"Atatürk dönemi fili bir başkanlık sistemidir"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye'de parlamento çoğunluğuyla Cumhurbaşkanını aynı siyasi gelenekten geldiği dönemlerde zaten fili bir başkanlık sistemi var. Atatürk dönemi fili bir başkanlık sistemidir" dedi
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye'de parlamento
çoğunluğuyla Cumhurbaşkanını aynı siyasi gelenekten geldiği
dönemlerde zaten fili bir başkanlık sistemi var. Atatürk dönemi
fili bir başkanlık sistemidir" dedi
AK Parti Yozgat İl Başkanlığı tarafından Büyük Sinema Salonunda
düzenlen partisinin il danışma toplantısına katılan Adalet Bakanı
Bekir Bozdağ, Türkiye'de bundan sonra ne FETÖ ne de başka bir gücün
darbe yapabilme istidadı olmadığını belirterek, "Yeni yeni
darbe senaryoları yazanlara söylüyorum. Her gün senaryoları el
altından, el üstünden yayanlara söylüyorum. Türkiye'de bundan sonra
ne Fetullahçı Terör Örgütü ne de başka bir gücün darbe yapabilme
istidadı yoktur.Boşuna hayal kurmasınlar. Boşuna hayallerde
kurdurmayın. Çünkü artık karşınızda düdük çaldığında size teslim
olacak tek bir Türk vatandaşı yoktur. Darbe yapmaya teşebbüse
kalkışmayı niyetlenenler, eskiden meclisi ele geçirdiği zaman
darbenin başarılı olacağını görüyorlardı. Şimdi 79 milyon
insanımızdan tek birini dışarıda bırakırlarsa bu darbe başarılı
olamaz. 79 milyonu tek tek ele geçirecek bir güç dünyada yok
Allah'ın izni ile. Bundan sonra Türkiye, yoluna milletten aldığı
güçle devam edecek. Bu millet ülkesinde bundan sonra hukuk dışı
iktidarların el değiştirmesine izin vermeyecektir. Ne AK Parti
döneminde ne de başka iktidarlar döneminde asla olmayacaktır. Ben
milletimizin 15 Temmuz'da ortaya koyduğu birlikteliğin kalbi bir
birliktelik olduğuna inanıyorum. Kurtuluş savaşında nasıl görüş
farklılıkları bir tarafa bırakılıp herkes tek vücut olmuşsa 15
Temmuz'da da aradan geçen yaklaşık 100 yıllık zaman sonra bu millet
ilk defa tek vücut oldu bütün farklılıkları bir tarafa bıraktı. Bu
büyük bir destandır, bu büyük bir başarıdır. Darbecileri, hainleri
yenmenin zevkini de bu millet bir kez daha aradan geçen 100 sene
sonra tatmıştır" dedi.
15 TEMMUZ RESMİ TATİL
Milli güvenlik kurulu 26 Eylülde yaptığı toplantısında 15 Temmuz'un
Demokrasi ve Özgürlükler Günü olarak anılmasını hükümete tavsiye
kararı aldığını ifade eden Bakan Bozdağ, "Hükümetimiz de bu
günün hem demokrasi ve özgürlükler günü olarak anılmasını hem de
resmi tatil ilan edilmesine karar verdi. Teklif hazırlanarak TBMM
Başkanlığına gönderildi" diye konuştu.
