“AK Parti gitsin de eski günler gelsin diye...”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefetteki hiçbir partinin tek başına iktidar hedefi olmadığını belirterek, "AK Parti gitsin de eski günler gelsin diye, sigarasını yakmak için komşusunun evini ateşe verenler gibi ülkenin yanışından medet bekliyorlar" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhalefetteki hiçbir partinin
tek başına iktidar hedefi olmadığını belirterek, "AK Parti
gitsin de eski günler gelsin diye, sigarasını yakmak için
komşusunun evini ateşe verenler gibi ülkenin yanışından medet
bekliyorlar" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bursa'da
Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi'nde milletvekili aday
tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, "Herkes siyaset
yapmak ister, çok şükür biz AK Parti'de çok temel bir noktayı büyük
bir başarı ile çözdük. 3 dönem hem milletvekili, hem belediye
başkanlığı, hem il başkanlığında zorunlu duraklama noktası oldu.
Herkes eğer milletvekili, belediye başkanı olacaksa, tekrar
seçilebilirse, bir nihayet koymak mecburiyetinde olmalı. Bazı
memuriyetler için bile aynı yerde görev yapmanın süresi vardır. 5
ila 10 yılda bir rotasyon ihtiyacı vardır. Bulunduğunuz yerde
alışılmış simalar haline gelirsiniz, yen buluşlar yeni projeler
üzerinde bıkabilirsiniz. Bazı insanlar yüz eskimesine uğrayabilir.
Bunlar hayatın olağan işleridir. Zamanı geldiğinde hiçbir kayda
tabi olmaksızın ben artık bu noktada yokum diyebilmeli insan.
Yaşımız o kadar ilerlemedi. Ben üzülüyorum 78 yaşına gelmiş, hala
milletvekili olacağım diye çabalıyor. En iyi noktada son vermek
lazım. Sırtına tekme vurulmadan, git denilmeden, artık seni
istemiyoruz denilmeden insan gitmesini de bilmeli be kardeşim.
Siyaset böyle bir şeydir. Yapacağını yaparsın, günün birinde
Allahaısmarladık, benden daha iyi yapacaklar var dersin. İnanıyorum
benim gittiğim yerde, benden on misli daha güzel hizmet edecek
güzel kardeşlerim gelecek. Ben de yaptıklarımla hayatta bir iz
bırakarak gidebilmişsem insanların gönlünde yer tutacağım. Tabii
seleksiyon işidir siyaset. Biri gidip diğeri gelecek. Bursa bunu
başarmış olacak" dedi.
"BENİ BURSA'YA GÖNDERENLERE ÇOK TEŞEKKÜR
EDİYORUM"
Başka partiler için bunu söyleyemeyeceğini ifade eden Arınç,
"4 yıl boyunca Bursa'nın siyasetinde söz sahibi olunca
geldiğim noktada Allah'a binlerce şükrediyorum. Çok güzel şehirde,
çok güzel teşkilat ve insanlarla, belediye başkanları, milletvekili
arkadaşlarımla çalıştım. Bu Allah'ın bir lûtfudur. Kimseden
şikayetim olmadı. Arada deli doluluk yapanlar var, ama 3 milyonluk
Bursa'da 3 serserinin lafı edilmez. Bursa Rabbimizin bahşettiği en
büyük nimetlere sahip olan illerimizden birisidir. Beni Bursa'ya
gönderenlere başta cumhurbaşkanımız olmak üzere çok teşekkür ettim.
Böyle bir teşkilatla çalışma lutfundan dolayı Allah'a şükrettim.
Kolları sıvadık çalıştık. Ben 43 yıldır siyasetteyim. Erbakan
hocamızın bize öğrettiği teşkilat disiplinidir. Kim il başkanı ise
onun emrine gireriz. Gençlik kolları başkanlığı, MKYK grup
başkanlığı, grup başkanvekilliği, komisyon sözcülüğü, meclis
başkanlığı yaptım. Allah tek başımıza çıktığımız bu yolda
milletvekili bile aklımızın ucundan geçmiyorken Rabbim böyle
hizmetleri nasip etti. Bulunduğumuz yer ilçe ise ilçe başkanımızın
hizmetindeyiz. İl ise il başkanının emrindeyiz. Ne söylerse yapar,
ne konuşun derse onu konuşuruz. Bizim disiplinimiz böyleydi.
Geldiğimde teşkilat işleri karışıktı. İl başkanı, il yönetimi
değişmiş, görevden alınan alınmayan olmuş, gönül kırıklığı olmuş.
Kavgalı eve kız vermezler. Önce evin içini düzeltmek lazım.
