22 yıllık acının adı Başbağlar
5 Temmuz 1993 Saat 20.30 Köyün etrafında ve içinde yüz civarında gözü dönmüş cani. Suçsuz, günahsız insanları öldürmeye niyet etmiş bir grup eşkiya...Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 33 kişinin hayatını kaybettiği katliamın canlı tanıkları, şahit oldukları dehşeti hafızalarından silemiyor.
Başbağlar köyünde kurşuna dizilen 28 kişi ile ateşe verilen
evlerde yanarak can veren 5 köylünün cenazelerini yıkayan imam
Tahsin Özerdal, katliamın sabahında Başbağlar'a ilk giden
insanlardan biri olduğunu söyledi. Kemaliye Müftüsü ile cenazeleri
yıkamak için Başbağlar'a ulaşan Özerdal'ın, o gün yaşadıklarını
hatırlarken bile gözleri doluyor.
ÖLÜ TAKLİDİ YAPTI
Sabah erken saatlerinde Kemaliye Müftüsü'nün telefonuyla olayı
duyduğunu belirten Özerdal, müftüyle birlikte Başbağlar'a
gittiklerini belirtti. Köye girdiklerinde 'Sivas'ın intikamını
aldık' bildirilerinin kendilerini karşıladığını anlatan Özerdal,
birbirine bitişik olarak inşa edilen evlerin yandığını
gözlemlediklerini ifade etti. Dağ eteğindeki bir dere yatağı içinde
kurulu bulunan köyün üst kısmında 28 erkek cesedini yan yana dizili
bulduklarını dile getiren Özerdal, köy muhtarının ölü numarası
yaparak kurtulduğuna şahit olduklarını anlattı.
Özerdal, olaydan sağ kurtulanlarla yaptıkları konuşmalar ışığında
olayı şöyle anlattı: "Köyün muhtarı ile akşam namazı için
camiye gelmediği için sağ kurtulan Necmi isimli köylü ile konuştuk.
Anlattıklarına göre; akşamüzeri 100'e yakın PKK mensubu köyü bastı.
Ezanın okunduğu sırada camiye giren örgüt mensupları cemaati zorla
dışarı çıkardı. 1.5 saat örgüt propagandası yaptılar. Sonra
teröristlerin kullandığı telsizden haber geldi. Sonra tüm erkekler
kurşuna dizildi, burada 28 kişi öldü. Ardından ölülerin başında
halay çektiler. Daha sonra köy ateşe verildi ve 214 ev, köy okulu,
köy camii, halkevi yakıldı. Yakılan evlerde saklanan 1'i kadın 4
kişi de yanarak can verdi."
"BİR İNSANIN ÖLMESİ İÇİN BİRKAÇ KURŞUN
YETERLİ OLUR ANCAK..."
Cenazeleri birkaç imam arkadaşı ile birlikte yıkadıklarını söyleyen
Özerdal, katliam günüyle ilgili hafızasında kalanları şu sözlerle
dile getirdi: "Her taraf yakılmıştı. Köyün kadınlarının
yaktığı ağıtlar yürekleri dağlıyordu. Cenazeleri gözyaşları içinde
yıkadık. Bir insanın ölmesi için birkaç kurşun yeterli olur ancak
Başbağlar'da kurşuna dizilen kişiler üzerinde onlarca mermi deliği
vardı. Yanan kişilerin ise vücutları tanınmaz haldeydi. Bir köylü
kadın olay yerindeki bir rütbeli subayın yakasına yapışarak
'İnsanlarımızı öldürenleri biz tanıyoruz. Saldırıyı yapanlar
arasında bizim çevremizdeki köylerde yaşayan insanlar vardı.
Köyümüze ırgatlık yapmaya gelenler vardı' dediğine şahit oldum.
Sonra cenazeleri kamyona koyarak Kemaliye'de defnettiler. O gün
yaşadıklarım hala aklıma geldiğinde bayılacak gibi oluyorum. Tarifi
imkansız bir görüntü vardı."