"21 bin 600 uyuşturucu satıcısı tutuklandı"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2018 yılında gerçekleşen operasyonlarda 21 bin 600 uyuşturucu satıcısının tutuklandığını bildirdi.
Kastamonu'da düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan İçişleri
Bakanı Süleyman Soylu, "Kayyum atanan belediyeler ne yaptıysa
Kandil için yaptı" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kastamonu Belediyesi tarafından
yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış törenine katıldı. Turhan
Topçuoğlu Şehir Parkı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde
konuşan Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını
getirdiğini belirterek, "Açılış demek, siyasetin bir işe yaraması
demektir. Siyasetin laf değil, iş üretmesi demektir" dedi.
Şehir parkına bir önceki dönem belediye başkanı olan Turhan
Topçuoğlu'nun isminin verildiğini belirten Bakan Soylu, "Siyaset
elbette ki çok şeydir ama her şey değildir. Asıl olan insanlıktır.
Aslolan insanlığıyla anılmaktır ve aslolan bizlerin bu
topraklardaki kardeşliğidir. Çok güzel, çok isabetli bir iş
olmuştur. Bu itibarla şehir parkına bir önceki belediye
başkanımızın isminin verilmesi hususunda kararı, emeği, düşüncesi
olan, başta mevcut belediye başkanımız olmak üzere herkese
teşekkürlerimi ifade etmek isterim" diye konuştu.
"BUGÜNE KADAR BU AZİZ MİLLETİN HEP KARDEŞLİĞİNE
SALDIRDILAR"
Kastamonu'nun en çok şehit veren illerden biri olduğuna dikkati
çeken Soylu, "Kastamonu, hepinizin bildiği gibi Türk Dünyası 2018
Kültür Başkenti'dir. Daha önce Türk dünyasındaki başka şehirler de
birer yıl bu sıfatı taşıdılar. Bu çabanın elbette ki bir anlamı
vardır. Çünkü biz biliyoruz ki, bütün dünya biliyor ki, bizi
sevmeyenler çok iyi biliyor ki kardeşliğimiz bizim en büyük
gücümüzdür. Şu Kastamonu'nun en çok şehit veren illerden biri
olduğu Çanakkale geçilmediyse, aziz milletimizin bu kardeşliği
sayesinde geçilmemiştir. Bunu çok iyi bildikleri için bugüne kadar
bu aziz milletin hep kardeşliğine saldırdılar. Kurtuluş Savaşı'nda
kardeşliğimize saldırdılar. Darbelerle, 1980 öncesindeki anarşi
dönemiyle kardeşliğimize saldırdılar. 80 sonrasında PKK terörüyle
kardeşliğimize saldırdılar. Her zaman ilk hedefleri bu aziz milleti
bölmek ve parçalamaya çalışmak oldu. Kendilerine hep bir çatlak
aradılar. Alevi-Sünni dediler, Türk-Kürt dediler, laik-antilaik
dediler. Çorum'da, Kahramanmaraş'ta, Malatya'da Hamido suikastiyle
denediler. Şu topraklarda fitnenin her türlüsünü denediler.
Rahmetli Özal, Kafkaslar'daki Türk kardeşlerimize yüzünü çevirdiği
zaman birilerinin yüzü ekşidi. En son 15 Temmuz'da FETÖ hainlerini
maşa olarak kullandılar, yine kardeşliğimize saldırdılar. Allah'a
şükür hiçbirisinde muvaffak olamadılar" şeklinde konuştu.
"BATILI ÜLKELER, 'YARDIM GÖTÜRDÜK' DEDİKLERİ ÜLKELERİ HEP
SÖMÜRMÜŞ"
Batılı ülkelerin Afrika ve Ortadoğu gibi ülkelere yardım
götürdüklerini iddia ettiklerini ancak hep sömürdüklerini ve asla
bir şey vermediklerini söyleyen Bakan Soylu, "Bugün Türkiye
dünyanın en çok dış yardım yapan ülkesi konumuna gelmişse işte bu
kardeşliğimizden aldığımız güç sayesindedir. Yıllarca bize hep aynı
masalı okudular. Batılı ülkeler, güya dünyanın her yerine gitmiş de
yardım etmiş, medeniyet götürmüş. Onların gidip de demokrasi ve
barış götürdüklerini iddia ettikleri birçok ülkeye gittim.
Fakirlikten, yoksulluktan başka hiçbir şey götürmemişler.
Afrika'yı, Ortadoğu'yu sömürmüşler, sadece almışlar ve götürmüşler,
asla bir şey vermemişler. Afganistan'a müdahale ettiler, afyon
ekili alan 2001 senesinde 17 bin hektardı, bugün 328 bin hektar. O
uyuşturucu ticaretinden PKK beslendi, DEAŞ beslendi. Irak'a
operasyon yaptılar, yıkım ve istikrarsızlık götürdüler. Şimdi
oralarda terör var, göç var. Geçtiğimiz hafta Sudan'daydım. O batı
zihniyetinin ülkeleri nasıl sömürüp geride posalarını bıraktığını
gayet net şekilde müşahede ettik" ifadelerini kullandı.
"UYUŞTURUCUYU DA SİLMEZSEK NAMERDİZ"
Türkiye'de aralıksız süren uyuşturucu ile mücadele çalışmaları
hakkında da bilgi veren Soylu, "Demişim ki, 'Okulların önünde
uyuşturucu satıcısını görürseniz kırın' demişim. Yanlış mı
yapmışım. Bakın, şuanda öyle bir mücadele yapılıyor ki, bütün
güvenlik kuvvetlerimiz mücadele ediyor. 81 ilde Narko timlerimizi
oluşturduk. Daha önce 30 ilde vardı. Bir baktım uyuşturucudan
doğrudan ölenlerin sayısı yüzde 900'e çıkmış. Eyvah dedim ve
Cumhurbaşkanımıza arz ettim. Bana dedi ki, seferberlikle üzerine
gidiyorsunuz. Şuan itibariyle Ekim ayının sonunda 941 sayısı, 2017
sayısıdır. 920 sayısı 2016 sayısıdır. Şimdi 317'dir. Yani bunu daha
da aşağıya çekmek için büyük bir gayret ortaya koyacağız.
Mücadelemizin karşılığını alıyoruz. Dün arkadaşlarımız yine
başarılı bir operasyon yaptılar. Sosyal medyada özendirmeye
çalışanlara operasyon yaptılar. Yapmaya da devam edecekler. Endişe
etmeyin, şuana kadar bu yıl 21 bin 600 uyuşturucu satısını
tutukladık. Birlikte el ele, kol kola uyuşturucuya yönelik büyük
bir mücadele yapıyoruz. Terör ile nasıl mücadele ettiysek,
uyuşturucuyu da silmezsek namertiz, bu kadar da açığız"
açıklamasını yaptı.
"SURİYELİLERİN SUÇA KARIŞMA ORANI BİNDE 8'DİR, YANİ GİDEREK
AZALMAKTADIR"
Suriye'de ölümden kaçan milyonlarca Suriyeliye Türkiye'nin
kapısını açtığını anlatan Bakan Soylu, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Türkiye, geçmişte emekli maaşlarını ödemek için bile borç isteyen
Türkiye, bugün dünyanın birçok yerinde, özellikle Afrika'da su
kuyuları açmaktadır, hastane yapmaktadır, afet konutları
yapmaktadır. Suriye'den ölümden kaçan milyonlarca insana Türkiye
kapılarını açmıştır. Orada bile fitne sokmaya çalıştılar. Dün
Çanakkale'de, Kastamonulu büyüklerinizle omuz omuza şehit düşmüş o
toprakların insanlarını, bugün her türlü olumsuzluğun sebebi olarak
göstermeye, milletin arasında infial oluşturmaya çalışıyorlar. Oysa
rakamlar ortada. Suriyelilerin suça karışma oranı genel ortalamanın
altında, binde 8'dir ve 2015'teki 1,4 seviyesinden buraya
gelmiştir. Yani artmıyor, azalıyor. Öyle iftiralar, öyle fitneler
uyduruyorlar ki. Yok, efendim devlet bunlara maaş veriyormuş,
üniversitelere sınavsız giriyorlarmış, telefon paralarını devlet
ödüyormuş, daha neler neler. Aslı astarı olmayan bir sürü yalan ve
spekülasyon. İşte bütün bunların hepsi bize kardeşliğimizi, bize
karakterimizi, Anadolu coğrafyasındaki 1000 yıllık varlığımızın
bize bıraktığı mirasımızı unutturmak için yapılmış işlerdir.
Dünyayı sadece kendilerinden ibaret bilelim zannediyorlar.
Hollywood filmlerini izleyip uyuşalım istiyorlar. Ama bizim
dünyamız, onlarınki kadar küçük değildir, küçülmeyecektir. Bizim
dünyamızın sınırı, dünyada mazlumun olduğu her yere kadar geniştir,
genişlemeye devam edecektir."
"TÜRKİYE, SON BEŞ YILDIR ÖNEMLİ SINAVLARDAN VE VİRAJLARDAN
GEÇTİ"
"Gezi protestoları, 17-25 Aralık hadiselerinden başlayan süreçte
arka arkaya gelen birçok atağı geri püskürttük. Bunu yaparken de
gelişmekten, yatırımlarımızı sürdürmekten, Atak helikopterini,
Marmara'yı, Avrasya Tüneli'ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü,
üçüncü havalimanını yapmaktan geri durmadık. Bütün bu süreçlerde,
özellikle 15 ve sonrasında Türkiye'de özellikle ekonomik
istikrarımızı, siyasi istikrarımızı, güvenlik istikrarımızı
korumaya özen gösterdik ve bunda başarılı olduk. Ve bize karşı
ortaya konulan her atağa karşı bu üç istikrarımızı, esas itibarıyla
demokrasiden aldığımız güçle sağladık. Bakın 2015 bir Kasım
seçimleri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet modeline geçiş referandumu,
genel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi, hepsinde de aziz
milletimiz büyük bir ferasetle demokratik olgunlukla sandığa gitti,
siyasete ihtiyaç duyduğu gücü temin etti, istikrarına sahip çıktı.
Bu önemli bir alışkanlıktır. Dünyada, özellikle batıda en küçük bir
terör hadisesi olunca demokrasiyi askıya alan anlayışları hep
birlikte görüyoruz. Oysa biz öyle yapmadık. Sistemi
istikrarsızlaştırmak isteyenlere karşı, sandıktan milletten
aldığımız güçle beraber, istikrarı muhafaza ettik. Hatta öyle bir
şey yaptık ki, bir yandan küresel terörle mücadele ederken,
uluslararası arenada üzerimize ciddi bir baskı kurulmaya
çalışılıyorken; FETÖ eliyle devlet çökertilmek isteniyorken biz
yepyeni, daha demokratik bir hükumet modeline geçiş yaptık.
Milletimize sormaktan çekinmedik, zamanı değil eleştirilerine
kanmadık ve önemli bir dönüşüme imza attık."
"KAYYUM ATANAN BELEDİYELER, NE YAPTILARSA KANDİL İÇİN
YAPTILAR"
"Şimdi önümüzde bir yerel seçim var. Bu yerel seçimi sadece bir
belediye başkanı seçmek olarak görürsek hata ederiz. Bu bir
'istikrarın devamı' seçimidir. Türkiye 16 Nisan'da karar verdiği,
24 Haziran'da adım attığı yeni hükümet modeliyle beraber
istikrarını çok daha farklı bir noktaya taşımıştır. Şimdi bunu
tahkim etme zamanıdır. Gün, ikide birde sokağa çıkma çağrısı
yapanlara karşı, PKK'nın eylem çağrılarının borazanlığını yapanlara
karşı, istikrarımızı savunma günüdür. Eğer bu seçim sadece belediye
başkanlığı seçimiyse hiç kusura bakmasınlar, biz onların
belediyeciliğini çok iyi biliyoruz. Yönettikleri, siyasi kaleleri
diye ilan ettikleri yerlerde nasıl imar soygunları yaptıklarını iyi
biliyoruz. Utanmadan savunmaya kalktılar. Bugün kol kola girdikleri
PKK'nın sözcülüğünü yapan partinin yönettiği belediyelerde de neler
döndüğünü çok iyi biliyoruz. Ağrı Belediyesini devraldığımızda 12,9
milyon, eski parayla 12,9 trilyon borcu vardı. Bunun yarısı hacizli
borç. Şimdi size sorarım, birisine borcunuz varsa, ondan bir şey
almışsınızdır değil mi? Durup dururken insan borçlanır mı? Peki
Ağrı'da ne vardı, ne almışlardı da borç vardı? Çöpler mi alınıyordu
Ağrı'da, hayır. Yol mu yaptılar, hayır. Bütün köylerde su mu
akıttılar, hayır. Alt geçitler, parklar, sosyal tesisler mi
yaptılar, hayır. Ortada ne para vardı, ne alınmış bir şey, ne
yapılmış hizmet vardı. Onlar ne yaptılarsa Kandil için yaptılar. Bu
kadar net söylüyorum. Ne yaptılarsa Kandil için yaptılar. Biz, o
belediyelere terörle iltisaklı oldukları ve hizmet üretmedikleri
için görevlendirme yaptık."
"BİZ DE İTTİFAKIMIZI MİLLETİMİZLE, MİLLETİN EVLATLARIYLA
KURDUK"
"İçlerinde ilaç diye, numune olsun diye bir tane bile borçsuz
harçsız, kaynakları sömürülmemiş, kasası yağmalanmamış, şehrinde,
ilçesinde hizmetlerin yürüdüğü bir tane bile belediye yoktu. Bir de
şimdi gidin bakın. Ağrı'ya şimdi bakın. Ben gittim. Kodlama sınıfı
açmışlar. Küçücük çocuklar bilgisayar başında çalışıyorlar. Ben
gittim, bir tanesi bana nasıl kodlama yaptığını anlattı. Oysa
onların yönettiği belediyelerde dağa kaçırılan çocuklar örgütten
kaçıp gelip bize nasıl insanlık dışı istismarlara maruz
kaldıklarını, nasıl kaçırıldıklarını anlatıyorlardı. Şimdi bunlar
çıkacaklar da milletin karşısına oy isteyecekler. Ötekiler de
onunla ittifak kuracaklar. Kursunlar bakalım. Biz de ittifakımızı
milletimizle, milletin evlatlarıyla, şehit aileleriyle,
gazilerimizle, onun bunun için değil, fabrikalarda, ofislerde bu
ülke için alın teri döken vatandaşımızla kurduk. Bakalım kimin
ittifakı daha güçlü, hep birlikte göreceğiz. Birliğimizi,
kardeşliğimizi, şu dünyanın huzurunu bozmak isteyenlere de fırsat
vermesin. Ben, bu vesileyle hepinize çok teşekkür ediyor açılışını
yaptığımız bu eserlerin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum."
"11 milyon liralık bir yatırımla şehir parkı
oluşturulmuştur"
Turhan Topçuoğlu Şehir Parkı'nın bir vefa parkı olduğunu
belirten Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş ise şu ifadeleri
kullandı:
"Belediye meclisimizin oy birliğiyle aldığı karar doğrultusunda
parkımıza; Belediye Başkanı olarak ilimize üç dönem hizmet eden
Turhan Topçuoğlu'nun ismi verilmiştir. Yine şehrimizin birbirinden
kıymetli değerlerini hatırlatan ve anlatan eserler parkımızda yer
almaktadır. 150 yıllık bir basın geçmişine sahip olan ilimizde,
Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Müzemiz yer almaktadır.
Ayrıca bu yapı içerisinde çöpten elektrik ürettim projemizi hayata
geçirdiğimiz Kastamonu Mahalli İdareler Birliğimizin Hizmet Binası
da bulunuyor. Yine Türkiye'nin ilk şehir Hologram Merkezi ise
budaki yapı içerisinde misafirlerini ağırlamaktadır. 177 araçlık
kapalı otoparkı, spor alanları, çocuk oyun alanları, dinlenme
alanları, yeme içme üniteleri, 7 adet yöresel ürün satış merkezi,
kültür ve sergi salonunu da bünyesinde bulunduran 11 milyon TL'lik
bir yatırımdır. Yaşam alanımız 2014'te devraldığımız hizmet
bayrağını daha da yukarılara taşıma gayretimizin bir nişanesidir.
Köy muhtarlık örgütünün ilk kurulduğu il, Kastamonu'dur. Osmanlı'da
ilk muhtarlık seçimlerinin yapıldığı iki kentten biri de
Kastamonu'dur. Bu bakımdan kentimiz, Türkiye'nin ilk muhtarlık
Müzesi'nin açılacağı il olma unvanını hak etmiştir. Kıymetli
muhtarlarımızın talebi doğrultusunda yaklaşık 150 yıllık bir tarihe
sahip olan atabey konağımızda gerekli çalışmalar yapılmıştır."
Konuşmaların ardından Bakan Soylu ve beraberindeki heyet, Kastamonu
Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Turhan Topçuoğlu Şehir
Parkı, Hologram Merkezi, Bölge Trafik Şube Müdürlüğü Hizmet Binası,
Atabey Konağı Millet Kıraathanesi ve Muhtar Müzesi'nin açılış
kurdelesini kesti.