Bahçeli: "Hükumet bilgi vermeli"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hükümet Suudi Arabistanla kurduğu ve kurguladığı ilişkinin yönü ve muhteviyatı hakkında TBMM'ne derhal bilgi vermeli, gelişmeler hakkında doyurucu açıklama ve izahatlar yapmalıdır" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hükümet Suudi
Arabistanla kurduğu ve kurguladığı ilişkinin yönü ve muhteviyatı
hakkında TBMM'ne derhal bilgi vermeli, gelişmeler hakkında doyurucu
açıklama ve izahatlar yapmalıdır" dedi.
Bahçeli, "Suudi Arabistan ile birlikte yapılması gündemde
olan kara operasyonuna" ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Türkiye'nin çevresinde yaşanan insani, vicdani ve hukuki
parçalanmaların, milli güvenliği hiç olmadığı kadar risk ve
açmazlara sürüklediğini belirten Bahçeli, kaygı verici nitelikte
vasat ve varlık bulan jeopolitik tehditlerin Türkiye'yi zora
sokmakla kalmayıp manevra alanını daralttığını kaydetti.
Ortadoğu'da derin bir kaosun, yaygın bir krizin aşama aşama
genişleyerek hakimiyet kurması öngörülemez gelişmelere de hız
verdiğini vurgulayan Bahçeli, "AKP hükümetinin dış
politikadaki tarihi sapma ve yanlışları komşu coğrafyalardaki
gerilim ve çatışmaları Türkiye'ye sıçratmıştır. Yaklaşık iki ay
boyunca, özellikle Cizre, Sur ve Silopi'de görülüp kent savaşlarını
aratmayacak kanlı manzaraların başka türlü izahı olmayacaktır.
AKP'nin öngörüsüzlüğü, ilkesizliği, fikri bulanıklığı, ilaveten
milli politika ve stratejileri kasten reddi ülkemizi Ortadoğu
temelinde projelendirilen felaket kuşağına eklemlemiştir. Siyasal
birlikteki aşınmalar, ekonomik güçteki zafiyetler, güvenlik ve
askeri politikalardaki zayıflıklar, hepsinden önemlisi terör
örgütleriyle kurulan ihanete varan ilişki ve bağlantılar sonunda
geri tepmiş, şehadet ve yıkım olarak dönmüştü" ifadelerini
kullandı.
"ABD'NİN PYD-YPG TERÖRÜNE VERDİĞİ DESTEK, MÜTTEFİKLİK
ANLAYIŞIYLA BAĞDAŞMIYOR"
Türkiye'nin vatan topraklarında gözü olan çevrelerin daha da
iştahlandığını belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Milli birlik ve kardeşliğimiz, iç barış ve huzur ortamımız
AKP eliyle oyuna gelmiş, tuzağa düşürülmüştür. Hükümetin çarpık,
temelsiz, hastalıklı ve baştan ayağa hasarlı Suriye politikası
Ortadoğu'daki belirsizliğe katkı vermiş ve sonuçta ülkemizin belini
bükmüştür. AKP'nin şuursuz, kontrolsüz, marjinal ve gayri milli
siyaseti komşu ülkelerden istikrarsızlık ithalinden başka bir işe
yaramamıştır. Düne kadar PYD ile açıktan ilişki kuran, bu terör
örgütünün sözde liderini İstanbul ve Ankara'da ağırlayan, hatta
peşmergeye ülke topraklarından koridor açıp Ayn el Arap'a geçişini
sağlayan AKP'nin şimdilerde PYD'yi sahiplenen ABD'ye sitem ve
serzenişte bulunması elbette inandırıcı, ikna edici değildir. Gerek
Erdoğan gerekse de Davutoğlu ektiklerini biçmektedir. ABD'nin
PYD-YPG terörüne verdiği destek, açmak istediği kirli koridor
şüphesiz ki ne müttefiklik hukukuyla ne de stratejik ortaklıkla
bağdaşmayacaktır. Fakat düne kadar partimizin her türlü ikaz ve
eleştirilerine rağmen PYD'yle görüşen, PKK'yla pazarlık yapan,
bölgesel ölçekte faaliyet gösteren selefi gruplarla temas kuran AKP
hükümeti, yaptıklarının bedelini hem ödemekte hem de milletimize
ödetmektedir."
