“Adil Öksüz’le ilgili iz sürüyoruz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 83 FETÖ üyesinin Türkiye'ye getirildiğini belirterek, Adil Öksüz ile ilgili, "Son bilgilere kendisinin burada hangi ülkede olduğunu söylemem uygun olmaz. Ama iz sürüyoruz. Bazı bağlantılar kurulmuş vaziyette" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 83 FETÖ üyesinin Türkiye'ye
getirildiğini belirterek, Adil Öksüz ile ilgili, "Son
bilgilere kendisinin burada hangi ülkede olduğunu söylemem uygun
olmaz. Ama iz sürüyoruz. Bazı bağlantılar kurulmuş
vaziyette" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV'deki "Siyasi İşler
Özel" programının konuğu oldu. Ahmed Arpat
moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Okan Müderrisoğlu, Serpil Çevikcan ve Mustafa Kartoğlu'nun
sorularını cevaplandırdı.
"CUMHUR İTTİFAKINI KURULUŞU GÜZEL VE HAYIRLI
OLDU"
MHP ile AK Parti arasında kurulan Cumhur İttifakına değinen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim özellikle MHP ile normal
şartlarda dahi azami müştereklerimiz var. Ama bir CHP ile doğru
dürüst asgari müştereğimiz yok. CHP yeri geldiği zaman
teröristlerle el ele kol kola yürüyüp, onları savunuyor. Ama bizim
Cumhur İttifakında az önce sizin saydığınız, belirleyici 4 esas
var. Buranın en önemli özelliği ittifak yerli ve milli olmasıdır.
Onlarla yürütmek mümkün değildi. Burada zaten bütün bunlar hasıl
olduğu için cumhur ittifakını kuruluşu güzel ve hayırlı oldu.
Milletimiz bu ittifakın güzelliğini görecek. Bunu başarmamız şart
ki milletimiz muasır medeniyetlerimizin üzerine
çıkabilsin" dedi.
"SAVUNMA SANAYİSİNDE KENDİMİZLE YETİNMEYECEK İHRACATINI
YAPACAĞIZ"
Savunma sanayisiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"15-16 yılda artık kendi savunma sanayinde kendimiz üreten
bir ülke haline geldik. Savaş uçaklarımızı üretmenin çalışmalarını
yapıyoruz. SİHA'ların çok daha yüksek kapasitede üretmenin
hazırlığı içindeyiz. Dünyada eşi benzeri olmayacak. Jet savaş
uçaklarımızı da yapmak durumundayız. Onunda çalışmaları yapılıyor.
Atak helikopterlerimizin maşallahı var. Tank yine öyle. Savunma
sanayinde sadece kendimize yetmeyeceğiz ve ihracatını yapacağız.
Ülkelerle görüşmelerimiz devam ediyor. Denizaltı noktasında
çalışmalar yapıyoruz. Kuruluşlarımız artık devletten özele ağırlık
vererek gelişiyor. Sadece tek başına devlet vardı, özel sektör bu
konuda teşvik ediyoruz. Devlet olarak yavaş yavaş çekiliyoruz.
onları teşvik ediyoruz. Bu teşviklerle bu alanda ciddi adımlar
atıyoruz. Bunun eserlerini aldığımız bir süreç olacak"
diye konuştu.
"YENİ SÜRECİN TÜRK ASRI OLMASINI DÜNYAYA
GÖSTERECEĞİZ"
Ana muhalefet partisinin bakışının yerli ve milli olmadığın
söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ana muhalefetin bir defa
ülkenin kalkınmasına bakış anlayışı milli değil, yerli değil.
Bakıyorsunuz sizi Batıya gidip sürekli olarak şikayet eden bir ana
muhalefet olarak milli olarak değerlendirebilir misiniz? Cephe açan
ülkelere sizi şikayet eden bir siyasi partiyi milli olarak
değerlendirebilir misiniz? Arkasında terör örgütü olan sözde parti
bizi şikayet ediyor. Gel ülkende çalış halkına kendine anlat,
halkında seni en ideal şekilde değerlendirsin. Türkiye hukuk
devleti olduğuna göre, bu kurallar senin içinde işleyecek. Biz
neredeyse anayasa değiştirme çoğunluğuna sahip olduğumuz zaman bile
anayasa davası kapatma davası açtı. Ana muhalefet Ankara'da
savcılar var diyordu. Ama hayırlısıyla o dönemi atlattık. Yeni bir
sürece milli, yerli gireceğiz. Yoğun bir çalışmayla da inşallah bu
asrın Türk asrı olmasını dünyaya göstereceğiz" şeklinde
konuştu.
