"7.5 milyon civarında bağımsız birimin dönüşmesi gerekiyor"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Türkiye'de 7.5 milyon civarında bağımsız birimin dönüşmesi, yenilenmesi gerekiyor. Biz gelecek yıldan itibaren pilot yıl ilan edip, yılda 500 bin civarında Türkiye'deki bağımsız birimi değiştirip yenileyeceğiz" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Türkiye'de
7.5 milyon civarında bağımsız birimin dönüşmesi, yenilenmesi
gerekiyor. Biz gelecek yıldan itibaren pilot yıl ilan edip, yılda
500 bin civarında Türkiye'deki bağımsız birimi değiştirip
yenileyeceğiz" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Dünya Coğrafi Bilgi Sistemleri
Günü dolayısıyla "Bilgi Toplumunun Yaşam Alanı: Akıllı
Şehirler" temasıyla ATO Congresium'da düzenlenen programa
katıldı. Etkinlikte konuşan Özhaseki, sözlerine üç kelime ile
başlamak istediğini, bu üç kelimenin ise akıl, zaman ve değişim
olgusu olduğunu söyledi. Aklın insanlar için en büyük nimetlerden
biri olduğunu belirten Özhaseki, insanı diğer varlıklardan farklı
kılan birinci unsur iradeyse, ikinci unsurun da akıl olduğunu dile
getirdi. Özhaseki, zamanın da en kıymetli değerlerden biri olduğunu
kaydederek, zamanı iyi kullanabilenlerin, zamana karşı yarışanların
daha karlı olduklarını ifade etti. Değişim olgusuna da dikkat çeken
Özhaseki, günümüzde değişimin hem çok hızlı hem de çok boyutlu
olduğunu söyledi. Her alanda değişim yaşandığına ve bu değişimin
son 20-30 yılın geçtiğimiz yüzyıllara bedel bir hızda devam
ettiğini kaydeden Özhaseki, insanoğluna düşen görevin bu değişim
olgusunu doğru anlayabilmek olduğunu dile getirdi.
Bakan Özhaseki, değişim ve teknoloji rüzgarının getirdiği
fırsatların şehirlerde yoğunlaşmasının şehir yaşamını her
zamankinden daha cazip kıldığını belirterek, "Pek çok
istatistik gösteriyor ki 21. yüzyıl insanı hala şehirlerde yaşamayı
tercih ediyor. Bilgi şehirlerde toplanmış, teknoloji şehirlerde
toplanmış, kolaylık ve rahatlıkta arkasından gelmiş. Hiç kimse de
şikayetçi olduğu şehirlerden çıkmıyor. Köylerine özlem duysa da
emekliler dışında kolay kolay kimse de köyüne dönmüyor. 80 milyon
Türkiye'nin yüzde 75'i şehirlerde yaşamaya başlayınca artık bizim
yeniden bir vaziyet almamızın zamanı geldi diye düşünüyorum.
Şehirlere olan ilginin artması nüfus yoğunluğuna bağlı olarak
birçok üst yapı ve alt yapı problemlerini de beraberinde getiriyor.
Sürdürülebilir şehirleşme için stratejik kaynak planlaması ve talep
yönetimi adeta bir zorunluluktur. Bu noktada sayıları her geçen gün
artan akıllı şehir teknolojileri kaynak yönetimi ve kentsel altyapı
problemleri, sorunlarının çözümü için kıymetli araçlar sunmakta,
kamu hizmetlerinin artmasına da yardımcı olmaktadır" diye
konuştu.
"AKILLI ŞEHİR UYGULAMASI KONUSUNDA TRENİ ÇOK KAÇIRMIŞ
DEĞİLİZ"
Akıllı şehirlerin bilgi toplumunun yaşam alanı olarak görülmesi
gerektiğini ifade eden Özhaseki, şüphesiz gelecek nesillerin
şehirlerinin de akıllı şehir olacağını söyledi. Kaynakları dengeli
kullanan, çevre dostu ve sunduğu teknolojiler ile insan hayatını
kolaylaştıran şehirlerin akıllı şehir olduğunu aktaran Özhaseki,
"Bugün dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülke
mevcut şehirlerin nasıl akıllı şehirlere dönüştürebilecekleri
konusunda düşünmektedir. Akıllı şehir stratejimizi milli bir
yaklaşım ile hazırlamalıyız. Bazı belediyelerimiz akıllı şehir
uygulamalarını bölgelerinde hemen hayata geçirmiş durumdalar. O
belediyelerimizi tebrik ediyoruz. Akıllı şehir uygulaması konusunda
treni çok kaçırmış değiliz" diye konuştu.
"TEKNOLOJİ BİZLERİ ROBOTA DÖNÜŞTÜRMEMELİ"
Akıllı şehirlerin, gelişen teknolojinin insanoğlunu insanlıktan
çıkarmaması, insanları robota dönüştürmemesi gerektiğine vurgu
yapan Özhaseki şunları kaydetti:
"Her evde akşam anne, baba ve çocuklar ellerinde telefon
bir şeylerle meşguller. Arada ilgilerini çeken bir şey olunca kısa
bir ara verip 'ne var ne yok' diyorlar. Eğer bu teknoloji bizi
robotlaştıracaksa doğrusu beni bu korkutuyor. İnşallah öyle
olmayız" dedi.
