Türkiye'nin kur tamponları işe yarıyor'
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, "Türkiye'nin döviz kuru riskine yönelik tamponlarının olduğunu" söyleyenlerin haklı çıktığını belirterek, tamponların işe yaradığını söyledi.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları
kapsamında ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Raiser, buradaki
temaslarının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Raiser, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye yönelik büyüme beklentilerini
teknik nedenlerden ötürü revize ettiğini dile getirerek, "Bu bizim
‘nakli yekun' olarak adlandırdığımız etkiden kaynaklandı. Büyüme,
2014'ün 3. çeyreğinde beklentilerin çok altında kaldı, 4. çeyrekte
ise beklentilerin biraz üstünde gelse de yılın tümüne ilişkin
büyüme yüzde 3'ün altındaydı. Bu performans, 2015'in ilk çeyreğine
de yansıdı" şeklinde konuştu.
Bununla birlikte, 2015'in ilk yarısına ait tüketici ve iş güveni
verilerinin, ilave ekonomik zayıflıklara işaret ettiğini savunan
Raiser, bu yılki büyüme beklentisini bu nedenlerle aşağı
çektiklerini bildirdi.
Raiser, öte yandan ekonominin 2015'in son çeyreğinde daha iyi bir
performans göstermesini beklediklerini aktarırken, bunun gelecek
yılı da olumlu etkileyeceği ve büyümenin 2017 yılında normal
eğilimine geri döneceği öngörüsünde bulundu.
Dünya Bankası, Türkiye için 2015 yılı ekonomik büyüme tahminini
yüzde 3,5'ten yüzde 3'e çekerken, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin
büyüme beklentileri sırasıyla yüzde 3,9 ve yüzde 3,7 olarak
belirlemişti.
Bu arada, Dünya Bankası'nın Türk ekonomisine yönelik genel
değerlendirmesinin değişmediğini kaydeden Raiser, "Türkiye
potansiyelinin altında büyümeye devam ediyor. Bunun nedeni
yatırımların, iş güvenindeki toparlanmanın tamamlanmaması nedeniyle
düşük olması. İnsanları daha fazla yatırım yapmaya teşvik etmenin
ve ekonomiyi yapısal potansiyeline taşımanın yolu yapısal
reformlardan geçiyor" görüşünü paylaştı.
"TL, esas denge seviyesine yaklaştı"
Serbest kur rejiminin, küresel belirsizliğin ve dalgalanmaların
yüksek olduğu dönemlerde ayar mekanizması görevi gördüğünü anlatan
Raiser, bunun Türkiye'nin avantajına olduğunu vurguladı.
Raiser, bu noktada Merkez Bankası'nın son dönemde kura fazla
müdahale etmediğini anımsatırken, "2012-2013'te birçok IMF ve OECD
araştırması, TL'nin yüzde 15-20'nin üzerinde aşırı değerli olduğuna
işaret ediyordu. TL, bunun düzelmesiyle esas denge seviyesine
yaklaştı. Bu, rekabet açısından olumlu bir gelişme" dedi.
Raiser, "Türkiye'nin döviz kuru riskine yönelik tamponlarının
olduğunu söyleyenler haklı çıktı. Şirketlerin iflas ettiğini ya da
sorunlu kredilerin arttığını görmedik. Dolayısıyla, tamponların işe
yaradığı görülüyor" değerlendirmesini yaptı.
Raiser, TL'nin gelecek dönemde nasıl bir performans izleyeceğine
yönelik soruya, "Biz, Dünya Bankasıolarak döviz kurlarına ve kısa
vadeli piyasa beklentilerine ilişkin tahminler yapmıyoruz. Fakat,
döviz kurunun denge seviyesine yaklaştığına yönelik tespitim
doğruysa, bundan sonra kur değişimleri ekonomideki güvenle ilişkili
olacaktır. Ekonominin seçim sonrasında istikrar kazanması ve
enflasyon oranları inmeye devam ettiği sürece bunun döviz kuruna
pozitif yansıması mümkün" karşılığını verdi.