"BİZİM OLUMSUZ GÖRÜŞÜMÜZ SÖZ KONUSU DEĞİL, 23 HAZİRAN FİNAL
NİYE OLMASIN"
Cumhur İttifakı ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"İttifakın ruhu şüphesiz ki var. Bu kardeşlik ruhudur.
Dolayısıyla bu ittifaka da tarafların saygı duyması bu ittifaka
sahip çıkması gerekiyor. İttifak sütununda iki parti olduğuna göre
burada mühür hangi tarafa vurulursa onun hanesine yazılacaktır.
Sonucunda da mühür iyi vurulamamış olabilir. Olması halinde de yine
bu sayısal dağılımda aynı şekilde oradaki çoğunluğa göre
dağıtılacak. Oradaki sayısının bir fazla olması dahi icabında
ittifakı çok daha güçlü kılabilir. Parlamentoda başkanın güçlü
olması da takdir ederseniz ki önemli. Cumhur İttifakı'nın buradaki
başkan adayı zaten bellidir. Cumhur İttifakı'nın başkan adayı
olarak burada eğer cumhur şahsımı seçerse bizler tabi parlamentoda
bu ittifaka layık olmaya onlara şahsında milletimizi layık olmanın
gayreti içinde olacağız. İttifakın başarılı olması noktasında
kararlar var. Bütün bunlar uyum içerisinde millete hizmet yolunda
büyük adımların atılmasına inşallah vesile olacak. Bütün sıkıntı
cumhurbaşkanını seçmek çok çok zor değil. Kolay. Aday pusulada
belli, orada da gelip ayrı bir zarfta kullanacak. İttifakın
içerisinde partiler kendi milletvekillerine belirleyecek. Logonun
yerinden öte sütün içerisinde nereye mühür basarsa bassın
geçerlidir ve onun lehine kullanacak. Ne kadar oy çıkarsa o kadarda
milletvekili sayısını o parti çıkarabilecektir. Dayanışma özellikle
cumhurbaşkanı konusunda önemli. Her partinin ilkeleri istikametinde
kendi milletvekili sayısın belirleme noktasında önemlidir. Ciddi
sıkıntı kesinlikle olacağı kanaatinde değilim. MHP den böyle bir
talebin olması veya görüşmelerde olabilir mi noktasında bizim
olumsuz görüşümüz söz konusu değil. 23 Haziran Final niye olmasın
her şeyden önce Cumhur İttifakı diyoruz. Tüm Türkiye'ye dünyaya çok
çok büyük bir mesaj olabilir. Bundan kaçınmayız. Her zaman için
ittifakta hayır vardır" dedi.
"ANA MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZATIN BURADA OLMASINI İSTER.
YARIŞA GİRSİN"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçimlere girmesini istediğini dile getiren
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gönlüm şahsen ana muhalefetin
başındaki zatın burada olmasını ister. Yarışa girsin. Bazen o kadar
ileri dünya özgüven ile oluyor ki, o zaman hiç endişe etmesin
başkasını aramasın gerek yok. Kendisi meydana çıksın. Milletin ona
oranda ne kadar oy vereceğini görmesinde fayda var. Yüzde 40 dedi,
yüzde 25 oralarda kaldı. Hadi gel buyur, cumhurbaşkanlığı
noktasında aday ol. Bak bakalım millet ne kadar oy veriyor görelim.
Bunun dışında diğerlerini teferruat olarak, zaman israfı olarak
telaki ediyorum. Buyur meydan aday ol, bu meydanda nasibin nedir
bunu gör" dedi.
"O NOKTADA BİZİM SIKINTIMIZ SÖZ KONUSU DEĞİL"
İttifak görüşmeleri hakkında bilgiler aktaran Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Saadet Partisiyle görüşmelerimiz oldu, herhangi
bir netice maalesef alamadık. Herhalde CHP ile daha uyumlu daha
ideal anlamda görüşmeleri oluyor. Ama BBP görüşmelerimiz oldu.