"15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ BAŞARILI OLSAYDI TÜRKİYE
BÖLÜNÜRDÜ"
"15 Temmuz başarılı olsaydı Türkiye'de neler
olurdu" diyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "
Hepimizin bunu düşünmesi lazım. Bunu çok net söylüyorum. 15 Temmuz
başarılı olsaydı Türkiye bölünebilirdi. Türkiye'de rejim
değişikliği olurdu. Dine Fetullahçı terör örgütü ele başının 40
sene önce planladığı ve onun kullanan çevrelerin talimatları ile
şekillendirildi Kuran ve Sünnet'i tahrif eden yeni bir Fetö
anlayışı reform yapılırdı. Bütün bunlara Türk halkı itiraz edeceği
için ne zaman biteceği belli olmayan iç savaş çıkabilirdi, yüz
binlerce insanımızın ölmesi, sakat kalması, mülteci duruma düşmesi
tehlikesi doğabilirdi. Ekonomimiz iflas eder, Türkiye bütün
alanlarda gücünü kaybeder yüz yıl geriye giderdi ve Sivas
kongresinde o dönem şartlarında reddedilen mandacılık FETÖ'nün
kuyruğunda Türkiye'ye yeniden dayatıla bilirdi. Türkiye o nedenle
15 Temmuz'da bölünmekten kurtulmuştur, rejim değişikliğinden
kurtulmuştur. İç savaştan kurtulmuştur. Ekonomik iflastan
kurtulmuştur, işgal ve mandadan kurtulmuştur. Türkiye adeta
felaketin eşiğinden dönmüştür. Türkiye'yi bir daha böylesi günlere
döndürtmemek için hepimize çok büyük görevler düşmektedir. Biz bu
görevlere inanarak vazifelerimizi yapacağız. Bundan sonraki süreçte
de sorumluluklarımız en güzel şekilde ifa etmeye gayret
edeceğiz" şeklinde konuştu
"TERÖR ÖRGÜTLER VARDİYALI EYLEM YAPIYOR"
Terör örgütlerinin şimdi vardiyalı terör eylemi yaptığını ifade
eden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ". PKK bırakıyor FETÖ
başlıyor, FETÖ bırakıyor DEAŞ başlıyor, bin vardiyalı terör eylemi
de yaptırsanız Türkiye yoluna devam edecektir. Türkiye'yi
itibarsızlaştırmak için propaganda yapıyorlar. Hem bölücü terör
örgütü PKK hem sol terör örgütleri, hem FETÖ, Amerika'da da
Avrupa'da da uluslararası örgütlerin nezdinde Türkiye'nin aleyhin
açıklama yaptırmak için gece gündüz çalışıyorlar. Harcadıkları
paranın haddi hesabı yok. Tek dertleri var Türkiye'nin aleyhine bir
bildir, bir mektup, bir rapor, bir açıklamak yaptırmak her yerde
uğraşıyorlar" dedi.
"TÜRKİYE'DE YARGI BAĞIMSIZDIR"
HSYK pek çok hakim ve savcı ile karar aldığını bazılarını meslekten
uzaklaştırmasına karar verdiğini bazılarının görevden el
çektirilmesine karar verildiğini ifade eden Adalet Bakanı Bekir
Bozdağ, " Bunu hukuk devletini korumak için, yargının
bağımsız vasfını korumak için bunu yaptı. Yargıya dışarıdan
müdahalenin önüne geçmek için bunu yaptı. Türkiye'de yargı
bağımsızdır. Yürütmenin yargı üzerinde bir etkisi ve müdahalesi
yoktur. Türkiye'de yasama, yürütme, yargı ayrı ve bağımsızdır. AK
Parti hükümetleri döneminde yargıya müdahale yoktur. Kim bunun
aksini söylüyorsa o bir karalama propagandası yapıyor, AK Parti
düşmanlığının gereğini yapıyorlar. İftiranın büyüğünü yapıyorlar.
Yargıya müdahale yok mu var. Kimin müdahalesi var. Fetullahçı Terör
Örgütünün müdahalesi var. Ergenokon, balyoz davaları, kimin
müdahalesi var burada. 17-25 Aralık, MİT Tırları bunlarda kimin
müdahalesi var. FETÖ'nün yargı içerisinde savcıları, hakimleri,
kolluk içerisinde polislerin olmadığını söyleyen vatandaş var mı
yok. Bal gibi müdahale ediyor. HSYK bir terör örgütünün bağımsız ve
tarafsız bir yargıyı Fetullah'ın fehm etmesine engel oluyor.
Yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını, hukuk devletini koruyor.
