"ABD’nin Afganistan’ı işgali olmasaydı..."
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, "Bugün Amerika'nın Afganistan'ı işgali olmasaydı, Afganistan'da önce Taliban sonra El Kaide diye bir örgüt ortaya çıkmayacaktı" dedi.
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, "Bugün
Amerika'nın Afganistan'ı işgali olmasaydı, Afganistan'da önce
Taliban sonra El Kaide diye bir örgüt ortaya çıkmayacaktı"
dedi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Kartepe
Zirvesi, 3 gün boyunca "Göç, Mültecilik ve
İnsanık" teması ile birçok sorunu ele aldı. İçişleri
Bakanı Süleyman Soylu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun
katılımıyla açılışı yapılan zirvenin kapanış oturumu da eski Kültür
ve Turizm Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş'un
katılımıyla gerçekleşti. Göç ve mültecilik konusunda birçok konunun
akademisyen, Türk ve yabancı diplomatlar tarafından ele alındığı
zirvenin kapanış oturumuna Numan Kurtulmuş'un yanı sıra, Kocaeli
Valisi Hüseyin Aksoy, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim
Karaosmanoğlu, Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, siyasi parti ve STK
temsilcileri ile çok sayıda davetli yer aldı.
"KANAYAN BİR YARA VAR, ONU DİNDİRME GÖREVİMİZ
VAR"
Zirvenin kapanış oturumunda konuşan Kocaeli Büyükşehir belediye
Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, "Göç insanlık tarihi boyunca
ola gelmiştir. Bunlar zalimlerin yönetiminde, ihtiyaçlardan
olmuştur. Bundan kaynaklananın onur kırıcı bir yanı yoktur. Bir
insan, inancından, namusundan, can korkusundan dolayı, onu büyüdüğü
topraklardan kopartmak, onu göçe zorlamak, onu itelemek, insanlık
onuruna terstir. Ama bunları yapanlar var. Bunların karşısında
duygusuzca davrananlar var. Silahın burada kullanıldığı da
görülüyor. Bile bile satıyor, umursamıyor. İnsanlık ölmüş. İnsanın
onuru, namusu ayaklar altına alınmış. Hiç umursamayanlar var. Bizim
medeniyetimizde muhacirlik olabilir. Ama onun gereği ensarlıktır.
Onu kardeşçe kabullenmek vardır. Suriyeliler geldi, Türkiye'nin
tavrı da bu oldu. Cumhurbaşkanımız sağ olsun sahiplendi. ‘3 milyon
insanı nasıl besleyeceğiz. Türkiye elden gidiyor' gibi çok ses
çıktı. Ama biz bunlara aldırış etmedik. Bizim şehrimizde de 40 bine
yakın Suriyeli var. Birçoğu da çalışıp üretiyor. Belediyenin
neyine, ‘Büyükşehir kendi işine bakasın' diyebilirler. Ama kanayan
bir yara var, onu dindirme görevimiz var" dedi.
"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ'NDE ABD, İSRAİL'İN
YAPTIĞI BÜTÜN ZULÜMLERE KARŞI ALINACAK KARARLARI VETO
EDİYOR"
Daha sonra Konuşan Numan Kurtulmuş, Göç ve mültecilik sorunlarının
çözümü için yapılan çözüm yöntemlerindeki anlayışın değişmesi
gerektiğini belirterek, "Göçmen meselesini konuşuyoruz,
istatistikleri konuşuyoruz, şuradan şu kadar buradan bu kadar
gelsin diyoruz. Çözümleri de konuşmaya çok şükür başlıyoruz ama
çözelim dendiği zaman dünyanın buna takati yok tam da sorun
buradadır. Takati olmamış, olmayan çivisi çıkmış bir dünya
sisteminden bahsediyoruz. Büyüsü bozulmuş bir dünya sisteminden
bahsediyoruz. Aslında sadece göçmen meselesini değil, dünyanın
hiçbir bölgesel ya da küresel sorununu çözemeyen bir dünya
sisteminden bahsediyoruz. Göçün bu kadar ağır tehdit haline gelmiş
olmasının önemli sebeplerinden birisi de insanlık aleminin
takatinin kalmamış olmasıdır. Filistin'de daha dün göz göre göre 5
kişiyi şehit ettiler. Her gün onlarca insan hayatını kaybediyor,
her gün bir çok aile Filistin'i terk etmek zorunda kalıyor.
Evlerine arazilerine el konuluyor dünya seyrediyor. Konu yüzlerce
kez Birleşmiş Milletler'e konu geliyor ama Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi'nde Amerika Birleşik Devletleri, İsrail'in yaptığı
bütün zulümlere karşı alınacak kararları veto ediyor. Suriye'den
bahsediyoruz, orada kimyasal silahlar kullanılıyor diyoruz,
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne konu geldiği zaman orada da
bu sefer Suriye'nin dayısı veto ediyor, Suriye'nin yaptığı zulüm
yanına kalıyor" dedi.
"HER ÜLKE KENDİ GAYRİSAFİ MİLLİ HASILASININ BİR MİKTARINI
BM MÜLTECİLER YÜKSEK KOMİSERLİĞİ'NİN HESABINA
YATIRSIN"
Ülkelerin mültecilik sorunun ortadan kalkması için Birleşmiş
Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne bağışta bulunması
gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, "Bu meselenin
değiştirilmesi için tekrar dile getiriyoruz; dünya 5'ten büyüktür.
