14 yaşındaki kıza tecavüz edilip filme çekilmiş
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu İzmir'de açıklamalarda bulundu. İhsanoğlu "Bir taraftan Gazze'deki kardeşlerimizle dayanışma içerisindeyken, Irak Türkleri'nin uğradığı katliamlar, kızların uğradığı tecavüzler unutuluyor. Sırf Filistinli mi olmak lazım? Biraz da Türklerle Allah rızası için dayanışma içerisinde olalım. Dün Türkmen liderler geldiler bana, öyle feci hadiseler anlattılar ki. 13-14 yaşındaki kıza, mükerreren defalarca tecavüz ediliyor, filme çekiyorlar sonra da elektrik direğ
Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın oylarına sahip çıkmasını
isteyen İhsanoğlu "Şişko fareler kediler trafolara giriyor. Girince
karanlık oluyor ondan sonra karanlık olunca siz biliyorsunuz neler
oluyor" dedi.
- CHP ve MHP tarafından 'çatı adayı' olarak gösterilen Ekmeleddin
İhsanoğlu, seçim çalışması için İzmir'e gitti. Adnan Menderes
Havalimanı'nda 'Sayın Cumhurbaşkanım İzmir'e hoşgeldiniz' pankartı
ve anonsuyla karşılanan İhsanoğlu daha sonra basın toplantısı
düzenledi.
Toplantıda cumhurbaşkanın yetkilerine değinen İhsanoğlu şunları
söyledi: "Şimdiye kadar biz cumhurbaşkanı söylemini değiştirdik.
Hatırlıyor musunuz dört hafta önce 'güçlü cumhurbaşkanı' başkan
yetkileriyle Türkiye 'yi değiştirecek, yeni Türkiye'yi kuracak bir
başkan seçiyorduk. Şimdi benim söylediğim Anayasa'nın yetkilerini
kullanacak cumhurbaşkanını konuşuyor herkes. Bu rejim şekli, yani
parlamentoya dayalı bir sistemin ve iktidarın başbakanın elinde
olması, Başbakan'ın Meclis'e karşı sorumlu olması, bütçeyi her şeyi
ona göre ayarlaması… Bu sistem Atatürk 'le beraber de başlamadı.
İkinci meşruiyetten itibaren. Atatürk büyük istiklal mücadelesini
yürüttü, muzaffer kumandan Mustafa Kemal Paşa geldi Meclis'le
beraber savaşı bitirdi. Son noktasını da bu şehirde attı. Bütün
yetki başbakandaydı. Koskoca Atatürk o yetkileri kendisinde
toplayamaz mıydı? Hayır, 1934 anayasasına göre yetkiler baş
vekildeydi."
ABD ÖRNEĞİ OLMAZ
Başkanlık sitemi tartışmalarına da değinen İhsanoğlu " Siz
geliyorsunuz bana diyorsunuz ki biz ABD olacağız. Başkanımız her
şeyi yapacak. Bir defa ABD'nin başkanı istediği her şeyi yapamıyor.
Senatoda sorgulanıyor. Bir kişinin iki dudağı arasında değil. En
sonunda Meclis'te onu vekiller sorguya çekiyorlar. Biz burada her
şeyi bir kişinin iki dudağının arasında yapmak istiyoruz. ABD örnek
değil ki bize. O Amerika Birleşik Devletleri, federal bir yapı.
Bizde 81 vilayetler var, biz bunları birleşik vilayetler mi
yapacağız Özerklik falan deyip, federal bir devlete gideceğiz,
federal bir başkanımız olsun, mükemmel işte ABD olduk. Genellikle
Fransa hariç, bütün Avrupa ülkelerinde cumhurbaşkanları genellikle
siyaset dışından. Daha birkaç hafta önce Ankara'ya gelen Alman
cumhurbaşkanı, eski bir din adamı. Polonya'yı komünizmden hür
dünyaya taşıyan adam sendikacı. Biz tutturmuşuz illa partili
olacak" diye konuştu.
