Bacım dediği çarşaflı adamlar soyguncu çıktı
Manisa'da çarşaf giyerek kadın kılığında girdikleri kuyumcu dükkanını soymaya çalışan silahlı iki şahıs, kuyumcunun sopalı tepkisiyle karşılaşınca arkalarına bakmadan kaçtı. Mahalle sakinlerinin de kovaladığı 'çarşaflı hırsızlar' kaçarak izlerini kaybettirirken o anlar iş yerinin güvenlik kamerasınca saniye saniye kaydedildi.
Manisa'da çarşaf giyerek kadın kılığında girdikleri kuyumcu
dükkanını soymaya çalışan silahlı iki şahıs, kuyumcunun sopalı
tepkisiyle karşılaşınca arkalarına bakmadan kaçtı. Mahalle
sakinlerinin de kovaladığı 'çarşaflı hırsızlar' kaçarak izlerini
kaybettirirken o anlar iş yerinin güvenlik kamerasınca saniye
saniye kaydedildi.
Olay, Manisa'nın Yunusemre ilçesi 50. Yıl Mahallesi Horozköy
Caddesi üzerinde bulunan kuyumcu dükkanında meydana geldi. Dükkanın
önüne çarşaf giyerek kadın kılığında gelen iki adam, bir süre keşif
yaptıkları dükkana girdi. Yüzükleri inceleyen hırsızlar, şüpheli
hareketleriyle dükkan sahibinin dikkatini çekti. Gizledikleri
tabanca ve havalı tüfeği çıkaran iki hırsız, kuyumcuya saldırmaya
başladı. Başına tabancanın kabzasıyla darbe alan kuyumcu yerden
aldığı sopayla hırsızlara direndi. Sert kayaya denk gelerek neye
uğradığına şaşıran hırsızlar, soymaya kalkıştıkları kuyumcudan
koşarak kaçtı. Kuyumcu Alaattin Yavuz ve mahalle sakinleri 2
hırsızı uzun süre kovaladı. Kaçan hırsızlar izlerini kaybettirirken
o anlar iş yerinin güvenlik kamerasınca saniye saniye
kaydedildi.
Polisin olayla ilgili incelemeleri sürüyor.
ERKEK OLDUKLARINI FARK ETMEDİ
Hırsızların yakalanarak yargı önünde hesap vermelerini isteyen
kuyumcu Alaattin Yavuz yaşanan hırsızlık olayını İhlas Haber Ajansı
muhabirine şöyle anlattı:
"İki çarşaflı önce dışarısını kontrol etti. Ondan sonra
geldi içeriye girdiler. Erkek olduklarını fark etmedim. 'Buyurun
bacım' dedim. Ondan sonra tabla yüzük çıkardım masa üzerine koydum.
Yüzükleri eline takıp çıkarıyordu. Hırsızlık yapacaklarını anladım.
5 dakika sonra biri dükkan içerisinde bir o tarafa bir bu tarafa
yürümeye başladı. Rahat durmuyordu. Tabanca ile uğraştığını gördüm.
O anda suratıma vurdu. Sonra bir tane daha vurdu. Diğeri de iki
defa vurdu. Sopa yerdeydi. Elimi uzattım. Sopayla vurdum. Denk
gelmedi. İkincide sopayı attım kaçtılar. Peşlerine düştük. Petrol
ofisine kadar yakalayamadık. 500 lira zararım oldu. Beşinci defadır
benim başıma geliyor. Bu sıkıntıdan dolayı da dükkanda yatıyorum.
Her şey benim başıma geliyor. Bunları yakalamak lazım. Devlet
sıkıştırsın, bunu meydana çıkarsın. Tek istediğim
budur."
(Ersan Erdoğan - Aykut Yeniçağ/İHA)