Dünya sadece bu 5 ülkenin insafına terk edilemez. Bırakın iç
savaşlar, iç çatışmaları dindirmeyi, Birleşmiş Milletler, Mülteci
Yüksek Kurulu, Türkiye'nin mülteciler konusundaki çabalarının ne
kadar değerli olduğunu bilsin. Hiç olmazsa bu insanların yaralarına
biraz olsun mehlem olalım. Uluslararası camia bunun için biraz
finansal bütçe ayırsın. Hazır Birleşmiş Milletlerin bir kuruluşu
var. Yüksek Komiserlik kuruluşunu biraz desteklesinler. Bu insanlar
sokaklarda, denizlerde ölmek zorunda kalmasın. Para verin dese ki
para vermezler. Savaşı durdurun desek, durduramazlar. Mültecilere
yardım etmezler. Çünkü mülteciler dünyanın bu saygın ve etki
belirleyicileri için yabancılardır ve bunun için bu meseleyi
kaideye almazlar. Bakın Türkiye, dünyadaki farklı ülkelere İslami
yardım konusunda dünya birincisidir. Biz dünyanın zengin
ülkelerinden değiliz. Bizden çok zengin ülkeler var. Kişi başına 40
bin, 50 bin dolar mili geliri olan ülkeler var. Hadi gelin Kartepe
Zirvesi'nin bildirisine girmesini istediğim şeyi bir kez daha
söylüyorum. Mülteci meselesi için vicdanınız sızlıyor mu? Bu
inşaların dramı sizleri üzüyor mu? Her ülke kendi gayrisafi milli
hasılasının bir miktarını Birleşmiş milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği'nin hesabına yatırsın. Bir takım sadakalarla değil,
zenginliklerinizin bir miktarını buraya versin" diye
konuştu.
"KÜRT'Ü TÜRK'E TÜRK'Ü ARAP'A VE KÜRT'E DÜŞMAN ETMEK
İSTİYORLAR"
Yaşanan sorunların işgal arzusu sonrasında ortaya çıktığını
kaydeden Kurtulmuş, "Bugün dünyada iki tane farklı siyaset
çizgisinin mücadele halinde olduğunu söylemek isterim bunlardan
birisi, savaş-çatışma ve gerilim yanlıları onlar ordularını buraya
yönlendiriyorlar, ordularının buraya gelmesi için gayret sarf
ediyorlar, işgalleri teşvik ediyorlar iç savaşlarda vekalet
savaşları üzerinden kendi piyonlarıyla bölgeyi yeniden düzenlemeye
çalışıyorlar. Bana bir Allah'ın kulu nasıl izah edebilir, DEAŞ
denilen örgüt, bir ara 90 bin militana kadar ulaştı. Birbirini hiç
tanımayan bu insanları kim nasıl bir araya getirdi nasıl ellerine
10 binlerce dolarlık ölüm silahlarını verdi ve nasıl Ortadoğu
coğrafyasında bunları topladı. Hatırlar mısınız bir hafta içinde
Suriye'nin en batısından başladılar ‘Allah'u Ekber' diyerek Musul'a
Kerkük'e kadar geldiler. Sonra çok aleyen beyan görüldü ki bu
militanları buraya getiren güç Kürt'ü Türk'e Türk'ü Arap'a ve
Kürt'e düşman etmek istiyor. Bu militanları buraya getirmek isteyen
güç Suriye'yi bölmek Irak'ı paramparça etmek istiyor. Bana kim
anlatabilir ki Suriye'de daha bundan 6-7 sene evvel nüfus kağıtları
dahi olmayan pasaport almaları dahi çok zor olan Kürt kardeşlerimiz
üzerinden PYD-YPG diye bir örgüt kuracaklar ve bu örgüt sınırlar
boyunca halkları birbirinden ayıracak bir terör devleti oluşturmaya
niyetlenecek. Bu niyet 3-5 tane militanın bir araya gelerek ya da
3-5 tane zeki adamın internet üzerinden haberleşerek ortaya koyduğu
bir sonuç değildir" şeklinde konuştu.
"AMERİKA'NIN AFGANİSTAN'I İŞGALİ OLMASAYDI, AFGANİSTAN'DA
ÖRGÜT ORTAYA ÇIKMAYACAKTI"
Afganistan'da yaşanan terör olaylarının Amerika Birleşik
Devletleri'nin Afganistan'ı işgal etmesinden sonra ortaya çıktığını
belirten, AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş,
"Bugün Amerika'nın Afganistan'ı işgali olmasaydı,
Afganistan'da önce Taliban sonra El Kaide diye bir örgüt ortaya
çıkmayacaktı. Eğer bugün El-Kaide gibi uluslararası bir terör
örgütünden bahsediyorsak bunun bir numaralı sebebi Afgan halkının
yaşamış olduğu bıkkınlık ve buna karşı gelişen reaksiyonlardır.
Dolayısıyla bu anlamda işgallerin ve dış müdahaleleri ortadan
kaldırmak mecburiyetindeyiz. Ayrıca aynı şekilde bölgede
yaşananlara bir bakın 90'larda Irak'ın işgaliyle başlayan süreçte
maalesef birçok terör örgütünün alt yapısını oluşturan toplumsal
gelişmeler sağlamıştır. Örnek olarak söylüyorum asırlar boyunca bir
arada yaşayan Kerkük'ü Araplar'ın Türkmenlerin, Sünnilerin ve
Şiilerin ne yazık ki işgal sonrası döneminin ortaya çıkardığı
desteklenen ayrıştırma süreci sonucu birbirine düşman haline
getirilmiştir. Bu işgalin en önemli tahribatlarından birisi
özellikle son 25 yıldır bu coğrafyada devam eden işgal ve dış
müdahalelerin en temel etkilerinden birisi bölgedeki etnik ve
mezhebi ayrıştırma arzusudur" ifadelerini kullandı.
Karttepe Zirvesi'nin son oturumu Numan Kurtulmuş'un konuşmasının
ardından gerçekleştiren hediye takdimi ile sona erdi.
(Murat Kanber - Kübra Topçuoğlu/İHA)