"Anlaşmanın mürekkebi kurumadan terk ettiler"
Başbakan Binali Yıldırım, "Rumlar, adada birlikte yaşama ve adayı birlikte yönetme mutabakatını anlaşmanın mürekkebi kurumadan terk etmişlerdir" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, "Rumlar, adada birlikte yaşama
ve adayı birlikte yönetme mutabakatını anlaşmanın mürekkebi
kurumadan terk etmişlerdir" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 43'üncü yıl
dönümü nedeniyle KKTC'de düzenlenen törene katıldı. Halka seslenen
Yıldırım, "Barış Harekatı, Kıbrıs adasının tarihinde bir
dönüm noktasıdır. Türkiye, garantör olarak o gün dünyaya, ENOSİS'e
geçit verilmeyeceğini, Kıbrıs Türkü'nün yalnız olmadığını
göstermiştir. Barış Harekatı, Türkiye'nin uluslararası
anlaşmalardan doğan hak ve yükümlülükleri çerçevesinde
gerçekleştirilmiştir. Harekat ile Türkiye adada yaşanan acılara son
vermiştir. Bir daha tekrarlanmamasına teminat altına
almıştır" dedi.
"O GÜNLERDE KURULAN BM BARIŞ GÜCÜ 53 YILDIR HALEN
ADADADIR"
Yıldırım, "Türkiye 1974'de birdenbire aklına düşerek buraya
gelme kararı almadı. Hatırlayalım. Rumlar, adada birlikte yaşama ve
adayı birlikte yönetme mutabakatını anlaşmanın mürekkebi kurumadan
terk etmişlerdir. Tek yanlı, anayasa değiştirme dayatmalarına
girişmişler, bu reddedilince Akritas Planı ile Kıbrıs Türklerini
ortaklık devletinden silah zoru ile dışlamışlardır. Devleti ele
geçirdikleri 193 yılından bugüne Kıbrıs meselesi bizlerin ve
uluslararası toplumun yoğun bir şekilde gündeminde olmuştur. O
günlerde kurulan BM Barış Gücü 53 yıldır halen adadadır. Türkiye ve
Kıbrıs Türk tarafı başından bu yana iyi niyet ve kararlılıkla
çözüme sahip çıkmış, müzakere sürecine sahip çıkmış, adil, kalıcı,
kapsamlı bir uzlaşma için inisiyatif almaya devam etmiştir.
Geçtiğimiz günlerde İsviçre'de geride kalan süreç Birleşmiş
Milletlerce kurgulanan çerçevede bir çözüm arayışının sonuç
vermediğini bir kez daha ortaya koymuştur" açıklamasını
yaptı.
"SONUÇTA İŞİ BALTALAYIP, MASAYI DEVİRMEYİ HEDEFLEYEN
TUTUMLAR NEDENİYLE..."
Türk tarafının çözüm iradesini 2004 yılında hayata geçirerek Annan
Planı'nı referandumda somut olarak ortaya koyduğunu belirten
Yıldırım, "Bu sınavdan Kıbrıs Türkü alnının akı ile çıkmış,
çözüme evet demiştir. Rum tarafı da bilindiği gibi birlikte
yaşamaya ve devleti paylaşamaya hazır olmadığını ortaya koymuş,
hayır oyu kullanmıştır. Maalesef aynı tutum bugünde sürmektedir.
Nitekim 2008 yılında başlayan ve 9 yıldır zorlu müzakerelerle
binlerce saat emekle süren nihayet İsviçre'deki konferansına kadar
ilerleyen müzakere sürecinde de yapıcı öneriler özellikle Türk
tarafından gelmiştir. Rum tarafı daha önce olduğu gibi müzakere
ediyor görünen, oylayan ipe un seren yaklaşımını burada da
sürdürmüştür. Sonuçta işi baltalayıp, masayı devirmeyi hedefleyen
tutumlar nedeniyle bu süreçte akamete uğramıştır. Bu süre zarfında
KKTC'de Cumhurbaşkanı Akıncı ve müzakere ekibinin uzlaşma
çabalarının gerek hükümet, sayın Başbakan, gerek muhalefet mensup
tüm siyasi partilerce desteklenmesiyle anlayış ve eylem birliğinde
hareket edilmesi Kıbrıs Türk tarafının çözüm yönünde sergilediği
samimi ve kararlı tutumu takdire şayan olmuştur. Adil, kalıcı ve
kapsamlı bir çözümün elde edilmesi için anavatan ve garantör
Türkiye de üzerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmiş
ancak beklediği karşılığı görememiştir" ifadelerini
kullandı.
Kıbrıs konferanslarından bir sonuç alınmayacağı ve Rumların da
böyle bir çözüme hazır olmadığının net olduğunun anlaşıldığını
bildiren Yıldırım, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
"Türkiye, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının iş birliği
için bir fırsat olduğunu düşünmektedir. Ancak Rum tarafının tek
yanlı adımları, zamansız, tehlikeli ve çözümsüzlüğü teşvik eden
özelliktedir. Türkiye ve Kıbrıs, Türk halkının Doğu Akdeniz'deki
uluslararası hukuktan doğan hak ve hukuklarını korumaya devam
edeceğini bir kez daha ifade eder ve özellikle bu noktada tüm
tarafların daha sorumlu davranmasını öneririm."
Yıldırım, Türkiye'nin desteğinin geçmişte olduğu gibi bugün de
devam edeceğini sözlerine ekleyerek, "Sözlerimi
tamamlarken, Barış Harekatında Kıbrıs Türkü'nün varlığı ve
özgürlüğü için cesaretle savaşan ve bu uğurda gözlerini kırpmadan
can vererek şehadet mertebesine ulaşan mücahitlerimizi,
Mehmetçiklerimizi rahmetle, şükranla anıyorum. Gazilerimize hayırlı
uzun ömürler diliyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın
Kıbrıs Türk halkına ve milletimize hayırlı olmasını
diliyorum" dedi.
(Emir Abdurrahman Bulut/İHA)