200 haneden bir tek ’minare’ kaldı
Samsun'un Bafra ilçesinde 27 yıl önce Kızılırmak Nehri üzerine kurulan barajla Boğazkaya Mahallesi'ndeki evler ve cami sular altında kaldı. Baraj suları bir tek cami minaresi ve 7 asırlık çınarın dallarını aşamadı.
Samsun'un Bafra ilçesinde 27 yıl önce Kızılırmak Nehri üzerine
kurulan barajla Boğazkaya Mahallesi'ndeki evler ve cami sular
altında kaldı. Baraj suları bir tek cami minaresi ve 7 asırlık
çınarın dallarını aşamadı.
Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 1991 yılında Kızılırmak üzerine
Derbent Barajı'nın kurulmasıyla Bafra ilçesi Boğazkaya
Mahallesi'ndeki 200 civarındaki ev sular altında kaldı. Eski
yerleşim alanından su üstünde kalan tek şey, caminin minaresi ve
asırlık çınarın dalları oldu. Barajın yapıldığı ilk yıllarda
köylüler, batık caminin minaresine kablo uzatıp hoparlör takarak
ezan okumuşlardı. Daha sonra yeni caminin yapılmasıyla ezan yeni
camiden okunmaya başlandı. Eskiden canlı ve diğer köylerin merkezi
konumunda bulunan mahalle camisinin yanında bir de çınar ağacı
bulunuyordu. Mahalle sakinlerinin 750 yıllık olduğunu söyledikleri
çınar ağacı da baraj suları altında kaldı. Suyun yüzeyindeki çınar
ağacının dallarını bir kişi odun yapmak için kesti. Su altında
kalmasına ve dallarının kesilmesine rağmen çürümeyen su yüzeyinde
kalan çınarın dalları hala kuşlara konaklama imkanı
sağlıyor.
"HATIRALARIMIZ SUYA GÖMÜLDÜ, MİNAREYE BAKINCA HATIRALARIMIZ
CANLANIYOR"
Su altında kalmadan Boğazkaya Mahallesi Camisi'ndeki camide imamlık
yapan Mehmet Kocabaş, "Boğazkayalıyım. 1973 yılında buraya
imam olarak atandım. 1980'e kadar burada görev yaptım. Daha sonra
başka yerlerde imamlık yaptım. Camimiz 1936 yılında yapılmıştı.
Burası çok eski bir yerleşim yeri. Baraj yapıldıktan sonra köyümüz
iki üç mahalleye bölündü. Her mahallede bir cami var. Su altında
kalan camimiz 400 kişilikti. Yanında Kur'an kursu vardı. Bütün
hatıralarımız suya gömülmüş olduğundan mahzunluk yaşadık, üzüldük.
Fakat şimdi buradan minareye bakınca hatıralarımız tazeleniyor.
Caminin yanında bir de çınar ağacı vardı. Çınar ağacının dalları
duruyordu. Bir kişi odun amaçlı gitmiş dalları suyun yüzeyinden
kesmiş. Ama dalların yine belli kısımları su yüzeyinde duruyor.
Martılar, kuşlar o dallara konuyor. Onu da o şekilde görünce
üzülüyoruz. Keşke o ağacı da kurtarabilseydik"
dedi.
"İNSAN RÜYA GÖRSE BİLE ESKİ KÖYÜNDE
GÖRÜYOR"
Su altında kalmadan mahallelerinin çok büyük olduğunu söyleyen
mahalle bakkalı Efrahim Orta,"Eskiden namazlarımızı orada
kılardık. Şimdi minareye bakınca insan ister istemez üzülüyoruz.
Burada anılarımız var. İnsan rüya görse bile eski köyünde görüyor.
Bir de çınar ağacı vardı. Su azaldı mı dalları görülüyor"
diye konuştu.
(İHA)