"Anne bunları kalbimden nasıl sileceğim"
Tacizcisiyle yüzleşme korkusundan kalp krizi geçirip hayatını kaybeden 9 yaşındaki Yağmur'un ailesi konuştu. Anne, "Olaydan sonra altını ıslatmaya başladı. Sürekli ağzını silip tükürüyordu. Bir gün bana eliyle başını göstererek ‘Anne bunların hepsini aklımdan silsem bile kalbimden nasıl sileceğim' dediğini aktardı.
İzmir Bornova'da geçen yıl, arkadaşının dedesi tarafından tacize
uğradığı iddia edilen Yağmur K. (9), mahkemede sanıkla yüzleşmeden
iki gün önce kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti. Yağmur'u
taciz ettiği iddiasıyla tutuklanan ve çocuğa cinsel istismarda
bulunmaktan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan sanık T.Ç.
(56), 22 Mart'taki duruşmada tahliye edildi. Yağmur'un ailesi bu
süreçte yaşadıklarını ilk kez Hürriyet'e anlattı.
Hürriyet'in haberine göre; anne Fikriye K., küçük kızın o günden
sonra, yaşadığı travmayı atlatamadığını söyledi: "Okula gitmemeye,
altını ıslatmaya başladı, yalnız kalamıyordu. Psikolojik tedaviye
başladık. Kimi zaman çok kötüleşiyordu. Elinin tersiyle sürekli
dudaklarını ve ağzını silmeye çalışıyordu. Kendisini kirli
hissediyordu. Ağzında kötü bir tat varmış gibi sürekli tükürdüğü
anlar oluyordu. Bir gün bana eliyle başını göstererek ‘Anne
bunların hepsini aklımdan silsem bile kalbimden nasıl sileceğim'
dedi. 9 yaşındaki bir çocuk bunları yaşamak zorunda mıydı?"
KAN ŞEKERİ DÜŞTÜ SANDIM
Fikriye K., Yağmur'un ölüme gittiği anları da şöyle anlattı:
"Mahkemeye iki gün kalmıştı. Morali yükselsin diye sevdiği
yemekleri yapıyorduk. Beraber markete gittik. Çikolata istedi
aldık. Dönüşte başının döndüğünü söyledi. Kan şekeri düştü sandım
ama dişlerinin kilitlendiğini gördüm. Doktor olan bir komşumuz
geldi, yardımcı olmaya çalıştı."
ALIŞTIRMAYA ÇALIŞTIM
Baba Tamer K. ise küçük kızın yargılama sürecinde yaşadıklarını
özetlerken, "Başka Yağmur'lar zarar görmesin diye adalet istiyoruz"
dedi: "Avukat bize Yağmur'un çağrılacağını söyledi. Hâkim dinlemek
isteyecek denildi. Yağmur'u buna alıştırmaya çalıştım. ‘Böyle böyle
şeyler olacak, anlatman gerekecek. O adam sana nasıl davrandıysa
ağlamadan en doğrusunu anlat. Anlatmazsan, ağlarsan başkalarına da
zarar verir' dedim. ‘Tamam' dedi."
İLAHİ ADALETTEN FAZLASI GEREKİYOR
Tamer K., Yağmur'un psikolojisini anlatırken de "İlk zamanlar öyle
kötüydü ki. Konuyu kapatmaya bile çalıştım. Çok ciddi ilaçlar aldı.
Eşim de kullandı. Çocuk psikoloğu, doktorlar hepsini gezdik.
