Ailesinde kanser hastası olanlar dikkat
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, "Aile bireylerinde erken yaşta kolon kanseri görülen kişilerde hastalığın görülme sıklığı arttığı gibi görülme yaşı da erkene kayıyor" dedi.
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, "Aile
bireylerinde erken yaşta kolon kanseri görülen kişilerde hastalığın
görülme sıklığı arttığı gibi görülme yaşı da erkene
kayıyor" dedi.
Acıbadem Adana Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel,
erken dönemde teşhis edildiğinde 5 yıllık sağ kalım oranları yüzde
90'ları bulabilen kolorektal kanserlerde, genç gruptakilerin erken
tanı olanaklarından yeterince faydalanamadığını, genellikle yaşlı
hastalığı olarak bilindiği için gençlerde ortaya çıkacağının
düşünülmediği ve gerekli önlemlerin alınmadığını söyledi.
Dr. Türker Egesel, dünya genelinde en sık görülen üçüncü kanser
türü olan kolorektal kanserlerin yavaş büyüdükleri için tipik
belirtilerinin ancak ileriki dönemlerde ortaya çıkabildiğini
kaydederek, "Oldukça sinsi ilerlemesinin yanında
belirtilerin birçoğu günlük hayatta sık karşılaşabilecek şikayetler
olduğu için atlanabiliyor. Özellikle erken dönemdeki belirtilerinin
sıkça görülen, hassas bağırsak sendromu, kabızlık gibi
hastalıklarla benzer olduğu için karıştırılıyor. Bazen de kansızlık
(anemi), makattan kan gelmesi, dışkı alışkanlığında değişim, karın
ağrısı, şişkinlik, geçmeyen ishal gibi şikayetlerle karşımıza
çıkabilir. Kilo kaybı, aşırı kansızlık, bağırsak tıkanması ve
makattaki kanamalar ise kanserin ileri evrede olduğunun
göstergeleri arasında yer alıyor" diye konuştu.
AİLE ÖYKÜSÜ OLANLAR DİKKAT
Kolon ve rektum kanserlerinin görülme sıklığının yaşla birlikte
yükseldiğini ve 40 yaşından sonra her 10 yılda bir 2 kat arttığını
ifade eden Egesel, "Ancak aile bireylerinde erken yaşta
kolon kanseri görülen kişilerde hastalığın görülme sıklığı arttığı
gibi görülme yaşı da erkene kayıyor. Dolayısıyla bu özellikteki
aile bireylerinin taramalara daha erken başlamaları önem taşıyor.
Ailede ilk saptanan hastanın yaşından 10 yıl önce taramalar
başlanmalı. Örneğin ilk ailesel vaka 45 yaşında saptanmışsa aile
taramasına 35 yaşında başlanmalı. Kanser öyküsü olanlarda genetik
kolorektal kanser olasılığına bağlı olarak ailesel poliposis koli
(FPK) sendromunda olduğu gibi, 20'li yaşlarda hatta ailede de ilk
görülme yaşına bağlı olarak daha da erken yaşlarda kolonoskopi
taramalarına başlanmalı" şeklinde konuştu.
ERKEN TANIYLA KURTULMAK MÜMKÜN
Dr. Egesel, zamanında tespit edilemediği taktirde yayılım
göstererek ölümcül sonuçlara varabilmesine karşın, kolon kanserinin
erken tanınıp önlenebilen nadir kanserlerden biri olduğu için ayrı
önem taşıdığını kaydetti.
Başta risk altındaki kişilerde olmak üzere kolon kanserine karşı
tarama programları konusunda bilgi sahibi olarak gerekli
aksiyonları alabilmenin hayati önem taşıdığının altını çizen
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, şöyle devam etti:
"Güncel verilere baktığımızda gençlerde kolorektal kanser
sıklığı yılda yaklaşık yüzde 2 oranında artmıştır. Bu kadar sık
görülüp, oldukça ölümcül seyredebilen bu tümörlerin erken dönemde
ve hatta henüz kanser gelişmeden polip aşamasında tanınması ve
tedavisi hayat kurtarıyor. Bu nedenle, özellikle risk altında
bulunan ve şikayeti olan kişilerde mutlaka tarama yapılmalıdır.
Günümüzde hastaya hissettirilmeden ve konforlu bir şekilde yapılan
kolonoskopi çok büyük önem taşıyor. Kolonoskopi ile tanı
konabileceği gibi kanser öncülü olabilen polipler de güvenli bir
şekilde aynı seansta çıkarılabiliyor."
50 YAŞINDAN SONRA ‘DIŞKIDA GİZLİ KAN TESTİ' ATLANMAMALI
Bir diğer önemli tarama yöntemi olan "dışkıda gizli
kan" testi ile 50 yaşına gelen ve geçen herkesin şikayeti
olsun olmasın bu testin yapılmasını önerdiklerini belirten Dr.
Türker Egesel, "Ancak şu da unutulmamalıdır ki bu test bir
tarama testidir ve negatif çıkması kişide kolorektal kanser
olmadığını göstermiyor. Kolon kanseri belirtileri görülen ve hiçbir
şikayeti olmasa da 50 yaşını geçen herkese kolonoskopi
yapılmalıdır. Amaç, gelişmekte olan kolon poliplerini tedavi
edilebilir aşamada saptayıp bunları kolonoskopi ile çıkarmaktır.
Böylece kanser gelişimi tamamen ortadan kaldırmak mümkün
olabiliyor" dedi.
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ ŞART
Kalın bağırsak kanserlerinden korunmada tarama yöntemlerinin yanı
sıra riski azaltıcı bazı yaşam alışkanlıklarının da önem taşıdığını
belirten Egesel, "Fiziksel olarak aktif olmak, düzenli
egzersiz yapmak, aşırı kilolardan kurtulmak, sigara ve alkol
kullanmamak, yüksek lifli, düşük yağ içerikli gıdaları tüketmek bu
önlemler arasında yer alıyor" diye konuştu.
Dr. Türker Egesel, kolorektal kanserlerde en sık görülen
belirtileri şu şekilde sıraladı:
"Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi
değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden
uzun sürmesi, bağırsakta tam boşalmama hissi, dışkıda kan (parlak
ya da koyu kırmızı), veya dışkı renginde koyulaşma, karında
şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikayeti, bilinen bir neden
olmaksızın kilo kaybı, sürekli yorgunluk hali."
Egesel, risk faktörlerini de şöyle sıraladı:
"Aşırı kilolu veya obez olmak, fiziksel olarak aktif
olmamak, fazla miktarda işlenmiş gıda, kırmızı et tüketmek, aşırı
yağlı ürünler açısından zengin, liften fakir beslenmek, sigara
kullanmak, 50 yaşın üzerinde olmak, ailede benzer kanser öyküsü
bulunması, kolonda poliplerin varlığı, daha önceden kolorektal
kanser geçirmiş olmak, aşırı alkol tüketmek."
(İHA)