Arkadaşları Cemal Kaşıkçı’yı anlattı
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın arkadaşları Kaşıkçı'yı İHA'ya anlattı. Siyasi Araştırmalar Arap Formu Başkanı Nebil Bekiri: "O yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda büyük bir siyasi düşünce adamıdır" dedi.
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın arkadaşları Kaşıkçı'yı İHA'ya
anlattı. Siyasi Araştırmalar Arap Formu Başkanı Nebil Bekiri:
"O yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda büyük bir
siyasi düşünce adamıdır" dedi.
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na giren ve bir daha
kendisinden haber alınmayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın
akıbeti gizliliğini koruyor. Kaşıkçı'nın öldürüldüğüne dair
iddialar yapılırken Suudi yetkililer ise bu iddiaları yalanlıyor.
Polis ise, Cemal Kaşıkçı'nın izini her yerde arıyor. Kaşıkçı, Suudi
Arabistan için sadece sıradan bir gazeteci değil. Arap dünyasında
büyük bir etkisi olan ve 2017'den beri Washington Post gazetesinde
köşe yazan Kaşıkçı, 1958 tarihinde Medine'de doğdu. İlk ve orta
öğrenimini Suudi Arabistan'da bitirdikten sonra Indiana State
Üniversitesinden işletme yüksek lisans derecesi ile mezun oldu.
Kariyerine muhabir olarak başlayan Kaşıkçı pek çok günlük ve
haftalık Arap gazetelerinde çalıştı.
Suudi Arabistan'da birçok gazetede önemli görevlerde bulunan
Kaşıkçı, Al Madina isimli gazetede Yazı İşleri Müdürlüğü ve Genel
Yayın Yönetmenliği Vekilliğine getirildi, Suudi Arabistan'ın önde
gelen Arab News adlı İngiliz gazetesinde Genel Yayın Yönetmeni
Yardımcılığı yaptı. Gazeteci kimliğinin yanı sıra siyasette de
adından söz ettiren Kaşıkçı, İngiltere ve ABD'de Suudi Arabistan
Büyükelçiliği yapan Prens Türki Al Faysal'ın Medya Danışmanlığı
görevinde de bulundu.
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan
gazetesinde yazı işleri müdürlüğü görevinde bulunan Kaşıkçı, daha
sonra Bahreyn'de açılan ve Suudi Prens El-Velid bin Talal'in
finanse ettiği Al-Arab'ta çalıştı.
ARKADAŞLARI İHA'YA KONUŞTU
Siyasi Araştırmalar Arap Formu Başkanı Nebil Bekiri, Cemal
Kaşıkçı'nın kaybolması ile ilgili yaptığı açıklamada,
"Cemal Kaşıkçı'nın, kaybolması inanılmaz bir durumdu. Bunu
hiç beklemiyorduk. Ben, kardeşim Cemal Kaşıkçı ile Whatsup'tan
görüşmek istedim. Fakat cevap gelmedi. Sonra bazı meslektaşlarımla
irtibata geçtim ve Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta kaybolma
haberini doğrulattım. İstanbul güvenilir bir şehir. Haber konusunda
emin olduktan sonra bu işte bir iş olduğundan emin olduk. Kendi
ülkesinin konsolosluğuna nasıl girer de uzun saatler geçmesine
rağmen çıkmaz. Çok rahatsız edici bir geceydi. Büyük hayal
kırıklığı yaşadım" dedi.
"KAŞIKÇI'NIN BİR DAVASI VE BİR MESAJI VARDI"
Cemal Kaşıkçı'nın Arap dünyasında büyük bir gazeteci olduğunu
söyleyen Bekiri," Arap dünyasında onun büyük bir etkisi
vardı. O yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda büyük bir siyasi
düşünce adamıdır. Onun bir davası ve bir mesajı vardı. Onun Arap
arenasından çıkıp da Washington Post vasıtasıyla oynadığı rol çok
büyük bir etki etkiye sahipti" ifadelerini kullandı.
"KAŞIKÇI ÇOK CESURDU VE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEMEKTEN
KORKMAZDI"
Cemal Kaşıkçı ile 8 yıl önce Katar'ın başşehri Doha'da uluslararası
bir konferansta tanıştığını söyleyen Bekiri, "Arap alemi
hakkında uzun süre fikir alışverişinde bulunduk. Onunla aynı
düşünceyi taşıyordum. Cemal Kaşıkçı çok ihlaslı ve sunduğu
düşüncelerde samimiydi. O çok cesurdu ve düşündüğünü söylemekten
korkmazdı. Bu Cemal Kaşıkçıyı farklı bir duruma getirmişti. Cemal
ayrıca, birçok dil ve milletten bağımsız olarak İslam ulusu birliği
fikrine inanıyordu ve ayrımcılıktan nefret ediyordu. Arap
halklarının demokrasi haklarına saygı göstererek bölgede ciddi
ittifaklar kurmak ve Arap Baharı, özgürlük, adalet ve demokrasinin
hedeflerine ulaşmak için geniş bir harekete sahip olmayı
istiyordu" dedi.
"CEMAL YEMEN İÇİN SİYASİ DİYALOG ÇAĞRISINDA
BULUNDU"
Kaşıkçı'nın, Yemen'deki krizin savaşla çözülmeyeceğini, savaşın
uzun sürdüğünü, büyük bir insani krize neden olduğunu, savaşın sona
erdirilmesi için çağrıda bulunduğunu ve bunun devamına karşı
olduğunu ifade ettiğini belirten Bekiri, "Cemal siyasi
diyalog çağrısında bulundu, Yemen'deki çözümün içsel bir çözüm
olduğuna ve bölgesel tarafların başkan değil, yalnızca yardımcı
olduğuna inanıyordu. Bölgesel tarafların (Suudi Arabistan ve
Birleşik Arap Emirlikleri) Yemen'de varlığını sürdürebilmek için
savaşı uzatmaya çalıştıklarının farkındaydı. Başka bir deyişle,
ülkesinin Yemen'deki politikasına karşı çıktı" ifadelerini
kullandı.
