AK Partili Yunus Koca'yı vuran, 'Kusura bakma vurmak zorundayım' demiş
DİYARBAKIR'da, AK Parti eski Gençlik Kolları İl Başkanı Yunus Koca'yı, kendisine ait eczanenin önünde tabancayla kurşun yağmuruna tutarak öldürdükleri iddiasıyla gözaltına alınan 2 şüpheliden Bilgin Bölükbaş'ın, ifadesinde, "Cinayeti işlemeden önce aracının camını tıklatıp, 'Yunus ağabey kusura bakma seni vurmak zorundayım' dedim" dediği öğrenildi. Cinayeti azmettirdiği iddia edilen Mustafa...
DİYARBAKIR'da, AK Parti eski Gençlik Kolları İl Başkanı Yunus
Koca'yı, kendisine ait eczanenin önünde tabancayla kurşun yağmuruna
tutarak öldürdükleri iddiasıyla gözaltına alınan 2 şüpheliden
Bilgin Bölükbaş'ın, ifadesinde, "Cinayeti işlemeden önce aracının
camını tıklatıp, 'Yunus ağabey kusura bakma seni vurmak zorundayım'
dedim" dediği öğrenildi. Cinayeti azmettirdiği iddia edilen Mustafa
Akçil'in ise "İstanbul'da M.S.F. isimli emlakçı ile tanıştım. Bana
Yunus Koca'nın yakın arkadaşının kızını iğfal ettiğini ve aynı
zamanda PKK'ya tıbbi yardımda bulunduğunu söyledi. Bu işi yapıp
yapmayacağımı sordu. Ondan alacağım para ile ideallerimi
gerçekleştirecektim" dediği kaydedildi.
Diyarbakır'da geçen pazartesi günü AK Parti Gençlik Kolları eski
Başkanı Yunus Koca'yı tabancayla vurarak öldürdükleri iddiasıyla 19
yaşındaki Bilgin Bölükbaş ve 46 yaşındaki Mustafa Akçil
şehirlerarası otobüsle İstanbul'a gitmek isterlerken Kayseri'de
yakalandı. Yakalandıktan sonra Diyarbakır'a getirilen iki şüpheli,
Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorguya alındı. Şüphelilerin sorgusu
Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılırken, olayla ilgili soruşturma
devam ediyor.
ŞÜPHELİLER TRABZON VE TEKİRDAĞ DOĞUMLU
Yetkililer, cinayeti azmettiren ve Cavit Sivri sahte kimliğini
kullanan Tekirdağ'ın Malkara İlçesi nüfusuna kayıtlı Mustafa
Akçil'in olaydan 18 gün önce İstanbul'dan Diyarbakır'a gelerek
keşif yaptığını belirtti. Cinayeti işleyen Bilgin Bölükbaş'ın
Trabzon'un Çaykara İlçesi'nde doğduğunu, ancak nüfus kaydının
Hatay'ın Kırıkhan İlçesi'nde olduğu kaydedildi.
Bu arada gözaltına alınan Bölükbaş'ın ilk görüşmede olayla ilgili
çarpıcı bir bilgi verdiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Bilgin
Bölükbaş cinayeti işlemeden önce Yunus Koca'nın aracının camını
parmağıyla tıklattı. Koca'nın bakması üzerine Bölükbaş'ın "Yunus
ağabey, kusura bakma seni vurmak zorundayım" dediği ve silahını
ateşlediği kaydedildi. 'Tasarlayarak kasten öldürme' suçundan
ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle haklarında soruşturma
yürütülen iki şüphelinin, bugün adliyeye sevk edilmesi
bekleniyor.
BU PARA İLE İDEALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRECEKTİM
Cinayeti azmettirdiği iddiasıyla gözaltına alınan Mustafa Akçil
emniyette savcıya verdiği ifadesinde, İstanbul'da bir otobüs
firmasında kaptan olarak çalıştığını belirterek, "2014 yılında
M.S.F. isimli bir emlakçı ile tanıştım. Bana Yunus Koca'nın yakın
bir arkadaşının kızını iğfal ettiğini ve aynı zamanda PKK'ya tıbbi
yardımda bulunduğunu söyledi. Sık sık görüşmeye başladık. 2-3 ay
sonra bana bu işi yapıp yapmayacağımı sordu. Maddi sıkıntılarım
olduğunu biliyordu. Bana Yunus'un fotoğrafını gösterdi. Bu işten
alacağım paranın yarısı, yani 50 bin lira bana yetiyordu. Bu para
ile ideallerimi gerçekleştirecektim. Bana en baştan 100 bin lira
vereceğini söylemişti. Ofisine gittiğimde bana tabanca ve 2 bin
lira masraf verdi. Otogarda Cavit Sivri adına bilet aldım ve
Diyarbakır'a geçtim" dedi.
