AK Partili Özdağ Gülen’le olan diyalogunu anlattı
AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, 2009 yılında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile ilgili arasında geçen bir diyalogu anlattı.
AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, 2009 yılında FETÖ
elebaşı Fetullah Gülen ile ilgili arasında geçen bir diyalogu
anlattı.
Manisa'nın Yunusemre ilçesindeki muhtarların düzenlediği bir basın
toplantısına katılan AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ,
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'yle ilgili de çarpıcı açıklamalarda
bulundu. Geçmiş dönemde FETÖ üyelerinin kendilerine yardımcı
olduğunu söyleyen AK Partili Özdağ, "Milletvekili olurken
bu yapı bize yardımcı oldu. O zaman şunu gözlemledim. Devleti
yönetmek istiyorlardı. Bunlar bize yardımcı oldular ama bunlar
Manisa'da bütün bürokrasi bizden olsun istiyorlar. Bize sadece
Fetullah Gülen cemaati oy vermedi. Sosyal demokratlar oy verdi,
ülkücüler verdi, milli görüşçüler verdi, diğer toplumun tüm
katmanları bize oy verdi. Türk'ü, Laz'ı, Çerkes'i. ‘Adaletsizlik
yaparız, haksızlık yaparız Manisa'yı bunları yönettirmeyelim'
dedim. Arkadaşlarım benimle ilgili ‘Selçuk Özdağ milliyetçilikten
geliyor. Bunları tasfiye edecek. Kendi arkadaşlarını getirecek'
gibi bir konuşma yapmışlar. Sonra benden helallik istediler, özür
dilediler" dedi.
"FETULLAH GÜLEN, HUMEYNİ GİBİ TÜRKİYE'YE
GELECEKTİ"
FETÖ'nün kadrolaşmaması için çalıştığını sözlerine ekleyen Özdağ,
"Ben bu yapının burada kadrolaşmaması için ilmi siyaset
yaparak, dikkatli bir şekilde çalıştım gayret sarf ettim. Zaten 7
Haziran öncesi de benim listeye girmemem için burada bunlar gayret
sarf ettiler. Gerek parti içindeki kriptolarla, gerekse parti
içindeki bazı şahsiyetlerle benim listeye girmemem için çok büyük
gayret sarf ettiler. Fetullah Gülen'in bir gün Humeyni gibi
geleceğini İstanbul'a bir uçağın ineceğini, 5 milyon kişinin, 7
milyon kişinin kendisini karşılayacağını, yargı elinde, emniyet
elinde, askeriye elinde, medya elinde, 100 milyar dolar elinde
sermaye elinde olmak üzere Türkiye'yi ele geçireceğini söyledim. Bu
yapıyla ilgili 17-25 Aralıktan sonra dik durdum" dedi.
"TÜRKİYE'DE KAOS ORTAMI YARATACAKLAR"
Paralel yapıyla olan mücadelesini aktaran Özdağ, "Paralel
yapıyla ilgili mücadelemde şunu söyledim: ‘Bu yapı 2 grup. Hasbiler
ve hesabiler var. Hasbiler samimiler. İyi niyetle yardım edenler.
Okul olsun, yurt olsun, cami olsun bilmem ne olsun diye gayret sarf
edenler. Dünyanın her yerindeki okullarla bayraklarla gurur
duyanlar. Parasını, evini, çocuğunun geçiminin yarısını buraya
verenler. Bir de hesabi olanlar var. Bunları gözlemledim. Şimdi
17-25 Aralıktan sonra, darbe girişiminden sonra Sayın Recep Tayyip
Erdoğan'a Türkiye'nin geleceğine darbe girişiminde bulundu bunlar.
AK Parti'yi iktidardan düşürecekler, Recep Tayyip Erdoğan'ı alaşağı
edecekler. Yine aynı şekilde gelecekler Türkiye'de kaos ortamı
yaratacaklar" diye konuştu.