"KAŞIKÇI'NIN GİDİŞİ BÜYÜK BİR KAYBI TEMSİL
EDİYOR"
Bekiri, "Kaşıkçı Batı dünyasında Arap dünyasının halkını
temsil eden ilk sesti. Batı dünyasını Arap dünyasında eleştirdi ve
Batı düşüncesinin kibirli ve tamamlayıcısı değildi, ama rasyonel
bir şekilde eleştireldi. Cemal Kaşıkçı'nın ölümü çok acı verici ve
utanç vericiydi. O büyük bir boşluk bıraktı, her zaman bu şehirde
bulundu, her zaman bizimle temasa geçti ve periyodik olarak
tartıştı. İyi bir arkadaştı. Kaşıkçı herkesin arkadaşıydı ve herkes
ona yakın hissediyordu. Onun ayrılışı hepimiz için büyük bir
şoktu" dedi.
Cemal Kaşıkçı'nın ölümünün dünya basını için büyük bir şok olduğunu
söyleyen Gazeteci ve Politik Analist Yasin El-Tamimi,
"Cemal Kaşıkçı'nın ortadan kayboluşunu izleyen birçok
insanla birlikteydim, öldüğünü bilmiyorduk ve ölümüyle ilgili kesin
bir haber yoktu. Ama sonunda herkesin onun ölüm haberini
bekliyordu, çünkü Suudi Arabistan daha önce bu tip muhtelif
suikastlarda bulunmuştu" dedi.
"CEMAL DEMOKRASİ, ADALET VE ÖZGÜRLÜK
İSTİYORDU"
Cemal Kaşıkçı'nın ölüm haberinin herkeste şok etkisi yaptığını
söyleyen El- Tamimi, "Cemal Kaşıkçı'nın Arap dünyasında
büyük bir yeri vardı, çünkü en büyük Arap ülkesi Suudi Arabistan'la
çatışan fikirlere sahipti. Cemal demokrasi, adalet ve özgürlük
istiyordu. Bu değerler için mücadele etti ve inandığı değerler için
hayatını kaybetti" ifadelerini kullandı.
"ÖLÜMÜ HEPİMİZ İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR ŞOKTUR"
El-Tamimi, "Cemal Kaşıkçı'nın ölümü hepimiz için çok büyük
bir şoktur. Suudi politikasında bir değişiklik bekledik, ama
Kaşıkçı'nın ölümü Suudi Arabistan'ın felaket yolunda olduğunu
kanıtladı ve Kaşıkçı'nın ölümü her anlamda büyük bir
felakettir" dedi.
"TÜRKİYE'Yİ ÇOK SEVİYORDU"
Cemal Kaşıkçı, Türkiye'nin deneyimlerinden çok etkilenen büyük bir
Arap akımının başında olduğunu Türkiye'yi çok sevdiğini söyleyen
El-Tamimi, Cemal, Türk devletine sempati duyuyordu ve Türk
deneyiminin başarısına inanıyordu. İstanbul'dan uzaklaşamazdı,
burada bir ev satın aldı ve İstanbul'da kalmak niyetindeydi.
Türkiye'ye karşı bir komplo var, bu yüzden Türkiye'nin büyük
savunucusu oldu. Cemal, Arap-Türk ilişkilerini geliştirmek için
mücadele ediyor ve Türk-Arap ilişkilerinin kötüye kullanılmasını
reddediyordu" ifadelerini kullandı.
"CEMAL DEMOKRATTI VE LİBERAL FİKİRLERİ VARDI"
Cemal Kaşıkçı'nın Liberal bir Demokrat olduğunu söyleyen El-Tamimi,
"Birçok kez Cemal Kaşıkçı ile buluştum ve kısa bir süre
önce birçok televizyon programında yer aldık. Cemal Kaşıkçı'nın
Müslüman Kardeşler içinde olduğu iddia ediliyordu. Yakın bir
ilişkimiz vardı. Aslında Kaşıkçı herkese açıktı. Demokrattı ve
liberal fikirleri vardı. Bu fikirleri yazılarına ve tartışmalarına
yansıyordu. Cemal Kaşıkçı, Arap ulusunun vicdanını, kırılma ve
yenilgi döneminde temsil eden, özgürlük ve demokrasinin savunucusu
olan bir medya platformuydu" ifadelerini kullandı.
"KAŞIKÇI'NIN ÖLÜMÜ SUUDİ ARABİSTAN ÜZERİNDE BÜYÜK BİR ETKİ
OLUŞTURACAK"
Kaşıkçı'nın ölümünün yansımalarının Suudi Arabistan'ı derinden
tehdit etmeye başladığını söyleyen El-Tamimi, "Kaşıkçı'nın
ölümü Suudi Arabistan üzerinde büyük bir etki oluşturacak. ABD'de,
Amerika Senatosu ve Kongresi'nde, bu cinayete karışması nedeniyle
Prens Muhammed bin Salman'ın görevi bırakması için talepler var.
Kaşıkçı'nın ölümünün Suudi Arabistan ve onun yeni lideri için çok
tehlikeli olacağını fark edilmedi. Cemal Kaşıkçı'nın ortadan
kaybolma anı herkes için bir şok anıydı ve ölümünü beklemiyorduk,
bu adam Arap dünyasındaki medya ve politik sahnede önemli bir role
sahipti" dedi.
(İHA)