"PYD'Yİ AKLAMAYA ÇIKARMAK PKK'YA AÇIK ÇEK
VERMEKTİR"
"Erdoğan'ın 'Ey ABD' seslenişi ise kuru gürültü olup
herhangi bir yaptırımı ve kalıcılığı olmayacaktır"
ifadesini kullanan Bahçeli, "Türkiye korkunç boyutlara
ulaşan mülteci akınıyla karşı karşıyaysa bunun asıl sorumlusu hiç
kuşku yok ki Ortadoğu'ya model olacağım derken maskara ve madara
olan AKP hükümetidir. Şu anda Rusya Halep ve mücavir alanlarını
bombalamayı sürdürmektedir. ABD ile Rusya PYD ve PKK'ya bakışta
aynı çizgide, aynı safta toplanmaktadır. Bilinmelidir ki, PYD'yi
aklamaya, temize çıkarmaya ve himaye etmeye teşebbüs etmek PKK'ya
açık çek, açık destek vermektir. Çünkü PYD/YPG terörü ile PKK
arasında hiçbir fark yoktur. Münih'te düzenlenen Suriye
toplantısında çatışmaların durdurulması hususunda uzlaşma
sağlanmışsa da, Rusya'nın IŞİD ve El Nusra gerekçesiyle Halep'teki
saldırılarına devam edeceği de açıklanmıştır" dedi.
IŞİD'E KARA OPERASYONU
Halep'teki kıyım ve katliamın sürmesi halinde Türkiye'nin
sınırlarına mülteci yığılmasının daha da artacağını belirten
Bahçeli, Birleşmiş Milletler ve AB'den "kapıları
açın" dayatmasının daha da yoğunlaşacağını kaydetti.
Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Ortadoğu'nun kana bulanmasına çanak tutan batılı ülkeler
Türkiye'yi tabir yerindeyse toplama kampına, sınır bekçiliğine ve
mülteci bakıcılığına zorlamaktadır.
Bu çifte standartçı ve ikiyüzlü yaklaşımın Türkiye'nin egemenlik
haklarını ve tarihi çıkarlarını gözetmediği açıktır. Suriye'de
yükselen tansiyonun tesir ve sonuçları herkesi etkilemektedir. Öyle
bir noktaya gelinmiştir ki, Suudi Arabistan'ın başını çektiği ve
Türkiye'nin de destek vereceği örtülü olarak dillendirildiği kara
operasyonu sürekli gündemdedir. Hatta Suudi yönetimin hava
üslerimizde keşif yaparak ülkemize savaş uçakları göndereceği,
gerektiğinde asker yollayabileceği bizzat Dışişleri Bakanı
tarafından açıklanmıştır. Dışişleri Bakanı 'kara operasyonu lazım'
sözleriyle AKP'nin nasıl bir anlayışta olduğunu deşifre etmiştir.
Elbette hükümet ülke güvenliğini korumak, sınırlarımızın ötesinden
kaynaklanan vahim tehlikelere karşı etkili ve caydırıcı önlemler
almak mecburiyetindedir. Bu aynı zamanda milletimizin
beklentisidir.
Ancak küresel projeleri temin ve takviye için herhangi bir askeri
operasyon planlıyor ve bu maksatla Suudi Arabistan'la yan yana
geliniyorsa netice çok kötü, tahminlerin ötesinde feci olaylara
kapı aralayabilecektir. Türkiye yabancı başkentlerde kurgulanan
şiddet ve vahşet senaryolarına taşeronluk yapamayacak, aksi halde
akıbet korkunç olabilecektir. Ve de Ortadoğu'daki mezhep
kutuplaşması şiddetlenerek tüm ülkeleri ateşe
verebilecektir."
"HÜKÜMET TBMM'YE DERHAL BİLGİ VERMELİ"
"Başbakan'ın aklını başına almasında, Erdoğan'ın hayal ve
hamasetine karşı teyakkuz haline geçmesinde sonsuz yararlar
vardır" diyen Bahçeli, açıklamasında, "Bölgemizde,
farklı ülkelerin katılımıyla çıkacak bir savaşın çok acı verici
insan ve toprak kaybına yol açacağı da unutulmamalıdır. AKP
hükümeti Suudi Arabistanla kurduğu ve kurguladığı ilişkinin yönü ve
muhteviyatı hakkında TBMM'ne derhal bilgi vermeli, gelişmeler
hakkında doyurucu açıklama ve izahatlar yapmalıdır. Gazi Meclis'in
malumat ve onayı olmadan Türkiye'nin oldubittiye getirilerek kara
operasyonuna girmesi bize bir vatan kaybettirebilecektir. Nitekim
gelişmeler bu yönde olup tablo karanlık, Cumhurbaşkanı'ndan
Başbakanı'na kadar ülke yönetimi karışıktır. Türk milleti
başkalarının yazdığı cinayet senaryolarında figüranlık yapmaya
teşne ve hevesli bir hükümet değil, ülkesini ve vatanını her şeyin
fevkinde gören bir milli zihniyete ihtiyaç duymaktadır. Türkiye
onun bunun oyuncağı olmayacak kadar köklü, tarihi ve kültürel gücü
olan bir ülkedir. Komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenlik
haklarına saygı ve riayet Türkiye Cumhuriyeti'nin temel politikası
olmalıdır. Bunun dışında gerekmedikten ve milli bekamız
zorlamadıktan sonra herhangi bir savaş Türkiye'nin tarihsel
bakiyesine ve Müslüman coğrafyasına haçlı müdahalesi olacaktır ki,
buna da göz yummamız düşünülemeyecektir" ifadelerini
kullandı.
(İHA)