Adalet Bakanı: Söz konusu değil !
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye'nin terörle mücadeledeki kapasitesini zayıflatacak, azaltacak, zora sokacak herhangi bir kanunu düzenlemeyi Türkiye olarak yapmamız söz konusu değildir" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye'nin terörle
mücadeledeki kapasitesini zayıflatacak, azaltacak, zora sokacak
herhangi bir kanunu düzenlemeyi Türkiye olarak yapmamız söz konusu
değildir" dedi.
Bozdağ, Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri
İşyurtları Kurumu tarafından, Yozgat Cumhuriyet Meydanı'nda tutuklu
ve hükümlülerin ürettiklerinin sergilendiği Ürün ve El Sanatları
Fuarı'nın açılışını gerçekleştirdi.
Açılışta konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin terörle
etkin bir mücadele yaptığını ifade ederek, terörle mücadele etmek,
ülkenin huzur ve güvenliğini sağlamak birinci vazifeleri olduğunu
söyledi. Pek çok ülke Türkiye'nin bu haklı mücadelesinde sözlerinde
olduğu gibi duruşlarında da durmadıklarını vurgulayan Bozdağ,
"Sözler başka duruşlar başka oluyor. Bakın Türkiye terörle
etkin mücadele ediyor. Vize serbestliğinde Türkiye'nin yapması
gereken mükellefiyetler var. Avrupa Birliği diyor ki ‘terörle
ilgili tanımınızı değiştirin' Avrupa Birliğine üye ülkelerin
kanunlarında da terör tanımı var. Onların kanunlarını incelediğimiz
de bazılarındaki terör tanımının bizim kanundaki tanımdan daha da
kapsamlı olduğunu görüyoruz. Fransa'da bir saldırı oldu, İnsan
Hakları Sözleşmesinin maddelerini askıya alan yazıyı Avrupa Birliği
Sekreterliğine gönderdiler. Türkiye bunu yaptı mı yapmadı. OHAL
ilan etti mi, etmedi. Ne yapıyor Türkiye hukuk içerisinde terör ile
etkin ve kararlı bir biçimde mücadele ediyor. Siviller zarar
görmesin diye kılı kırk yararcasına bir titizlikle hareket ediyor.
Bundan sonra da bu mücadelesini yapacaktır. Buradan bir kez daha
ifade etmek isterim ki Türkiye'nin terörle mücadeledeki
kapasitesini zayıflatacak, azaltacak, zora sokacak herhangi bir
kanunu düzenlemeyi Türkiye olarak yapmamız söz konusu değildir.
Bırakın böyle bir şeyi bizimle konuşmaları bile doğru değildir.
Türkiye terör bitene kadar, terörle mücadele kapasitesini daha
güçlü hale getirerek, daha etkili hale getirerek daha netice alacak
hale getirene kadar adımlarını atacak ve bu terörün sonunu getirene
kadar devam edecektir. Terör üzerinde hesap yapanlar da Türkiye'den
cevabını en etkili biçimde alacaktır. Allah'ın izni ile
milletimizin basireti ile de bu mücadele arzu ettiğimiz noktaya da
gelecektir. Terör örgütleri her zaman olduğu gibi bir kez daha
kaybedecektir. Türkiye ve aziz milletimiz geleceğe yürümeye devam
edecektir" dedi.
"20 TEMMUZ 2016 TÜRK YARGISI BAKIMINDAN YENİ BİR DÖNEMİN
BAŞLADIĞI GÜNDÜR"
Adalet Bakanı Bozdağ, daha önceki yasal düzenleme kapsamında
istinaf mahkemelerinin (bölge adliye mahkemeleri) 20 Temmuz'da
faaliyete geçeceğini söyledi.
İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesinin, Türkiye'de
yargılamaların hızlanmasına katkıda bulunacağı gibi, kararların
doğru olmasına da çok büyük katkı sağlayacağını ifade eden Bakan
Bozdağ, "20 Temmuz 2016 Türk yargısı bakımından yeni bir
dönemin başladığı gündür. Tarihi bir gün yargı bakımından milattır.
Yargıda yeni bir dönem başlıyor. Yargıda yeni dönemin adı istinaf
yargılamasının başlamasıdır. Cumhuriyet döneminde, yargı alanında
çok büyük reformlar yapılmamıştır. En büyük reformlar şüphesiz ki
devletimizin cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ün liderliğinde ve onun kararlılığı ile olmuştur. Ondan
sonraki dönemde yargı ile ilgili yapılan önemli değişiklikler var.
