8 nüfuslu Orak ailesinin yürek burkan dramı
Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesinde ikamet eden 8 nüfuslu Orak ailesi, çökme tehlikesi bulunan evleri için yıkılma kararı alınmasıyla, yıkıldı. Hem KOAH hem de lösemi hastası olan ve 3 aylık engelli maaşıyla ailesini geçindirmeye çalışan baba Behçet Orak, Kızılay'ın kendilerine verdiği çadırda yaşam mücadelesi vermek zorunda kalacaklarını anlattı.
Diyarbakır'ın merkez Kayapınar ilçesinde ikamet eden 8 nüfuslu
Orak ailesi, çökme tehlikesi bulunan evleri için yıkılma kararı
alınmasıyla, yıkıldı. Hem KOAH hem de lösemi hastası olan ve 3
aylık engelli maaşıyla ailesini geçindirmeye çalışan baba Behçet
Orak, Kızılay'ın kendilerine verdiği çadırda yaşam mücadelesi
vermek zorunda kalacaklarını anlattı.
Baba Behçet Orak'ın hem KOAH hem lösemi hastası olduğu hem de yüzde
53 engelinin bulunduğu 8 nüfuslu Orak ailesinin Kayapınar ilçesi
500 Evler Mahallesi'nde bulunan evlerinin tavanı, yaklaşık 1,5 ay
önce çöktü. Belediye ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü de bunun
üzerine yaptıkları incelemede, oturulamaz raporu verdikleri ev için
yıkım kararı aldı. Aile, evlerinin bir hafta içerisinde
yıkılacağının kendilerine bildirilmesi üzerine yıkıldı. Ailesi için
başka bir ev tutamayan çaresiz ve hasta baba Behçet Orak,
Kızılay'dan çadır talep etti. Kışı, Kızılay'ın gönderdiği çadırda
geçirecek olan ailenin dramı yürek burktu.
"ÇOCUKLARIMIN HEPSİNİ OKUTTUM"
Baba Behçet Orak, 4 yıl önce KOAH, yaklaşık 4 ay önce de lösemiye
yakalandığını belirterek, "Daha önce ben inşaatlarda
çalışıyordum. İyi kötü geçimimi sağlıyordum. Çocuklarımı hepsini
okuttum. 2'si üniversiteyi bitirdi ama şu an boştalar, 2'si
üniversite okuyor, biri de lise son sınıfta. Şimdi de bu hastalığın
pençesindeyim. 4 yıl önce KOAH hastalığına yakalandım. Yüzde 53
engelliyim. 3 ayda bir engelli maaşı alıyorum. Her ay İstanbul'da
Çapa Tıp Fakültesine gidiyorum" dedi.
"EVİ BOŞALTMAMIZI İSTEDİLER"
Yaklaşık 1,5 ay önce tavanları çöken evlerine yıkım kararı
alındığını anlatan Orak, "Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü,
AFAD ve belediyeden gelip, tutanak tuttular. Bizi tahliye
edeceklerini, evin oturulamayacak durumda olduğunu söylediler.
Kendimize bir yer bulana kadar bize süre tanıdılar. Ne yapacağımı
bilmiyorum. Dün belediyeden geldiler, kışın geldiğini, evin yağmura
dayanamayacağını ve bir hafta içerisinde evi yıkacaklarını
söyleyip, boşaltmamızı istediler" diye konuştu.
"KIZILAY İSTEĞİMİZ ÜZERİNE ÇADIR GÖNDERDİ"
Yıkım kararı nedeniyle Kızılay'a kendilerine çadır verilmesi için
başvuruda bulunduğunu dile getiren Orak, şunları
kaydetti:
"Bir çadır, 5 battaniye bir de gıda yardımı yaptılar.
Kalacak yerim olmadığından dolayı ev yıkıldıktan sonra çadırı evin
avlusuna kurup orada kalacağız. Valiliğe ve gerekli yerlere
başvurdum. Hiçbir sonuç alamadım. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Vakfı dosyamı kabul etti ama Ankara'dan sonuç gelmiyor. Yaşamımı
çadırda sürdürmeye devam edeceğim. Çocuklarıma ekmek götüremiyorum.
Evde çalışan da yok. Tek gelirim üç aylık maaşım olan bin 20 TL. Bu
üniversitede okuyan oğlum ve kızıma mı yetsin, ilaç ve odunuma mı
yetsin? Devlet büyüklerimden destek bekliyorum. Para pul
istemiyorum. Mal mülk peşinde değilim. Evimi yıksınlar,
yapsınlar."
(İHA)