Geçmişten kim varsa herkese kucağımızı açtık" dedi.
"Biz AK Parti'yiz. 20 milyondan fazla insanın oyunu almış
başarılı siyasi partiyiz" diyen Arınç, şunları
kaydetti:
"Kimsenin dışarıda kalmaması lazım. Kollarımızı çok geniş
açtık. Bursa'yı kimsenin sahiplenmesine izin vermedik. Bursa
kimsenin tapulu malı değil hepimize ait. Her santimetrekarede
hepimizin hakkı var dedik. Önce iyi bir il kongresi yaptık.
İlçelerde istişareler, il kongreleri yaptık. Sedat Yalçın'a
teşekkür ediyorum. Güzel kongre ile güzel sonuç aldık. Mahalli
seçimler geldi. Kongreleri bitirmiştik. Başarılı belediye
başkanlarıyla önümüze hedef koyduk. Büyükşehir başta bütün
belediyeleri kazanacaktık. Büyükşehiri ikinci defa yüzde elli oyla
kazandık. 18 belediyenin 16'sını aldık. Bu başarılar size aittir.
Bunda hepinizin hakkı olduğunu biliyorum. Bursa benim bulunduğum
süre içinde 2011 seçimlerinde de, 2014'te de, 2014 Ağustos
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de milyonlara yakın oy aldı. Giderken
Bursa için şunu söylemeliyim. Pırıl pırıl ilçe başkanımız var. 18
için mutluyum. Çok güzel belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz
var. İl yönetim kurullarından ilçe yönetim kurullarına kadar
birbirini seven, güvenen, birbirinden güç alan güçlü teşkilatımız
var. İl teşkilatlarımız olarak bir sıkıntımızın olmadığını
Türkiye'ye örnek teşkilat yapısına kavuştuğumuzu
söyleyebilirim."
"ADAYLARIMIZIN HEPSİ DEĞERLİ"
4 yıl boyunca beraber çalıştığı Bursa milletvekilleriyle aralarında
hiç dargınlık olmadığına dikkat çeken Arınç, "Sırt
dönmedik. Bu büyük beraberlik bize ve Bursa'ya, teşkilatlarımıza
çok şey kazandırdı. Ben çok şey görmüş bir insanım. İki
milletvekili çıkaran şehirde ikisi birbiriyle kavga eder. Ama Bursa
öyle olmadı. Bursa'da 11'i aynı yere yumruğunu koydu. Aynı sözü
söyledi. Arkadaşlık, dostluğun ve bağlılığın en güzel örneklerini
verdiler. Bugün 18 adayımızın takdimleri yapıldı. Benim de
gönlümden geçeni ismet su söyledi. 18'den başlayarak adaylarımız o
güzel o kadar içten samimi konuşmalar yaptılar ki, bu aday
listesini Sayın Müezzinoğlu hariç, baştan sona bir değiştirsek ne
olur deseniz, iyi olur diyenleriniz çoktur. Buradan şu noktaya
gelmemiz lazım. Bizim 230 adayımız vardı. 18 kişilik en az 10 tane
liste yapabilirdik. Bu bizim kadrolarımızın ne kadar zengin, ne
kadar birikimli, ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. 230 aday
adayı içinden sadece bir liste yapma imkanı olduğu için bu tek
liste ile huzurlarınızdayız. Ama aday adaylarına teşekkür
borçluyuz. Hepsi de bugünkü arkadaşlarımız kadar iyi, kabiliyetli
başarılı olabilirdi. Bu seçim süresinde ve sonrasında aday
adaylarımızın tümüyle el ele verip, gönül gönüle çalışıp başarılı
olacağız" diye konuştu.
"18 seçim minibüsü ile 18 adaya seçim startı verip Bursa
içinde ellerimizi sallayarak uğurlayacağız" diyen Arınç
şunları söyledi:
"Önümüzdeki seçimlerin neden önemli olduğu konusunda güzel
şeyler söylediler. Tecrübeye istinaden söylüyorum. 2002'nin Kasım
ayında iktidara geldik. Parlamento içindeki 7 parti dışarıda kaldı.
Biz ve CHP parlamentoya girdik. 2007'te parti sayısı 3 oldu.
2011'te 4 oldu. Tek başımıza iktidardayız. 62 hükümet olduğunu
söyledi arkadaşım. Türkiye siyasi tarihinde Menderes'in 10 yılını
geçip iktidarında yükselen tek partiyiz. 2002'nin oy oranını
2007'de, onunkini 2011'de geçtik. Her mahalli seçimde oy oranımız
artarak tüm belediyelerin yüzde 60'ını kazandık. 9 seçim kazanmış
siyasi partiyiz. Allah başka partiye bunu kısmet
etmedi".
"SEÇİME GİDERKEN TUZAK KURUYORLAR"
Seçimler öncesi AK Parti'ye yeni yeni tuzaklar kurulduğunu ileri
süren Arınç, "Onuncu seçime gidiyoruz, ama tuzak
kuruyorlar. Birileri bu partiyi tökezletmek istiyor. Diz çöktürmek
istiyor. İktidarını zorlamak istiyor. Bunu 13 senede yaptılar.
Kapatmak istediler, başarılı olamadılar, darbe, cunta, muhtıra ile
korkutmak istediler muvaffak olamadılar. Adam çaldılar, partiyi
bölmek istediler, başarılı olamadılar. İçerinin ve dışarının ne
kadar şer odakları varsa, AK Parti'den kurtulmak lazım diyerek el
ele verdiler. Rabbim dilemediği için fırsat bulamadılar. Bu parti
Allah'ın izniyle tek başına iktidar olacak. İkinci yarıya büyük bir
başarı ile başlayacağız. Mevcut rakiplerimize bakalım. Önce 30
parti giriyordu, 20'ye düştü. Sandık oy pusulası 50 santim olacak.
Üzerinde adı yazılı 20 parti var. Büyük kısmı martidir, sadece ismi
vardır. Rakibimiz olarak 3 parti varsa, onların durumuna bakalım.
HDP, tek amacı barajı geçmek. Barajı geçmekle de AK Parti'nin
milletvekili sayısından çalmak, AK Parti'yi 300'den az alacak
noktaya getirmeye çalışıyor. İktidar amacı yok. Amaçladığı şey
barajı aşayım, ideolojim gereği ülkede ne yapmaya çalışmışsam örgüt
adına da onları gerçekleştireyim. Örgütten neyi kast ettiğimi
hepiniz biliyorsunuz. İkinci parti MHP. Ben iktidar olacağım diyor
mu? Oy hedefini açıklamıyor. Birileri konuşuyor. Onlara kulak
kabartmayın. Prof, toplamış, çarpmış, bölmüş, 41 diyor. Burada
birisi laf etmişti itiraz etmiştim.
Bir prof Bursa'da konuşma yapıyor. Ekmeleddin bey birinci turda 60
oyla cumhurbaşkanı olacak diyor. Üstelik prof, ordinaryüs olsan ne
yazar. Sen Türkiye'yi, milleti tanımıyorsun. Bu seçimlerin sonucu
hakkında bilgin yok. Seçim sonuçlarını hep beraber gördük. Ben
mahalli seçimlerde Bahçeli için 20, Kılıçdaroğlu için yüzde 30 oy
hedefi koymuştum. Bunun altında oy alırsınız siyasete veda eder
misiniz dedim. Duymazdan geldiler. 20-30'u önüne koyamayan siyasi
parti iktidar olmayacaksa niçin AK Parti'ye karşı savaş
tamtamlarını çalıyor? MHP, yeter ki AK Parti gitsin, kim gelirse
gelsin istiyor".
"SEN MHP VE HDP İLE KOALİSYON KURACAKSIN, ÖYLE Mİ?
Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:
"CHP, tek hedefim yüzde 35 oy almaktır dedi. Oyla iktidar
olunmayacağını biliyor. Yüzde 30 bile düşünmeyen niye 35 hedefini
koydu. En yüksek hedef de onun için. Yüzde 35 ile iktidar olunmaz.
Biz 36 ile olduk, ama 7 parti barajın altında kaldı. O yüzden tek
başımıza iktidar olduk. Bugün sen siyasi partilerin altında
kalacağını ve sadece tek başına iktidar olacağını mı söylüyorsun
aklına şaşmak lazım. O da şu AK Parti gitsin de memleket ne olursa
olsun. Sonunda dışarıda söylemediğini içeride söyledi. AB
büyükelçilerine yemek verdiği toplantıda, biz HDP ve MHP ile
koalisyon hükümeti kuracağız dedi. Adam gibi konuş. Sen MHP ve HDP
ile koalisyon kuracaksın öyle mi? Mesele budur. En azından en yakın
koalisyonu düşünün. 99 seçimlerinden 2002 seçimlerine kadar DSP,
MHP ve ANAP hükümeti kuruldu. Üç partili koalisyon. Ülkeyi
getirdiği nokta 99, 2000 ve 2001'deki ekonomik krizler. Fakirlik,
yolsuzluk, fukaralık. Biz onun için tek başımıza iktidara geldik.
