“25 Aralık’ı bilip de önlemeyen namerttir’’
Zaman Gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "paralel yapı" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmada tanık olarak ifade verdi. Kendisine "25 Aralık'ı önlemeye mi çalıştın?" diye sorulduğunu belirten Gülerce, "25 Aralık'ı bilip de önlemeyen namerttir" dedi.
Zaman Gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından "paralel yapı" iddialarına
ilişkin yürütülen soruşturmada tanık olarak ifade verdi. Kendisine
"25 Aralık'ı önlemeye mi çalıştın?" diye
sorulduğunu belirten Gülerce, "25 Aralık'ı bilip de
önlemeyen namerttir" dedi.
Zaman Gazetesi eski yazarı Hüseyin Gülerce, Terör ve Örgütlü Suçlar
Bürosu Savcısı Fuzuli Aydoğdu tarafından yürütülen ‘paralel yapı'
iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında ifade vermek üzere
Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Tanık sıfatıyla yaklaşık
2 saat ifade veren Gülerce, adliye çıkışında gazetecilerin
sorularını yanıtladı. Attığı tweetlerin 25 Aralık operasyonunun
yapılacağını önceden bilip önlemeye çalışıyormuş gibi anlaşıldığını
belirten Gülerce, "Benim son attığım bir tweet var. Orada
diyorum ki ‘7 Şubat savaş alanıydı, 25 Aralık topyekun saldırıydı,
bunu önlemeye çalıştım'. Halbuki attığım tweetlerde cümlenin
başında 7 Şubat savaş alanıydı diyorum, yani 7 Şubat'tan beri ben
cemaatle hükümet arasındaki savaşı önlemeye çalıştım. 25 Aralık'ı
ben nereden bilebilirim" dedi.
"25 ARALIK'I BİLİP DE ÖNLEMEYEN NAMERTTİR"
Savcılık sorgusunda verdiği yanıtlarda "Twitter'da belli
harf sayısıyla tweet atıldığını, cümle baştan okunursa böyle bir
anlam çıkarılamayacağı" yanıtını verdiğini belirten
Gülerce, "Ben bunun zorlama bir şey olduğunu söyledim. Ben
bu süreçte olan bitenleri Zaman Gazetesi'ndeki yazılarımla önlemeye
çalıştım. Bir şeyler olacak dedim, Ahmet Turan Alkan bey bana Turfa
müneccim dedi" diye konuştu.
Hükümetle cemaat arasındaki sorunları önlemeye çalıştığını iddia
eden Gülerce, "Bakınız benim önlemeye çalıştığım şey
Türkiye içindi. 25 Aralık'ı bilip de önlemeyen de
namerttir" dedi.
"TAYYİP BEY CUMHURBAŞKANI OLMASAYDI BU HAKARETLER DEVAM
EDECEKTİ"
Hiçbir sivil toplum kuruluşunun ve cemaatin hükümete savaş
açmasının doğru bir şey olmadığını söyleyen Gülerce, "Bu
hareketin üslup diye bir hassasiyeti var, üslubumuz bizim
namusumuzdur deniyordu başta. Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni
olmak üzere Zaman Gazetesi'nde bazı yazarlar ama tweetlerle ama
yazılarla Başbakan iken sayın Erdoğan'a hakaretler ettiler. AK
Parti grubunda konuşma yaparken ‘Rezil adam' diye tweet attı sayın
Bülent Keneş. Neden bu arkadaşa dur denilmiyor beni en çok üzen
budur. Bir daha yapma denilmesi lazım. Tayyip Bey Cumhurbaşkanı
olmasaydı bu hakaretler devam edecekti" ifadelerini
kullandı.
Gezi olayları sırasında Zaman Gazetesi'ndeki bir yazısının
başlığında ‘Erdoğan gitsin AK Parti kalsın planı bu' dediğini
kaydeden Gülerce, "Gezi olaylarında Zaman yazarları neler
yazdılar, bende aynı gazetede bunu yazdım. Bu, süreci durdurmak
değil mi? Yapmayın etmeyin, bu bir plan, bu bir siyasi hareket.
Baştan itibaren 7 Şubat'la başladı" dedi.
"ZAMAN GAZETESİ'NDEKİ ÇİZGİ FARKLILIĞI NE ZAMAN
BAŞLADI?"
Savcılık sorgusunda kendisine "Zaman Gazetesi'ndeki bu
çizgi farklılığınız ne zaman başladı?" diye sorulduğunu
belirten Gülerce, "7 Şubat'a kadar hiçbir ciddi problemim
yoktu, ertesi gün 8 Şubat'ta Zaman Gazetesi MİT ifadesiyle
‘Savcılar bu güne kadar haklı çıktı' başlığını attılar. Ben
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nda dedim ki, savcıların her zaman
haklı çıktığını neden yazdık? Bu hükümete karşı bir savaş ilanıdır,
çünkü MİT müsteşarı, sayın Erdoğan'ın başbakanken yaptığı bir
tayindir ve kendisi için çok önemli bir makam. Bu doğrudan MİT
üzerinden, müsteşarı ve personeli üzerinden Başbakana yönelik bir
hareket. Bir sivil toplum kuruluşu bunu neden sahiplenir benim
sarsıntı geçirdiğim yer" şeklinde konuştu.
"ERDOĞAN'A HAKARET ETME NOKTASI BENİM İÇİN KIRILMA
NOKTASIYDI"
Savcılıkta kendisine kırılma noktasının sorulduğunu söyleyen
Gülerce, "Ben sırayla dedim ki; 7 Şubat'taki MİT krizindeki
tavır. Gezi olaylarındaki hiç görülmeyen üslup yanlışlığı,
Erdoğan'ı eleştirmenin ötesinde hakaret etme noktası benim için
kırılma noktasıydı. Zaman'da hakaret olmaz hem de seçilmiş
Başbakana hakaret yapılıyor. Üçüncüsü 17-25 Aralık, dördüncüsü de
yerel seçimler. Ama benin koptuğum nokta 25 Aralık"
dedi.
Gülerce, açıklamalarının ardından aracına binerek adliyeden
ayrıldı.
(İHA)