MİT'TEN GELDİĞİMİ SÖYLEDİM
Diyarbakır'a geldikten sonra Yunus Koca'nın eczanesinin yerini
öğrendiğini ve gözetlediğini belirten Akçil, "Eczaneye giderek
Yunus ile görüşmek istediğimi söyledim. Yunus'un olmadığını ve
birazdan geleceğini söylediler. MİT'ten geldiğimi söyleyince beni
oturmak için buyur ettiler. Sonra geleceğimi söyleyip ayrıldım. Her
gün eczaneyi ve Yunus'un evini gözetliyordum. Eczaneye gitmek
istiyor bir türlü gidemiyordum. Sonra otele giderek neden gördüğüm
halde Yunus'u vuramadığımı düşündüm. Diyarbakır'da telefonum
sürekli kapalıydı. Bu şekilde hergün eczane önüne gidip gözetledim"
dedi.
SANKİ BİRİ BENİ ENGELLİYORDU
Eczaneyi gözetlemeye giderken yakında bulunan türbede Kuran okuyan
kadınlara para verdiğini belirten Akçil, "Türbenin etkisinden olup
olmadığını bilmiyorum ama ben yerimden kıpırdayamadım. Bir türlü
eczaneye gidemedim. Poşetteki silaha mermi sürdüm. Ama bir türlü
kalkamadım. Sanki biri beni engelliyordu. Otelin yanında kabirler
olunca oteli değiştirmeyi düşündüm ama vazgeçtim. Silah, mermi, her
şey hazır olmasına rağmen elim kolum bağlandı. Defalarca kendisini
vurabilecekken vicdanen yapamadım. Öğleden sonra tekrar eczaneye
gittim. Yunus'u sorduğumda yine olmadığını söylediler. Kendimi
sorguladım ve İstanbul'a dönmeye karar verdim"diye konuştu.
DİYARBAKIR ŞU AN BU İŞ İÇİN ÇOK ELVERİŞLİ
İstanbul'a gittikten sonra otogarda Bilgin Bölükbaş ile
karşılaştıklarını söyleyen Akçil, "Kendisine olayı anlatmadan bir
iş olduğunu söyledim ve 'Adam öldürebilir misin?' dedim. O'da bana
'Ben seninle her işi yaparım' dedi. Sonra M.S.F.'nin Fındakzade'de
bulunan ofisine gittim. M.S.F. bana meselenin kendi meselesi
olmadığını, bir dostunun meselesi olduğunu söyledi. M.S.F.
kendisine iade ettiğim silahı ve 3 bin lira para verdi.
Diyarbakır'ın şu an bu iş için çok elverişli olduğunu söyledi.
Bilgin bu sürede beni çok kez arıyordu. 25 Ağustos günü Bilgin ile
birlikte otobüse binip Diyarbakır'a gittik. Yolda Bilgin'e olayın
tamamını anlattım. Bilgin ne kadar para alacağımızı sorunca 100 bin
lira olduğunu söyledim" dedi.
AĞABEY VURDUM
Bilgin Bölükbaş'ın bir an önce işi bitirip gitmek istediğini
belirten Akçil, "Bilgin'e eczaneyi gösterdim, silah onda duruyordu.
Ben Mersin'e gideceğimi söyleyerek otobüse binip İstanbul'a gittim.
İstanbul'da M.S.F.'nin ofisine gidip 2 bin lira daha aldım ve
Diyarbakır'a döndüm. Bilgin'e 'Bu iş senin yiyeceğin nane değil'
dedim. O da 'Ağabey sana söz veriyorum bu akşam bu işi bitireceğim'
dedi. Otelde Bilgin'e cesaret hapı diye bir aspirin verdim. Yunus'u
öldürdükten sonra ne yapacağını sordu. Ben de otogara gelmesini
söyledim. Öğleden sonra beni arayarak heyecanlı bir şekilde 'Ağabey
vurdum' dedi. Ben 'Ciddi misin' diye sorunca yemin ederek vurduğunu
söyledi. Sonra otelden çıkıp otogara gittim. Bilgin gelince kan ter
içindeydi. O'na temiz gömlek giydirdim. Yunus'u nasıl vurduğunu
sordum. Eczaneye ilaç alma bahanesi ile girdiğini, Yunus'un bu
sırada eczaneden çıktığını, Yunus aracına binince yanına gidip camı
tıklattığını, bu sırada açık olan camdan ateş ettiğini söyledi.
Otobüste ikimiz de uyuyakalmıştık. Biri bizi dürterek uyandırdı.
Bilgin'in üzerini arayıp silahı buldular. Pişmanım, namus meselesi
olarak biliyordum. M.S.F. beni kandırdı" diye konuştu.
