Aldığı yoğun eğitimle, 2 yılda otizmi yenip ilkokula başladı
KONYA'da 4 yaşındayken ifade etmede, algılamada ve göz kontağı kurmakta sorun yaşadığı için doktorların 'otizm' teşhisi koyduğu 7 yaşındaki Ömer Duru, özel bir rehabilitasyon merkezinde 2 yıl 'Yoğun Davranışsal Eğitim Programı' gördü. Eğitimin ardından otizmi yenerek, normal bir çocuk gibi ilkokula başladı.
KONYA'da 4 yaşındayken ifade etmede, algılamada ve göz kontağı
kurmakta sorun yaşadığı için doktorların 'otizm' teşhisi koyduğu 7
yaşındaki Ömer Duru, özel bir rehabilitasyon merkezinde 2 yıl
'Yoğun Davranışsal Eğitim Programı' gördü. Eğitimin ardından otizmi
yenerek, normal bir çocuk gibi ilkokula başladı.
2 çocuk annesi ev kadını Sevda Duru'nun oğlu Ömer Duru, 3 yaşındaki
iken sürekli ağlaması, hiç konuşmaması, ifade etmede, algılamada,
göz kontağı kurmakta sorun yaşaması ve sürekli agresif davranışlar
sergilemesi üzerine hastaneye götürdü. Doktorlar yaptıkları sağlık
kontrolünde minik Ömer'e, 'Otizm' teşhisi koydu. Sevda Duru,
eşinin, oğluna konulan teşhisi kabullenmemesi üzerine tedavi
ettiremedi.
Ancak oğlunun davranışlarının yine devam etmesi üzerine 1 yıl
sonra, yeniden doktora götürdü ve aynı teşhis konuldu. Bunun
üzerine Ömer Duru, alınan 'otizm' raporu üzerine özel bir
rehabilitasyon merkezinde eğitim görmeye başladı. Ömer, 2 yıl
boyunca aldığı 'Yoğun Davranışsal Eğitim Programı' sayesinde otizmi
yenip, ilkokula başladı.
Oğlunun yaşadıklarını anlatan Sevda Duru, "Oğlum sürekli ağlıyor ve
hiç konuşmuyordu. Hırçınlık yapıyordu. Götürdüğümüz doktorlar
'otizm' tanısı koydu. Ama eşim, kendisinin de çocuk iken yaramaz
olduğunu söyleyip, durumu kabullenmedi. Bir yıl sonra yine aynı
teşhisi kondu. Bunun üzerine 4 yaşından itibaren özel eğitim almaya
başladık. Sıkı bir eğitimin ardından da otizmi yendik. Artık özel
eğitim almıyor ve yaşıtları gibi okula gidip geliyor" dedi.
Oğlunun ilkokula başladığını ve arkadaşlarıyla arasındaki
iletişimin son derece düzgün olduğunu belirten Sevda Duru, şunları
söyledi:
"Eğitim almadan önce oyun oynamasını bilmiyordu. Vurup, kırıyordu.
Ama şimdi paylaşmayı öğrendi. Okuldaki arkadaşları arasındaki
iletişimi de çok düzgün. Arkadaşlarıyla geçinmesini biliyor. Ayrıca
diğer çocuklar gibi okuyup yazabiliyor. Sınıfta da çok
başarılı."
EŞİM ÖNCE KABULLENEMEDİ
Ailelere, çocuklarının davranışlarını iyi takip etmeleri konusunda
tavsiyede bulunan Sevda Duru, "Çocuklarının şımarık olduğu için bu
tür davranışlarda bulunduğunu düşünmesinler. Çocuklarını
gözlemleyip, değişiklik gördüklerinde psikiyatrikte götürsünler.
Tedaviye ne kadar erken başlanırsa, çocuğun gelişimi için faydası
daha fazla olur. Çünkü eşim çocuğumuzun durumunu kabullenmek
istemedi. 'Ben de çocukken yaramazdım. Çocuğum da yaramaz. Bir şey
olmaz. Büyüyünce düzelir' diyerek otizm teşhisini kabul etmedi. Ama
sonunda o da anladı ve bizde çocuğumuzun özel eğitim alması için
başvuruda bulunduk" diye konuştu.
ERKEN EĞİTİM BAŞARIYI ARTIRIYOR
Yaşıtları gibi okula başlayan Ömer Duru da, okulda ders çalışmayı
ve oynamayı çok sevdiğini, arkadaşlarıyla çok iyi uyum sağladığını
söyledi.
Özel Rehabilitasyon merkezinin özel eğitim öğretmeni Ali Benli de,
verilen eğitimle Ömer'in artık hayatını bağımsız bir şekilde
sürdürebildiğini ifade ederek, "Ömer, ifade etmede, algılamada ve
göz kontağı kurmakta ciddi sıkıntılar yaşamaktaydı. Verdiğimiz 2
yıllık yoğun eğitimden sonra günlük hayatını bağımsız bir şekilde
yaşayabiliyor. İfade yeteneği, iletişimi ve öz bakımı becerisini şu
anda kendi başına yapabiliyor" dedi.
Bu tür vakalarda erken teşhis ve sonrasında eğitimin önemli
olduğuna dikkat çeken Benli, "Bu tür çocukların 2- 2,5 yaşından
itibaren özel eğitime başlaması lazım. Eğitime erken başlarsa kısa
sürede ciddi gelişmeler görülüyor. Geç başlamak çocuğun gelişimini
yavaşlatacaktır" diye konuştu.
İLK 60 AYDA EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİ
Rehabilitasyon merkezinin müdürü Mustafa Ural da, şunları
söyledi: