Avukatlardan TBMM'ye yaz saati faksı
İZMİR Barosu Başkanı Aydın Özcan ile Çocuk Hakları Merkezi üyesi avukatlar, yaz saati uygulamasının ve yıl boyunca sürdürülmesi kararının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne faks çekti. Özcan, "Yaz saati uygulaması sonucunda yalnızca eğitim ve iş hayatı değil ekonomi de olumsuz etkilenmektedir. Öğretmen, öğrenci, hatta anne babalar dahi güne verimsiz ve asık suratlı başlamakta ve...
İZMİR Barosu Başkanı Aydın Özcan ile Çocuk Hakları Merkezi üyesi
avukatlar, yaz saati uygulamasının ve yıl boyunca sürdürülmesi
kararının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne faks
çekti. Özcan, "Yaz saati uygulaması sonucunda yalnızca eğitim ve iş
hayatı değil ekonomi de olumsuz etkilenmektedir. Öğretmen, öğrenci,
hatta anne babalar dahi güne verimsiz ve asık suratlı başlamakta ve
bu şekilde sonlandırmaktadırlar" dedi.
İzmir Adliyesi Baro Birimi'nde yapılan basın açıklamasına, İzmir
Barosu Başkanı Aydın Özcan, Baro'nun Çocuk Hakları Merkesi
sorumlusu ve yönetim kurulu üyesi İlke Erol ile avukatlar katıldı.
Türkiye'de sabahları uyanabilmenin, okula, işe uykuya yenilmeden
varabilmenin çok zor hale geldiğini, bunun sebebinin bir kararname
ile gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla; bütün yurtta 27
Mart 2016 Pazar günü saat 03.00'te başlatılan yaz saati
uygulamasının bu yıldan itibaren her yıl sürdürülmesi kararı
olduğunu belirten Aydın Özcan, şöyle dedi:
"Toplumsal sonuçları hiç araştırılmadan, uzmanlara danışılmadan
verilen yaz saatinin sürekli olması kararının olumsuz sonuçları
öngörülmemiş ve gereken önlemler alınmamıştır. Yapılan araştırmalar
ilköğretim çağında olup okula gitmeyen kız çocuklarının sayısının,
aynı durumdaki erkek çocuk sayısından 600 bin fazla olduğunu
gösterirken, sadece son iki yılda örgün eğitime devam etmeyen kız
öğrenci sayısının açık lisede okuyan öğrenci sayısına oranla 458
bin kişi arttığını göstermektedir. Kız çocukları eğitim
aldıklarında, güvende ve güçlü olduklarında toplumlarına,
ülkelerine ve dünyaya öncülük etme potansiyellerini
gerçekleştirebileceklerdir. Yaz saati uygulamasının devamı nedeni
ile kış günlerinde sabahın zifiri karanlığında evden çıkmak zorunda
kalan kız çocuklarının güvenlik gerekçesi ile okullara
gönderilmediğine, eğitim hayatları ve geleceklerinin ellerinden
alındığına tanık olmaktayız."
İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI
Baro Başkanı Özcan, uygulamanın çocukların eğitimini olumsuz
etkilemesi, yetişkinlerde depresyon ve strese sebebiyet vermesi,
güneşin sağlık için önemi düşünüldüğünde yaz saati uygulamasının
giderek ciddi tehlikeler oluşturmaya başladığını söyledi.
Uygulamanın verimsizliklere yol açtığının yaşanarak öğrenildiğini
de dile getiren Özcan, "Öğrenci ve çalışan servislerinin yola
çıktığı saat erkene çekilmiş, trafiğin yoğun olarak yaşandığı
saatler karanlığa kalmış, dikkatsizlik ve çevresel faktörlerle kaza
riskleri artmıştır. Gün aydınlanmadan başlayan hayat nedeniyle bu
durumdan da yine en çok çocuklar etkilenmeye başlamıştır.
Geçtiğimiz günlerde KKTC'de bir okul servisiyle TIR'ın çarpışması
sonucu, 2'si liseli 3 kişi hayatını kaybetmiştir. Kazanın, okul
yolları karanlık olduğu için yaşandığını gerekçe gösteren öğrenci,
veli ve sendikalar, saat değişikliği kararını protesto etmek için
KKTC Meclisi'ne yürümüştür" diye konuştu.
KAMPANYALARA DESTEK VERİYORUZ
İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak bu uygulamadan derhal
vazgeçilmesi gerektiği görüşlerini destekleklediklerini belirten
Aydın Özcan, bu saat dilimini kullanan ülkelerde güneşin
Türkiye'den yaklaşık iki saat önce doğduğunu kaydederek şöyle
konuştu:
"Özellikle büyükşehirlerde okulların yetersizliği nedeniyle 9 bin
700 okulda ikili öğretim sistemi uygulanmakta, derslerin yetişmesi
için sabahçı öğrenciler saat 07.00'de derse başlamakta, derse
yetişebilmek için de en geç 06.30'da evden çıkmaktadırlar ve güneşi
ancak ikinci derste görebilmektedirler. Sınıflarda lambalar
yakılarak ders işlenmekte ve güneş ışığı olmadığı için sınıflar
daha geç ısınmaktadır. Yani enerji tasarrufu sağlanması söz konusu
olmamaktadır. Öğrencilerin çoğu ilk ders uyuklamakta öğretmenler de
gün aydınlanmadığı için ilk derslerden verim alamamaktadırlar.
Dolayısıyla çocukların bir kısmı karanlıkta okula giderken, bir
kısmı da karanlıkta okuldan çıkmaktadırlar. Yani yurdumuz
karanlıkta eğitim görmeye çalışmaktadır. Öğretmenler, öğrenciler
hatta anne babalar dahi güne verimsiz ve asık suratlı başlamakta ve
sonlandırmaktadırlar. Uzmanlar da yaz saati uygulamasının ve
saatlerin geri alınmamasının özellikle çocuklar üzerinde olumsuz
etki yarattığını, okuldan faydalanmaları gereken en az beş saatin
tamamını işlevsel olarak kullanmalarına, öğrenmenin
gerçekleşmesine, odaklanmaya engel unsurlardan olduğunu
savunmaktadırlar."
Yaz saati uygulaması sonucunda ekonominin de olumsuz etkilendiğini
dile getiren Özcan, son dönemde terör olayları ve güvensiz ortamın
giderek arttığı Türkiye'de veli de çocuklarının karanlıkta sokağa
çıkmasını istemedikleri için ailece yollara düştüğünü söyledi.
Özcan, "Çocuğunu okula bırakmak için işine geç kalan aileler ise
işyerinde de olumsuz sonuçlarla karşılaşmaktadırlar ve bir çözüm
getirilmesi gerektiğini dile getirmektedirler. Verilen karardan
geri dönülmeli ve kış saati uygulamasına geçilerek saatler bir saat
geri alınmalıdır. Ya da eğitim sisteminde ikili eğitimden
vazgeçilerek çocukların gelişimine uygun saatlerde eğitim
verilmesini içeren bir düzenleme yapılmalıdır" diye
konuştu.