Onlarla ilgili bu noktada ki ittifakımız çok farklı bir zeminde
oluşacaktır" dedi.
İYİ Parti'nin seçimlere girmesine ilişkin de Erdoğan, "O
malum Yüksek Seçim Kurulu ile Yargıtay Başsavcılığının müşterek
yapacağı görüşmelerin, bugün görüşmeleri olacaktı. Oranın vereceği
karar neyse o karar saygı duymaması lazım. O noktada bizim
sıkıntımız söz konusu değil" diye konuştu.
"BURADA HEPSİ ANA MUHALEFETİN BAHANESİ YERİM DAR, SAYIN
BAŞKANDA YERİM DAR DİYOR"
OHAL ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "OHAL
dönemleri içerisinde Türkiye seçimler yapıldı. Bahane olarak ortaya
atıldı. OHAL seçimde ortaya çıkacak sorunları yok edecek bir
tedbirdir. Tam aksine bir sıkıntı yaşanmayacaktır. OHAL'in olmadığı
dönemlerde terör bölgesi diyebileceğimiz yerlerde sıkıntı yaşandı.
Sandığa bile gidemedikleri zamanlar oldu. Onların oylarının
birileri onlar adına kullanmak suretiyle PKK destekli partiler
seçildi. Fransa da bile Macron o hal döneminde seçim kazandı.
Dünyada örnekleri var. Burada hepsi ana muhalefetin bahanesi yerim
dar, sayın başkanda yerim dar diyor. Hem istiyorsun hem yerim dar
diyorsun. Seçim kampanyası yürütme imkanı sağlıyoruz. Her tarafta
yürütebileceksin. Bu konudakilerin hepsi kuru bahaneler. Çok daha
sağlıklı ve rahat seçim kampanyasını inşallah sürdürme imkanlarını
tüm siyasi partiler yakalama fırsatı bulacaktır" diye
konuştu.
"AVUSTURYA'NIN BAŞINDAKİ BU ZATIN ATTIĞI BU ADIMLAR
KENDİSİNE TERS DÖNECEK ADIMLARDIR"
Batı'da bir büyük bir spor salonunda seçim kampanyası için
bulunacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batı'nın
burada takınacağı tavır tüm dünyada demokrasiye Batı'nın bağlı
olduğunu gösterecektir. Ana muhalefetin mühür noktasındaki
yaklaşımı ise sandık kurulundaki YSK seçim mührüdür. Yurtdışı
olayına gelince büyük ihtimalle şu anda yurtdışındaki hazırlığımız
tamam. 10-11 bin kişilik bir salonda, ülkenin birinde uluslararası
kuruluşunun toplantısında bulunacağım ve Türk vatandaşlara
sesleneceğim. Avrupa'yı orada toparlayacağız. Orada bu konuşmamızı
yapacağız. Yani demokrasi mücadelesi öyle kolay kolay
kısıtlanabilecek ve önü kesilebilecek mücadele değildir. Burada
daha fazlada ismini anmama gerek yok. Avusturya'nın başındaki bu
zatın attığı bu adımlar kendisine ters dönecek adımlardır. Bunlarda
bunun bedelinin uluslararası toplumlarda ödeyecektir. Bu
kongrelerle ilgili dolaştığım iller var. Seçmen değerlenmelerini
yaptırtıyorum. Gideceğim iller olacak. Gidemeyeceğim iller olacak.
Azami illerimiz verimlilik esasına göre gitmekte
kararlıyım" dedi.
"ADETA TERÖRÜ FİNANSE EDİYORSUNUZ"
FETÖ ile ilgili tavırlarının net olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Şu anda gerek Bahçeli gerek benim FETÖ ile
mücadele tavrımız nettir. Bu konudaki mücadele kararlı bir şekilde
devam edecek. Benim buradan taviz vermem mümkün değil. FETÖ denilen
adam benim milletimi böldü, ümmeti böldü, anayı evladına aileyi
kendi içinde parçaladı. Bildiğim arkadaşlar var ki evlatlarından bu
noktada ayrı yaşar hale geldi. Bu adamlar bunun müsebbibidir. Bu
adamın arkasında ABD var. 400 dönümlük bir yerde paşa paşa yaşıyor.
