’’Araç saltanatı’’ eleştirilerine yanıt
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kamuda 115 bin araç var. 115 bin aracın masrafı 3.3 milyar lira. Bununda bütçe içindeki payı binde 7 ama 115 bin aracın içinde makam aracı diye onların konuştuğu araç sayısı 471. Bunun masrafı 100 binde 6 civarı" dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kamuda 115 bin araç var.
115 bin aracın masrafı 3.3 milyar lira. Bununda bütçe içindeki payı
binde 7 ama 115 bin aracın içinde makam aracı diye onların
konuştuğu araç sayısı 471. Bunun masrafı 100 binde 6
civarı" dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TGRT Haber
Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın sunduğu "Gündem
Özel" programına konuk oldu. Seçim yasakları nedeniyle
programa kendi kullandığı araçla gelen Şimşek, "Ben
İngiltere'de imkanı çok iyi olan bir işte çalışıyordum ama ben işe
metroyla gittim. İmkansızlıktan falan değil. Metroyla gitmeyi şu
nedenle tercih ederdim; metroya kadar yürümeyi tercih ederdim.
Çünkü sağlıklı kılıyor. İkincisi metroda oturup gazete ve kitabımı
rahat okuyabiliyordum" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE ÇOK CİDDİ BİR TERÖR RİSKİ VAR"
"Zaman zaman bu son dönemde araç saltanatı edebiyatı çok
yapılıyor" ifadesini kullanan Bakan Şimşek, şunları
kaydetti:
"Bu konuda ciddi eleştiriler var. Batının şu ülkesinde
bakanlar şunlar bunlar kendi bisikletleriyle, arabalarıyla,
metroyla giderken siz niye yapmıyorsunuz? Birincisi Türkiye'de çok
ciddi bir terör riski var. Dünyanın en cani terör örgütleri bu
ülkede. Bugün PKK terör örgütü, bugün DHKP-C, hatta son dönemde
IŞİD barbar bir terör örgütü. Bunlar Türkiye'de şu veya bu şekilde
faal olan örgütler. Dolayısıyla mesele benim şahsımla ilgili değil.
Mesele bütün devlet erkanını bu türden sabotaja, saldırıya tabii ki
uğramaması için gereken tedbirlerin alınması lazım. O nedenle
kamuda zırhlı araçlar var."
"471 ARACIN BÜTÇE İÇİNDEKİ MASRAFI BÜTÇENİN 100 BİNDE 6'SI
CİVARI"
Bir önceki hafta bütçede ne kadar cüzi bir pay tuttuğunu anlatmak
için "çerez parası" ifadesini kullandığına değinen
Şimşek, şöyle konuştu:
"Kamuda ambulansı, itfaiyesi, greyderi, askeri araçları,
polisin araçları, otobüsü, denetim araçları dahil olmak üzere bütün
bunları kamuda kiralıklar da dahil olmak üzere 115 bin araç var. Bu
115 bin aracın, taşıt kanununda bir nolu liste var. Orada çok açık
ve net olarak makam araçları 115 bin araçtan sadece 471'i makam
aracı. Bu 471 aracın bütçe içindeki masrafı bütçenin 100 binde 6'sı
civarı. Bu kaba bir tahmin. Bütçe 100 bin ise bunun sadece 6'sı. Şu
anda bütün muhalefetin üzerinden siyaset yaptığı alan. Bütçenin 100
binde 6'sı. Bütçe içindeki toplam kamu araçlarının, bütün kamu
araçlarının masrafı satın alınması, kiralanması, bakımı, onarımı,
bütün bu masraflar bütün araçlar için 3.3 milyar lira. Fakat bu 3.3
milyarın içerisinde ambulans var. Tank var. Polis araçları, itfaiye
araçları, karayollarının araçları, devlet su işleri araçları,
servis araçları var. Kamuda toplam 115 bin araç var. Bu 115 bin
aracın yüzde 99'u aslında hizmet aracıdır. Sadece 471'i
Cumhurbaşkanlığı, Meclis, Başbakanlık, Bakanlar Kurulu, Genel
Kurmay Ordu Komutanları, devletin diğer erkanı bu liste ‘makam
saltanatı' diyorlar ya makam araçlarının tamamı 471 tane. Bununda
99'u kiralık. Geriye kalanı devletin demirbaşı. Bu 471 aracın bütçe
içindeki payı 100 binde 5-6 bir şey. Küçük değil mi? Küçük önemsiz
anlamına gelmiyor. Bizim o hassasiyetimiz yine var."
"MAKSİMUM 30 MİLYON LİRALIK KALEMİ, SANKİ BİR DEFİNE
BULMUŞLAR GİBİ MEYDANLARDA ANLATIYORLAR"
İki yıl önce kamu araçlarının verimli kullanılması, israf
yapılmaması için taşıt kanun tasarısını hazırladıklarını anlatan
Şimşek, "Bu Taşıt Kanun Tasarısı şuanda Başbakanlıkta. Ben
yaptım, hazırladım, gönderdim. Son 1 yıl içerisinde biz oturduk bu
araç kiralamalarından bazı sıkıntılar bize iletildi. Araç kiralama
bedeli aylık olarak, aracın yüzde 2'sini geçemez dedik ve bir takım
kurallar getirdik. Dolayısıyla bizim bu konuda zaten hassasiyetimiz
var. Koskocaman 473 milyar liralık bir bütçede en fazla maksimum 30
milyon liralık kalemi, sanki bir define bulmuşlar gibi meydanlarda
anlatıyorlar. İşin özünde diyorlar ki ‘Almanya'da 11 bin kamunun
aracı var.' Doğru değil, yani Almanya'da ambulans yok mu, itfaiye
yok mu? Türkiye'de iddia edildiği gibi bir saltanat bir israf yok.
