Bahçeli: Bunun adı iflastır
MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı Devlet Bahçeli, "16 Nisan'da tel tel dökülenler bir daha yükselemeyecektir. Beyhude yere uğraşmak abestir. Koymayla kuyu suyu dolmazmış, kuyunun biraz da kendinde su olacakmış. Bunlarda olan, olacak bir şey yok. Eski defterleri karıştırıp yeni hikaye yazmak, miadı dolmuş yüzlere umut bağlamak başlanılan yere geri dönmektir ki, bunun adı iflastır" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı Devlet Bahçeli, "16
Nisan'da tel tel dökülenler bir daha yükselemeyecektir. Beyhude
yere uğraşmak abestir. Koymayla kuyu suyu dolmazmış, kuyunun biraz
da kendinde su olacakmış. Bunlarda olan, olacak bir şey yok. Eski
defterleri karıştırıp yeni hikaye yazmak, miadı dolmuş yüzlere umut
bağlamak başlanılan yere geri dönmektir ki, bunun adı
iflastır" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, resmi Twitter hesabından gündeme
ilişkin açıklamalarda bulundu. Yusuf Has Hacib'ten örnekler veren
Bahçeli, "Büyük düşünürümüz Yusuf Has Hacib iki türlü
insanın konuşmayacağını söyler: Biri bilgisiz, diğeri dilsiz. Ne
tuhaf ağzı olan herkes konuşuyor! Y.H. Hacib yine diyor ki: ‘Kara
başın düşmanı kızıl dildir. Nice baş yedi ve yemektedir.' Söz
vardır vezirliğe, söz vardır rezilliğe götürür. Eğer haklıysak,
savunduklarımızın doğru olduğunu görüyor ve inanıyorsak susmak
cinayet, durmak cehalet, vazgeçmek akli cinnettir. İtibar için
ihlale tamam diyenler, makam için inkara kucak açanlar, dünyevi
çıkarlar uğruna iltimas ve ihanete çanak tutanlar iflah olmazlar.
Konuştukları zaman mangalda kül bırakmayanlar vardır. Atarlar
tutarlar, bol keseden sallarlar. Sıra icraata gelince de anında
araziye uyarlar. Bu tipleri her alanda görürsünüz, her seviye ve
mevkide varlıklarına şahit olursunuz. Çalımlarıyla dünyaya meydan
okurlar, aslında yokturlar. Bakarsanız büyük bir dava adamı pozu
verirler. Gerçekte koca bir hiçtirler. İşlettikleri dedikodu
şantiyesi, kaynattıkları fitne kazanıdır. Moral yıkarlar, ara
bozarlar, sahte kurtarıcılıkla tertemiz duyguları kirletirler.
Çünkü kendi vicdanları kararmış, ruhları kapanmıştır. Bir kimsenin
olaylara, güçlüklere ve sorunlara karşı koymasını sağlayan
moraldir. Biz buna maneviyat diyoruz. Bundan mahrum olanlar
engeldir. Türk siyaseti bu yaralı yüzlerden, yamalı kimliklilerden
çok çekmiş, milletimiz bunların cereme ve cefasından çok
bunalmıştır. Kalpleri kafalarıyla ters düşen, fikirleri fiilleriyle
bağdaşmayan çarpık, çürük ve çelişki yumaklarının bedeli ağırdır.
Bir davaya baş koymuş er kişi ardına bakmaz, şer gürültüye pabuç
bırakmaz. İnanıyorsa ayaktadır, azimliyse istikbale sahip
çıkacaktır. Boş lafın peşine düşen, asılsız söylentileri
tırmandırıp veya bunları üretip servise çıkaran, yaymakla uğraşan
doğru iş yapmıyordur. Derler ki, bir toplumun başarma iradesi, o
topluluktaki en moralsiz kişinin heyecanıyla sınırlıdır. Bu sınır
aşılmazsa bozgun kaçınılmazdır. Moral ve motivasyon kaybının dibine
çökenler sanal umut ve hedeflerle toparlanayım derken, dikkat
etsinler de, tamamen silinip gitmesinler" ifadelerini
kullandı.
"ESKİ DEFTERLERİ KARIŞTIRIP YENİ HİKAYE YAZMAK, MİADI
DOLMUŞ YÜZLERE UMUT BAĞLAMAK BAŞLANILAN YERE GERİ DÖNMEKTİR Kİ,
BUNUN ADI İFLASTIR"
Cumhurbaşkanlığı sistemini içeren anayasa değişikliği referandumuna
değinen ve 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin
değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Hayırcılar toplanıyormuş, 2019'a yatırım yapıyorlarmış, şu
aday olsun bu öne çıksın diyorlarmış. Asıl millet ne söylüyor buna
bakılsın. Dereyi görmeden paçayı sıvayanlar, gördükleri derenin
derinliği karşısında ya boğulacak ya da sıvadıkları paçayla ortada
kalacaklardır. Etme bulma dünyası! Çürük iple kuyuya inenler, bunu
maharet gibi sunanlar nihayetinde düdük olur onun bunun ağzında
öterler. Bizimle uğraşıyorlardı! Üzerimizde hesap yapıp oyun
oynuyorlardı. Ne oldu? ‘Etme kulum bulursun, inileme ölürsün.'
Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olurmuş. Ya siyasi
şuursuzluk içinde olanlar neresinden anlaşılır? Neyinden olacak,
dilinden! Yaprak döken ağaç ağlamaz! Bilir ki, baharla beraber
yeniden yeşerecektir. Fakat 16 Nisan'da tel tel dökülenler bir daha
yükselemeyecektir. Beyhude yere uğraşmak abestir. Koymayla kuyu
suyu dolmazmış, kuyunun biraz da kendinde su olacakmış. Bunlarda
olan, olacak bir şey yok! Eski defterleri karıştırıp yeni hikaye
yazmak, miadı dolmuş yüzlere umut bağlamak başlanılan yere geri
dönmektir ki, bunun adı iflastır. Türk milleti geleceğe umutla
odaklanacak, bekasına şuurla, birliğine ve beraberliğine yeminle
sadık kalacaktır. Gerisi sinek vızıltısıdır. Milliyetçi Ülkücü
Hareket dünden daha güçlü, dünden daha diri ve mücadeleci olarak
milletine ve devletine hizmet edecektir. Yusuf Has Hacib der ki;
‘Yürüyen kişi yolda yapmaz evini. Göçen kişi evde koymaz malını.'
Sanıyorum anlayan anlamıştır meramımı."
(Uğur Kan Yüksek / İHA)