ABD’deki olaylara gönderme yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden ABD'deki olaylara değinerek, "Terörle mücadeleyi eleştirenler şu an bazı ülkelerdeki orantısız şiddeti görmezden geliyorlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, isim vermeden ABD'deki
olaylara değinerek, "Terörle mücadeleyi eleştirenler şu an
bazı ülkelerdeki orantısız şiddeti görmezden geliyorlar"
dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18'inci Uluslararası İş Forumu
(IBF) Kongresi ve Uluslararası Müstakil Sanayici ve İşadamları
Derneği (MÜSİAD) Fuarı açılışına katıldı.
İş Formu'nun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye
ekonomisinin ciddi bir değişim sürecinden geçtiğini belirterek,
"Küresel krizlere aldırmadan bölgemizdeki ve dünyadaki
krizlere takılmadan, içeriden ve dışarıdan yapılan taarruzlara
boyun eğmeden Türkiye ekonomisi istikrarla büyümeyi sürdürüyor.
Ekonominin 12 yılda ortalama yüzde 5 büyüdüğünü özellikle
vurgulamak isterim. Türkiye'nin ihracatı küresel ticaretteki
daralmaya rağmen yaklaşık 5 kat büyümüş, yaklaşık 160 milyar dolara
yaklaşmıştır. Küresel kriz döneminde Türkiye IMF'ye olan borcunu
kapatmıştır. Türkiye 2015 yılında G 20 dönem başkanlığını da
üstlenmiştir. Küresel ekonomiye yön verme konusuna önemli bir
sorumluluğu omzuna almıştır" diye konuştu.
"TÜRKİYE YATIRIM YAPMAK İÇİN EŞSİZ BİR
ÜLKEDİR"
Cezayir ve Ekvator Ginesi'ne gerçekleştirdiği ziyareti hatırlatan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ziyaret ettiğimiz her ülkede olduğu
gibi Türkiyeli işadamlarının yatırımlarını gördük. 2012 yılından
dünyanın en büyük 250 müteahhidi arasında 38 Türk firması vardı,
bugün bu sayı 42'ye yükseldi. Çin'in ardından dünyada ikinci olan
Türkiye. Pazar payında da yüzde 4'e ulaşmış durumda. 2023 için son
derece iddialı ama ulaşılabilir hedeflerimiz olduğunu özellikle
ifade etmek istiyorum. Hedeflere ulaşmak noktasında kararlıyız.
Ekonominin tüm unsurlarının bu hedefleri yakalamak için büyük
heyecan içinde olduğunu belirtmek isterim. Türkiye yatırım yapmak,
ticaret yapmak için eşsiz bir ülkedir" şeklinde
konuştu.
"MESCİD-İ AKSA'YA BARBARCA SALDIRI, BARIŞ UMUTLARINA AĞIR
DARBE VURMUŞTUR"
Ortadoğu'dan yayılan toplumsal hareketlerin bölgeyi ve küresel
ekonomiyi etkileyen boyutlara ulaştığını belirten Erdoğan,
"Irak, Suriye'de her gün insanların hayatlarını
kaybettiklerine şahit oluyoruz. Mısır demokrasi yolunda önemli bir
safhaya geçmişken maalesef kanlı bir darbeyle çıkmaz bir sokağa
girdi. Filistinlilerin yaşam hakları ellerinden alınıyor.
Toprakları her gün gasp ediliyor. Filistin meselesinin çözümüne
yönelik umut verici bir adımın atıldığı dönemin ardından
Müslümanların en kutsal ikinci mekanı Mescid-i Aksa'ya barbarca
saldırı ne yazık ki barış umutlarına ağır darbe vurmuştur. Bölgede
yaşanan acılardan daha da kötüsü ne yazık ki dünyanın özellikle de
batılı ülkelerin yaşanan acıya kayıtsız kalması olmuştur. Birleşmiş
Milletler (BM) sadece seyretmektedir. BM Güvenlik Konseyi insanlık
dışı manzarayı sona erdirmek için hiçbir adıma atmamaktadır. Avrupa
Birliği (AB) insanlık ölürken suskun kalmayı tercih
etmektedir" ifadelerini kullandı.