ŞİŞKO KEDİ UYARISI
Seçim sürecinde halkın oylara sahip çıkmasını isteyen Ekmeleddin
İhsanoğlu, yerel seçim döneminde İstanbul'da oyların sayımı
sırasında trafoya girdiği ve elektriklerin kesilmesine neden olduğu
öne sürülen kediye atıfta bulunarak şöyle konuş: "Şişko fareler
kediler trafolara giriyor. Girince karanlık oluyor ondan sonra
karanlık olunca siz biliyorsunuz neler oluyor. Fakat biz bu sefer
halkımızın sandığına oyunu verdiğiniz her oy annenin helal sütü
gibi sahip çıkacaksınız. Ve acelemiz yok. Üç tane isim var. O siz
bir ismin sahibi olarak A'dan Z'ye kadar ilan edilinceye kadar
gözleyeceksiniz. Biz burada komitelerin kurulmasını istiyoruz. Kim
gönüllüyse lütfen girsinler. Tecrübesi olan arkadaşlar bu şeyi
yapsınlar."
'TEFİ YANLIŞ ÇALANLAR VAR'
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan İhsanoğlu toplumun
gerginliğine dikkat çekip şöyle konuştu: " Toplumumuz tef gibi
gergin olmuş" bu tefi yanlış çalanlar var. istikrar içinde, Türkiye
maceraya sürüklenmemesi lazım. Fakat bu istikrar devam ederken bu
kutuplaşmayı sona erdireceğiz. Bir ve beraber bir millet olarak
dirliğimizi sağlayacağız. Sevgi ekeceğiz, saygı ekeceğiz, bunun
tohumlarını elde edeceğiz. Bu kardeşiniz uluslararası ilişkilerden
tecrübeleri oldu. Dünya liderleriyle, komşu devletlerle. Biz bunu
bu komşularımızla olan münasebetlerimizi düzelteceğiz. Gündemimizin
en baş maddeleri içerisinde, hukukun üstünlüğü. Ve buna bağımlı,
yargının bağımsızlığı. Bugün Türkiye'de hukukun üstünlüğünden
bahsetmek mümkün değil.Türkiye'de hiçbir zaman, askeri diktalar
zamanında dahi, yargının bu kadar darbe aldığını, kanunların bu
kolaylıkla değiştiğini, biz bizim neslimiz bunu hatırlamıyor. Biz
bunun siyasi tarihimizde de böyle bir şey görmedik. Onun için
hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı ve sosyal adaletin
gerçekleştirilmesi çünkü Türkiye'de yoksulluk çizgisinin altında
yaşayan çok insan var. bu insanların bir an evvel dertlerine derman
bulmak lazım. Kredi borcu olan kardeşlerimiz, bu sarmal içerisinde,
her ayın sonu-başı, ben bu krediyi nasıl ödeyeceğim diye yüz
binlerce milyonlarca insanımız var. bunu muhakkak mevcut hükümetle
meclisle muhalefetle bunun bir çaresini bulup o sıkıntıları
gidermemiz lazım."
'POLİSE PARALEL OPARSOYON YORUMU'
Polise yönelik paralel yapı operasyonu ile ilgili soruya da cevap
veren İhsanoğlu şunları söyledi: "Ben de maalesef bundan sabah
erken saatte haberdar oldum ve ben de çok üzüldüm. Adli tahkikat
intikam duygusu içinde olmamalıdır. Gerçekten suç işleyen varsa
ister polis ister bakan olsun devletin hangi görevinde birisi
olursa olsun, böyle bir şey yapmışsa kanun karşısında eşit muamele
alarak yargılanarak cezası neyse alması lazım. Bu uzun zamandan
beri bir takım emniyet mensuplarına, yargı mensuplarına, savcılara
polislere emniyet müdürlerine lekeleme kampanyaları başlatıldı.
Bunlardan bazı, onurlarını kıran bir şekilde tutuklananlardan bir
kısmı serbest bırakılmıştı. Biz de her şeye rağmen vicdanlı
hakimler vardı. Birbirlerine kelepçeleniyorlar, bu ayıptır. Bu
yakışmaz bize. Bin senelik devlette bu olmaz. Biz sırf 90 yıllık
cumhuriyet değiliz. Biz bu devleti daha dün kurmadık ki. bu çok
ayıptır bu yakışmaz. İnsanlar bunu yapanlar ve yaptıranlar yarın
pişman oldukları zaman yine Türk adaletine müracaat edeceklerdir.