Verilmiş olan kararlar var. Yargının kararlar var. Tamam siz bizden
bu noktada atılan adımlara bakın FETÖ denilen adam yargılanmadı.
Orada tutuluyor. Bununla ilgili Türkiye'de mahkemelerin verdiği
kararlar var. Ağırlaştırılmış müebbet verilen kararlar var. Siz bu
kararları yok farz edip siz gayri kanunun talepte bulunacaksınız.
Suçluların karşılıklı iadesini deport etmenin yolu yok mu?
Aramızdaki anlaşamaya sadık kalmıyorsun. Bu adamların daha önce
Türkiye'yi hangi paralar karşısına geldiği ortada. Bu adamların
okullarında ne kadar bedel aldıkları FETÖ ortada, bunu biz
ilgililerine söylüyoruz. Kendi okullarınızda milli bütçesinden
yılda 700-750 milyon dolar para ödüyorsunuz. Adeta terörü finanse
ediyorsunuz. Sonrada bizden talepte bulunuyorsunuz. Bir adım
atacaksak siz üzerinize düşeni, biz üzerimize düşeni yapacağız.
Mütekabiliyet yok, olmadığı zamanda da kusura bakmasınlar"
diye konuştu.
"83 FETÖ'CÜYÜ GETİRDİK, KARARLIKLA DEVAM
EDİYORUZ"
Yurtdışından FETÖ'cüleri yakalama çalışmalarının devam edeceğini
söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz 83 tane FETÖ'cüyü
getiriyoruz. Kararlıkla devam ediyor. Onlar Türkiye'de gözaltı
süreçleri, yargı süreçleri devam ediyor. Mit bunları yerinde
paketleyip alıp geliyor. Değişik ülkelerde bunların takibi aranması
zaman alıyor. Kararlıyız. PKK'lıların inlerine gireceğiz dediysek
bunların inlerine gireceğiz. 19 değişik ülkeden 83 kişiyi
getirdik" dedi.
"ADİL ÖKSÜZ'LE İLGİLİ İZ SÜRÜYORUZ"
Adil Öksüz'le ilgili çalışmaların sürdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Son bilgilere kendisinin burada hangi ülkede
olduğunu söylemem uygun olmaz. Ama iz sürüyoruz. Bazı bağlantılar
kurulmuş vaziyette temennim o dur ki şu anda aldığımız istihbarata
doğru çıkarsa onunla ilgili adımı da attığımız gibi gerçekleştirmiş
olacağız" diye konuştu.
ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYILARINI AÇIKLADI
Etkisiz hale getirilen terörist sayılarını açıklayan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Terörle mücadelede şah damarlarını kesmiş
olamayabiliriz. Ama Şah damarı çok ciddi bir darbe yedi ve
kanamada. Zira gerek içerde, sayılara içerde ciddi manada düştü.
Yüzlerle konuşuluyor. Çok uzun süredir terörle mücadelenin
sonuçları son üç yılda yurtiçi ve Kuzey Irak'ta YPK, PKK ile 16 bin
650 terörist etkisiz hale getirildi. Afrin Bölgesi bunu
biliyorsunuz Zeytin Dalı harekatında 4 bin 254 terörist etkisiz
hale getirildi. DEAŞ'la mücadelede Fırat Kalkanında 3 bin 60 DEAŞ
mensubu etkisiz hale getirildi. bu sayın Macron duyurulur. Bizi
DEAŞ'ı koruyan olarak gösteriyor. Bunu anlattığım halde aynı şeyi
söylüyor. Yurt içinde 146 DEAŞ mensubu iltisaklı 14 dernek
kapatıldı. 53 bin 781 kişiye ülkeye giriş yasağı koydu. 5 bin 540
kişi DEAŞ'la bağlantı olarak sınır dışı edildi. 902 zanlı
tutuklandı. Gerek DEAŞ, PKK, YPG bütünüyle veriyoruz. Bundan
sonrada vermeye devam edeceğiz. Artık gerek polis, jandarma, TSK,
eski adıyla güvenlik korucuları bu konuda çok ciddi deneyim sahibi
oldu. Korucular gençleştirildi" diye konuştu.
(İHA)