Bu ülkenin 60 yıllık çok partili siyasi hayatının yüzde 50'den
fazlası koalisyonlarla geldi. Koalisyonlar ülkeye hiçbir şey
kazandırmadı. Koalisyonlar birbirini yemekle geçti. Birinin ak
dediğine kara demekle geçti. Ülke fakirleşti, insanlar kardeş
kavgasına düştü, IMF kıskacına girdiler. İnsanlar geçinemez duruma
düştü. Muhalefetin haline bakın. AK Parti gitsin de, tekrar eski
günler gelsin diye, sadece sigarasını yakmak için komşusunun evini
ateşe verenler gibi, ülkenin yanışından medet bekliyorlar. Böyle
bir koalisyon ihtimaline, bu isteğe karşı, her AK Partili'nin
ülkeyi o noktaya getirmek isteyenlere sözler olmalı. Hepimizin
görevi vatandaşı uyarmaktır. Sen eskinin üstünü açılmamak üzere
örtmüştün, tekrar o günlere dönmek ister misin diye hatırlatmak
lazım. Allah bizi o günlere geri dönmekten korusun. AK parti bu
milletin duasıdır, en büyük, en son şansıdır. Kendi içimizde biz
eleştiri yaparız. Birbirimize karşı şöyle olsaydı deriz. Bizim en
kötümüz onların en iyisinden daha iyi. Daha çok vatanını, milletini
düşünüyor. AK Parti'nin kıymetini bilelim. AK Parti'nin doğacak her
çocuğa, her yaşlı, engelli, yoksula, dünyada aman dileyen mazlum
biten insanlara söyleyecek sözü var."
"BÜTÜN DÜNYADA AK PARTİ'YE DUA EDİLİYOR"
Dünyadaki bütün Müslümanların AK Parti'ye dua ettiğini anlatan
Arınç, "Bütün dünyada AK Parti için ne dualar yapıldığını
bilmemiz lazım. Filistin'den Gazze'ye, Mısır'dan Myanmar'a, bütün
inanmış insanların kendilerine sığınak olarak gördükleri Türkiye ve
AK Parti iktidarları var. Biz onları da düşünerek çok çalışacağız.
En yüksek oyla 7 Haziranda en güçlü iktidarımızı kuracağız. En
kötüye en fazla faydası dokunacak. En kötüler bile AK Parti gelsin
diye bekliyor, kendilerini düştükleri yerden kaldırsınlar. Biz
iyilik saçmaya çalıştık. Çok güzel günler gelecek. Ahmet Davutoğlu
hocamızın örnek hayatıyla, milleti kucaklayan asil duruşuyla,
önünde çok başarılı yıllar olacak. Biz de sevineceğiz, mutlu
olacağız. Gönlümden geçen şudur. Bir salonda bile 1800 kişi üç saat
boyunca büyük bir heyecanla konuşmaları takip ediyor. 1984'e
gittim. MSP başkanıydım, darbe oldu. 6-7 sene siyasi yasaklı oldum.
Siyasi yasaklar kalktı. Parti kuruculuğu, il başkanlığı yapamadık.
1984 seçimlerine bazı yerlerde partimiz katılmıştı. Ahmet Tekdal
genel başkanımızdı. İzmir'de merkezde miting yapamadık. Bornova'da
eski otobüsün üzerine çıktığımızda 7 kişiydik. Meydanda sadece 21
kişi vardı. Otobüsün üzerinde üç kişi vardı. Ahmet Tekdal bey bir
saat boyunca Refah Partisi'ni anlattı. Bugün karşısında
göremediğimiz kalabalıkları toprağın altında kum taneleri kadar çok
göreceğime inanıyorum. 3 bin kişiyle miting yaptığımızda, Erbakan
hoca muhteşem insan seli derdi. Nerede derdik. Onun gördükleri,
bizim göremediklerimiz vardı. 3 bin kişiyle büyük mitingler
yaptığımızı düşünürken, Gökdere'de 160 bin kişiyle miting yaptık.
Bugün de böyleyiz. En düşük oy sayımız 21 milyon 500 bin. Allah ne
bereketler verdi. Kurban olduğum Allah verdikçe verdi.
Verdiklerinin kıymetini bilelim. Verdikleri için çalışalım. Ustalık
çıraklık meselesi değil, ama yaşım itibariyle ustada kalırsa bu
öksüz yapı, onu sürdürmeyen çırak Mehmet Müezzinoğlu utansın. Hep
beraber hedefe koşarak amacımıza ulaşacağız. Siz benim her zaman
gönlümde olacaksınız" şeklinde konuştu.
(İHA)