'Askeri casusluk' davasından beraat eden yüzbaşıdan, milyonluk tazminat davası
İZMİR'de Kamuoyunda 'Askeri Casusluk' olarak bilinen davada 8 ay tutuklu kalıp, yargılama sonunda beraat eden Deniz Yüzbaşı Özgür İkiz, avukatı Atilla Ertekin aracılığıyla, hazineye karşı 1 milyon 44 bin lirası manevi olmak üzere toplam 1 milyon 75 bin 55 TL'lik tazminat davası açtı. Avukat Atilla Ertekin, müvekkilinin evinde olmadığı sırada yapılan aramada 183 CD'ye el konulduğunu, İzmir...
İZMİR'de Kamuoyunda 'Askeri Casusluk' olarak bilinen davada 8 ay
tutuklu kalıp, yargılama sonunda beraat eden Deniz Yüzbaşı Özgür
İkiz, avukatı Atilla Ertekin aracılığıyla, hazineye karşı 1 milyon
44 bin lirası manevi olmak üzere toplam 1 milyon 75 bin 55 TL'lik
tazminat davası açtı. Avukat Atilla Ertekin, müvekkilinin evinde
olmadığı sırada yapılan aramada 183 CD'ye el konulduğunu, İzmir
Adliyesi'nde şimdilerde FETÖ'den tutuklu savcı Zafer Kılınç'ın
bulunduğu ortamdaki sayımda ise CD sayısının 227'ye çıktığı
bilgisine de dilekçesinde yer verdi.
İzmir'de yürütülen kamuoyunda 'askeri casusluk' olarak bilinen
gizli bilgi ve belge bulundurma davasında toplam 356 sanık
yargılandı. Aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu tüm
sanıklar beraat etti. Bu davada tutuklanıp 8 ay cezaevinde kalan
Deniz Yüzbaşı Özgür İkiz de, Avukatı Atilla Ertekin aracılığıyla
hazine aleyhine 1 milyon 44 bin lirası manevi olmak üzere toplam 1
milyon 75 bin 55 TL'lik tazminat dava açtı. Avukat Atilla Ertekin,
mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde müvekkilinin haksız yere
tutuklandığını belirterek şöyle dedi:
"Müvekkilim 10 Mayıs 2012 tarihinde 'TCG KARAYEL' hücumbotunun
başçarkçısı olarak Ege Denizi'nde tatbikatta iken evinde
bulunmadığı sırada arama yapılmıştır. Tutuklanan müvekkilim, İzmir
Şirinyer 1'inci Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi Müdürlüğü'nde tutuklu
olarak bulunmuş ve 8 ay 17 gün sonra tutukluluğa itiraz üzerine
tahliye edilmiştir. Tam bin 48 gün süren mahkeme süreci sonucunda
26 Şubat 2016 tarihinde İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce tüm
sanıklar hakkında beraat kararı verilmiş ve müvekkilim de beraat
etmiştir. Beraat kararı, Yargıtay tarafından da onanmıştır. 2014
yılında binbaşı rütbesine yükseltilmesi gerekirken
yükseltilmemiştir. Eşi Rus uyruklu olduğundan, müvekkilimin aniden
tutuklanarak cezaevine gönderilmesiyle zor durumda kalmış ve
Rusya'ya geri dönmüştür. Müvekkilim bakmakla yükümlü olduğu eşine
cezaevinde kaldığı sürece maddi yardımda bulunamamıştır.
Müvekkilim, Fethullahçı Terör Örgütü olarak yaptıkları hain
girişimle artık tüm ülke tarafından kabul edilen bu yapı
tarafından, yüzbaşı rütbesinde bir subay olarak vatanına hizmet
ederken, 'casusluk' yaptığı iddialarıyla kamuoyu nezdinde küçük
düşürülmüş ve vatan hainliğiyle suçlanmıştır. Bu durumdan dolayı
manevi çöküntüye uğratılmıştır. Bu süreç içinde yapılan usulsüz
dinlemeler, üretilen sahte deliller, basında çıkan karalayıcı
haberler ve kurulan kumpasın ayrıntılarına değinmek, müvekkilimin
yaşadığı haksızlıkları ortaya koymak açısından önemli
olacaktır."
CD'LER YOLDA ARTMIŞ
Müvekkilinin eşinin Rus uyruklu olması nedeniyle hakkında ahlaksız
iftiralarda bulunulduğunu, iddianamenin belirli sayfalarında 'ajan'
ve 'hayat kadını' olarak lanse edilmeye çalışıldığını da öne süren
Avukat Atilla Ertekin, Deniz yüzbaşının evinde ele geçirildiği
söylenen CD'lerle ilgili önemli bir bilgiyi de şöyle
paylaştı: