'31 Mart seçimlerini 'Gönül Belediyeciliği' seçimi olarak görüyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "31 Mart 2019 seçimlerini 'Gönül Belediyeciliği' seçimi olarak görüyoruz. Adını böyle koyduk." dedi.
İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
Başakşehir'de Millet Bahçeleri Açılış Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir, Kayaşehir, Hoşdere,
Baruthane ve Çırpıcı millet bahçelerinin ayrıca bu vesileyle resmi
açılışlarını yapacakları Hasan Küçükoğlu Cami ve Halkalı Cami'nin
de şehre, ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.
Hizmete sundukları millet bahçeleriyle 100 günlük icraat
programında yer alan taahhütlerinden birini daha yerine getirmiş
olduklarını belirten Erdoğan, "Söz verdik, yaptık. Bitmedi,
yapıyoruz, yapacağız." dedi.
Başakşehir Millet Bahçesi'nin 360 bin metrekare alan üzerine
kurulduğunu, bu güzide eserin İkitelli Şehir Hastanesi, Yavuz
Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu ve Kanal İstanbul gibi
dev projelerin merkezinde yer aldığını ifade eden Erdoğan,
"Bahçemiz camiden kapalı otoparka, biyolojik göletten koku
bahçelerine, etkinlik çayırından millet kıraathanesine, yürüyüş ve
bisiklet yollarından oyun alanlarına kadar tüm ihtiyaçlara cevap
verecek tesislerle donatılmıştır." diye konuştu.
'Biz yaparız, onlar konuşur, farkımız bu'
Kayaşehir Millet Bahçesi'nin 350 bin metrekarelik alan üzerinde,
her türlü ihtiyaca cevap verecek tesislere sahip bir proje olduğunu
anlatan Erdoğan, "Biz yaparız, onlar konuşur, farkımız bu. Bu
projede de yürüyüş yollarından seyir terasına, kültür sanat
etkinlikleri için kullanılacak sahneden, piknik ve oyun alanlarına
kadar pek çok tesis bulunuyor. Hoşdere Millet Bahçemiz 142 bin
metrekare alan üzerinde tesis edilmiştir. Biyolojik göletten,
yürüyüş yollarına ve meyve bahçelerine kadar pek çok tesis bu
bahçede yer alıyor." ifadelerini kullandı.
"Ben bugün buradaki şu katılımı görünce, Rabbime hamdediyorum.
Bütün vatandaşlarım burada." diyen Erdoğan, halka "Ne diyoruz?
Durmak yok. 31 Mart'a hazır mıyız?" diye seslendi. Vatandaşlar da
"Yola devam. Hazırız." yanıtını verdi.
Baruthane Millet Bahçesi'nin yaklaşık 60 bin metrekare alan üzerine
kurulduğunu, binlerce gül, meyve ağacı, mevsimlik çiçeğin yanında
bu bahçenin Osmanlı Baruthanesi binası ile de tarihi bir kimliğe
sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, tarihi eseri yıktırmadıklarını,
sahip çıktıklarını söyledi.
Çırpıcı Millet Bahçesi'nin 465 bin metrekare alan üzerinde etap
etap inşa edildiğini aktaran Erdoğan, bugün tamamlanmış olan ilk 4
etabının açılışını yaptıklarını belirtti.
'Hedefimiz inşallah her şehrimize birer tane millet bahçesi
kazandırmak'
Erdoğan, ayrıca 18 ildeki 33 millet bahçesiyle ilgili çalışmaların
son aşamaya geldiğini anlatarak, "Hedefimiz inşallah her şehrimize
birer tane millet bahçesi kazandırmaktır. Biz durmuyoruz, onlar
dedikodu yapıyor. Bunlar ne yapılırsa yapılsın, karşısına
dikiliyorlar. Biz Kanal İstanbul diyoruz, onlar 'istemezük,
yaptırmazük' diyorlar. Yapacağız, yapacağız, isteseniz de
istemeseniz de yapacağız." diye konuştu.
Bugün açılışını yaptıkları 5 millet bahçesinin büyüklüğünün 1,5
milyon metrekareyi bulduğunu, sadece bu projelerle İstanbul'da kişi
başına düşen yeşil alan miktarını yüzde 10 arttırdıklarını belirten
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Atatürk Havalimanı sahasındaki millet bahçemizi açtığımızda bu
oran çok daha yükseklere çıkacaktır. Tabii Atatürk Havalimanı'nda
bir özellik daha var orada bir tane pist bırakıyoruz. Kapalı
alanları fuar alanı haline getiriyoruz. Türkiye'nin en büyük fuar
alanını, Atatürk Havalimanı'ndaki o kapalı alanlarla yapmış
olacağız. Bunun dışında da devasa bir millet bahçesini orada
yapacağız. İstanbul bir başka güzelleşecek, daha güzel olacak. Bize
bu yakışır, bu millete bu yakışır. Bunları yapacağız ama tabii size
de çalışmak... Kapı kapı dolaşacağız, herkese anlatacağız,
bildiklerinizi bilmeyenlere duyuracağız. Çevrecilik adına yakıp
yıkanlar, gezi olaylarını yapanlar, ülkenin hayrına her işin
karşısına dikilenler gelip şu millet bahçelerine baksınlar ve
gerçek çevrecilik nedir görsünler."
'Gönül Belediyeciliği'
İnsanın, vücuda getirdiği şehirlerle aynı zamanda kendini de inşa
ettiğini söyleyen büyükler için şehir kavramının, gönülleri de
içine alacak geniş bir mana ifade ettiğini anlatan Erdoğan, "Şehir
budur. İşte bu sebeple biz de hizmet belediyeciliği derken, gönül
belediyeciliğini de içine alan daha kapsamlı bir anlayışı ifade
ediyoruz ama ben bugün sizi bir başka görüyorum. Bambaşka bir
heyecanınız var maşallah. Rabbim bu heyecanınızı, ziyade etsin."
dedi.
Şayet bir şehirde, gönlünü kazanamadıkları tek bir kişi
bırakmışlarsa o şehri baştan sona yeniden inşa etseler dahi
vazifelerini layıkıyla yerine getirmiş olmayacaklarını ifade eden
Erdoğan, "Bunun için 31 Mart 2019 seçimlerini 'Gönül
Belediyeciliği' seçimi olarak görüyoruz. Adını böyle koyduk, gönül
belediyeciliği. Ne yapacağız? Gönülleri fethedeceğiz. Hizmet
gerekli ama yeterli değil. Yeterli olan ne? Gönülleri kazanmak.
Biz, gönüller almaya geldik. İnşallah seçim gününe kadar en küçük
beldeden, ülkemizin en büyük şehri İstanbul'a kadar her haneye her
iş yerine ulaşacak, sıkmadık el, dokunmadık gönül, fethetmedik kalp
bırakmayacağız." diye konuştu.
"Kişi başına düşen yeşil miktarını iki katına çıkardık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da kişi başına düşen yeşil alan
miktarını 16 yılda iki katına çıkardıklarını belirterek, şöyle
devam etti:
"Çeşitli projeler için yerlerinden edilen her ağaca karşılık uygun
bir yerde katbekat fazlasının dikilmesini ve yeşertilmesini
sağladık. Sadece geçtiğimiz yıl bu şehirde 180 bin yeni ağaç
dikildi. Aynı anlayışla 81 vilayetimize yaklaştık ve orman
varlığımızı 1,5 milyon hektar artırdık. Toprakla buluşturduğumuz 4
milyarın üzerindeki fidan sayesinde ülkemizin her köşesini yeni
ormanlarla buluşturduk. Anadolu'nun pek çok yerindeki kel tepeler
gerçekleştirdiğimiz projeler sayesinde bugün insan boyunu geçen
çam, sedir, meşe, ardıç ağaçlarıyla donanmış durumdadır."
Medeniyetimizde sömürge olarak kullanılacak arka bahçeler oluşturma
adetinin kesinlikle olmadığını ifade eden Erdoğan, başka insanların
acıları, kanları, emekleri, yeraltı ve yer üstü zenginlikleri
üzerinde kurulan refahın tıpkı sırça bir köşk gibi eninde sonunda
tuzla buz olmaya mahkum olduğuna inandıklarını söyledi.
Bunun için hem Türkiye'de hem de gönül coğrafyasının tüm
köşelerinde adalet, hakkaniyet, vicdan ve paylaşım esasına dayalı
bir siyaset takip ettiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle
konuştu:
"'Dünya beşten büyüktür' itirazımızdan Afrika politikalarımıza,
Filistin meselesinden Kudüs ve Suriye krizine kadar her konuda aynı
kararlı duruşu gösterdik. Ülkemizi kendi arka bahçeleri haline
getirmek isteyenlere Çanakkale'den İstiklal Harbimize ve 15
Temmuz'a kadar her fırsatta gereken cevabı milletçe verdik. Her
fırsatta gereken cevabı milletçe verdik. Terör örgütlerini ve
içimizdeki darbeci hainleri kullanarak ülkemize diz çöktüremeyenler
bu defa milletimizi suni tartışmalar üzerinden kamplaştırarak eski
oyunlarını yeniden canlandırmanın peşindeler. Türkiye'nin
demokraside, hak ve özgürlüklerde ileriye gitmiş, şiddete ve
hakarete meyil etmediği sürece her türlü görüşün, düşüncenin,
fikrin, zikrin hayat bulabildiği zenginlikte bir ülke olması
birilerini rahatsız ediyor. Bakınız açık ve net söylüyorum. Biz tek
parti devrinden beri milleti aşağılayan, küçümseyen, hararet eden,
kendi marjinal yaklaşımlarını topluma dayatmak isteyen azgın
azınlığın oyunlarıyla sarsılacak bir ülke değiliz. Cumhuriyet Halk
Partisi'nin bu oyununa gelmedik ve gelmeyeceğiz. Kendi
kifayetsizliklerini, kendi tembelliklerini, ilkelliklerini
milletimizin değerlerini istismar aracı haline getirerek, örtmek
isteyenlere meydanı asla bırakmayacağız."
"Türkiye'de hiç kimse eleştirilemez değildir"
Erdoğan, güya en hararetli savunucuları olduğu andı ezbere
okumaktan, İstiklal Marşımızın değil 10 kıtasını ilk iki kıtasını
yanlışsız söyleyebilmekten aciz birilerinin milletin kafasını
karıştırmasına izin vermeyeceklerini söyledi.
"Utanmadan sıkılmadan bana İstiklal Marşı'nı okuyup okumamaktan
bahsediyor" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hadi oradan, git ya... Biz onunla büyüdük onunla buralara geldik.
Önce haddini bileceksin. Biz istiklal Marşı'yla Safahat'ı yastık
altı kitabı olarak koyduk ve öyle büyüdük. Milletimizin de bizim de
karnımız bu bayat oyunlara toktur. Türkiye'de ne Cumhuriyetimizin
kurucusu Gazi Mustafa Kemal'e ne de inancından, meşrebinden kılık
kıyafetinden dolayı herhangi bir vatandaşımıza hararet edilmesine
izin veremeyiz. Bunları birbirinin alternatifi değil hep bir arada
olduğu zaman gücümüzü artıran zenginlikler olarak görüyoruz.
Eleştiri, farklı düşünce, farklı değerlendirme elbette olacaktır.
Türkiye'de hiç kimse eleştirilemez değildir, layüsel hiç
değildir."
Erdoğan, bu konuda kırmızı çizgilerinin terör, kişisel hakların
ihlali ve iftira olduğuna dikkati çekerek, "Teröristlerin
cenazelerine gitmekten geri durmayanlar, teröre, Kobani'ye çanak
tutanları cezaevinde gidip ziyaret eden CHP'liler ve diğer siyasi
parti mensupları, kalkıp da bu ülkede bizim değerlerimize
saldıramazlar. Medyada ve özelikle sosyal medyada yer alan
şahsımıza yönelik hakaretlerde bu sınırlar aşılmadıkça, herhangi
bir yola başvurmuyoruz ama aşıldığı zaman hukuk bizim için tek
geçerli yoldur. Bu mahremiyet, özgürlük alanları ister halen
hayatta olsun, ister olmasın herkes için geçerlidir." diye
konuştu.
"Milletimizin tercihi yine AK Parti belediyeciliğinden yana
olacaktır"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam
etti:
"Ağızlarını açtıklarında, her açtıklarında Atatürk istismarı yapan,
buna karşılık onun bizlere emaneti olan cumhuriyetimizi bir milim
ileriye taşıyacak hiçbir icraatları bulunmayanları bir kez daha
milletimizin terazisine çıkartacağız. 31 Mart 2019 seçimleri bu
ülkeye, bu ülkenin şehirlerine hizmeti geçenlerle sadece ortak
değerlerimizi istismarı yapanların karnelerinin milletimizin önüne
çıkacağı gün olacaktır.
Türkiye'nin şehirlerinin önemli bir bölümü 2004'te 2009'da, 2014'te
AK Parti belediyeciliğini tercih etti. İnşallah 2019'da da
milletimizin tercihi yine AK Parti belediyeciliğinden yana
olacaktır ben buna inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir'deki Millet
Bahçesi'nin açılışının ardından telekonferans yöntemiyle diğer
millet bahçelerine bağlanarak açılışlarını gerçekleştirdi.
Erdoğan, törenin ardından aynı bahçenin yanında yapılan Başakşehir
Merkez Camisi'ne girerek burada bir süre kaldı.
Muhabir: Çiğdem Alyanak, İsmail Özdemir, Hanife Sevinç, Mücahit
Türetken, Murat Paksoy