Yine de biz tedbirleri almak üzere gerekli yasal düzenlemeyi yapmak
üzere Başbakanlığa göndermişim ben. İkinci olarak da Bakanlar
Kurulu kararı çıkartmışız. Topu topuna 471 makam aracından
bahsediyorsunuz. 3.3 milyar bütçenin binde yedisi fakat makam
araçları 3.3 milyarın yüzde 1'i bile değil. Yani bütçenin 100 binde
6'sı. Kamuda 115 bin araç var. 115 bin aracın masrafı 3.3 milyar
lira. Bununda bütçe içindeki payı binde 7 ama 115 bin aracın içinde
makam aracı diye onların konuştuğu araç sayısı 471. Bunun masrafı
100 binde 6 civarı" ifadelerini kullandı.
"ŞU ANDA ELMASTA YÜZDE 18 KDV VAR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun elmastan vergi alınmadığı
bunun sıfırlandığıyla ilgili ifadelerinin sorulması üzerine Şimşek,
"Kesinlikle bilerek yapıyorlar. Bir ana muhalefet liderine
hele ülkemizin hakikaten saygın bir ana muhalefet liderine ‘yalan
atıyor' demek benim zoruma gidiyor. Doğrular söylenmiyor burada. Şu
anda elmasta yüzde 18 KDV var. Gitsinler herhangi bir dükkana
bugün. Bir tane alyans alsınlar, içinde değerli taş olan bir şey
alsınlar yüzde 18 KDV ödeyecekler. Bundan 1-2 hafta biz iş alemiyle
bir toplantı yaparken oradaki gelenlerden bir tanesi bu sektörlerde
çalışıyor. Kendileri bile CHP'nin üst düzey yetkililerine
söylemişler. ‘Biz yüzde 18 KDV alıyoruz.' Buna rağmen meydanlarda
milletin gözünün içine baka baka vergi burada sıfır değil. Vergi
yüzde 18. Yüzde 18 KDV var" şeklinde konuştu.
"BUNLAR ORTAYA KOYDUKLARI VAADİN BİNDE BİRİ, YÜZ BİNDE BİRİ
BİLE DEĞİL"
"Keşke gündem ekonomi olsa" diyen Şimşek, şöyle
konuştu:
"Keşke bizim muhalefetimiz bize eğitimde kaliteyi nasıl
arttıracaklar, Ar-Ge'yi nasıl ticarileştirecekler, inovasyonu
bizden farklı olarak nasıl destekleyecekler, enerji verimliliğini
nasıl arttıracaklar, Türkiye'yi bir sağlık üssüne nasıl
dönüştürecekler, Türkiye'nin ihracatını, ihracatının değerini nasıl
arttıracaklar, kendi uydumuzu, kendi yüksek hızlı trenimizi şimdi
biz bunlarla meşgulüz. Bize keşke çıkıp deseler ki, "Siz
şunları yapıyorsunuz onlar doğru ama şu eksikleriniz var. Biz
gelsek sizin yerinize şunları daha doğru yaparız" deseler.
Öyle değil, ekonomi konuşulmuyor. Konuşulan, doğru olmayan
meydanlarda bence kim olursa olsun her şeyden önce siyasetçi dürüst
olması lazım. Ben şimdi milletin gözün içine baka baka buradan
yalan atamam. Biri çıkıp dese ki ‘bu böyle değil şöyle' dese. Ben
utanırım. Şimdi çok ve net olarak makam aracı sayısı 471.
Cumhurbaşkanlığı, Meclis, Başbakanlık, Bakanlar Kurulu vs. Bunun
bütçe içindeki payı 100 binde 6. Hadi o istismar ediliyor çerez
meselesi. Gelelim elmas meselesine elmasta vergi var. Yüzde 18 KDV
var ama çıkıp sahalarda vergi sıfırlandı deniliyor. 90'lı
yıllardaki popülizm Türkiye'yi krizden krize götürdü ve Türkiye
2001'de iflas etti. Ak Parti geldi ve Türkiye'yi düzlüğe çıkarttı.
Bu popülizmden Türkiye'nin ne kadar çektiğini bildiğim için ilk
vaatler açıklanır açıklanmaz ben çıktım dedim ki; bunlar çok
iddialı vaatler. Bu vaatlerin kaynağını ortaya koyun. Bunlar ortaya
koydukları vaadin binde biri, yüz binde biri bile değil. Maalesef
ortaya ne kaynak konulabildi, ne vizyon konulabildi, ne ortada
program var ne de proje var. Proje diye sunulan şey aslında bizim
fiilen yaptığımız. Bunların hiçbirisi gerçekleştirilebilir değil
tamamen içi boş."
(İHA)