Devletin bize verdiği ilk avukat Yağmur'la konuştu. ‘Psikolojisi
çok kötü' diyerek beni uyardı. Yerlere tükürür, evde bile bir oraya
bir buraya yürür dururdu. Tahliyeyi hiç beklemiyorduk. Sokaklardaki
çocuklar güvende değil. 7 yaşında bir çocuğun ifadesiyle çok
tehlikeli olacak bir adam dışarıya çıktı. Artık ilahi adaletten
fazlası gerekiyor" diye konuştu. Anneanne Sevgi K. ise insanların
Yağmur'a sürekli olayı sormasının olumsuz etkilediğini söyledi:
"Yağmur çok akıllıydı, her şeye rağmen olanları anlatmaya hazırdı
fakat çok zor süreç geçiriyordu. Sokakta insanlar ‘Olay nasıl oldu,
o adam sana neler yaptı' diye sordukça nasıl teselli edeceğimizi
şaşırdık. Her geçen gün içine kapandı."
3. DURUŞMADA TAHLİYE
Hakkında ‘çocuğa cinsel istismar'dan 15 yıla kadar hapis istemiyle
dava açılan T.Ç., 22 Mart'taki üçüncü duruşmada tahliye oldu.
İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelen otopsi raporunda, Yağmur'un
kalp krizi sonucu öldüğü belirtilse de sanığın avukatı yeni rapor
talep etti. Duruşma haziran ayına ertelendi. Yağmur'un ailesinin
avukatı Sinan Sayman ise tahliyeye "Sanığın 7 yaşındaki torununun
öğretilmiş bir ifade verdiğini düşüyoruz. Sanık T.Ç. ile tanık
G.A.'nın ifadelerinde çelişkiler görünüyor. Yağmur ifadesinde,
yaşadıklarını tek tek anlatmıştır. Ayrıca Çocuk İzleme Merkezi'nde
ifadesi alınırken adli görüşmecinin ‘psikiyatri doktorunca kontrol
edilmesi' görüşünün, ölümün ilk sinyalleri olduğu gözden
kaçırılmamalıdır" diye tepki gösterdi.
TEK TANIK 7 YAŞINDA
Mahmekde tek tanık olarak, Yağmur K. ile o gün evde oyun oynayan
T.Ç.'nin torunu G. dinlendi. Pedagog eşliğinde ifade veren 7
yaşındaki G., "Ben daha önce Yağmur'un evine bir kez gittim, oyun
oynadık. Daha sonra Yağmur bizim eve geldi. Odamda oyun oynuyorduk.
Tablet yüzünden kavga ettik. Yağmur gitti. Dedem Yağmur'a
dokunmadı, öpmedi" dedi. "Dokunmanın ne olduğunu biliyor musun"
sorusuna ise G., "Dedem vurmadığı zaman dokunmadı anlıyorum.
Dokunmayı vurmak olarak anlıyorum" yanıtını verdi.
OLAY NASIL OLMUŞTU?
Olay, Kızılay Mahallesinde geçen 29 Temmuz akşamı meydana geldi.
İlkokul öğrencisi Yağmur K., babasından izin alıp komşularının kızı
G.A., ile balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları
tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine
tek kalan Yağmur K.'nin yanına gelen arkadaşının dedesi T.Ç.,
iddiaya göre bebek alacağı vaadiyle küçük kızı torununun odasına
götürdü. Hem bu odada, hem de evin salonunda torunu olmadığı sırada
T. Ç.'nin tacizine uğradığı öne sürülen Yağmur K., bu durumdan
rahatsız olup dışarı çıkarak karşıdaki evlerine gitti.Yaşadıklarını
annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu.
Gözaltına alınan T.Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakıldı. Savcılık soruşturmasından sonra da T.Ç., hakkında İzmir
7'inci Ağır Ceza Mahkemesinde 'çocuğa cinsel istismarda
bulunmak'tan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Yağmur
K., iddiaya göre ilk duruşmada tacizcisiyle karşılaşacağı için
yaşadığı stres ve korkuya minik kalbinin dayanmaması sonucu davadan
iki gün önce geçtiğimiz 21 Kasım'da kalp krizinden hayatını
kaybetti. Mahkeme heyeti, ikinci duruşmaya avukatı ile birlikte
gelen sanık T.Ç., tutukladı.