’’1915’’ tepkisi sert oldu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'nin 94'ncü kuruluş yıldönümünün kutlandığı önemli ve tarihi bir günde 1915 olaylarına ilişkin köhne mesajın milli vicdanlar tarafından şaşkınlık ve öfkeyle karşılandığını kaydetti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'nin 94'ncü kuruluş
yıldönümünün kutlandığı önemli ve tarihi bir günde 1915 olaylarına
ilişkin köhne mesajın milli vicdanlar tarafından şaşkınlık ve
öfkeyle karşılandığını kaydetti.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın 1915 olaylarına
ilişkin mesajına yönelik yazılı açıklamada yaptı. Açıklamada
şunlara yer verdi:
"Türkiye'nin milli meselelerine bu denli yabancılaşmış,
tarihi hakikatleri çarpıtarak pusuda bekleyen mihrakların eline bu
kadar koz verme merak ve amacında olmuş ikinci bir siyasi şahsiyete
rastlanmamıştır. Başbakan Erdoğan temsil ve işgal ettiği makamın
ağırlığına, saygınlığına hakaret edercesine, milli değerlere sırt
çevirircesine Erivan ağzıyla mesaj yayınlamış, ‘Diaspora Lobisi'nin
gözüne girmek için sevimlilik yarışına girmiştir. Açıktır ki,
Başbakan'ın mesajı Türk milletinin ve Türk tarihinin gerçeklerini
yansıtmaktan uzak kozmopolit ve köksüz ifadelerle doludur. Birinci
Dünya Savaşı esnasında Ermeni çetelerinin yoğun ve acımasız
saldırılarını kırmak, militan kaynaklarını kurutmak, Türk vatanının
geleceğini kurtarmak maksadıyla Tehcir Kararı'nın alındığı tarihi
bir vakadır.
Bu kapsamda çeşitli sebeplerden dolayı istenmeyen, hiç beklenmeyen,
hiç hesapta olmayan kayıpların yaşandığı ve meydana geldiği de
doğrudur. Unutulmasın ki, haklı ve meşru bir uygulama olan Tehcir
Kararı'nı eleştirmeye ve soykırıma bağlamaya kalkışanlar önce, o
tarihlerde dünyanın başka coğrafyalarındaki akıl almaz soykırım ve
insani trajedilere bakmalıdır.
Dönemin şartları gereğince oldukça tutarlı ve hatta zorunlu olan
Tehcir Kararı'nın, 99 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı
görevini yürüten bir zat tarafından gayr-i insani bulunması
kesinlikle gayri milliktir. Başbakan Erdoğan'ın tarihten husumet
çıkarmakta üstüne yoktur. Türk milletini her fırsatta suçlayan,
uluslararası toplum nezdinde soykırımcı, katliamcı, katil
sıfatlarıyla anılmasını isteyen mihraklara ümit verme konusunda
üstün meziyet sahibi olduğu bilinmektedir."
"Başbakan Erdoğan açıkça Türkiye ve Türk milleti aleyhine
faal halde bulunan soykırım şebekesinin geçim ve umut kapısı haline
çoktan terfi etmiştir" diyen Bahçeli, şunları
kaydetti:
"Başbakan, mesajında ‘Anadolu insanları ve Halkları'
tabirleriyle Türk milletini İmralı canisinin çürümüş üslubundan
ilham alarak yok saymıştır. Sırf Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde,
değişik çıkar ve güç lobilerinin desteğini alabilmek için sözde
Ermeni soykırım uydurmasını tanıma ve özür dileme sınırına
gelmiştir. Başbakan Erdoğan, ABD'yle gerilen ilişkileri tamir
etmek, güç odaklarının iltifatını kazanabilmek için milletimizin
saygınlığına ahlaksızca leke sürmeye teşebbüs etmiştir. Aziz
ecdadımıza nankörlük yapmış, Türk tarihine zehirli ve bölücü bir
nazarla yaklaşmıştır. Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Obama'dan
gelmesi beklenen 24 Nisan Mesajı'nı adeta erkenden selamlamış,
kamuoyu üzerinden soykırımı tanıma ve arkasından gelecek
dayatmalara rıza göstereceğini ispatlamıştır. Türk milleti çok
talihsiz ve kara günler yaşamaktadır. Ermeni çetelerinin şehit
ettiği vatan ve millet evlatlarının ruhları feryat etmektedir.
Kaymakam Kemal Bey'in kemikleri sızlamakta, şehit diplomatlarımızın
aziz hatıraları çiğnenmektedir.
Türk milletini küçük düşüren, suçlu gösteren Başbakan Erdoğan ne
yaparsa yapsın Cumhurbaşkanı olamayacaktır. Nitekim cumhura iftira
atarak başkalarının gözüne girmeye çalışan milli ahlak yoksunu
Başbakan'ın Cumhurbaşkanı olması şöyle dursun, bunu düşünmesi bile
akla ve vicdana kast etmekle eşdeğerdir. Başbakan'ın, sözde
soykırım çetelerine ikramda bulunmasının, milli tez ve iddialardan
taviz vermesinin bedelini ödeyeceği günler uzak değildir.
Milliyetçi Hareket Partisi Bizans'a kadar uzanacak, topraklarımızı
işgal etmiş yedi düveli de kapsayacak özür dileme ve taziye sunma
furyasına suskun kalmayacaktır. Türk milletinin dününde utanacağı,
sıkılacağı, bunalacağı, af ve merhamet dileneceği herhangi bir
yanlış ve kusuru yoktur. Bilinmelidir ki, asıl kusur, asıl arıza,
asıl açmaz Başbakan Erdoğan'ın hasarlı, sakıncalı ve zararlı
zihninde ve politikalarındadır."
(İHA)