Astım hastası çocuk, Datça'da şifa buldu
ALMANYA'da yaşayan ve 9 yıldır aralıksız Muğla'nın Datça İlçesinde bir ay süreyle yaz tatilini geçiren ailenin 4 yaşından beri alerjik astım tedavisi gören çocukları Bilkay Doruk (13) sağlığına kavuştu ve futbol bile oynamaya başladı. Ailesi ve doktorlar, çocuğun sağlığına kavuşmasında tedavisinin yanında Datça'daki bol oksijen ve rutubetsiz havanın büyük etkisi olduğunu söyledi.
ALMANYA'da yaşayan ve 9 yıldır aralıksız Muğla'nın Datça
İlçesinde bir ay süreyle yaz tatilini geçiren ailenin 4 yaşından
beri alerjik astım tedavisi gören çocukları Bilkay Doruk (13)
sağlığına kavuştu ve futbol bile oynamaya başladı. Ailesi ve
doktorlar, çocuğun sağlığına kavuşmasında tedavisinin yanında
Datça'daki bol oksijen ve rutubetsiz havanın büyük etkisi olduğunu
söyledi.
Almanya'nın Hamburg şehrinde yaşayan her ikisi de serbest mimarlık
yapan Mustafa (47) ve Gül Doruk (47) çiftinin 9 yıl önce bir rüya
ile başlayan Datça sevdası, mutluluklarının da kaynağı oldu. Henüz
4 yaşındayken Hamburg'da alerjik astım teşhisi konulan küçük
çocukları Bilkay'ın hastalığını öğrendikleri 2006 yılında uzun yaz
tatili için Türkiye'ye gelen Doruk Ailesi'nin tercihi Muğla'nın
Datça İlçesi oldu. Aile, çok beğendikleri Datça'ya aralıksız her
yaz gelerek 1 ay tatil yaptı.
İki yıl önceki tatil sonrası Hamburg'a dönen Doruk ailesi, sağlık
kontrolünden geçen Bilkay'ın tamamen iyileştiği haberini aldı.
Doktorları, Bilkay'ın akciğerlerinde su kalmadığını ve her sağlıklı
çocuk gibi yaşantısını sürdürebileceğini söyledi. Bilkay, şimdi
Hamburg'da futbol okuluna gidiyor, yüzme sporu ile ilgileniyor.
Gül- Mustafa Doruk çifti, çocukları İlbay (17) ve Bilkay ile
birlikte, Datça tatilini her yıl iple çektiklerini söylüyor.
RÜYASINDA DATÇA'YI GÖRDÜ
Küçük oğlu Bilkay'ın sağlığına kavuşmasının sevincini yaşayan anne
Gül Doruk şunları anlattı:
"Evlendikten sonra her yıl Türkiye'ye tatil için geliyorduk.
Önceleri tercihimiz, büyük tatil beldeleri oluyordu. Antalya başta
geliyordu. Sonraki yıllarda daha sade tatil yapmak ve 5 yıldızlı
oteller yerine doğa ile iç içe dinlenmek istedik. 2006 yılında,
oğlumuz Bilkay'a Hamburg'da alerjik astım teşhisi konuldu. O yıl,
daha önceden adını duyduğum ancak hiç görmediğim Datça rüyama
girdi. Rüyamı eşime de anlattım. Datça'yı merak etmeye başladık.
Bir araştırma sonucu, o yaz buradaki bir tatil köyüne yaz tatili
için geldik. Bir aylık tatil bize çok yaradı. Bir daha da Datça'dan
hiç ayrılmadık. Hep aynı tatil köyünde birer aylık dönemler halinde
yaz tatiline geliyoruz. Bu yıl dokuzuncu kez geldik. Çocuklarım
burada büyüdü diyebilirim."
İLERİDE YERLEŞMEYİ DÜŞÜNÜYORLAR
İki yıl önce büyük bir mutluluk yaşadıklarını ifade eden Gül Doruk,
"2012 yılında bir aylık tatil sonrası Almanya'ya döndük. Hamburg'da
oğlum Bilkay'ın sağlık kontrolleri yapıldı. Doktorlar, Bilkay'ın
tamamen iyileştiğini söyledi. Datça'nın bol oksijenli ve rutubetsiz
havasının iyileşmesinde önemli rol oynamış olabileceğini
belirttiler. Çok mutlu olduk. İlerde emeklilik yıllarımızda,
Datça'ya yerleşmeyi düşünüyoruz" diye konuştu.
Dokuz yaşından beri Almanya'da yaşayan baba Mustafa Doruk,
Hamburg'da üniversite eğitimini aldıktan sonra serbest mimar olarak
çalışmaya başladığını belirterek, "Hamburg evimiz gibi oldu. Tam 37
yılım burada geçti. Bir gün buradan ayrılacağımı düşünmek aklıma
bile gelmezdi. Şimdi Datça'yı çok seviyoruz. Umarız gelecekte bir
gün buraya yerleşiriz" dedi.
MUTLULUĞUMUZU BORÇLUYUZ
Yunan tarihçi, coğrafyacı ve filozof Strabon'un, "Tanrı uzun
yaşamasını istediği kullarını Datça Yarımadası'na bırakırmış'
sözünü hatırlatan Doruk, şunları söyledi: