8 metrekarelik yer 28 yıldır ekmek teknesi
Bilecik'te Halil Kösemen adlı vatandaş, 8 metrekarelik çalışma yerinde 28 yıldır oymacılık ve çeşitli tahta işlemeciliği mesleğini icra ediyor.
Bilecik'te Halil Kösemen adlı vatandaş, 8 metrekarelik çalışma
yerinde 28 yıldır oymacılık ve çeşitli tahta işlemeciliği mesleğini
icra ediyor.
Yaptığı meslek hakkında bilgi veren Halil Kösemen, 74 yaşında
olduğunu ve 1986 yılından bu yana evinin altındaki 8 metrekare
odunluk tabir edilen odayı kendine çalışma yer olarak hazırladığı
söyledi. Emekli bir öğretmen olduğunu belirten Kösemen,
"1986'da emekli oldum ve bu yoldan beri hiç boş durmadım,
hep çalıştım. Sabahlar yaklaşık 4-5 kilometre yürüyüş yaparım ve
öğleden sonra da buraya geliyorum ve küçük işler yapıyorum. Daha
önce 1986- 1996 arası ilk 10 yıl çok değerli işler yaptım.
Sehpalar, telefonluklar, oyma kutular değişik değişik şeyler ama
şuan da o işleri ben yapsam dahi maalesef alıcı yok. Çünkü maliyeti
yüksek oluyor. Kıl testeresiyle birer birer örümcek ağı gibi oymaya
gözlerde artık dayanmıyor. Tabi şuan da yine de ben bir takım
şeyler yapmaya çalışıyorum" dedi.
"BEN BURAYA GELMEZSEM HASTA OLURUM"
Çalıştığı 8 metrekarelik alana gelmediği zaman hasta olacağı ifade
eden Kösemen, "Benim tek ilacım dükkanım. Burası benim
hobim, olmazsa olmazımdır. Ben buraya her gün gelirim ama bazen
ihmal ettiğim günler oluyor. İlk yaptığım zamanlar da şuan da
aldığım maaşa yakın da bir gelirim vardı. Ama gençtim çok
üretebiliyorum o zamanlar ve çok kıymetli şeyler üretebiliyordum.
Düşünebiliyor musunuz; bir bayanın altın küpesi, oyma küpeleri,
oyma ağaçları ve kıl testeresiyle oyuyordum. İşi yaptığım ilk 10
yıl iki çocuğumu da okuttum üniversitede. Şimdiki gelir şu; bizim
şuan da yaktığımız elektriğin parasını çıkarıyorum. Gözlerim
gördüğü sürece, ayaklarım yürüdüğü sürece bu işe ölünceye kadar
devam edeceğim. Genelde benim çalışmalarımı devam ettirecek
birisini ben göremiyorum. Hepsi maymun iştahlılar, onlar bir şey
yapıyorlar birkaç tane yapıp bırakıyorlar. Benim öyle değil ki, ben
bir işe başladığım zaman o işten yüzlerce yaparım. Başladığım bir
işi bitirmem işine göre değişiyor" dedi.
"GENÇLİĞİMDE 500 DELİKLİ VE ALTIGEN YAPTIĞIMIN SEHPALARI
DÜŞÜNÜYORUM"
Gençliğinde yaptığı bir sehpayı düşündüğü belirten Kösemen,
"500 delikli ve altıgen bir sehpa yaptığımda ayda iki tane
sehpa satıyordum. O zaman çok iyi paraydı, 50 liraya satıyordum. O
sehpayı ben gençliğimde 4 günde bitiriyordum. Kesimi, montajı,
boyası, cilası 4. gün bitiyordu. En ağır işimde o işlerdi. Ayrıca
tavan panoları yaptım, oyma panolar yaptım. Onlar daha ağırdı öyle
bir günde iki günde bitmiyordu. Şuan yaptığım basit işler,
anahtarlıklar. Kesiyorum yığınla onların bir zamanı süresi yok.
Zımparalarını yapıyorum, el işçiliklerini yapıyorum. Bunlar benim
emeğimi kurutmuyor. Bu meslekte zorluk; maske takmazsan, tozları
yersin. Açık havada vernik yapmazsan, ciğerleriniz, böbrekleriniz
hasar görür. Şuanda basit işler yaptığım için zorlanmıyorum.
Gençlik yıllarında daha hızlı çalışabiliyor insan. Şuan bana sehpa
yap derseniz yok derim. Yok dememin de nedeni şu; fabrikalar
kontrplak üretmiyor. Benim genelde oymalarım kıl testere ve
kontrplaktır. Üretmedikleri için de ben şuan sehpa yapamam. Ayrıca
boş zamanlarımın dışında saz çalarım, ruhumun gıdasını alırım.
Benim ruhumun gıdası sazdır" dedi.
(İHA)