Bahçeli’den Brunson açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Papaz Brunson'un tahliye kararı milli vicdanı rahatsız ve huzursuz etmiştir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Papaz Brunson'un
tahliye kararı milli vicdanı rahatsız ve huzursuz
etmiştir" dedi.
MHP lideri Bahçeli, Papaz Brunson'un tahliye kararı ile ilgili
yaptığı yazılı açıklamada, "ABD'li Papaz Pastör Andrew
Brunson davası Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden birisi
olarak aylardır siyasi tartışmaların, hukuki gerilimlerin, ABD'yle
yaşanan cepheleşmelerin odak noktası haline gelmiştir. Devam
edegelen hukuki ve siyasi süreç herkesin gözü önünde vuku
bulmuştur. Söz konusu papaz 2016 yılının Ekim ayında sınır dışı
edilmek amacıyla önce gözaltına alınmış, ardından da 9 Aralık 2016
tarihinde üzerine atılı vahim ve ciddi suçlamalardan dolayı
tutuklanmıştır. Ayrıca 2018 yılının Mart ayında hakkında tanzim
edilen iddianame kabul edilmiş, ne var ki 18 Temmuz 2018 tarihinde
de yurt dışına çıkış yasağı uygulamasına karar verilip ev hapsi
yaptırımıyla tahliyesi kararlaştırılmıştır. Papaz Brunson; terör
örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği, casusluk yaptığı
iddialarıyla İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmış ve
hakkında bugün karar verilmiştir. Buna göre Brunson'un ev hapsi ve
yurt dışı yasağı kaldırılarak 3 yıl 1 ay 15 gün ceza verilmiş,
yattığı süre göz önüne alınıp tahliyesi sağlanmıştır"
dedi.
"MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ELBETTE YARGI KARARINA SAYGI
DUYMAKTADIR"
Milliyetçi Hareket Partisi'nin yargı kararına saygı duyduğunu
belirten Bahçeli, "Ancak Papaz Brunson'un tahliye kararı
milli vicdanı rahatsız ve huzursuz etmiştir. İfade değiştiren gizli
ve satın alınmış tanıklar, davanın savcısında yapılan değişiklikler
soru işaretlerini güçlendirmiş, şaibeleri arttırmıştır. Türkiye
aleyhine faaliyetlerin merkezinde yer alan, terör örgütleriyle
irtibat ve iltisakı tespit edilen bir şahsın siyasi baskı ve
şantajlarla serbest bırakılması geldiğimiz bu aşamada düşündürücü,
bir o kadar da esef vericidir. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin
kararına bir üst mahkemede itiraz hak ve süreci doğal olarak
vardır, kuşkusuz bu temin edilmek durumundadır. Rahip Brunson
davasının hem hukuki hem de siyasi boyutlarının varlığı her türlü
izahtan varestedir" ifadelerini kullandı.
"DAVA ABD TARAFINDAN TÜRKİYE'YE YÖNELİK TEHDİT VE BASKI
ARACINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"
Bahçeli, "Hukuken sancılı ve sakat bir seyir izleyen mezkur
davanın özellikle ABD tarafından Türkiye'ye yönelik tehdit ve baskı
aracına dönüştürüldüğü, siyasi ve ekonomik operasyonların bahanesi
olarak görüldüğü herkesin malumudur. ABD Başkanı Trump ve
yardımcısı Pence'in dozajı giderek artan yaptırım tehditleri, sabır
ve tahammül ölçülerini aşan husumet dolu açıklama ve mesajları
Brunson davasını gölgelemiş, meseleyi hukuki içerikten ziyade
siyasi anlaşmazlık ve çatışma konusu hüviyetine büründürmüştür.
Papaz Brunson, kabul edilemez ve vicdan sahibi her insanımızın
itiraz ettiği karanlık bir sürecin sonunda serbest kalmıştır.
Anlaşılan odur ki, papaz bugün akşam saatlerinde ABD'ye gitmek
üzere yola koyulacaktır. ABD'nin Türkiye'ye bakışında temel siyasi
ve diplomatik silaha dönüşen Papaz Brunson davasının neticeleri
itibariyle ne getirip ne götüreceğini yakın zamanda görmek ve idrak
etmek mümkün olacaktır. ABD için anlamlı ve vazgeçilmez olan Papaz
Brunson'un serbest kalması, Trump yönetimine siyasi ve ahlaki
olarak ikame ve telafisi mümkün olmayan sorumluluklar da
yüklemiştir" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Bu kapsamda ABD'nin önünde iki
seçenek vardır ve çok nettir; ya FETÖ elebaşını veya FETÖ'nün tepe
isimlerinden birisini Türkiye'ye verecekler ya da Halkbankası Genel
Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın iadesini sağlayacaklardır. Papaz
Brunson ABD'ye hareket ettiği anda bu ülkenin iadesi ahlaken ve
hukuken mecburi olan isimler de aynı zamanda ülkemize
gönderilmelidir. Papaz Washington'a ulaştığında mesela FETÖ'cüler,
mesela Hakan Atilla eş zamanlı şekilde Ankara'da olmalıdır.
Zamanlama itibariyle herhangi bir aksaklık doğmamalıdır. Elzem ve
acil gördüğümüz bu karşılıklı takasın menfi veya müspet olması iki
ülke arasındaki ilişkilerin seyir ve sürecini doğrudan doğruya
tayin edecektir. Türkiye Cumhuriyeti egemenlik ilkelerine dayalı
bağımsız bir hukuk devletidir. Rahip Brunson davasının hukuki
sakatlıkları bir yana, siyasi olarak Türkiye'nin talep ve
beklentilerini karşılayacak bir mana ve muhtevaya kavuşması en
samimi dileğimizdir. Aksi halde kaybeden Türkiye olacaktır. Buna da
hiç kimsenin, hiçbir gücün hakkı yoktur, haddi
olmayacaktır"
(Musa Erdoğan /İHA)