109’luk Reşit dededen uzun yaşamanın formülü
Samsun'da yaşayan 109 yaşındaki Reşit Duzak, uzun ve sağlıklı yaşamanın sırrını 'az yemek, az uyumak, çok yürümek ve çok çalışmak' olarak açıkladı.
Samsun'da yaşayan 109 yaşındaki Reşit Duzak, uzun ve sağlıklı
yaşamanın sırrını 'az yemek, az uyumak, çok yürümek ve çok
çalışmak' olarak açıkladı.
109 yaşındaki Reşit Duzak, Samsun'un Kavak ilçesine bağlı Çukurbük
Mahallesi'nde dünyaya geldi. Osmanlı döneminde doğan Reşit dede,
Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına askerde tanık oldu. Bir asrı aşan
yaşıyla yıllara meydan okuyan Reşit dedenin iki evliliğinden 13
çocuğu ve 100'den fazla torunu var. Torunun torununu da gören Reşit
dedenin en büyük oğlu 67 yaşında. İki çocuğu kaybeden Reşit dedenin
ufak sağlık sorunları dışında ciddi bir rahatsızlığı bulunmuyor. Bu
zamana kadar köyde doğal ürünlerle beslenen Reşit dede, her sabah
mutlaka çiğ yumurta içtiğini belirtti. Hayatı boyunca çok
çalıştığını ifade eden Reşit dede, uzun ve yaşamın sırrının az
yemek, az uyumak, çok yürümek ve çok çalışmak olduğunu söyledi.
Çocukları ve torunları Reşit dedenin soyağacını çizerek duvara
astılar. Torunlarının da torunları olduğunu belirten Reşit dedenin
oğlu Şerif Duzak, babasının sağlığının yaşına göre gayet yerinde
olduğunu söyledi.
Annesini iki yaşındayken kaybettiğini belirten Reşit Duzak,
"Ben bebekken Rum çeteleri köyümüzü bastı. Evimizi
yaktılar. İki köyü yaktılar. Ama askerlerimiz gelerek çeteleri
köyden temizledi. Babam o zaman askerdeydi. Çanakkale'de olmak
üzere birçok yerde savaşlara katıldı. 7 yıl askerlik yaptı.
Askerliğini Erzurum'da bitirdi. Askerliği bitince Erzurum'dan yaya
Samsun'a 30 günde geldi. Annem öldüğü için beni bir yakınım
büyüttü. Babam gelince yeni bir ev yaptık. Ben de askerliğimi 3,5
yıl yaptım. Samsun'da 4 ay askerlik yaptım. Daha sonra Malatya'ya
gönderdiler bizi. Oradan da Aydın'a giderek askerliğimi orada
bitirdim. Ormanlık bir alandaydık. Sürekli savaşa hazır bir durumda
2 ay botlarımızı çıkarmadan bekledik. Askerden geldikten sonra
evlendim. İki evliliğim oldu. İki çocuğum ve eşlerim vefat etti.
Köyde hayvancılık ve tarımla uğraştım. Sonra Devlet Demir Yollarına
işçi olarak girdim. 12 yıl orada kazma kürekle çalıştım. Daha sonra
emekli oldum. Hep doğal beslendim. Sabahları çiğ yumurta içerdim.
Fazla yemek yemezdim. Çok çalışırdım. Az uyurdum. Kulaklarım biraz
ağır işitiyor. Yazıları okuyamıyorum. Şükürler olsun bunun dışında
bir sağlık sorunum yok" dedi.
(Kenan Akyüz / İHA)