"7.5 MİLYON CİVARINDA BAĞIMSIZ BİRİMİN DÖNÜŞMESİ
GEREKİYOR"
Bakan Özhaseki, Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu, bu riskin
fırsata dönüştürülebileceğinin altını çizerek şunları kaydetti:
"Topraklarımızın ne yazık ki yüzde 66'sı birinci derecede
ve ikinci derecede deprem bölgesinde. Bu bölgelerde yaşayan
insanlarımız nüfusun yüzde 71'ini teşkil ediyor. İnşallah deprem
olmaz ancak tedbir almazsak bu dualarımız hiçbir işe yaramaz. Bir
denge üzerine kurulmuş bu dünya, kendine has kurallarıyla hızla
devam ediyor. Yerin altında gaz sıkışmaları devam ediyor. İçinde
bulunduğumuz Anadolu coğrafyası, bin bir türlü güzelliğine rağmen
böyle bir dezavantaj da taşıyor. Ülkemizde son 100 yıl içerisinde 6
ve üzeri şiddette deprem sayısı 56. Bu depremlerde tam 83 bin can
kaybımız, 100 milyar dolardan fazla da zararımız var. Özellikle
2000 yılına kadar yapılan binaların büyük bir risk taşıdığını
biliyorum. 2000'li yılların başında çıkan yönetmelik işi biraz daha
sağlama almış. Yaptığımız hesaplamalara göre 7.5 milyon civarında
bağımsız birimin dönüşmesi, yenilenmesi gerekiyor. Aslında
hazırlıklarımızı yaptık. Önümüzdeki günlerde kanun olarak inşallah
gelecek. Orada biz gelecek yıldan itibaren pilot yıl ilan edip,
yılda 500 bin civarında Türkiye'deki bağımsız birimi değiştirip
yenileyeceğiz. İşte bunu bir fırsata dönüştürmeliyiz. Şehirlerde
yüksek yapılardan şikayet ederiz, komşuluk ilişkisinin
kalmadığından şikayet ederiz. Bütün bunları giderebileceğimiz bir
ortam önümüzde duruyor. Akıllı şehirler inşa edebiliriz. Kendi
kendine yeten şehirler inşa edebiliriz. Mahalle konseptinde bunları
çözebiliriz."
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının başlattığı "Sıfır Atık
Projesi" hakkında konuşan Özhaseki, "Şu anda bizim
Bakanlığımızda ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde başlattığımız
Sıfır Atık Projesi'nde en son aldığımız rakamlara göre kendi
Bakanlığımızda birkaç aydır devam ettiriyoruz, hiç dışarıya atık
çıkmıyor. Günlük 750 kilo çöpümüz dışarıya çıkmıyor, o 750 kilo çöp
hiç kalmıyor. Bunu yaparken de yaklaşık bine yakın ağacı da
kurtardık. Bunu yaygınlaştıracağız. Bu şehirlerde bunu çok rahat
yapabiliriz. Sonra bütün yaptığımız bu işlerden yeni şehirler
kurarken ekonomik olarak da içeride müthiş bir hareketliliği de
sağlayabiliriz. Yılda 500 bin binaysa, tanesi 200 bin TL'ye mal
olsa bir anda 100 milyar ediyor. İçerideki eşyası, yenilenmesi ve
buna benzer onun çevresindeki etki alanıyla 200 milyar liraya yakın
bir ekonomik değeri de bu ekonomi içerisinde, bu potansiyelde çok
rahat döndürebiliriz. Sonra 250 tane yerli sektör bundan
etkilenecek. Özellikle bizim hazırladığımız kanun taslağında eğer
belediyeler kentsel dönüşüm yapacakları yerlerde dönüşümü tamamiyle
yerli ve milli ürünlerden yapacağını bizlere taahhüt ederse sıfır
faizli para vereceğiz. İlle de gidip kimse Çin'den avizeler, Güney
Kore'den asansörler getirmesin. Bizim bunu yapan firmalarımız var.
Çok güçlüler, çok da başarılılar. İstihdam inşaat sektöründe yüzde
7'ler civarında. Biz bunu yüzde 10'a doğru çekebiliriz"
ifadelerini kullandı.
Özhaseki'nin konuşmasının ardından akıllı şehirler kapsamında
projeler yapan belediyelere ödülleri takdim edildi. Bisiklet yolu
uygulaması nedeniyle Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir
Akyürek'e, akıllı şehir uygulamasına yönelik çalışmalarından dolayı
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik'e, Trafik Yönetim
Sistemleri uygulamalarından dolayı Denizli Büyükşehir Belediyesi
Başkanı Osman Zolan'a, engelliler konusundaki çalışmalarından
dolayı Osmaniye Belediyesine, Smart Beyoğlu Projesi'nden dolayı
Beyoğlu Belediyesine, EGO Cepte mobil uygulamasından dolayı EGO
Genel Müdürü Balamir Gündoğdu'ya, hayata geçirdiği örnek akıllı
şehir uygulamaları nedeniyle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı
Menderes Türel'e ve İSBAK'a ödül verildi.
(Abdullah Sarica - Burak Altun/İHA)