"Adalet mülkün temelidir" yani devletin temelidir. Temeli çürürse o
devlet çöker. Yargı meselesi çok hassas bir mesele. Yargıya
siyasetin karışmaması lazım. Adli işlerin siyasetin karışmaması
lazım. Şimdi bakınız biz 90 senedir laiklik üzerinde titreye
titreye belirli bir noktaya geldik. Laiklik dinin siyasete,
siyasetin dine karışmaması demektir. Bazı radikal gruplar
anlayışlar var ama onlar büyük ekseriyetin karşısında bunu kabul
etmek durumundadır. Yargı siyaset ilişkisinde bunu oturtmamız
lazım. Bir ülkede yargı siyasete, siyaset yargıya karışıyorsa orada
adalet olmaz."
'HÜKÜMETE GAZZE ELEŞTİRİSİ'
Gazze konusunda da hükümeti eleştiren İhsanoğlu, "Meselesinde,
hükümetimiz ne yaptı? Yas ilan etti. İcraat olarak yas ilan etti.
Bu saygıyla karşılayacağımız bir husus. Onun dışında nutuk attık.
Telefonlar yaptık, bağırdık çağırdık bir tane şişe kan, bir
battaniye, bir konserve kutusu gönderemedik. Neden? Çünkü herkesle
kavgalıyız. Bu yardımın iki kapısı var. siz o iki devletle
kavgalısınız. Biz yol gösterdik, 2008-2009 ‘da aynı hadise. Bu
İsrail'in zalimce saldırıları devam edecek. Bu şartlar olduğu
sürece bunlar devam edecek. Güvenlik Konseyi'nin kapısında kilit
olduğuna göre bu olacak. Ben başka bir yol tarif ettim. Yine BM
güvenlik mekanizması yoluyla. Ama dinlemiyorlar yalan söylüyorlar,
küfrediyorlar.Bir taraftan Gazze'deki kardeşlerimizle dayanışma
içerisindeyken, ırak Türklerinin uğradığı katliamlar, kızların
uğradığı tecavüzler unutuluyor. Sırf Filistinli mi olmak lazım?
Biraz da Türklerle Allah rızası için dayanışma içerisinde olalım.
Dün Türkmen liderler geldiler bana, öyle feci hadiseler anlattılar
ki. 13-14 yaşındaki kıza, mükerreren defalarca tecavüz ediliyor,
filme çekiyorlar sonra da elektrik direğine asıp öldürülüyorlar.
Böyle bir vahşet. 50 bin kişi susuz, gıdasız. Barınaksız, bunlara
hiç kimse bir şey yapmıyor. Varsa yoksa Gazze. Ama Gazze'ye de
yapılan bir şey yok. Yoksa sonumuz biraz kavgalı bir süreç olacak.
Biz kavga değil vatanımızda huzur istiyoruz ki, yurt dışında itibar
istiyoruz. Yurtta sulh cihanda sulh istiyoruz" diye konuştu.
'OYUM YÜZDE 60'
İhsanoğlu gazetecilerin "Başbakan Erdoğan'ın bir açıklaması vardı
"benim oyum yüzde 56" diye. Sizin bir tespitiniz var mı? Bu sabah
yapılan operasyonların seçim malzemesi olarak kullanılacağını
düşünüyor musunuz? sorusana ise şöyle cevap verdi: "Birinci sorunuz
evet, bizim tespitimiz yüzde 60. İkinci soruya gelince maalesef her
şeyi bu seçime göre ayarlamış. Çıkarılan seçim kanunu, daha birkaç
sene önce. Ramazan ayı, yaz ayı, bir ay seçim kampanyası. 10 Temmuz
– 10 ağustos. Dünyanın hangi ülkesinde Cumburbaşkanı hele siz daha
önce başkanlık sistemi heyecanı içerisinde, Amerikanvari bir
başkanlık yetkileriyle bu yola çıktığınıza göre… Demek ki bir
kişinin ölçülerine göre yapılmış, kanun biçilmiş kaftan. Bir yerden
bir yere evinizi taşıma süresi bir ay. Her şeyi buna göre
hazırlamıştı" diye cevap verdi.