Anne karnındaki bebeğe Çin işkencesi
Doğu Türkistan'dan 6 ay önce Türkiye'ye gelen Uygur Türkü aile, Çin'de Müslüman Türklerin yaşadıkları zulmü anlattı. Uygur Türklerinin ikiden fazla çocuk doğurmalarının yasak olduğunu anlatan anne Zühre, bir yakınlarının bebeklerinin zorla kürtaj yapıldığını söyledi.
Doğu Türkistan'dan 6 ay önce Türkiye'ye gelen Uygur Türkü aile,
Çin'de Müslüman Türklerin yaşadıkları zulmü anlattı. Uygur
Türklerinin ikiden fazla çocuk doğurmalarının yasak olduğunu
anlatan anne Zühre, bir yakınlarının bebeklerinin zorla kürtaj
yapıldığını söyledi.
Doğu Türkistan'ın Hoten bölgesinden altı ay önce Türkiye'ye kaçan
bir Uygur ailesi, yaşadıkları zulmü anlattı. Doğu Türkistanlıların
Çin'in tüm baskı politikaları altında hayat sürdüklerini belirten
anne Zühre, Uygur Türklerinin Çin'de ikiden fazla çocuk
yapmalarının yasak olduğunu bir yakınlarının bu yüzden yeni doğan
bir bebeği zorla kürtaj yapıldığını söyledi.
"ZULÜM YOK HABERLERİ YALAN"
Annesinin açıklamalarını Türkçeye tercüme eden Yahya, sosyal
medyada yer alan "Çin'de zulüm yok" haberlerinin
yalan olduğunu anlatarak, "Doğu Türkistan'dayken oruç
tutmak, namaz kılmak suçtu. Şimdi orada oruç tutmak, namaz kılmak,
Kuran okumak yasak. Orada zulüm yok diyenler oluyordu. Onlar
satılmış olanlar" dedi.
Evlerinin Çin polisi tarafından basıldığını söyleyen Yahya,
sözlerine şöyle devam etti; "Evdeyken bir kere polisler
geldi. Tüm Uygurların oturduğu bir evi bastılar. Suçla hiçbir
ilgisi olmayan insanlara sen teröristsin diyerek suç atıyorlar.
Oysa o insanların yaptığı şey, kuran okumak, oruç tutmak. Gerçekten
bir araştırma yapılırsa bu ortaya çıkar."
"İKİDEN FAZLA ÇOCUK YAPMAK YASAK"
Uygur ailelerin iki çocuktan fazla çocuk yapmasının yasak olduğunu
söyleyen Yahya, "Doğu Türkistan'da ikiden fazla çocuk
yapmak suçtur. Bir kere annemin arkadaşı vardı. Annemle aynı
yaştaydı. Annemin arkadaşı üçüncü çocuğa hamile kaldı. Sonra o
kadını bir hastaneye götürdüler. 9 aylık hamile kadının karnını
deştiler. Çocuğu kadının karnından aldılar. Çocuk ve kadın
öldü" diye konuştu.
Zorla kürtaj yaptırılmasının Uygur Türklerini asimile etmeyi
amaçladığını söyleyen anne Zühre ise, "Amaç, Doğu
Türkistanlıların soyunu tüketmek. Çinli yapmak, kafir yapmak. Çocuk
doğurmak hiçbir yerde suç değil. Ya Çinli olacaksın ya kafir
olacaksın diyorlar. Bizim için iki yol da ateş yolu"
ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'YE KAÇTIĞIMIZ İÇİN KARDEŞİM ÇİN'DE
TUTUKLANDI"
Türkiye'nin kendilerine sahip çıkacağından emin oldukları için
Türkiye'ye geldiklerini ancak kardeşinin Çin'de bu yüzden
tutuklandığını söyleyen genç kadın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Doğu Türkistan'dayken Türkiye'nin bize kardeşlik
yapacağını, başka bir Müslüman ülkeye gitsek hemen Çin'e vereceğini
biliyorduk. Yola çıkarken bazı insanları geri Çin'e gönderdiler.
Çin, bizi tekrar Doğu Türkistan'a çağırıyor. Geri gitmezsek oradaki
akrabalarımıza zulüm yapıyorlar. Oraya telefon açtığımız taktirde
orada yaşayan akrabalarımızı tutukluyorlar. Annemin bir ikiz
kardeşi var. Biz Türkiye'ye geldiğimiz için onu Çin'de
tutukladılar. Kardeşin kaçtı onu bulman gerekiyor
diyorlar."
"UYGURLAR EL-KAİDE'NİN NE DEMEK OLDUĞUNU BİLE
BİLMİYOR"
Uygur Türklerinin El-Kaide terör örgütüyle bağlantı kurdukları
iddialarını da yalanlayan Zühre, "Uygur Türkleri,
El-Kaide'nin ne olduğunu bile bilmiyor. Onların tek isteği zulümden
kaçmak. Bazı Uygurları kumpasa getiriyorlar" dedi.
(İHA)