HSYK'nın Fetullahçı terör örgütü ile bağını değerlendirerek karar
vermesinin tam da nedeni hukuk devletini korumak, yargının,
bağımsız ve tarafsızlığını korumak, FETÖ'nün Türk yargısını bir
terör örgütünün kılıcına dönüştürülmesine engel olmak için
yapmıştır. Esasında HSYK demokrasi ve hukuk devletine sahip
çıkmasından dolayı AB ülkeleri tarafından, demokratik hukuk
devletleri tarafından ve yargının bağımsızlığına sahip çıkan bütün
uluslar arası örgütler tarafından takdir edilmesi lazım. Almanya'da
Fransa'da, Amerika'da herhangi bir terör örgütü ile irtibatı olan
birinin hakimlik savcılık yapmasına izin verirler mi? Almanya'da
DEAŞ üyesi biri ile Amerika'da El Kaide üyesi biri yargıda veya
kamuda görev alabilir mi? Alamaz. Türkiye'de niye alsın. Türkiye
Amerika'dan Avrupa'dan daha mı az demokratik hukuk devletidir. Biz
de de alamaz onun için atılan adımlar son derece önemli
adımlardır" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE FİİLİ BAŞKANLIK SİSTEMİ VAR"
MHP Lideri Sayın Bahçelinin açıklamasıyla Türkiye'de başkanlık
siteminin yeniden tartışılmaya başladığını vurgulayan Bakan Bozdağ,
"Sayın Bahçeli dedi ki ‘artık bu başkanlık sistemi
tartışmasına bir nokta koyalım. Halka soralım halk ne diyorsa on
saygı duyalım.' Doğru söylüyor. Türkiye uzun bir zamandır bu
tartışmayı sürdürüyor. Bu tartışmayı kim sona erdirecek ya
parlamento sona erdirecek, 367 bulunur halka gidilirse veya
reddedilirse o zaman parlamento da son bulunur ya da tek şartla
halka gidilir bu işe nokta konulurdu. O zaman bu tartışmayı
sonlandırmak lazım. Türkiye'de parlamento çoğunluğuyla
Cumhurbaşkanını aynı siyasi gelenekten geldiği dönemlerde zaten
fili bir başkanlık sistemi var. Atatürk dönemi fili bir başkanlık
sistemidir. O dönemde başbakanlarını İsmet İnönü dışında kaçının
ismini sayabilirsiniz. Adı parlamenter de olsa uygulaması başkanlık
sistemidir. Özellikle 10 Ağustos 2014'de cumhurbaşkanın ilk defa
Türk tarihinde halk tarafından seçilmesiyle esasında eski
cumhurbaşkanlarına göre demokratik meşruyeti daha güçlü olan
yetkisini bizzat halkın kendisinden alan bir cumhurbaşkanı seçildi.
Cumhurbaşkanının anayasal yetkilerine bakarsanız parlamenter
sistemde olmaması gereken yetkiler var. Başkanlık yetkileri var.
Parlamentoda AK Parti grubunun evet demediği bir kanun
komisyonlardan çıkabiliyor mu? Yok. Meclis genel kurulunda
görüşülebiliyor mu? Yok. Bizden önceki iktidarlar döneminde farklı
mı? Hayır. Çünkü bizim anayasadaki içi tüzüğümüz meclis komisyon ve
genel kurulda bütün çoğunluğu iktidara veriyor. İktidarın evet
demediği bir yasama faaliyeti ve denetim faaliyetinin yapılabilme
imkanı yok. Şuanda iktidar çoğunluğu kimde AK Prati‘de
Cumhurbaşkanı yüzde 52 ile seçilmiş oda AK Partinin kurucu lideri.
O zaman açık Türkiye'de fili bir durum var. CHP Türkiye'de
başkanlık sistemi yok deyince gerçek ortadan kayboluyor mu.
Türkiye'de çok net bir başkanlık uygulamasını biz yaşıyoruz. Bunun
adını koymak, doğru olandır. Yok başkanlık sisteminin adını
koyamayacaksak parlamenter sistemi tartışmalı olmaktan çıkarmamız
lazım. Bunun yolu meclise bunu taşımaktır. Görüşülür 330'un
üzerinde çıkanca halka gidilir. Halkımız başkanlık sistemi kabul
etmezse parlamenter sistemle yoluna devam eder. Türkiye'de
başkanlık sistemini tartışmalarıyla yormanın kimseye faydası yok.
Gelin adres belli halkımıza soralım halk ne diyorsa onu saygıyla
kabul edelim Türkiye yoluna devam etsin. İnşallah parlamentoda
uzlaşma zemini olur ve Türkiye bu meseleyi tartışma konusu olmaktan
çıkarır. Sistem tartışmalarına son noktayı koyar"
ifadelerini kullandı.
(İHA)