110 rektörden 11 dilde "Gazze" bildirisi
Aralarında Harran Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu'nun da bulunduğu Türkiye üniversitelerinden 110 rektör, kamuoyunda oldukça yankı bulan 11 dilde yayınlanan Gazze bildirisine imza attılar.
Aralarında Harran Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. İbrahim
Halil Mutlu'nun da bulunduğu Türkiye üniversitelerinden 110 rektör,
kamuoyunda oldukça yankı bulan 11 dilde yayınlanan Gazze
bildirisine imza attılar.
Yayınlanan bildiride, "Gazze'de büyük bir insanlık dramı
yaşanıyor. Bu katliama karşı bütün dünya kör ve sağır gibi
davranıyor. İsrail yönetimi, muhakeme yeteneğini kaybetmiş ve
namlunun hedefine çocukları koyarak zalimce saldırıyor. İslam
dünyasının mübarek Ramazan ayında, Gazze'de, iftarlar bomba
seslerinin eşliğinde keder, acı ve gözyaşları ile açılıyor.
Maalesef, zalime ve zulme göz yuman herkes bu vahşetin paydaşı
oluyor. Bütün dünyanın, özellikle de İslam dünyasının, Müslüman
kardeşlerimizi ve İslami değerlerimizi hedef alan İsrail
yönetiminin eylemlerine karşı birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu
içerisinde ortak bir tavır ve duruş sergileme zorunluluğu
bulunmaktadır. İsrail yönetimi, bu hain saldırılarla hiçbir sonuca
ulaşamayacaktır. Ancak; insanlık bu zulme sessiz kaldıkça ve göz
yumdukça, hayatını kaybeden çocukların hikayelerini daha çok
dinleyecektir. Türkiye üniversiteleri rektörleri olarak; işgalci
İsrail yönetiminin, 8 Temmuz 2014 tarihinde Gazze Şeridi'ne yönelik
olarak başlatmış olduğu hava ve devamında kara saldırılarını
şiddetle kınıyoruz. Aralarında masum çocuk ve kadınların da
bulunduğu 500'den fazla sivil Filistinlinin hayatını kaybettiği ve
binlercesinin yaralandığı, uluslararası hukuka ve temel insan
haklarına aykırı saldırıları nefretle telin ediyoruz. İşgalci
İsrail yönetiminin bu saldırısı ilk değildir ve uluslararası
hukukun açıkça bir kez daha ihlalidir. Başta Birleşmiş Milletler
olmak üzere, ABD, AB ve Arap yönetimlerinin önemli bir kısmının bu
süreçteki açık destekleri, İsrail'in daha da saldırganlaşmasının
temel nedenidir. Uluslararası toplum, İsrail'in insanlık ve savaş
suçu olan bu politikalarına göz yummaktadır. Oysa bölgesel ve
uluslararası aktörlerin; işgalci İsrail yönetimine karşı açık tavır
alarak, sonuç odaklı baskı politikaları uygulamaları
beklenmektedir. Ayrıca uluslararası nizamı koruma misyonu olan,
ancak bu konuda başarısızlığı birçok kez teyit edilen Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi'nin, bu saldırılardan dolayı İsrail'i
kınayan ve yaptırımlar öngören bir kararı en kısa zamanda kabul
etmesi ve uygulamaya koyması uluslararası kamuoyunca
beklenmektedir. Birleşmiş Milletlerin; İsrail yönetimi aleyhine
onlarca kararı olmasına rağmen, BM kararlarını uygulamayan İsrail
Yönetimine hiçbir yaptırım uygulamaması ise son derece
düşündürücüdür" denildi.
"TAKİPÇİ OLACAĞIZ"
Bildiride şunlar kaydedildi:
"Türkiye üniversiteleri rektörleri olarak;
• Gazze'deki zulme karşı ulusal ve uluslararası platformda kamuoyu
oluşturma konusunda her türlü sorumluluğu alacağımızı,
• Gazze'deki kardeşlerimize destek olmak için ülke çapında tüm
üniversitelerimizde destek ve yardım kampanyaları
başlatacağımızı,
• Gazze'de hayatını kaybeden ve yaralanan mağdurlar için İsrail
yönetiminin tazminat ödemesi için tüm hukuki yolları
kullanacağımızı,
• Katliam emrini veren ve uygulayanların, uluslararası hukuk
nezdinde hesap vermelerinin ve cezalandırılmalarının takipçisi
olacağımızı,
• Gazze'ye yönelik hukuksuz abluka ve işgalin kaldırılması için
uluslararası kamuoyunu harekete geçireceğimizi,
• İşgal edilmiş öz vatanlarında cezaevi hayatı yaşayan
kardeşlerimizin, Başkenti Kudüs olan Bağımsız Filistin Devleti
kurulması taleplerini desteklediğimizi,
• Gazze'deki kardeşlerimize uygulanan bu insanlık dışı katliam
bitinceye ve Gazze ablukası kalkıncaya kadar, İsrail Yönetiminin
katliamını kınamayan İsrail'deki üniversitelerle; her türlü
akademik, kültürel ve sosyal ilişkilerimizi sonlandıracağımızı,
• İsrail Yönetiminin katliamına karşı tepki koyan, sesini
yükselten, protesto eden İsrail Üniversiteleri ve Musevi Bilim
insanlarıyla ise her türlü akademik, kültürel ve sosyal
ilişkilerimizi devam ettireceğimizi, katliamı sonlandırma ve barış
için yapacakları her türlü girişimlerine destek vereceğimizi,
• Kendileri; ülkelerinin dışında barış ve huzur içinde yaşarken,
kendi vatanlarında acı çeken ve hayatını kaybeden Filistinli
mazlumlar için, İsrail yönetimine tepki koyan Musevi cemaatlerine
ve vatandaşlarına her türlü desteği vereceğimizi kamuoyuna deklare
ederken; Siyonist İsrail yönetiminin saldırılarında hayatını
kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve
yaralılara acil şifalar dileriz."
(İHA)