GÜLEN'LE ARASINDA GEÇEN DİYALOGU ANLATTI
AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevinde olduğu sürede Fetullah
Gülen cemaatine karşı çıktığını belirten Özdağ, Gülen cemaatindeki
tehlikeyi 2009 yılında hissettiğini söyledi. FETÖ lideri Fetullah
Gülen'le o dönemki konuşmasını anlatan Özdağ, "Bunların
samimiyetten ayrıldıklarını gördüm. Fetullah Gülen'e de ‘Türkiye'ye
dön çağrısı' yaptım. Yüzüne karşı söyledim. ‘Dönün Türkiye'ye'
dedim. Türkiye size diyor ki; ‘Mahkemesi yok niye gelmiyor.'
‘Gelmeyeceğim' dedi. ‘3 dönem daha AK Parti iktidarda kalmalı, 3
dönem yasağı kaldırılmalı. Gelirsem başınızdaki belaları
köpürtürüm' dedi. Ben de dedim ki; ‘Gelin. Eğer bir bela başımızda
köpürürse beraber paylaşalım. Menderes bedel ödedi, Özal bedel
ödedi, Muhsin Yazıcıoğlu ödedi, Erbakan ödedi, Recep Tayyip Erdoğan
ödüyor. Gelin acıları paylaşalım.' ‘Gelmeyeceğim' dedi. Sonra dedim
ki; ‘Gelin cemaatinizi kontrol edin. Cemaatiniz kontrol dışı olmaya
başladı' Bunu kendisinin yüzüne söyledim. Bir gün Türkiye'yi ele
geçirmek istiyorlardı. Dershaneleri bahane ettiler. Dershaneler
kanunu çıkarken o kanunu yapan grubun içerisindeydim. O zaman da
baktım bunların istismar ettiklerini gördüm. AK Parti'yle dövüşmek,
iktidarla dövüşmek gibi bir huylarının olduğunu gördüm"
diye konuştu.
"DAHA FAZLA HASSASİYET GÖSTERMEMİZ GEREKTİĞİNİ
DÜŞÜNÜYORUM"
OHAL dönemine ilişkin de açıklamalarda bulunan Özdağ, bu dönem
içerisinde zaman zaman yanlışlıkların olabileceğini ancak devletin
her adımı ince eleyip sık dokuduğunu söyledi. Özdağ şöyle konuştu:
"OHAL dönemi yaşıyoruz. Mutlaka ki zaman zaman yanlışlıklar
olur. Eksikler olur. Biz bunları gözlemliyoruz. Bununla ilgili
bütün partiler duyarlı. AK Parti çok daha fazla duyarlı.
Duyarlılığımız devam edecek. Zaman içerisinde kurunun yanında yaşın
yanmaması için gayret sarf edeceğiz. Etmek zorundayız. Bunu ince
eleyip sık dokuyacak olan yargıdır. İnce eleyip sık dokuyacak olan
bürokrasidir. İnce eleyip sık dokuyacak olan Türkiye Büyük Millet
Meclisidir. Bunlara dikkat edeceğiz. Ama 17-25 Aralık'tan sonra,
özellikle kırmızı kitap yayınlandıktan sonra hala bu yapının
içerisinde olup o derneklere üye olanlar o dernekler içerisinde
gizli imamlık yapanlar, abilik, ablalık yapanlar suç işlediklerini
düşünüyoruz. Benim baldızım da görevden alınmıştı. Ben AK Parti
milletvekiliyim. Baldızımın da bunlarla hiçbir alakası yoktur. Ne
okullarına gitti ne derneklerine gitti. Ne gazetelerini aldı. Bizim
aile içerisinde bu konuda en hassas kişiydi. Duyarlı kişiydi.
Bunları hiç sevmedi. Bunlara karşı her zaman tepki koydu kendisi.
Ama ilk önce bu şahıs alındı. Ben devletime küsmedim. Yapılanları
takip ettim. Etmek zorundayım. Bununla ilgili bana gelen her şeyi
takip ediyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi de takip ediyor. Milliyetçi
Hareket Partisi de takip ediyor. AK Parti daha fazla takip ediyor.
Çünkü komisyonları biz kurduk. Burada emniyet müdürlerinin,
valilerimizin, bürokratlarımızın, savcılarımızın ve hakimlerimizin
ince eleyip sık dokuduklarını ben biliyorum. Daha fazla hassasiyet
göstermemiz gerektiğini düşünüyorum"