“Bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar…”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar bu mücadele bitmeyecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "1967 sınırları
içinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin
devleti kurulana kadar bu mücadele bitmeyecektir"
dedi.
AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen Dünya İnsan
Hakları Günü programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı
Trump'un Kudüs ile ilgili kararını tanımadığını belirterek, bu
açıklamanın Kudüs'ü de İslam dünyasını da bağlamadığını söyledi. 10
Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nün dünyanın pek çok yerinde ve
özellikle Kudüs'te insan haklarının ayaklar altına alındığı bir
dönemde anıldığını belirten Erdoğan, "Binlerce yıldır
yaşadıkları topraklarda tüm hakları ellerinden alınan, her gün
baskı ile zulüm, taciz ile kendilerine adeta dünyanın zindan
edildiği Filistinli kardeşlerimize buradan selamlarımı iletiyorum.
Atalarımız ‘zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur' diyor.
Kudüs'te sergilenen vandallığın, zulmün, hoyratlığın ilelebet devam
etmesi mümkün değildir. O Kudüs ki, her taşında, toprağının her bir
zerresinde ayrı bir hikayeyi barındırır. O Kudüs ki, uğruna her
şeyini feda etmeye hazır kimlere yar olmamıştır. Bugün kendilerini
Kudüs'ün sahibi sananlar yarın arkasına saklanacak ağaç dahi
bulamayacaklarını bilmelidirler. Biz bugün Kudüs'ü aldığında kadın
çocuk demeden 70 bin Müslüman'ı katledenlerin vahşeti ile aynı
şehri fethederken tek bir kişinin dahi burnu kanamasın hassasiyeti
ile hareket eden Selahaddin-i Eyyubi'yi çok iyi hatırlıyoruz.
Tarih, sırf kuşatma sırasında kutsal mekanları tahrip olmasın diye
Kudüs'ü savaşsız teslim eden Osmanlı'nın nezaketi ile şehrin kadim
sakinlerinin evlerini başlarına yıkanların barbarlığını da aynı
şekilde kaydedecek. Ne diyor şair, ‘Ey Kudüs, ey peygamberler
kokusu, ey yerin göklere en yakın avlusu, ey şehirlerin incisi,
acıdır cadde taşları, acıdır müezzin sesleri, ey Kudüs, ey
kentlerin en acılısı, kim durdurur düşmanları sana karşı, ey
dinlerin gerdanlığı, kim siler duvar taşlarından kanları, kim
kurtarır İsa'yı, İsa'yı öldürenlerden. Kim kurtarır insanı. Ey
Kudüs, ey şehrim, ey sevgilim dönüyor giden güvercinler yine,
tertemiz masmavi göklere.' 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana Filistin,
özellikle de Kudüs öyle acılara maruz kalmıştır ki, yüreklerden hep
böyle feryatlar yükselmiştir. Mavi göklere giden güvercinler hep
tertemiz döneceklerdir. Ama Kudüs'ü Müslümanlara ve diğer dinlerin
mensuplarına zindan edenler ellerine bulaşan kanı asla
temizleyemeyeceklerdir" diye konuştu.
"SEN ÇALARSIN, SEN OYNARSIN"
Başkan Trump'un kararını tanımadığını belirten Erdoğan,
"Amerika Kudüs'ü İsrail'in baştenti olarak tanıma kararı
ile dökülen bu kana ortak olmuştur. Biz bu kararı asla tanımıyoruz,
tanımayacağız. Başkan Trump'un bu açıklaması bizi bağlamaz, Kudüs'ü
de bağlamaz, İslam dünyasını bağlamaz. Sen çalarsın, sen oynarsın.
1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız
bir Filiştin devleti kurulana kadar bu mücadele bitmeyecektir.
Bugün yaşanan sorunların temelinde Amerika'nın ve Avrupa'nın en
başından beri İsrail'in önünü açan haksız işgalini ve
yerleşimlerini destekleyen politikaları var. Şayet bu ülkeler BM
kararlarına sahip çıksaydı bölgede on yıllardır süren acıların,
zulümlerin, katliamların önüne geçilebilirdi. Sene 1947,
Filistin'de İsrail diye bir yer yoktu. Ondan sonra başladı ve
Filistin lime lime bölünerek BM'nin 67 kararı da buna dahil, öyle
bir noktaya gelindeki Filistin noktacıklar halinde, geneline
İsrail'e vermiş durumdalar. Bunu batı yaptı. Şimdi de 1980 yılı 478
sayılı BM Güvenlik Konseyi kararını o zamanlar Amerika çekimser bir
havada, İsrail dışında hiçbir ülke tanımadığı halde bunlar o günden
bugüne ‘biz yaptık oldu' mantığı ile bugüne geldiler. Amerika'nın
Kudüs kararına karşı ortaya konan tepkilerin batı ülkelerin
tutarsız İsrail politikasında bir kırılma noktası teşkil etmesi
temenni ediyorum. Türkiye olarak bu konudaki tepkimizi ve hayata
geçireceğimiz politikaları hem kendi adımıza hem de dönem
başkanlığını yürüttüğümüz İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında
dile getiriyoruz. Çarşamba günü İstanbul'da düzenlenecek İslam
İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Zirvesi'nin bu bakımdan bir
dönüm noktası teşkil edeceğine inanıyorum. Dünyada samimi olarak
insan hakları savunucusu, barış yanlısı olan herkes için Filistin
ve Kudüs meselesi bir turnusol kağıdıdır. Bu mesele mazlumun ve
haklının yanında yer almayan hiç kimsenin ne insan hakları ne de
bölgesel ve küresel barış konusunda söyleyecek sözü olamaz.
Filistin ve Kudüs konusundaki beyanları ve ifadeleri yakından takip
edeceğiz ve ona göre herkese notunu vereceğiz" şeklinde
konuştu.
(İHA)