Ahmet Özal siyasete neden geri döndüğünü açıkladı
Ana Parti Genel Başkanı Ahmet Özal, babası Turgut Özal tarafından kurulan Anavatan Partisi'nin logosuna benzerliğiyle dikkat çeken partisini tanıttı. Özal, "Mecbur kalmasaydım siyasete geri dönmezdim" dedi.
Ana Parti Genel Başkanı Ahmet Özal, babası Turgut Özal
tarafından kurulan Anavatan Partisi'nin logosuna benzerliğiyle
dikkat çeken partisini tanıttı. Özal, "Mecbur kalmasaydım
siyasete geri dönmezdim" dedi.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, Bağcılar'da
bir otelde düzenlediği basın toplantısında genel başkanlığını
yaptığı Ana Parti'yi tanıttı. Partinin logosunun, Turgut Özal
tarafından kurulan Anavatan Partisi'nin logosuna benzerliği dikkat
çekti.
"MECBUR KALMASAYDIM SİYASETE GERİ DÖNMEZDİM"
Partiyi tanıtan Ahmet Özal, Atatürk ve babası Turgut Özal'ın
yolundan gittiğini belirterek, "12 yıl aradan sonra girmek
zorunda hissettiğim için siyasete geri döndüm. Mecbur kalmasaydım
siyasete geri dönmezdim. Mecbur kaldım çünkü artık Türkiye'de
zamanı geldi. Biz Türkiye'yi yönetmeye idare etmeye talibiz.
Diyanet işleri gibi bir kurumun devlete bağlı olması laikliğin
temel prensiplerine karşıdır. Hiçbir zaman devletin din işlerine,
dinin de devlet işlerine karışmaması gerekir. Biz modern bir
Türkiye'de modern bir dünyada yaşıyoruz artık. Öncelikle diyanet
işlerinin özerkleştirilmesi lazım. Hükümete ve devlete bağlı
olamaz. İçinde her mezhebin her dinin temsil edilmesi gerekir.
Sadece bir mezhebin değil" dedi.
"BEN ÇÖZÜM SÜRECİNE KARŞI DEĞİLİM, ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM
ETMELİDİR"
Özal, çözüm sürecine karşı olmadığını belirterek, "Ben
çözüm sürecine karşı değilim, asla. Çözüm süreci devam etmelidir.
Devam etmelidir ama bu şekilde değil. Şu anda taraflara bakıyorum
hangi tarafın ne olduğu belli değil. AK parti hükümeti çok iyi
işler yaptı bunu hiç kimse inkar edemez. Ben Türkiye'de başbakanlık
görevinin 2 dönemden fazla yapılmamalı kanaatindeyim ve bunun
anayasa ile engellenmesi gerekir. 8 sene sonra başbakanın da
cumhurbaşkanı gibi 8 senede görevi bırakması gerekir. Onun için
Türkiye'de ilk yapmamız gereken şey Başbakanlık makamının 2 dönemle
limitleştirmek lazım. Belediye başkanlığını 2 dönemle
limitleştirmek lazım. Asla 45 sene belediye başkanı olmaz. Olmaması
lazım" şeklinde konuştu.
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti kimsenin çiftliği
değil" diyen Özal, "Görev yaparsın, görevi
devredersin. Türkiye'de çeşitli şekillerde başkanlık sistemi,
modelleri tartışılıyor. İlk bunu gündeme getiren rahmetli babamdı.
Sonra Süleyman Demirel gündeme getirdi. Şimdi Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan gündeme getiriyor. Ben asla başkanlık sistemine
karşı değilim. Ama başkanlık sisteminin de farklılıkları var.
Çeşitli başkanlık modelleri var. Bazıları diktatörlüktür, bazıları
gerçekten demokrasidir. Yargı, yürütme ve yasamanın birbirinden
bağımsız olduğu hiçbir ülkede demokrasi olmaz" ifadesini
kullandı.
"YÖK KALDIRILMALIDIR"
Ahmet Özal, YÖK'ün kaldırılması gerektiğini savunarak,
"Üniversitelerle ilgili net bir şey söyleyeyim. YÖK
kaldırılmalıdır. YÖK kurulduğu zaman 1980 yılıydı. Askeri ihtilal
doğrultusundaydı. O zaman üniversite sayısı çok belliydi. Bugün çok
fazla üniversite var. Tek bir kurumdan sen YÖK'ü idare edemezsin.
YÖK olarak üniversiteleri idare edemezsin. Üniversitelerde rektör
seçimleri, bazıları üniversitelerde birilerini seçiyorlar rektör
adayı diye. Ondan sonra da cumhurbaşkanı birini seçiyor. Bu da
doğru değildir. Üniversiteler kendi rektörünü kendi seçmelidir.
Üniversiteler kendi kendini idare edip, kendi rektörünü kendisi
seçmesi lazım" diye konuştu.
"BİZ SİYASETE BARAJI AŞMAK İÇİN DEĞİL, İKTİDAR OLMAK İÇİN
GİRDİK"
Bir basın mensubunun seçim barajının düşürülmesi sorusunu
yanıtlayan Ahmet Özal, "Biz siyasete barajı geçmek için
girmedik, biz siyasete iktidar olmak için girdik. Türkiye'de olması
gereken makul olan şudur; mutlaka ve mutlaka baraj yüzde 10 olmaz,
çok yüksektir. Mutlaka yüzde 5'e Avrupa seviyesine
inmelidir" dedi.
(İHA)