AK Parti’li Turan’dan Başbakan Yıldırım’ın statüsüne ilişkin açıklama
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Başbakan Binali Yıldırım'ın genel başkanlık koltuğunu olağanüstü kongreyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a devretmesinin ardından Yıldırım'ın parti içindeki statüsünün ne olacağına ilişkin, "Bizim grup başkanımız da Sayın Binali Yıldırım'dır, ümit ediyorum Genel başkanımız yeni dönemde grup başkanı olarak başımızda olacağını düşünüyorum" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Başbakan Binali
Yıldırım'ın genel başkanlık koltuğunu olağanüstü kongreyle
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a devretmesinin ardından Yıldırım'ın parti
içindeki statüsünün ne olacağına ilişkin, "Bizim grup
başkanımız da Sayın Binali Yıldırım'dır, ümit ediyorum Genel
başkanımız yeni dönemde grup başkanı olarak başımızda olacağını
düşünüyorum" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, AK Parti Genel Merkezi'nin
önünde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin,
"HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın
milletvekilliğinin düşmesine" ilişkin sorusuna Turan,
"Siyasetin kendi niteliği tüm vekillerin milletin verdiği
görevi hakkıyla yerine getirmesini gerektirir. Vekiller milletten
yetki aldığı zaman bu yetkinin hesapsız şekilde kullanılmasını
talep ederler, sağlarlar. Sorumluluk kuşanırlar yeni seçime kadar.
Ancak, usulden iç tüzükten kaynaklanan ve anayasadan kaynaklanan
engeller var. Devamsızlık gibi, buna benzer bazı suçların yargı
tarafından tescili gereği gibi durumlarda mahkemenin kararı gereği
anayasanın ilgili maddesi gereği usulü işlem olarak Meclis gereğini
yapar. Anayasanın 84. Maddesi hakkında kesinleşmiş hüküm olan, bu
hükmünde seçime engel bir suç teşkil etmesi durumunda Meclis sadece
usulü işlemi yerine getirir, Başbakanlık tezkeresini, yani
mahkemenin göndermiş olduğu tezkereyi Meclis'te okur ve ilgilinin
vekilliği düşer. Meclis'te bu konuda oylama yapılmaz, bu konuda
oylama yapılmaz, bu konuda kanaat aktarılmaz. Az önce bahsettiğiniz
HDP'li vekilin vekilliğinin düşürülmesi tamamen bir yargı faaliyeti
olup, yargı faaliyeti neticesinde bu yargı kararının kesinleşmesine
bağlı olan usulü bir işlemdir ve ilgili şahsın da vekilliği
düşmüştür" cevabını verdi.
CHP'nin, ‘CHP'deki iç karışıklığın saraydan kaynaklandığı'
yönündeki iddiasının sorulması üzerine Turan, "Buna hem biz
gülüyoruz, tebessüm ediyoruz hem de üzülüyoruz. Tebessüm ediyoruz
şundan dolayı, bir ana muhalefet partisi ki son dönem 48,5 oyun
hepsinin kendinden menkul olduğunu zanneden bir tarzda açıklamalar
yapıyor. Aynı şekilde bunu söylerken kendi iç kavgaları, 10'a yakın
aday adayının olduğu, Türkiye'yi yönetmeyi bırakın kendi partisini
yönetmekten aciz bir görüntünün verildiği bir siyasi tablodan
bahsediyoruz. Fakat, ‘nerede hata yaptık, partiyi nasıl
yönetemiyoruz' bunu tartışmak yerine sözüm ona ‘saraydan talimat
geldi, süreç başladı' gibi çok ucuz bir polemiğin içerisine
giriyorlar. Bir defa saray dedikleri bu milletin evi. Onun ötesinde
şunu sormak isterim, saray dediğiniz yapı CHP'nin içişlerini
karıştırıyorsa Fikri Sağlar'ın mı, Muharrem İnce'nin mi, Selin
Sayek Böke'nin, Deniz Baykal'ın mı? Nasıl bir siyasi hareketsiniz
ki hemen talimatla aday olunuyor, süreçler başlıyor? Ama tabii
Sayın Kılıçdaroğlu'nun genel başkan adayı olma sürecine
baktığımızda büyük bir senaryoyla, talimatla bu adımların
atıldığını gördüğümüzden dolayı onlar zannediyorlar ki aynı şekilde
farklı talimatlarla, senaryolarla yeni bir süreç başlayacak. Oysa 8
seçimi kaybeden bir liderden bahsediyoruz" şeklinde
konuştu.
