşılması
taraftarıdır. Milliyetçi Hareket Partisi sorunların çözülmesi,
kronik anlaşmazlıkların çürümeye terk edilmesi tarafındadır.
Milliyetçi Hareket Partisi şeref ve namus bildiği aziz vatan ve
millet varlığını istikrar ve güvenli bir şekilde müdafaaya da
yeminlidir" açıklamalarında bulundu.
(Caner Ünver /İHA)