Ama cumhuriyetin başında yapılan, yaşanan büyük yapısal dönüşüm
gibi bir dönüşüm söz konusu değil. Tabiri caizse tamirat tadilat
cinsinden değişiklikler. İkinci büyük reform, idari yargıda ve adli
yargıda istinafın fiilen başlamasıdır. Bunun tarihi de 20 Temmuz
2016 yani haftaya Çarşamba günü yeni bir dönem yargıda
başlayacaktır. İstinat çok şeyi kolaylaştıracak. Milletimizin
lehine olacak, hukuk devletimizi güçlendirecek, yargıya olan güveni
daha ileri noktalara taşıyacak, geciken adalete yönelik dair
şikayetleri önemli ölçüde azaltacak. İsabetsiz kararlara dair
şikayetleri yine çok önemli ölçüde azaltacaktır. Çünkü, istinafın
faaliyete geçmesiyle birlikte, ceza yargılamalarındaki davaların
yüzde 91'i, hukuk yargılamasına konu davaların yüzde 89'u, idari
yargılamaya konu davaların da yüzde 80'i yaklaşık olarak istinafta
kesinleşmiş olacaktır. Yargıtay aşaması olmayacaktır ve istinaf
yargılaması yapan daireler, eksikler varsa onları kendi
tamamlayacak. Yanlışlar varsa onları kendileri düzeltecek. Başka
başka şeyler varsa, ilk derece mahkemesi bir dosyaya hangi hak ve
yetkilerle müdahale ediyorsa, aynı imkanlarla dosyaya müdahale
edip, sanki ilk derece mahkemesi gibi işin esasına dair karar
verecektir. Ülkemiz için hayırlı ve uğurlu olmasını
diliyorum" diye konştu.
ÇEK KANUNU İLE İCRA VE İFLAS KANUNU'NDAKİ DEĞİŞİKLİK
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çek Kanunu ile İcra ve İflas Kanunu'nda
yapılması planlanan değişiklikler ile ilgili ciddi sıkıntıların
ortadan kalkacağını belirtti.
Çekteki hapis cezasını kaldırdığında karşılıksız çıkan çek
sayısında gözle görülür bir artışın olmadığını dile getiren Bozdağ,
"Karşılıksız çıkan çek sayısı çeke hapis cezası olduğunda
ne kadar ise aşağı yukarı aynı seviyede şimdi de aynı seviyede
hatta daha iyi bir durumda, daha az. Ama kamuoyunda öyle bir algı
var ki çekte hapis cezası kalktığı için karşılıksız kalıyor. Bir
hapis cezası gelirse karşılıksız kalacak çek sayısı azalacaktır.
İşte çeke güven, çekin itibarı kalmadı. Ne lazım hapis cezası
lazım. Esasında yapılan düzenleme bu algıyı değiştirmeye dönük bir
düzenlemedir. İnşallah çeke gelen yeni müeyyide ile çek belki daha
iyi bir şekilde piyasada kabul görecektir. Piyasada bir
temizlenmeye de yol açacaktır. Çünkü sahtekar diyebileceğimiz bazı
tipler, dolandırıcılar var. Bunlar ayıklanacaktır. Bu açıdan bir
fayda olacaktır. Önce adli bir para cezası verilecek. Verilecek
adli para cezası çekin karşılıksız kalan kısmından daha az
olamayacak. Bu adli para cezası çekin karşılıksız kalan kısmını
öderse hapisten kurtulacak, ya da çeki öderse kurtulacak. Akıllı
olan adli para cezasını mı öder çeki mi öder. Biz karşılıksız kalan
kısım kadar adli para cezası ön gördük ki çeki ödesin böylelikle
hem adli para cezasından hem de borcundan kurtulsun. Bir de hapse
girmeden önce vatandaşa bir fırsat daha veriyoruz. Düşün borcunu
öde hem itibarını koru hem de hapse girme. Bir derlenme bir
toparlanma imkanı ve fırsatı verdiğimizi buradan ifade etmek
isterim. Onun da hayırlı olmasını Cenabı Allah'tan temenni
ediyorum" ifadelerini kullandı.
ARABULUCULUK SİSTEMİ
Arabuluculuk konusunda bakanlığın ciddi çalışmaları olduğunu
anlatan Bozdağ, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Arabulucu dediğimizde halk arasında hepimizin bildiği ve
çevremizde gördüğümüz uygulamalar var. Esasında bunun bir noktada
hukuk alanına yargılama alanına farklı bir biçimde yansıması
demektir. Davasız, mahkemesiz, duruşmasız, uzlaşma yoluyla
anlaşmazlıkların karara bağlanmasıdır. Hem daha kısa sürede, hem
daha az masraf ile kişilerin hakkına kavuşmasını sağlıyor. Bu
kanunumuz yürürlüğe girdiği zaman arabuluculuğun önündeki uygulama
engeli ortadan kalkacak. İş uyuşmazlıklarının yaklaşık yüzde 80'i
arabulucular tarafından karara bağlanmış olacaktır. Bu da son
derece önemli bir reformdur. Önümüzdeki yasama yılında inşallah
parlamentoda bunun görüşmelerini yapacağız."
(İHA)