Turan, açıklamasında şunları kaydetti:
"Siz, 8 seçim kaybederseniz mutlaka sizin kendi yol
arkadaşlarınız ‘sen bu işi yanlış yapıyorsun' der. Sizi 49'un
arkasından gitmek de kurtarmaz, o 49'un kendinden menkul olduğunu
zannetmek de kurtarmaz. CHP'nin Genel Başkanının 8 seçim
kaybetmesinin de mutlaka bedeli olacaktır, kendi arkadaşları
içerisinde. Ben Muharremciyim, iddia böyle bir tarz gerekiyorsa.
Ama bu CHP'nin kendi sorunu, kendi iç meselesi. Nasıl bir
anlayıştır ki ufacık kavgada, hemen kapı önüne koymak gibi,
disipline sevk etmek gibi bir yaklaşım oluyor. Bir insan genel
başkanı eleştirdi diye parti disiplinine verilir mi? Kapı önüne
konulur mu? Tek adam söylemi, diktatörlük söylemi bunlarda ama
aynaya baktıklarında tek adamda kendilerini görecekler, daha
ötesinde diktatöryel eğilimleri kendilerinde görecekler. O yüzden
ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun ‘tek adam söyleminin' kendisiyle ilgili
olduğunu düşünüyorum, diktatör iddiasının da bir meyil olduğunu
görüyorum. Ümit ediyorum, kendi sorunlarını bir an önce bitirirler
çünkü bu ülkenin anamuhalefete ihtiyacı var. Güçlü muhalefet güçlü
iktidar demektir. Demokratik muhalefet demokratik iktidar demektir.
Şu an karşımızda tabiri caizse ne olduğu belli olmayan bir yapıdan
bahsediyoruz. Bu yapının bir an önce Türkiye'ye faydalı olması için
bu tartışmaların bitirilmesi gerektiğini düşünüyorum."
Başka bir gazetecinin, "Şu andaki genel başkan 21 Mayıs
tarihinde koltuğunu Cumhurbaşkanına devredecek, statüsü ne olacak?
Genel Başkan vekilliğinden bahsediliyor, nasıl bir yöntem
uygulanacak" sorusuna Turan, "Öncelikle şu esas
hususun atını çizmek isterim. İnsanların küçük makamlara geldiği
zaman egolarının tavan yaptığı koltuk kavgalarının kulislerin zirve
yaptığı bir siyasi dönemde yaşıyoruz. Böyle bir siyasi atmosferde
sayın başbakanımız hiçbir polemiğe izin vermeksizin hiçbir yanlış
anlamaya, tavra izin vermeksizin bu konuda ilgili adımları attı.
Cumhurbaşkanımızın üyelik süreci ve genel başkanlık sürecini
başlattı ve bence tarihe çok şık bir not düştü. Kimse bunu kolay
kolay yapamaz. Çok küçük makamlarda bile kavganın olduğu siyasi
atmosferde sayın başbakanımızın polemiksiz cumhurbaşkanımıza olan
daveti üyeliği referandum sürecindeki tavrı bir siyasi takdir
örneğidir. Bu tarihe bunu not olarak düşmek lazım. Şu anki mevzuat
gereği Cumhurbaşkanımızın AK Parti'nin genel başkanı olması
durumunda grup başkanı olma ihtimali yok. Grup başkanları ancak
vekillerden oluşabiliyor. Bunlar partide ilgili kurullarda
tartışılacak ancak ben grup başkan vekiliyim. Bizim grup başkanımız
da Sayın Binali Yıldırım'dır, zannedersem ümit ediyorum Genel
başkanımız yeni dönemde grup başkanı olarak başımızda olacağını
düşünüyorum. Tabii ki genel başkanımız liderimiz, bu konudaki yetki
ve sorumluluk cumhurbaşkanımızda olacaktır. Mevzuat gereği hangi
adımı atacağımızın cevabı da, grup başkanı olarak devam edecektir
Sayın Başbakanımız" cevabını verdi.
Turan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bizim biliyorsunuz genel başkan vekilliğimiz var. Siyasi
işler başkanlığında. Bunlar kongrede yeni MKYK'nın tartışacağı
konulardır. Hiçbir siyasi polemiğe izin vermeksizin tüm partilerin
iç kavgalarını basın önünde düzey sorunu yaşayarak yaptığı dönemde
çok şık bir kampanyanın ardından bir kongre dönemi başlamıştır.
Türkiye'ye dünyaya örnek bir tavırdır. Bunun tüm kamuoyu tarafından
takdir edilmesini bekliyoruz. AK Parti de bıkarın kavgayı polemiği
tam aksine nasıl daha beraber olunur, mutlu güçlü olunur, ülkeye
olan borcumuzu ödemek için nasıl çalışırız bunun kavgası var.
Kongre de bu kavgaya ivme kazandıracaktır."
Turan, tüzükle ilgili bir değişiklik olacak mı sorusu üzerine
"Tabii ki" diye cevap verdi.
(Enise Vural /İHA)