"DEAŞ TERÖRÜNE KARŞI ÇIKANLAR, PKK TERÖRÜNE SEMPATİ İLE
BAKABİLİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi Parkı olaylarını da hatırlatarak
şunları söyledi:
"Türkiye kaos senaryolarının merkezi haline getirilmek
istenmiştir. Sokak olayları, Aralık ayında darbe girişimi asla
yerel dinamiklerle açıklanamayacak olaylardır. Bu olaylarla eş
zamanlı olarak Türkiye ekonomisi hedef alınmış, Türkiye'nin imajına
karşı son derece kasıtlı saldırılar başlatılmıştır. Türkiye'de
sokak şiddeti ve vandallık yapılırken polis müdahalesini
eleştirenler, şu anda başka ülkelerdeki toplumsal hareketleri hiç
ama hiç gündeme getirmiyorlar. Terörle mücadeleyi eleştirenler şu
an bazı ülkelerdeki orantısız şiddeti görmezden geliyorlar. Polis,
asker öldürenleri gazeteci diye dünyaya lanse edenler var. Batı'da
yapılanlar karşısında niye susuyorsunuz. Batı'da polisin savunmasız
insanları öldürmesi karşısında, gençleri öldürmesi karşısında niye
susuyorsunuz. DEAŞ terörüne son derece haklı şekilde karşı çıkanlar
PKK terörüne sempati ile bakabiliyorlar. DEAŞ'a saldıranlar, ki
saldırmanız lazım, peki PKK'yı meşrulaştırmak için gayretiniz niye.
Şu anda Avrupa ülkelerinde bu çalışmaları görüyoruz."
"BUNLARDA OLMAYAN TEK ŞEY DÜRÜSTLÜK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kadın ve Adalet Zirvesi'nde yaptığı
konuşmayı eleştirenlere de yanıt vererek, "Orada aynen şunu
söyledim. Kadın ve erkeği eşit konuma getiremezsiniz. Kadınların
ihtiyacı olan eşitlikten ziyade eşdeğer olabilmektir. Kadın ve
erkek arasında eşitlik değil adalet olması gerektiğini vurguladım.
Dün bazı ulusal gazeteler, bazı uluslararası medya kuruluşları son
derece açık olan bu ifademin sadece bir kısmını aldılar. Çok farklı
şekilde yansıttılar. Kimse böyle ahlak zafiyeti içinde bir yere
varamaz. Bunlarda yalan var, takiye var, iftira var. Bunlarda
olmayan tek şey dürüstlük. 40 yılı aşkın siyasi mücadelemde kadın
haklarını ve kadın hareketlerini nasıl savunduğum ortadayken kimse
bu konuda bana ve arkadaşlarıma çamur atamaz. Başında bulunduğu
siyasi parti içinde kadın hareketini nasıl güçlendirdiğim
ortadayken bana bu noktada iftira atanlar aynaya baksınlar. Mensubu
oldukları zihniyetin ne durumda olduğunu görsünler. Bu çifte
standardı ibretle izliyoruz" açıklamalarında bulundu.
"BİR VARİL PETROL ADINA SUSANLAR, NE YAZIK Kİ YAŞADIKLARI
TOPLUMA KARŞI HAKSIZLIK İÇİNDELER"
Türkiye'nin küresel vicdanın sesi olmaya da devam edeceğini
vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Zulüm ve adaletsizlik üzerine hiçbir şekilde medeniyet
inşa edilemeyeceğine inanan bir toplumuz. Tarih bunun sayısız
örnekleri ile doludur. Lüks araçların yakıt depolarına benzin
doldurmak adına Ortadoğu'da her gün insanlar katlediliyorsa orada
medeniyetten söz edilemez. Enerji kaynakları adına insanlar
öldürülüyorsa, zalime göz yumuluyorsa orada refahtan söz edilemez.
Sınırsızca tüketim alışkanlığını muhafaza etmek adına yoksul
ülkelerin yeraltı kaynakları gasp ediliyorsa orada adil bir
medeniyetten söz edilemez. Şu anda batı ülkeleri, acaba Afrika'da
niye bu kadar yoğun. Ya da 11 bin kilometre uzaklıktan Ortadoğu'ya
gelenler niye gelirler. Dünya eğer istese Irak'taki sorunları
çözebilir. Dünya isterse Suriye'de her gün çocukların ölmesinin
önüne geçebilir. Dünya isterse Filistin'de çocukların annelerini
kaybetmesini önleyebilir. Bir varil petrol, bir avuç elmas adına
susanlar, insanlığın ölümüne duyarsız kalanlar ne yazık ki en başta
yaşadıkları topluma karşı büyük haksızlık içindedirler. Biz farklı
bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Zulmün değil adaletin abat
ettiği bir dünyanın herkes için yaşanabilir olacağına inanıyoruz.
Sesimizi yükseltirken, ilkeli bir tavır ortaya koyarken bunu çıkar
adına değil, hak adına yapıyoruz. Bizim özelliğimiz bu. Bu samimi
mücadelede destek bekliyoruz. Irak, Suriye, Filistin barış ve
refahı her ülke için barış ve refah demektir. Biz haksızlıklar
karşısında durmaya devam edeceğiz. Ne pahasına olursa olsun
büyümekten değil, birlikte büyümekten, paylaşarak büyümekten,
yoksulların elinden tutarak büyümekten yanayız. İşte bu fuarın ve
bu formun alternatif bir dünyanın var olduğunu, paylaşarak ve
bölüşerek daha fazla dayanışma yaparak kalkınmanın mümkün olduğunu
katılımcılara göstereceğine inanıyorum."
(İHA)