KAFASINA 3, KALBİNE 1, CİNSEL ORGANINA 1 EL SIKACAKSIN
Cinayeti işleyen Bilgin Bölükbaş ise öldürdüğü Yunus Koca'yı
tanımadığını belirterek, "Esenler Otogarı'nda muavinlik yapıyorum.
Cavit Sivri'yi de otogardan tanıyorum. En son kendisini otogarda
gördüğümde Yunus isimli bir kişiyi namus yüzünden vuracağını
söyledi. Yunus'un bir kıza tecavüz ettiğini ve onu araştırmak için
Diyarbakır'a gittiğini söyledi. Bir gün sonra otogarda Cavit ile
görüştüğümüzde Diyarbakır'da bir adam kaldıracağını, bu şahsın bir
arkadaşının kızına tecavüz ettiğini, namus meselesi olduğunu
söyledi. Ben de namus meselesi olduğundan Diyarbakır'a gitmeyi
kabul ettim. Gittiğimizde bana Yunus'un ev ve işyerini gösterdi.
Buralarda keşif yaptık. Yunus gelince evinin önünde elimi belime
götürdüm ama silah çekemedim. Çünkü cesaret edemedim, panikledim.
Akşam Cavit işi bitirmemi söyledi. Beni her gönderdiğinde 'Kafasına
3, kalbine 1, cinsel organına 1 el sıkacaksın. Geriye kalan kurşunu
arkadan saldıran olursa sıkarsın' diye telkinde bulunuyordu"
dedi.
İNTERNETTEN NÖBETÇİ ECZANELERE ARAŞTIRMIŞ
28 Ağustos günü internetten nöbetçi eczaneleri araştırdığını ve
Koca Eczanesi'nin nöbetçi olduğunu tespit ettiğini belirten
Bölükbaş, şunları anlattı:
"Gece eczane çevresine gidip 02.00 sıralarına kadar bekledik. Vurma
fırsatımız olmayınca otele döndük. Sabah 05.00'da Cavit beni tekrar
eczaneye gönderdi. Bu sırada Yunus yalnız başına eczaneden çıktı
ama yine vuramadım. Cavit Mersin'e gideceğini söyleyerek ayrıldı.
Cavit geldiğinde bana bir sürprizi olduğunu ve hediye aldığını
söyledi. İki tane bira alıp otele gittiğimde bana peçete içinde 10
adet cesaret verici hap gösterdi. Olay günü bana cesaret hapı
içirdi. Daha sonra eczaneye girerek şahsı görmek için ağrı kesici
hap aldım. O sırada Yunus dışarı çıktı. Arabanın yanına yaklaşınca
3 el ateş ettim. Yere yığıldıktan sonra 1 el daha ateş ettim.
Kaçarken şapkamı attım ve Cavit'i arayarak işi bitirdiğimi
söyledim. Otobüse binip yola çıktık. Kayseri'de dinlenme tesisinde
durduk. Cavit'e silahın tutukluk yaptığını söyledim. O'da suikast
silahının hiç bir zaman tutukluk yapmayacağını söyleyerek havaya
bir kez ateş etti. Tekrar yola çıktık ve Kayseri yakınlarında polis
otobüsü durdurarak bizi yakaladı. Cavit ile İstanbul'da bir ev
kiralayıp birlikte soygun yapacaktık. Yunus Koca'yı ben öldürdüm.
Cavit tarafından bilinçsizce kullanıldım, kandırıldım,
pişmanım."
ECZACILAR PROTESTO ETTİ
Yunus Koca'nın öldürülmesi Diyarbakır Eczacılar Odası üyeleri
tarafından bir yürüyüş yapılarak protesto edildi. Şeyh Said
meydanında toplanan 50 kişilik eczacı grubu beyaz önlüklerinin
yakasına Yunus Koca'nın 'Yastayız' yazılı fotoğraflarını asarak,
öldürüldüğü eczane önüne kadar yürüyüş yaptı. Burada açıklama yapan
Diyarbakır Eczacılar Odası Başkanı Ferat Değer, eczacılara yapılan
böylesi tehdit ve saldırıların kendilerini kaygılandırdığını
belirterek, "Sağlık personellerinin esas görevi insanların
yaşamasını sağlamaktır. Eczacı meslektaşımıza, doktorlarımıza ve
tüm sağlık emekcilerine yönelik yapılan tehdit, hakaret ve
cinayetleri kınıyoruz. Bizler sağlığa hayatını adamış kişileriz.
Merminin arkasında hangi parmak olursa olsun, namlu kimin elinde
olursa olsun herkesi kınıyoruz. Doktorlara, eczacılara,
sağlıkçılara yapılan tüm saldırıları kınıyoruz" dedi.