5. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı başladı
TRT Genel Müdürü Göka, "Sürekli büyüklerin yaşantısını izleyen ve taklit etmek zorunda kalan çocukları düşünün. Her anlamıyla sağlıklı yetişecek çocuklar bekliyoruz. Buna çaba sarf etmediğimiz sürece işimiz kolay değil" dedi.
İSTANBUL (AA) - Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) tarafından
"Çocuğun Algısına Dokunmak" temasıyla düzenlenen
TRT 5. Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı başladı.
TRT Genel Müdürü Şenol Göka, konferansın açılışında yaptığı
konuşmada, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe
girişiminde şehit olanları anmayı borç bildiklerini belirterek,
"Gerçekten onlar olmasaydı ve badireyi atlatmasaydık belki
de bu gün burada bir arada olamayacaktık. O yüzden unutmayacağız,
unutturmayacağız." diye konuştu.
Çocukların mümkün olduğunca yalnızlaştırmadan uzak tutulması
gerektiğini vurgulayan Göka, çocukların oyun ve oyuncaklarında da
son derece dikkatli davranılmasını önerdi.
Göka, çocuğun algı söz konusu olduğunda gerçekliği kendisine göre
biçimlendirip yaşadığına işaret ederek, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Algı dediğimizde genelde, algı dediğimiz şeyin,
gerçekliğin farklı yansıtılması olarak algılandığını biliyoruz.
Ancak çocuk öyle bir algı geliştiriyor ki gerçekliği bir bakıma
kendisine göre yeniden oluşturup yaşıyor. Dolayısıyla algı söz
konusu olduğunda ortada bir gerçek ve gerçeklik var, bu bir biçimde
farklı sunuluyor ve farklı yaşanıyor. Çocuk da tam bunun
merkezinde. Nihayetinde gerçeklik farklı bir biçime bürünür ve
çocuk da hayatı böyle algılıyor. Çocuğun öncelikle bu halini
desteklemeliyiz; bütün yapımlarımızda ve içeriklerimizde çocuğun
gerçeği farklı algıladığını ve bu farklı algılayışı çeşitli
biçimlerde bize yansıttığı düşüncesini, mutlaka içeriklerimizde
korumak gerekiyor."
Şiddetin yoğunlaştığı dünyada çocukları bundan uzak tutmak gibi bir
sorumluluğun da olduğuna dikkati çeken Göka, şunları kaydetti:
"Böyle bir görevimiz var ama olmuyor. Savaşın ve sosyal
şiddetin tam ortasındayız. Savaş deyince tankları, topları
anlamıyoruz. Aynı zamanda sosyal ortamda karşılıklı ilişkilerin de
şiddet içerdiğini, hatta öyle ki tavrın bile şiddet içerdiğini,
dikkate almamazlığın bile bir şiddet içerdiğini, yani
çocuklarımızın nasıl bir ortamda büyüdüğünü ve büyütüldüğünü
gözeterek içeriklere özen gösterin. Sürekli olarak büyüklerin
yaşantısını izleyen ve taklit etmek zorunda kalan çocukları
düşünün. Biz her anlamıyla sağlıklı yetişecek çocuklar bekliyoruz.
Biz bu konuları değiştirmeyi istemediğimiz, buna çaba sarf
etmediğimiz sürece işimiz çok kolay değil."
"Zulüm altında inleyen çocukların ahı zalimlerin sonunu
hızlandıracak"
TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren de TRT Çocuk'un 8 yaşına
girdiğini belirterek, "Her geçen gün hem büyüyor hem de
sorumluluklarını daha fazla yerine getiriyor. Çocuklarımıza ve
ailelerine ne kattığımızı çok önemsiyoruz. Dünyanın en önemli ve en
zorlu uğraşı, şüphesiz insan yetiştirmektir. En büyük servetimiz ve
geleceğe dair umudumuz olan evlatlarımızın sağlıklı bireyler
olabilmeleri için gayret ediyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin yeni bir inşa sürecinde olduğuna işaret eden Eren,
şöyle devam etti:
"İyi bir geleceği inşa etmek istiyorsak, çalışıyorsak,
çocuklarımızı nasıl yetiştirdiğimiz çok çok önemli. Ama bir yandan
da içinde bulunduğumuz süreçte canımızı çok fazla sıkan ve bizleri
üzen olaylar yaşanıyor. Hemen yanı başımızdaki Suriye başta olmak
üzere Filistin, Irak ve Afganistan’da ve Afrika’nın birçok
ülkesinde yaşanan savaşlar ve işgaller şüphesiz en acımasızca
çocukları etkiliyor. Büyüklerin savaşında küçüklerin yaşadığı
acılara her gün daha çok şahit oluyoruz. Bombardımanın ardından 5
yaşındaki Ümran'ın enkazdan çıkarıldığı o an yüzündeki ifade de
ülkemize sığınmış muhacir çocukların gözlerinde de savaşın izlerini
görebiliyoruz. İnanıyorum ki zulüm altında inleyen çocukların ahı
zalimlerin sonunu hızlandıracak."
Eren, TRT Çocuk ailesi olarak, çocukların ruh ve beden sağlığını ön
planda tuttuklarını, onlara hayata hazırlanma sürecinde destek
olduklarını vurgulayarak, TRT Çocuk'un milli ve manevi değerleri
gözeterek çocukların kendilerini keşfetmesine yardımcı olduğunu,
dış dünya ile doğru iletişim kurabilmesine katkı sağladığını
anlattı.
Mobil uygulamalardan bahseden Eren, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"8. yılımızda yüzde 80 yerli içeriğe ulaşmış bulunmaktayız.
Bu rakamı daha da yukarı çekerek çocuklarımızı yerli ve milli
yapımlarla buluşturmayı hedefliyoruz. Sadece sayı ve yüzde değil
ayrıca içeriklerin niteliği de çok çok önemli. Bunları yaparken
Türkiye’deki animasyon endüstrisini destekleyip büyüterek sektörü
desteklemeyi devam ediyoruz.
Genç çizer ve animatörler için akademi çalışması da yapıyoruz. Bu
akademi ile amacımız özellikle senaryo alanında hevesli gençlere ve
emekçilere profesyonel olarak destek sağlamak. Daha sağlıklı ve
doğru yanıt veren içerikler üretmeyi ve sektör temsilcilerine
destek vermeyi amaç edindik bu konferansla. Anne babalara da
yapımcılara da yön gösterecek bir rehberin hazırlıklarına
başlayacağız."
5. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı
"Çocuğun Algısına Dokunmak" temasıyla düzenlenen
5. TRT Uluslararası Çocuk Medyası Konferansı iki gün sürecek.
Konferansta medya kuruluşları, yayın birlikleri, üniversiteler ve
sivil toplum kuruluşlarının da aralarında bulunduğu çocuk medyası
profesyonelleri, tecrübelerini ve projelerini paylaşarak fikir
alışverişinde bulunacak.
Sunum ve panel oturumlarıyla eş zamanlı atölye çalışmaları şeklinde
planlanan konferansa, Türkiye ve çeşitli ülkelerden alanlarında
uzman konuşmacılar katılıyor.
Konferansta, tüm yönleriyle çocuğun medyayı algılaması, çocuk
medyası için uygun anlatım dili, dijital medya ve güvenlik sorunu
gibi konular ele alınacak.